Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Atatürk’ü Tanımak  (Okunma sayısı 19554 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Aralık 03, 2011, 04:39:41 ös
Yanıtla #20
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay

Bu konu benim iznime bağlı değildir.

İsteyen istediğini der. Herkes kendi dediğinden sorumlu olur. İster açık ister kapalı söyler.

Benim tek dediğim, bu başlığın bir kapsamı olması gerektiğidir. Atatürk'ü Tanımak.

Pek bilinmeyen ama sizin bildiğiniz/bulduğunuz bir özelliği varsa, beilirtirsiniz; herkes yararlanır.

Böylece Ataütürk'ü daha iyi tanıma olanağını elde ederiz.

Ancak Atatürk'ün din ile ilgisi ya da ilgisizliği, bu başlık altında tartışılması uygun düşebiilecek bir konu değildir. Bence değildir. Üstelik bence önemli bir konu da değildir.

Bir lider ister dinli olur ister dinsiz. Örnemli olan, onun milleti, ulusu için yapmış olduklarııdır.  Ne gibi bir örnek vermiş olduğudur. Din ve inanç bambaşka bir konudur. İçseldir. Milleti ilgilendirmez. Hele Atatürk söz konusu olduğunda Türkiye Cumhuriyeti halkını hiç ilgilendirmez. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti laik bir ülkedir. Herkesin dini ya da inancı kendisinedir.

Ancak kimileri Atatürk'ün din ile ilgisini bir konu başlığı edebilir. İlahiyat Fakültesi'nde bu konu üzerine bir tez bile yazılabilir. Dolayısıyla burada da öyle bir konu bir başka başlık altında elbette açılabilir. Bu büyük bir zahmet de değildir. Yanıtla butonu yerine yeni konu butonuna basacaksınız o kadar. Ricamız buna uyulmasıdır.

Sonra biz de o konu başlığıyla bağlantılı olarak bildiğimiz bir şey varsa gelir orada belirtiriz; gerekirse...

« Son Düzenleme: Aralık 03, 2011, 04:57:38 ös Gönderen: ADAM »
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Aralık 03, 2011, 04:53:00 ös
Yanıtla #21
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay

Önceki yazım eksik kaldı. Oysa şunu da ekledikten sonra gönderecektim:

Atatürk 1918 yılında, Mondros Mütarekesi’nden hemen sonra, İstanbul’da Ali Fethi Okyar ile ortaklaşa bir gazete çıkarmış. Ne yazık ki bu gazetenin ömrü pek kısa olmuş: 52 gün.

Ancak gazetenin adı pek ilginç: Minber.
« Son Düzenleme: Aralık 03, 2011, 04:58:25 ös Gönderen: ADAM »
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Aralık 03, 2011, 04:59:23 ös
Yanıtla #22
  • Ziyaretçi

Eğer islam dinini biraz derinlemesine irdelerseniz tek başlılık olmadığını ve ejderhanın diğer başlarının bir birinin kellesini istercesine kafirlikle itham ettiklerine şahit olursunuz. Bu yüzden iç savaşa yönelik dış  istihbarat operasyonları genelde islami cografyada çok rahatlıkla yapılabilir ve bu ejderha başları bir birine kırdırılabilir. Bu gerilimin Türkiye'den uzak durması için laik rejimi seçen bir lideri agnustik, kafir, islam dışı olarak algılama hatası genelde araştırmacı yazarlarca da yapılan bir hatadır. Ben aksine Atatürk'ün islamı bizden de iyi bildiği ve içinde çok sağlam bir müslüman olduğu kanısındayım.

Saygılarımla.


Aralık 03, 2011, 06:08:41 ös
Yanıtla #23

Birinci Dünya Savaşı’nda cephede yenilmeyen tek Osmanlı komutandır. Böylece Çanakkale Savaşı’nın kazanılmasından sonra Mustafa Kemal ‘Kahraman’ lakabı alır.

ya devlet adamlığı ;
gerçek devlet adamlığı, bir milleti olduğu biçimden, olması gereken biçime dönüştürme sanatıdır.
 saygılar...sevgiler...
yenilmek te iyidir, mühim olan her seferinde yenilsende , daha iyi olarak yenildiğini bilmektir


Aralık 03, 2011, 06:41:01 ös
Yanıtla #24
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

