Masonlar.org - Harici Forumu

Masonluk Bilgidir. Bilimdir. Ilimdir. => İktisat - Ekonomi - Tutum bilimi - Geçim bilimi => Konuyu başlatan: oya - Şubat 15, 2011, 01:55:28 öö

Başlık: Türkiye'nin neden 50 senelik ekonomik programı yok?
Gönderen: oya - Şubat 15, 2011, 01:55:28 öö


Bu benim uzun zamandır cevabını merak ettiğim bir konudur... Avrupa ülkelerinin, Amerika, Çin veya japonya'nın 40 50 yıllık ekonomi programları var,

hükümetler değişse dahi bu programlar küçük değişmelerle de olsa uygulanmaya devam ediyor. Ülke ekonomileri istikrarını koruyarak gelişiyor.  Türkiye'de ise 5 

yıllık maksimum 15yıllık  ekonomik programlar uygulanıyor.(Yani ben yanlış biliyor da olabilirim -hafızam yanıltmıyorsa eğer-) Her hükümet değişiminde

mutlaka ekonomik politikalarda krizlerin de etkisiyle radikal değişikliklere gidiliyor. Neden Türkiye'de  sağlam  zemine oturtulmuş ve uzun soluklu ekonomik

programlar uygulanamıyor? Veya neden yapılmıyor? Sitede bu konuda fikri olan birileri zamanını ayırıp ilgilenir sorumu yanıtlarsa çok sevinirim...

Şimdiden teşekkürler...


Saygılar.
Başlık: Ynt: Türkiye'nin neden 50 senelik ekonomik programı yok?
Gönderen: Mustafa Kemal - Şubat 15, 2011, 02:09:37 öö
Sn. oya,

1- Ülkemizde eskiden 5 yıllık kalkınma planları yapılırdı. "Liberal" olduktan sonra bundan vazgeçildi. Aslında vazgeçilmesi bir yerde doğru, devletin çok detaylı plan yapması istenilen birşey değil. Ancak bizde master planlar bile yok. Hangi meslekten kaç kişi var bilinmiyor. Dolayısıyla hangi meslekten kaç kişiye ihtiyaç duyulacağı da bilinmiyor.

2- Plan yapmak için gereken nitelikli insanları (burada, öngörülen işleri yapacak niteliklere sahip olmaktan bahsediyorum) yetiştirmek üzere de plan yok. Oy almak uğruna her yere açılan üniversiteler eğitimin ucuz olduğu branşlarda bölüm açıyor. Yani üniversitede amaç, ülke için gereken insanları yetiştirmek değil mümkün olduğu kadar çok insana üniversite mezunu ünvanı verebilmek. Bu kadar çok üniversiteli işsiz olması da bunun sonucu zaten.

3- Örnek verdiğiniz ülkelerde, belirli ve kalıcı bir yönetim biçimi (ne olduğu önemli değil, kalıcı olması önemli) ve değiştirmeye, daha doğrusu bölüp küçültmeye niyetli olmadıkları sınırları var. Atatürk Cumhuriyeti ile hesaplaşma bitmediği gibi, sınırlarımız da tartışılır halde. Hangi rejimde nasıl bir ülkeye göre plan yapılacak, mümkün değil.

Dertli olduğum bir konudur, günlerce yazarım, ama yazmak isteyenlere de fırsat bırakmak lazım... Devam ederiz nasılsa...

Saygılarımla.
Başlık: Ynt: Türkiye'nin neden 50 senelik ekonomik programı yok?
Gönderen: oya - Şubat 15, 2011, 02:23:11 öö


Sn Mustafa Kemal

Sistemsel bir bozukluk olduğu zaten aşikar...  Üniversiteler ve vasıfsız mezunlar konusuna değindiniz ki bu da benim en canımı yakan konulardan biridir...   Hiç

denenmemiştir Değil mi uzun vadeli  bir ekonomik plan? Yani aklım almıyor bir türlü bunca yıldır neden hiç denenmeye gidilmemesi...   