Çanakkale savaşı evet okuduğumuz tarihte kazanılmıştır.Peki ya sonrası siz acaba hiç savaş kazanan bir devletin akabinde parçalandığını gördünüzmü çok garip bir durum var orada bence tam anlaşılamamış bir durum.Bir mantığa göre hiç bir savaşın net galibi olmaz bu savaş sonucu itibari ile kazananı kim olmuştur çok merak ediyorum?
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Aralık 03, 2011, 06:42:03 ös
Yanıtla #25
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

sn.adam sizden özür dilerim hassas olduğunuz bir konuda konu ile alakası olmayan bir sunuma alakasız bir cevap verdim. pardon
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Aralık 03, 2011, 07:56:12 ös
Yanıtla #26

sayın karahan ve onun gibi düşünmekte olan ülkemizdeki ve gene tüm yerkürede yaşayan cümle aleme bir sorum olacak

anadolu coğrafyasında, başta çanakkale savaşı ile 1915 te başlayıp , 1922 de  ki büyük taarruza kadar bir çok  savaş olmuştur ve bu savaşlar sonucuda hangi tarihe göre yorumlanırsa yorumlansın önmeli değil , hatta bazılarına göre bu savaşlar suni veya hiç olmamıştır

gelelim soruya, neden en başta  ingiltere , fransa, almanya, italya, a.b.d ve daha bir sürü devlet
Türkiye nin 1920 li ve 30 lu yıllarda ki ;  kenya , cezayir , tunus, fas gibi sömürge ülke olmalarına müsade etmediler?
acaba Ulu Önderin karizmasından mı çekildiler (madem savaş kazanamadı , hatta birilerine göre gizli anlaşma yaptı)?
yada ingiltere gibi dönemin en güçlü devleti başta olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti ile yapılan gizli anlaşmaları kimden saklama ihtiyacı duydu da ülkemizin bağımsız olarak savaş kazanmış gibi görünmesini sağladı
1- düzenli ordusu dağılmış , gırtlağa kadar borçlu bir avuç Anadolu köylüsünden mi?
2- o korkulan bir avuç Anadolu köylüsünden başka sömürge ülkelerinde yokmuydu?
3- illa T.C. nin resmi dili ingilizce yada fransızca olarak devam etseydi de 1960 larda zayıf bağımsızlık hareketi ile yalandan bağımsız mış gibi mi gözükmeliydik?

dikkat : kenya ve onun gibi tonlarca sömürge devletinin hala (2011 deyiz) resmi dili ingilizce

soruyu basitleştirirsek ULU Önder ATATÜRK liderliğinde Anadolu istiklal savaşı verdi mi vermedimi? kazandımı kazanmadımı?
kazandı ise kime karşı?
kazanmadı ise neden dönemin hakim devletleri Anadoluyu cezayir yada kenya gibi sömürge ülkesi yapmadılar?
sevgiler...saygılar...
yenilmek te iyidir, mühim olan her seferinde yenilsende , daha iyi olarak yenildiğini bilmektir


Aralık 03, 2011, 08:07:28 ös
Yanıtla #27

Dünya Atatürk İçin Neler Dedi?


    -tamamı kültür ve turizm bakanlığından alıntıdır-


    Almanya

    O, kişisel kazanç ve ün peşinde koşan basit bir dikdatör değil, gelecek kuşaklar için sağlam temeller atmağa uğraşan bir kahramandı.

    Prof. Walter L. WRIHT Jr.

    "Bütün dünya 10 Kasım'da, biz Almanlar'ın da dostluk ve saygı ile bağlı olduğumuz bir insanın hayatını ve eserlerini takdirle anmaktadır. Atatürk bir asker olarak, amansız ve hatta bazı anlarında ümitsiz gözüken bir mücadeleden muzaffer çıkmış ve sonra da devlet sorumluluğunu üzerine almıştır. 29 Ekim 1923'te Türkiye Cumhuriyeti'nin ilânı, onun diplomatik dehâsının bir eseridir. Türk devletinin demokratik gelişmesini engelleyen, mâziden kalma bazı gelenek, örf ve âdetlerin değiştirilmesi veya kaldırılması gerekiyordu. O cesurâne ve azimkârane ideallere sahipti, yılmak bilmeyen bir yaratıcılıkla eserlerini gerçekleştirmeğe başladı.... Atatürk, Almanlarla geleneksel, yürekten ve karşılıklı güvene dayanan ilişkiler kurmuş ve sürdürmüştür.

    Ludwig ERHARD
    (Batı Alman C. Başkanı)

    Atatürk Türkiye'yi tek düşmanı kalmaksızın bırakmıştır. Bu zamanımızın hiçbir devlet şefinin başaramadığıdır.

    Alman Völkischer Beobachter Gazetesi

    Türkiye'nin kendisine hudutsuz bir minnet duyduğu Büyük Kurtarıcı Atatürk'ün hayatı, Almanya'da olduğu kadar iyi, hiçbir yerde ne anlaşılacak, ne de takdir edilebilecektir. Zira Almanya aynı yoldan geçmiştir. Türkiye'ye kabul ettirilen barış anlaşması, topraklarının hayati kısımlarını kendisinden koparıp alıyordu. Millî Kahraman Atatürk, memleketini kurtarmayı ve millî bir geleceğin temellerini atmayı başardı. Memleketini görüşmelerle ve Cenevre metodlarıyla kurtaramıyacağına inanarak mücadele yolunu seçti. Bunda yalnız çelik bir irade ve kuvvet başarısı olabilirdi. Memleket içindeki eseri, daha az hayranlığa lâyık değildir. Almanya, ATATÜRK'ün eserine ve mücadelesine hayrandır. Onda, tarihi eseri, özgürlüğü seven bütün milletler için bir sembol olarak kalacak kudretli bir kişilik görmektedir.

    Berlin, Alman Ajansı

    Istırap çeken dünyada barış ve esenliği yeniden kurmak ve insanlığın yalnız maddi değil, manevi gelişmesini sağlamak isteyenler Atatürk'ün iman verici ve yön göstericiliğinden örnek ve kuvvet alsınlar.


    Avusturya

    Eşsiz inkilâplarla Gazi'den milletine geçen büyük irade kuvveti uzun yıllar süregelecek bir gelişme ve olgunluğu birkaç yıl içinde gerçekleştirmiştir. Ve anlaşılmıştır ki Gazi'nin kendisine olan inancına, Türk Milleti Lâyıktır.

    Nobert Von BıSCHOFF

    Büyük düşüncelerin adamı.... bir devlet mimarıydı.

    Neue Freie Presse, Viyana




    Fransa

    Atatürk iyi kalpli, insan bir adam, Türk Milleti O'nun kişiliğinde kendini buluyor.

    ınsanlığın bütün belirtileri O'nda kendini hemen gösteriyor.

    Fransız Gazetesi Noelle

    "Eğer savaşı kazanmış ve daha da kazanacaksa, O, barışı da yapacaktır. Sözüme inanın ve sizlere önceden haber vereyim ki, O bunu iyi yapacak, herkesin düşündüğünden daha eksiksiz ve şimdiye kadar kimsenin ulaşamadığı bir başarı ile yapacak."

    Fransız Yazarı Claude FARRERE

    Atatürk'ün kendine özgü dehasının asıl belirdiği nokta, milletinin canlılık ve çalışmalarını tehlike geçtikten sonra da görmesi, yapıcılık, zevkini devam ettirmesi ve bu yeni görevlerin her birine, karşı konulmaz bir çekicilik verilebilmesidir. Bunun mantıkla açıklanmasına imkan yoktur; bu O'nun şahsi sırrıdır.

    Fransız Gazetesi Maurice Pernot

    "Eski Osmanlı imparatorluğu bir hayal gibi ortadan silinirken, millî bir Türk Devlet'nin kuruluşu, bu çağın en şaşırtıcı başarılarından birisidir. Mustafa Kemâl, yüce bir eser ortaya koymuştur. Türk milliyetçiliğinin zaferi bütün Asya'da meyvesini vermiş ve Kemalizm'in parlak başarısı bütün sömürgeler için bir örnek olmuştur.

    Fransız Profesörü Maurice BAUMANT

    Çok büyük bir adamdı... bir siyasi dahiydi.

    Excelsior Gazetesi

    Birgün bana dedi ki, çok güçlü ülkelere bağlı küçük milletler vardır. Gelecek, birincilerden çok bu milletlere aittir. Bu cümleler aklıma yerleşti. Çünkü bunlar, ölümünün öncesinde, Yakın Doğu'nun en bilinçli, en uyanık, en güvenilir adamı olarak beliren Atatürk'ün üstün başarılarla dolu yaşamının derin anlamını göstermektedir.

    Bir Fransız Gazeteci


    Atatürk'ün hareketlerinden asabi oldukları belli olmuyor. Hareketlerinde ademi ittirad ve âhenksizlik gösterenler asâbidir. Halbuki, Atatürk'ün hareketi kesin, belli ve bilinçlidir. Her hareketini bilerek yapıyor. Kendisiyle konuştuktan sonra, "Sâdi"nin bir beytini hatırladım. Bunu bir Türk dostumdan işitmiştin, size söyliyeyim:

    "Birşeyi bilen ve bildiğini bilen kimse, şerefinin atını evrenin kubbesi üzerinde sıçratabilir."