Düşüncelerinizi kaleme aldıkça yazınızın devamını okumak isterim...
Başlık: Ynt: Türkiye'nin neden 50 senelik ekonomik programı yok?
Gönderen: MMT - Şubat 15, 2011, 12:42:17 ös
   Sn. oya
   Aslında bu bir bakıma ülkelerin gelişmişlik düzeylerini de gösterir. Eğer ülkelerin ekonomik kalkınma programlarına bakacak olursanız gelişmiş ülkelerde daha uzun olduğunu görürsünüz. Yani somut olarak şunu söylemek mümkün. ABD 70 kadar gelişmişse Türkiye 5 kadar gelişmiş. Buradan bir şeyler çıkarılabilir.
   Peki Türkiye neden bunu yapamıyor? Veya neden gelişemiyor. Aslında basit... Mehter takımı gibi iki ileri bir geri gidiyorda ondan. Belli bir milli siyasaya tutunmuş değil. Kim ne yapacağını, nereye gideceğini bilmiyor. Ülkemiz bu topraklarda bir sağa bir sola savrulup duruyor. Yerimizi hala biz bile bilmiyoruz.
   Şimdi şunu düşünelim. Diyelim ki 70 yıllık bir kalkınma programı hazırlandı. Ve diyelim ki bu program 1950'de hazırlandı. (O dönemlerde böyle bir şey yapmak imkansız gerçi ama sadece varsayıyoruz) Peki hala uygulanıyor olur muydu? Ben sanmıyorum. Çünkü hala milli siyasaya tutunmuş değiliz. Hala günü kurtarma çabasındayız. Ya da bilmiyorum günü kurtarmaya çalışan birileri var mı? Öyle ülkeler var ki (Sanıyorum Norveç'ti) küresel ısınma sebebiyle ülkelerine 50 sene sonrası için turistik merkezler açıyorlar. Biz onlardan değiliz. Biz en iyi planımız tek bir hükümet dönemini kapsar. Sonrası? Başka bir hükümet başa geçer ve sil baştan. İşte "iki ileri bir geri" böyle bir şey.
   Saygılar...
Başlık: Ynt: Türkiye'nin neden 50 senelik ekonomik programı yok?
Gönderen: oya - Şubat 15, 2011, 02:11:37 ös


Haklısınız...  Kimse ne yaptığını ne yapması gerektiğini bilmiyor günü kurtarma çabası var.  Acaba geçmişten günümüze bu tarz tekliflerle gelen kimse olmuş

mudur... olduysa geri çevrilirken gerekçe olarak ne sunulmuştur... gerçi bu coğrafyada uzun vadeli planlar yapmak  ne denli mantıklı o da belirsiz... Fakat en

azından bunu düşünen birileri olmuştur,  politikacıların bu denli kendi çıkarlarını düşünüyor olması canımı sıkıyor ısrarla kabul etmek istemiyorum... 

Aslında uzun vadeli ülke ekonomisini etkileyecek olan bir plan var gap projesi ama o bu konuya yanlış bir açıdan dahil olabilir... yine de neyseki bir tane varmış...

saygılar
Başlık: Ynt: Türkiye'nin neden 50 senelik ekonomik programı yok?
Gönderen: sundance - Şubat 15, 2011, 03:10:56 ös
5 senelik kalkınma programları bile 6. ayına gelmeden hedeflerinden şaşıyor Türkiye de. Bunun da en büyük nedeni alt yapı eksikliği.

1: Türkiye sanayi reformunu yaşayamamış bir ülke. Bakmayın siz devletin açıkladığı ithalat-ihracat verilerine. Açık her geçen yıl katlanarak artıyor. Yani öz sermayelerimiz maalesef yurt dışına gidiyor.

2: Türkiye de düzenli bir devlet yapısı olmadığı için uzun dönemli kalkınma programlarının uygulanabilmesi mümkün değil.

3: İhracatımız arttı deniyor ama değil. Türkiye'nin kot üreticileri hammaddeyi Hindistan dan alıyor. Tekstil boyar maddeler Avrupa Birliği ülkelerinden geliyor. Elektronik üreticilerimizin üretim için ihtiyaç duydukları hammaddeler Çinden geliyor, Türkiye de sadece birleştirilmesi yapılıyor.