    şunu gözönünde tutmak gerekir. Ben herşeyden önce dış biçim adamıyım. Böyle olmasaydım, heykelci olmazdım. Binaenaleyh intiabımı bu bakımdan söyliyeceğim. Çünkü yalnız biçimdir ki bana, karşımdaki insanın özüne işlemek imkânını verir. Doğaldır ki hareket bütünler. Diyebilirim ki Atatürk biçim ve hareketine göre, olağanüstü bir insan, fakat bu olağanüstünlük, Nietsche'nin ki gibi değildir. Nietcshe hasta idi. Atatürk öyle bir insandır ki, hayalî değildir. ıstediğini bilir, bildiğini yapar, yapamayacağı birşeyi de istemez.

    Avusturyalı Heykelci KRıPPEL


    ısviçre

    "Atatürk, bir medeniyet kaynağı idi."

    ısviçre

    (Lozan Üniversitesi salonunda, Lozan Türk Talebe Cemiyeti'nin hazırladığı törende.)

    "Siz Türk gençleri, bugün Büyük şef'inizi kaybettiğinizden dolayı ne kadar ağlasanız haklısınız. Üniversite, sizin bu büyük yasınıza katılmaktadır. Atatürk'ün bu Büyük Adam'ın hayatını burada az bir vakit içinde bildirmeye imkân yoktur. Bu dâhinin, vatanının tarihinde işgal ettiği parlak sayfaları size hatırlatmak isterim. Türkiye'yi yaratan, tarihimizin bu en Büyük Adam'ın başımı en derin hürmetle eğerek selâmlarım."

    Profesör MORRF

    "Yalnız bir asker değil, aynı zamanda yüzyılımızın bir daha göremeyeceği bir dâhi idi. insanlık, O'nun kaybından pek çok üzgündür. Türk öğrencilerine candan başsağlığı


    ATATÜRK ıÇıN DıYORLAR Kı!

    ıngiltere

    -Savaş sonrasının en ileri gelen devlet adamlarından biri. Kendi başına bir klas oluşturuyordu ve hemen her açıdan tekdi.

    The Fortnightiy, Londra

    -Avrupa, savaştan sonra belirmiş az sayıdaki yapıcı devlet adamlarından birini kaybetti.

    Spectator, ıngiltere

    -Acımasız bir güce ve ateşli bir hırsa, az rastlanır bir enerji ve gözüpek bir entelektüel radikalizm ekledi; tarihsel gelenekler ya da dinsel duygusallıklarla hiç etkilenmedi. Fakat bunları daima siyasal bir olgunlukla dengeledi.

    The Times, Londra,

    -Çağımızda hiçbir isim Atatürk'ün adı kadar büyük saygı yaratmamıştır.

    Observer, Londra

    Bir zamanlar Avrupaya fuzuli girmiş bir devlet sayılan Türkiye, Atatürk'ün önderliği altında Avrupa'nın iç politikasının değerli ve ilerici bir üyesi olmuştur.

    ıngiliz Times Gazetesi

    "Devrin en centilmen, sözüne en inanılır, dostluğuna en güvenilir, devlet adamı Atatürk'tür."

    ıngiliz Basını

    Bu devrin diktatörlükleri ve demokratları Atatürk'ün iyi adam hasletine malik olsalardı, dünya böyle iki düşman safa ayrılmazdı.

    ıngiltere

    Vekar ve haysiyetin bir lâftan ibaret kaldığı bu asırda, Atatürk vekar ve haysiyetin canlı timsaliydi.

    ıngiltere

    Atatürk'ün ölümüne bugün hayatın artık hatıradan başka bir şey olmadığı bir âlemde büyük bir devlet adamı, büyük bir asker, büyük derecede şerefli bir şahsiyet olarak ağlanmaktadır. ıngiltere önce, cesur ve asil bir düşman, sonra da sadık bir dost olarak tanıdığı büyük adamı selamlamaktadır.

    Londra, Sundey Times

    O, nevi tamamiyle şahsına münhasır bir devlet adamı idi. Diktatörlerin tahammül edemediği serbest bir nizamla, demokrasilerin başaramadığı ve başaramıyacağı işleri yapmıştır. Tarihte böyle adamlar devirlerine kendi adlarını vermişlerdir. Yâni, o kadar ender yetişirler.

    Word Price

    Muasır hiçbir isim "Atatürk" adı kadar büyük saygı telkin etmemiştir. Atatürk yalnız Türkiye'nin bütün hayatını değiştiren bir dehâ değil, fakat beynelmilel münasebetlerde iyilik ve yalnız iyilik yapan bir adamdır.

    ıngiltere, Observer Gazetesi

    Kemalist Türkiye, bir milletin sağlam bir ekonomik siyaset güderek devletler arasında yakışırı olduğu şerefli yeri nasıl kazanabileceğini bütün cihana göstermiştir.

    ıngiliz, The Financial Times

    Kendisi tarafından hazırlanıp yönetilmiş olan Türk ınkılâbı erkek, kadın bütün yurttaşlarına, Türkiye'nin önceki kuşaklarından hiçbirine nasip olmayan özgürlük ve güven dolu bir hayat sağladı. Başarıları, Türkiye'nin Avrupa devleti olmasını sağladı, yakın doğunun tarihini değiştirdi.

    ıngiliz Times Gazetesi

    Savaş Türkiye'yi kurtaran, savaştan sonra da Türk Milletini yeniden dirilten Atatürk'ün ölümü, yalnız yurdu için değil, Avrupa için de büyük kayıptır. Her sınıf halkın O'nun ardından döktükleri içten gözyaşları bu büyük kahraman ve modern Türkiye'nin Ata'sına değer bir görünümden başka bir şey değildir. (1938)

    Winston CHURCHILL
    ıngiltere Başbakanı

    Atatürk, Türk Milleti'nin ruhunda Türk Bayrağı gibi dalgalanan bir baştı.

    ıngiliz Daily Telegraph

    Cumhuriyet Türkiyesi'nin Devlet Başkanı Kemâl Atatürk, diğer önderlerde görmeye alışmadığımız şu değerli nitelikleri kişiliğinde toplamış bulunuyor: alçak gönüllülük, yeterlik ve başarı....

    ıngiliz The Truth Dergisi

    O genç ve dâhi Türk şefi'nin o esnada Çanakkalede bulunması, müttefikler bakımından talihin en acı darbelerinden biridir.

    ıngiliz Yazarı Alan Moorehead

    Çanakkale savaş alanındaki durumu bütün gerçekleriyle belirtmeyi gerekli görüyorum.

    Biz şimdi, kahramanca çarpışan ve çok ustalıkla, cesurca yönetilen asıl Türk ordusunun karşısında bulunuyoruz.

    ıngiliz Generali Hamilton

    "Birçok kuvvetli adamın iktidara geldiğini gören neslimiz, bunların eserlerini gözden geçirdiğinde, hiçbir millet ve devlette yapılan inkılâpların Atatürk tarafından başarılanlar kadar iyi düşünülmemiş olduğunu kabul edecektir.

    ıngiliz Daily Telgraph Gazetesi

    Atatürk, eskimiş bilimlerle boş yere kafasını yormamış olduğundan daha taze ve cesur düşünen bir önderdir.

    Kendisi için, bu günkü Avrupa'nın en güçlü Devlet Adamıdır diyebileceğimiz Atatürk, hiç şüphesiz devlet adamlarının en cesur ve orijinalidir.

    ıngiliz Yazarı Herbert Sideabotham

    Türkiye'yi kurtarmış, Türk Milleti'ne önderlik eylemiş ve Türk Milleti'ni ihya etmiş olan Atatürk'ün ölümü, hem Türk Milleti, hem de Avrupa için mevsimsiz ve pek acı bir kayıptır. Cemiyetin her tabakasına mensup erkek ve kadınlar tarafından tabutu üzerine dökülen göz yaşları, modern Türkiye'nin kahramanı, şampiyonu ve babası olan bu recûlün, yaşadığı süre içinde gördüğü işe yaraşır ve şükran nişanesi ve minnet teşkil eder.

    Sır Winstön Churchill
    Büyük Britanya Başvekili

    Herhangi bir olayı derinliğiyle kavramak, çıkar yolu görüp birdenbire harekete geçmek iktidarı, O'nun eşsiz otoritesinin başlıca kaynaklarından biridir. (1923)

    ıngiliz Gazetecisi Grace Ellison

    (1922'de Türk ordularının zaferi neticesi Anadolu'daki emelleri gerçekleşmeyen ıngiltere'nin Türk düşmanı olarak bilinen Başbakanı Lıoyd George, Parlamento'da kendisine yöneltilen suçlama ve tenkitleri şöyle cevaplandırmıştır): "Arkadaşlar, yüzyıllar nadir olarak dahi yetiştirir. şu talihsizliğimize bakın ki o büyük dahi çağımızda Türk Milleti'ne nasip oldu. Mustafa Kemâl'in dehasına karşı elden ne gelirdi.