4: Organize Sanayi Bölgeleri ya yetersiz ya da her bölgeye yayılmamış durumda. Türkiye'nin doğusunda ki çoğu OSB'ne maalesef üretim için gerekli elektirik veya doğalgaz sağlanamıyor.

5: Meslek liseleri yeterli değil. Ara eleman eksiği çok büyük. Eleman maaliyetleri yüksek olduğu için kendi elemanını yetiştirmek zor. Ara eleman eksiği pek çok şirketin başka ülkelere gitmesine neden oluyor.

6: Türkiye de ki üniversiteler çok yetersiz. En yüksek puanlı bile olanlar çocukları gerçek hayata, kabul gören iş hayatına hazırlayamıyor. Teoride iyiler ama pratikte maalesef sıfırlar. En iyi üniversiteden bile mezun olsanız, bölümünüzde çalışabilmeniz için en az 8 aylık deneyime ihtiyacınız var ki bunun da maaliyeti çok yüksek.

7: Profesyonel istidihdamı yetersiz. Yüksek maaş vermemek için kalifiye olmayan elemanlar çalıştırılıyor ve bu da şirketlerin yerinde saymalarına, kalifiye iş gücününde yurt dışına kaçmasına neden oluyor.

8: Devlet kendi iç organlarına yanlış eleman seçimleri yapıyor. DTM de matematik mühendisinin, kimya mühendisinin ne işi var ? Bunları da geçelim her yeni iktidar döneminde, karar mekanizmaları değişiyor. İstikrar yok....

9: Lojistik bağlantılar çok kötü. Üretim her ile eşit şekilde yayılamıyor, bunlar göçü tetikliyor.

10: Bürokrasi çok yavaş. Acil ve ani karar verilebilmesi mümkün değil.

11: Yerli ve yabancı yatırımcıya gerekli kolaylıklar sağlanamıyor. Hala rüşvetle iş yapılıyor. Sadece son 3 yılda 9 milyar euroluk yatırım Çek Cumhuriyeti ve Bulgaristan'a kaydı.

12: Yurt dışında AR-GE (araştırma- geliştirme)ye ayrılan bütçeler yüzde 20lerden başlıyor. Türkiye de yüzde 5i bulmak bile çok zor. AR-GE olmayınca yeni fikirler üretilemiyor veya geliştirilemiyor.

13: Tarımcılık yapan bölgelere yeterli eğitim verilmiyor. Ziraat planı ve programı yok. Sulama işlemleri hem verimsiz hem yetersiz. Toprağın en verimli şekilde üretebilceği ürünler değil en pahalı ürünler ekiliyor. Bu da sonuçları kötü etkiliyor. Verimsiz ve yanlış ekimin sonucu verimsiz ve ihraç kabiliyeti olamayan ürünlerdir.

14: KOBİ lere yapılan devlet teşviği ve yatırımları çok düşük. Küçükler ya batıyor ya da büyüklere yem oluyor.

15: Devlet içinde planlama mekanizmasında çalışanlar maalesef sektör elemanları değil. Bu da alınan kararları verimsiz ve hatalı olmasına neden oluyor.

16: Hammadde üretimine yönelik alt yapıda dolaylı vergiler çok yüksek.

17: Devlet markalaşmayı yeterli derecede teşvik edemediği, şirketlerinde markalaşma için gereken bütçeyi fazla bulmaları nedeniyle, halen fason üretim, gelir kalemleri içinde 1. sırada:

       17a: Fason üretim yüksek olursa, yapılan ihracat isterse Trilyon dolarlara ulaşsın, net kar ve brüt kar çok sınırlı seviye de kalır ve istihdamı arttırmaz.

       17b: Fason üretime bel bağlanması.  Senden daha ucuz bir üretim ülkesi bulunduğunda veya kriz dönemlerinde üretim yapamayacağın anlamına gelir.

       17c: Fason üretim kaliteyi yükseltemez. Şirketleri tembelliye alıştırır. Taşıma suyla değirmen döndürmeye benzer.