    LIoyd GEORGE
    ıngiltere Başbakanı

    Atatürk'ün kendi eliyle yön çizdiği yeni Türkiye'nin dış siyaseti, bu memleketi batılı uluslar topluluğuna katmış ve eski düşmanlarını kendisine dost yapmıştır.

    ıngiliz Times Gazetesi

    1. Cihan Savaşında, Gelibolu yarımadasındaki kahramanlık destanı olan mücadelede ve Kurtuluş Savaşı'daki davada yüksek dehâsı kendisine tam ve parlak zaferler kazandırmıştır.

    Yüksek ruhu ve sebatı sayesinde herhangi bir komutan, sinirini kıracak zorlukları ve talihsizlikleri sarsılmaksızın atlatmıştır.

    ıngiliz The Times Gazetesi

    Mustafa Kemâl Atatürk'ün ölümünün 25.yıldönümü dolayısıyla anısını saygıyla anarım.

    Atatürk'ün adı bizde hemen hemen 50 yıl önce parlak bir Türk Askeri kumandanı olarak biliniyordu. Barışı takiben O'na büyük millî liderler arasında tarihteki sürekli yerini kazandıran devletçilik nitelikleriyle Atatürk'ü tanıdık.

    Bugün, Türkiye, Batı bağlaşması içinde ıngiltere ortaklık yapmaktadır. ıngiltere ve Türkiye aynı genel politikayı uygulamakta ve çeşitli alanlarda fayda sağlayan işbirliğinde bulunmaktadırlar. Mutlu işbirliği; büyük anlamda Atatürk'ün çalışmalarının neticesidir.

    Atatürk'ün ölümünün 25.yıldönümünde, O'nu kahraman asker olarak saygı ile anar, modern Türkiye'nin Atası'nı, devlet adamı Atatürk'ü takdir ve şükranla anarız."

    Sir A. Douglas HUME

sevgiler...saygılar...
yenilmek te iyidir, mühim olan her seferinde yenilsende , daha iyi olarak yenildiğini bilmektir


Aralık 04, 2011, 10:26:51 öö
Yanıtla #28
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

sn.sahnesarsan




ıngiliz The Times Gazetesi

    Mustafa Kemâl Atatürk'ün ölümünün 25.yıldönümü dolayısıyla anısını saygıyla anarım.

    Atatürk'ün adı bizde hemen hemen 50 yıl önce parlak bir Türk Askeri kumandanı olarak biliniyordu. Barışı takiben O'na büyük millî liderler arasında tarihteki sürekli yerini kazandıran devletçilik nitelikleriyle Atatürk'ü tanıdık.

    Bugün, Türkiye, Batı bağlaşması içinde ıngiltere ortaklık yapmaktadır. ıngiltere ve Türkiye aynı genel politikayı uygulamakta ve çeşitli alanlarda fayda sağlayan işbirliğinde bulunmaktadırlar. Mutlu işbirliği; büyük anlamda Atatürk'ün çalışmalarının neticesidir.

    Atatürk'ün ölümünün 25.yıldönümünde, O'nu kahraman asker olarak saygı ile anar, modern Türkiye'nin Atası'nı, devlet adamı Atatürk'ü takdir ve şükranla anarız."


Sizin yazınızdan alıntı ile başlayacağım izninizle.Örnek verdiğiniz konulardan biri tonlarca afrika ülkesinin ingilizler tarafından sömürüldüğü ve hala resmi dillerinin ingilizce olduğu idi,yazınızdada ortaklık ve işbirliğinden bahseden cümleler var,sanırım övgü sözlerine kendinizi fazla kaptırmışsınız bilirimki türk insanının genetiğinde var bu hastalık övülmeyi severiz.peki ya sizin bahsettiğiniz konu ne olacak bu ortaklık ve işbirliği tonlarca afrika ülkesini sömüren kanını emen hala resmi dilleri ingilizce olan son 2 yüzyılın en vahşi kapitalist ve emperyalist devleti bu cumhuriyetin ortaklı ve işbirliğinden duyduğu memnuyeti belirten yazılar döşüyor bizde yiyoruz.

Yaptığınız bir hata aslında bilmeden itirafa dönüşüyor paşamızın ingiliz siyaseti ile ortak olduğunuda itiraf etmiş oluyorsunuz,halbuki ben bu konuda bir şey dememiştim sorduğum soru basitti yeryüzünde ben bir savaş hatırlamıyorum destan olsun kazanılmış olsun ve akabinde o savaştan sen yenik çık.sorduğum soru bu idi biz türklerin en bayıldığı şey kendimizi kandırmak düşmanın bile bizi överken sarf ettiği sözlere yatmak.Ben maalesef bu tarz bir vatandaş değilim aklımın sorduğu her sorunu cevabını bulmalıyım.