18: Enerji üretimi ve özkaynakların kullanımı yetersiz olduğu için İthalat kalemi her zaman yüksek olacaktır. İhracat ne kadar yüksek olursa olsun, öz sermaye kaybı yüksek olacağı için, altı delik bir bardağı doldurmaya benzer.

19: Avrupa Birliğine üye olmadan, Gümrük Birliğine üye tek ülkeyiz. Yani Cem Yılmaz'ın dediği gibi, Kapadokyaya gitmeden Peri Bacalarını gören bir ülkeyiz :)

20: Ülkede ki sıcak para oranı çok yüksek. Ama bu para yatırım olarak kullanılmıyor. Sıcak para güzeldir ağız yakar....

Yani sözün özü, sanayi reformu ve hammaddeye yönelik sanayileşmenin arttırılmasıdır. Kalifiye ve ara eleman ihtiyacına yönelik okulların açılması. Ve açılan okulların çocukları tam olarak hazırlaması gerekmektedir. Aksi halde değil 5 yıl 50 yıl, 5 günlük program tutmaz ve yapılamaz.

Saygılarımla
Başlık: Ynt: Türkiye'nin neden 50 senelik ekonomik programı yok?
Gönderen: WaleC - Şubat 15, 2011, 03:23:54 ös
Sadece ekomoni olarak değil hiçbir noktada ileriye dönük bir yatırım yok. Her konuya genel bakışımız günü kurtarmak. Bugün birşey olmadıya yarına allah kerim mantığı ile yaklaşıyoruz.
Kendi mesleğim olarak baktığımda (inş. müh.) Tüm Türkiyeye yukardan bakmaya gerek yok sadece İstanbula yukardan bakıldığında yapılaşma, altyapı, kentleşme, bu büyümeye paralel ulaşım.... Acaba bunlardan hangisi 5 sene sonraya yeterli olacaktır? yada Hangi yol veya kavşak 10 sene sonraki nufus artışı öngörülerek yapılmıştır.
3. köprümü? Çok bile geç kalındı. Şuan 4. yü düşünüyor olmalıydık.
Başlık: Ynt: Türkiye'nin neden 50 senelik ekonomik programı yok?
Gönderen: oya - Şubat 15, 2011, 03:37:43 ös
    O zaman şu tarz bir yorum yanlış olmaz  mevcut hükümet sürekli ülkeye sıcak para girişi sağlıyor bu ekonomiyi iyi gibi gösteriyor. Fakat durum öyle değil

hepimizin hem fikir olduğu üzere... Yeni yasalarla  meslek liselerine ağırlık veriliyor fakat o da yine fazla masraf yapılmayacak bölümlere ağırlık verilerek.

Tarıma kesinlikle yetrli destek yok. Hammadde üretimi yapılamıyor tarım ülkesi olmamıza rağmen. Enerji kaynakları yeterli kullanılamıyor, kullanım  

sağlanmak için çalışmalar yapıldığında zaten çevreciler ayaklanıyor.  Peki bunca kaynak nereye gidiyor... Eğitime yeteri destek verilmiyor, yatırımlar kısıtlı,

vasıflı insanlarla kararlar alınmıyor, hammadde üretimi yeterli değil, çok uzun senelerdir yapılan araştırmalar sonucu savunmaya verilen kaynaklarda

minimum seviyeye indirilmiş durumda ...

   Forum içinde yapılan ankette dahi baktığımızda seçimlerde yine mevcut hükümete oy verileceği ağırlıklı bir sonuç çıkıyor gerçi gelecek olan başka bir

yönetimin de var olan uygulamalardan daha farklı bir yöntem kullanacağını sanmıyorum. Yine de insanları bu derece ikna eden ne düşünmüyor değilim.

    Var olan kaynaklar göz önünde bulundurularak minimum 15senelik bir program hazırlansa ve gelen yöneticiler buna uyum sağlamaya çalışsa  acaba başarılı

olabilirliliği %de kaç olur?  Tabi savaş çıkma veya  bölünme ihtimalimizi yoksayarsak...