Mesela size basit bir soru sorayım ve bitireyim atatürkün ben herhangi bir demecinde ingiltere ile ilgili menfi bir sözünü hatırlamıyorum eğer atlamamışsam,üstelik kurtuluş savaşında ingiliz ile savaşılmamıştırarap cephesi hariç,bu size ilginç gelmiyormu.Üstelik okutulan cumhuriyet tarihinin zorlama ve yanlı bir tarih olduğunu nerede ise tüm tarihçiler ittifak ediyorlar yeni eserler yazıyorlar ki okumamışsanız taha akyolun ama hangi atatürkünü okumanızı tavsiye ederim,özelliklede paşaların anılarına yoğunlaşın bakınız çok sorunuz olacaktır.

Ben atatürk düşmanı değilim,atatürkçü olmak zorunda hiç değilim hatta bu ülkede atatürk ayarında bir lider çıkamamasının ardında kemalistlerin atatürk büyüsü olduğuna inanırım.Ülkeyi yöneten tüm liderler daha en başta onun üstün lider vasıflarını kabul ettirilip sanki ondan daha iyisini yapmaya uğraşma mesajı verilen bir liderden bu ülke için daha iyisini yapmaysını bekleyemezsin bu pencereden bakarsan kemalistler astatürke ve bu millete hiç iyilik etmediler.Sonunda putlaştırılmış bir lider ortaya çıkardılarkiş atatürkün böyle bir vasiyetini okumadım ben.1938 den beri her lider atatürkün altında kalmış ve ezilmiştir.Sizin yukarıdaki yazdığınız dış devletlerdeki yazılan yazılar bize aslında hep gizli tehlike olmuştur farkında olmadığımız.Bir ülke nerede ise 100 yılda bir lider çıkaramıyorsa o ülkenin gelişmesini nasıl bekleyebiliriz.

ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Aralık 04, 2011, 09:28:15 ös
Yanıtla #29

snç karahan,
benim soruma siyasi cevap vermek yerine , basitçe düşünüp mantık cevabı verirseniz ve de kalıplaşmış bir şekilde sizin gibi düşünmeyen değil, sizin gibi düşünmediğini zannetiğiniz kişileri de (belkide karşınızda ki ile aynı şeyleri veya benzer şeyleri düşünüyorsunuz ama türk toplumunun hastalığı, kendisini var eden değerlerden sıyrılıp dışardan objektif izleyememek) gene kendi bilgi görgü ve yaşam tecrübesi çerçevesinde değerlendirip ötekileştirmeseniz, bam başka düzeylerde daha yaratıcı ve daha verimli bir kişi olabilirsiniz
not: bu şahsınız için yapılmış bir anlatı değildir , bu cümleler sizin direkt kişiliğinize ve şahsınıza yöneltilmiş ve sizin yetersiz , bilgisiz, cahil veya geri kafalı olduğunuzu ima eden cümleler değildir
aksine ne kadar bilgili ve donanımlı olursak olalım, sahip olduğumuz genellikle ideolojik temelli düşünce sistemi ve hayatı algılama biçimi insanı uzun bir süreç içerisinde  ki kısa süreçlerde akıllı gösterse de çoğu zaman süreç ilerleyipte kişi ilerlemez ise
yani bizim dışımız da akan nesnel zaman içerisinde kendi öznel zamanımızı ve bu iki zamanın ruhlarını parelel biçimde götüremez isek
şüphesiz genellikle  bağnazlaşırız ,
bırakın yeterli bilgili yada bilgisiz olmayı , isterse binlerce kitap okuyup prof. olalım gene değişmez
ve ben hayat içerisinde bu şekilde canlı tanıklarada rastladım, dahası edebiyatta ve bilhassa sanat dünyasın  ki bir çok trajik kahramanın en büyük hatası hep bu iki ruhun dengesini bir arada götürememek tir
ben çok basit bir mantık sorusu sordum siz ister Atatürk ü sevin ister sevmeyin bana siyaset yapmak yerine
ne demek istediğimi anlatabilmek için  soruyu şöyle değiştiriyorum
öncelikle samimi düşüncem eğer İstiklal Mücadelesi resmi tarihin belirttiği gibi olmadı ve o savaşlar yapılmadı ise  , açık söylüyorum ATATÜRK gözümde daha da büyür , neden? çünki,  medeniyet tarihine iyi bakmak lazım savaş sız hangi lider ulus devleti kurmuş ?
ben ozaman derim ki bu nasıl siyasi ve diplomatik dehadır ki, 10 cephede aynı anda savaşıp yok olan imparatorluğun suyunun suyundan 2-3 yıl içerisin de savaşmadan Türkiye Cumhuriyeti yaratabiliyorsun
acaba o resmi tarih bir anlamda Atatürk 'ü büyütmeye çalışıyo , yoksa milletin kendine olan güvenini sağlamlaştırma, devlet ve millet olabilme bilincini oluşturma adına gene milletin kendisini mi yüceltiyor?