Saygılarımla...
Başlık: Ynt: Türkiye'nin neden 50 senelik ekonomik programı yok?
Gönderen: WaleC - Şubat 15, 2011, 03:53:36 ös
Meslek liseleri ile ilgili nacizane bir bilgiyi paylaşmak istedim.
2009 dan itibaren yürürlükte olan bir yasa var. yasa derki herhangi bir inşaat uygulamalarında eğitim almamış, yeterlilik ve usta sertifikası olmayan veya meslek lisesinden mezun olmayan hiçbir kişi çalışamaz.
türkiye'de bu yasayı kaç kişi biliyor acaba? Yada meslek liselerine bakış açısı nedir?
Gelelim ekonomiyi etkileyecek bir hususa daha. Herkes diyorki Doğu ülkelerinede heryerde petrol çıkıyor bizde neden yok?
Aslında var hemde onlar kadar var ama coğrafi yapımız yüzünden dağlık alan olan doğu anadoluda petrol aramak ve çıkartmak dışarıdan satın almaktan daha maliyetli. Acaba rezervlerin potansiyeli araştırdıkmı onuda bilemiyorum?
Başlık: Ynt: Türkiye'nin neden 50 senelik ekonomik programı yok?
Gönderen: sundance - Şubat 15, 2011, 04:00:14 ös
Sayın oya,

Ağır Sanayisi olmayan veya yeterli olmayan hiçbir ülke sanayi reformunu gerçekleştiremez. Sanayi reformu gerçekleşemez ise uzun dönemli kalkınma programlarının yapaılabilmesi ve/veya uygulanabilmesi mümkün değildir.

Sıcak para iyidir ama ağız yakar. Ülkende ne kadar süre kalacağını bilemezsin. 2001 de çok acı bir şekilde yaşadık, sıcak para bir anda gittiğinde ne oluyor.

Sadece Mevcut siyasi iktadara şu anki durumun yüklenmesi (her ne kadar iktidarı sevmesemde) adil olmaz. Bahsettiğiniz ölçekli bir kalkınma planı Türkiye de uygulanabilir değil.

Devletin açıkladığı; gelirlerin hangi kurum ve kuruluşlara aktarıldığını gösteren detaylı listeler var. Bu kalemler sadece bugün için değil hemen hemen geçmiş iktidarlarda da aynı şekilde dağılıyordu.

Sağlam bir kalkınma programı için öncelikle yeterli lojistik ve üretim için gerekli alt yapıların eşit şekilde dağılımının sağlanması. İthal kalemlerinde yer alan ürünlerin yerli ikame ürün üreten sanayicileri ezmemeleri için, ikame ürünlere uygulanan gümrük vergilerinin arttırılması ve/veya kota uygulanması. Markalaşmanın teşvik edilmesi. Sıcak paranın ülkede uzun süre kalabilmesi için ABD ve İngiltere de uygulanan yasaların Türkiye de de yürülüğe sokulması. OSB ve SB nin teşvik edilip geliştirilmesi gerekiyor.

Yani arabanın 200km gitmesini istiyorsan öncelikle, lastiğini,benzinini ve motorunu 200 hız için uygunlaştırman lazım. Lastiğin kötü benzinin kötü ve motorun yetersiz ise  şöförün iyi olsa da farketmez.

Saygılarımla
Başlık: Ynt: Türkiye'nin neden 50 senelik ekonomik programı yok?
Gönderen: oya - Şubat 15, 2011, 04:15:36 ös
Anlıyorum... Teşekkür ederim ilginiz için.
Başlık: Ynt: Türkiye'nin neden 50 senelik ekonomik programı yok?
Gönderen: WaleC - Şubat 15, 2011, 04:17:16 ös

Sağlam bir kalkınma programı için öncelikle yeterli lojistik ve üretim için gerekli alt yapıların eşit şekilde dağılımının sağlanması. İthal kalemlerinde yer alan ürünlerin yerli ikame ürün üreten sanayicileri ezmemeleri için, ikame ürünlere uygulanan gümrük vergilerinin arttırılması ve/veya kota uygulanması.

Ayrıca ithal ürünlerin belirli başlıklarda ayırmak gerektiğidir. Yani elma ile armudu karıştırmadan vergileri düzenleneli.
Örneğin üretim yapan bir işletmede kullanılacak hammadde Türkiye sınırlarında bulunmuyor ise vergi oranı düşük tutularak üreticinin hammaddeye daha çabuk ulaşması sağlanmalıdır. Türkiye'de üretilebilen ancak  yurtdışından getirtilen ürünlerin vergiside ona göre yüksek olmalı. Böylece yerli üretimi arttırmak hedef olmalı.
Başlık: Ynt: Türkiye'nin neden 50 senelik ekonomik programı yok?
Gönderen: 418 - Eylül 20, 2011, 09:51:26 ös
türkiye klasmanında ülkelerin ekonomik gücü global ekonomiye etkileyebilecek teysirde ve güçte olmadığından bu tarz klasmandaki ülkelerin kısa programlar yapması daha mantıklıdır, dünya ekonomisinin oluşturduğu dalgalardan 50 sene o tekne o ekonomide yüzmez.... bunu bilenler daha çok kısa programlar yaparak tekneyi yüzdürmektedirler....
türkiye ne kadar plan proje yaparsa yapsın evdeki hesap dünya ekonomisine uymaz...


Saygılarımla,
418
Başlık: Ynt: Türkiye'nin neden 50 senelik ekonomik programı yok?
Gönderen: sidiyez - Eylül 21, 2011, 12:53:53 öö
Sayın Oya,
Bence 50 yıllık kalkınma planı bu konuda becerikli ülkeler için bile oldukça uzun bir süre. Bu kadar uzun öngörüler fütürizme girebilir.
Sorunuzu daha kısa vadeli ekonomik programlar için sorsaydınız da Türkiye için cevabım değişmeyecektir.

Ben de Türkiye'nin bu durumu için sadece şu anki hükümeti suçlayamam. Türkiye'yi yönetmiş bütün güçler sorumlu. Gericileri ve ırkçıları zaten konuşmaya gerek yok. Aklı başında olması gereken kesimler ise sorumsuz davranmıştır. Halkçı olamayan CHP, laik İstanbul zenginleri, serbest piyasayı devleti ona buna peşkeş çekmek zanneden liberaller, 60 sonrası yeniden içe kapanan ekonomik modeli zamanında sonlandırmaya cesaret edemeyen hükümetler. Dünya ile rekabete girmekten korkan, yabancı güçlerin Türkiye'de iş takipçiliğini yürüten büyük fabrikatörler. Vesaire vesaire.

Vaka olarak yakın tarihli bir örnek olması açısından 2023 sözde vizyonuna bakabiliriz.

Başbakan böyle bir vizyon açıkladı.  İçinde ekonomiye dair bir şey yok. Bölgede lider ülke, marka şehirler, tam demokrasi , gerçek hukuk, Opec'in % 50 sini karşılıyormuşuz vb. altı boş hedeflerle dolu. Hedef bile denmez yani. Ortaokul çocuğuna planlarını yaz dersin hayallerini yazar hem de en samimiyetsiz cinsinden. Ya da ISO almak için yazılan klişe cümleler vardır ya. Vizyooooooon, misyooooooon, kurumsaaaaal, süreeeeeç, toplam kaliteeeeee...

Türkiye sanayi devrimini yakalayamadı. Bilgi toplumuna ise sansürlerle giriyor.

Lafla peynir gemisi yürümez diye bir atasözümüz var. Toplam bir kapalı devre sistem olarak tüm dünyayı düşündüğümüzde doğrudur. Fakat lokal olarak lafla peynir gemisi pekala yürür.

Gerçeklerle arası olmayanların yürüttüğü benzer 4 dialog yazmak istiyorum.

Kahveye giden adam proje yapar :

- Aga böyle olmuyor. Her gün işe git gel nereye kadar. Büyük oynamamız lazım.
- Nasıl oynıycaz ?
- İşte orda kaybediyosun Hüsnü. Büyük proje yapacağız.
- Tamam abi nerden başlayalım.