ve gene soruyorum o dünyanın büyük devletleri neden çekindiler de ülkemizi, hemde iflas etmiş ülkemizi sömürge devleti yapamadılar?
bazı ları der ki efendim petrolü biz almamışızda ırak almış
e ne olmuş ırak almış sa son 80 yılda halkını nereye getirebilmiş ırak?
dünya çapında kaç hastahaneye, kaç üniversiteye? sanatsal faaliyete , dahası bir toplum toplum yapan hangi nitel özelliklere sahip?
ben söylyim , çoğunun evin de tuvaleti yok , ama hepsinin elinde silah sürekli birbirlerini öldürüyorlar
sadce ırak mı? ya arabistan , ya lübnan ? ya köklü geçmişi olan mısır
hepsi ülkemizin fersah fersah gerisinde
hangi bakımdan
tabiki, bilhassa toplumun tabanının yaşam kalitesi ve müreffehlik seviyesi bakımından
şu şüpesiz bir gerçek  ki,  gerek küresel ölçekte yeryüzünde , gerekse lokal ölçekli her toplumun kendi içinde tavan sınıf zaten hıgh soceity olup yöneten ve yönlendiren tabakadır, ve bu doğrudur da, ama tabanın söz hakkı, sorumluluğu ve en önemlisi yaşam kalitesinin yükselmesi ne ölçüde toplumlar da aşikardır
bu coğrafyanın tabanı ilk defa cumhuriyet rejmi sayesinde konuşmaya , söz sahibi olmaya , okumaya , üretmeye başladı
hiç cumhuriyet öncesi anadoludan gördünüz mü bir tüccar . zanaatkar . sanatkar , doktor , mühendis v.b çıksın
tabi ki istisna örnek gösterilir
ama gerçek bir istanbul ve sarayın etrafında toplanmış erkan
ve bir koskoca anadolu ve koskoca bir köy
hala bu yapı tam anlamı ile çözülebilmiş değil,  şu anda gerek siyasal , gerek sosyal anlamda toplumsal olarak yaşadığımız bir çok sorunun temelinde  bu çözülüş sürecinin getirdiği yansımalar var
sonuç olarak Ulu Önder rehberliğinde bir karış  ülke ve bir avuç millet olarak savaş kazandık mı kazanmadık mı?
kazandı isek kime karşı?
kaybeti isek, neden kazanan devletler bizi ırak v.b. devletler haline getirmedi?
yok hiç biri savaş olmadı karşılıklı anlaştı isek bu anlaşmayı hangi dahi güç savaşmadan başarabildi ?
bize neden şu an yaşamakta olduğumuz ve sınrları belli olan kara parçası verildi?
kimden korktular şu an yaşadığımız kara parçasını araların da paylaşmadılar?
kimden çekindilerde resmi dilimizin türkçe olmasına müsade ettiler?
sevgiler...saygılar...
yenilmek te iyidir, mühim olan her seferinde yenilsende , daha iyi olarak yenildiğini bilmektir


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
9 Yanıt
9556 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 01, 2007, 02:54:39 öö
Gönderen: Ittihatci
2 Yanıt
3546 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 08, 2009, 03:05:25 ös
Gönderen: Saygın
0 Yanıt
6363 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 25, 2012, 12:39:31 ös
Gönderen: ADAM
1 Yanıt
5031 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 25, 2012, 09:54:56 ös
Gönderen: NOSAM33
18 Yanıt
13132 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 01, 2012, 04:00:11 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3489 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 29, 2012, 05:42:18 ös
Gönderen: ADAM
1 Yanıt
5343 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 30, 2012, 02:08:10 ös
Gönderen: karahan
38 Yanıt
20040 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 09, 2017, 06:15:42 ös
Gönderen: NOSAM33
1 Yanıt
5228 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 08, 2012, 06:56:14 ös
Gönderen: karahan
2 Yanıt
5840 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 09, 2012, 11:38:05 ös
Gönderen: Alşah