Hükümet vizyon açıklar
- 2023 vizyonu yaptık. Her şey çözülüyor. Ortalama yaş 80. Lider ülkeyiz. Demokrasi oturmuş. Gerçek bir hukuk devletiyiz.
- Nasıl yapacağız?
- Küçük düşünme. Biz imparatorluk mirasıyız. Cesur davranacağız. Zaten Türk piramitleri Mısır piramitlerinden eskiymiş.
- Nerden başlayalım ?
- Çomak sokmaya çalışma. Herkes arkamızdan gelecek. Avrupa bizden korkacak.
- Evet güzel proje.


Bir kişisel gelişim kitabı
- Bu kitabı okuduğunuzda kendinize olan güveniniz gelişecek. Potansiyeliniz ortaya çıkacak.
- Evet güzelmiş. Eeeeee
- Kanatlarınız vardı ama bilmiyordunuz.
- Eeeeeeeee
- Bu kitapta yazanları uyguladığınızda her şeyin ne kadar kolay olduğuna inanamayacaksınız.
- Ne uygulayacağız bakalım.
- New York Post'tan Ursula Picknon ve Londra Tribun'den Henry Clock bu kitabı okumadan önce hayata küsmüşlerdi.
- Ne yaptılarda düzeldi.
- Bu kitap dünyada milyonlarca kişinin hayatını değiştirdi.
- Kızıyorum ama
- Bize gelen teşekkür mektuplarına yetişemiyoruz.
.......



Kutsal birisi olduğunu iddia eden kimse taraftar toplar.
- Tanrı'nın rızasını almak isteyenler benim dediklerimi yapsın. Hayatını benim dediğim kurallara göre düzenlesin. Dünyaya mutluluk getireceğiz.
- Ben istiyorum ne yapmalıyım.
- Benim dediğim gibi davran bana inan. Çünkü bunlar Tanrı'nın sözleri.
- Tamam kabul ne yapmalıyım.
- Beni dinlemeyenler taş olur. Lanetlenir.
- Tamam ama ne yapayım ne değiştireyim hayatımda.
- Bana inanmayanlarla birlik olma. Tanrı onları cezalandıracak.
- Tamam da ne yani. Tanrının sözü ne. Ne yapınca mutluluk getirecek.
- Tanrının sözünü yargılama
.... ve hiç bir şey söylemeden imana davet etmeye devam eder. Nasıl olsa günün birinde düşmanlar ve dostlar olacaktır. Onlar zaten bunun üstüne kocaman bir kültür inşaa ederler.

Saygılarımla





Başlık: Ynt: Türkiye'nin neden 50 senelik ekonomik programı yok?
Gönderen: NOSAM33 - Aralık 04, 2011, 10:03:09 ös
Bayan Oya bu benim içinde kanayan yara ülkemin asil onurlu insanları bu muameleleri bu yoksulluğu gerçekten hak etmiyor. Yakın zamanda Yunanistanda yaşanan halkın bilinçli bir şekilde ayaklanmaları ve protestolarını şahsen ayakta ALKIŞLIYORUM . Ben siyasiolarak sol görüşe mensup değilim ama insanları zorla dünyada Komünist sisteme zorluyorlar, neden böyle oluyor yanılırsam düzeltin bu SAVAŞ bence Ekmek savaşı kuzey Amerikada küçük torak sahiplerinin ,üretimde en iyiyi yakalamak çabaları sonucu demokrasi uygulamalarının en güzelini uyguluyorlar. Nedeni kendi toprağının sahibi olmaları ,kendilerine olan güvenleri tavan yapıyor. Atatürk' ün yapması isteyipte başaramadığı toprak reformunu gerçekleştiremedi .Almadan vermek Allah' a mahsustur bu durum ne kadar devam eder Allah bilir bizim durumuzu kostantinnin son günlerine benzetiyorum lay lat lom... durumundayız , son sözüm ÜRETİM ... TASARRUF ... ARGE ...  Örnekmi ; 1.ALMANYA 2. ABD 3. İSRAİL ( neden acaba ; SEÇİLMİŞ olmasımı ? )      Syg.  8) 8) 8)