Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Dunden Yarin Izmir Yahudileri/SARA PARDO  (Okunma sayısı 9400 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Aralık 25, 2007, 12:43:53 öö
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1662

Bugun Elime Sara Pardo'nun yazdigi (Sevgili Izmir Beni Tani - Dunden Yarina IZMIR YAHUDILERI) adli kitap gecti. Kitap, icerigi ve sunum sekli bakimindan kayda deger guzellik ve zenginlikte. Fotograflari iki ustanin objektifinden cikmis : Yusuf Tuvi ve Izzet Keribar.(Etki Yayinlari www.etkiyayin. net)
Sara Pardo, 40 yildan fazladir ugrastigi Turist Rehberligi mesleginden cok daha ileri gitmis: Yahudiligi, tarihciligi, ve sehir Yahudilerinin kulturel ve sosyal hayatini bir araya getirerek anlatan bir kitap yazmis, ve bu sekilde yillarca edindigi bilgi ve birikimleri Etki Yayinlari araciligiyla Izmirlilere, Izmir ve dunya Yahudi dunyasina kazandirmis. Kitapta her bilgi, her alinti bibliografik verilere dayaniyor: o bakimdan akademik duzeyde bir kitap. Bu bakimdan Sara Pardo'nun ve kendisine destek olanlarin kutlanmasi gerekir.
Izmir Yahudileri hakkinda yazilan kitap, makale, arastirma ve doktora tezleri cok olmasina ragmen, Sara Pardo'nun IZMIR YAHUDILERI gene de bir Ilk olma vasfindadir.  (Icindekiler) kismina bir goz atmak dahi kitabin ne kadar genis kapsamli , icerigi titizlikle secilmis ve siralanmis bir muracaat kitabi oldugunu gosteriyor. Okumaya baslayinca surukleyiciligi ve titiz uslup ozellikle dikkati cekiyor.
Bu kitap gecmisini anlamak ve  bilmek isteyen her Izmirli'nin alip okuyacagi bir kitap olmalidir, cunku Sara kitabini  canli , yasayan ve yasamasini istedigi bir cemaat yaklasimi ile yazmistir. Bizleri Izmir Yahudilerinin ilk gunlerinden 2007 yilina kadar getiriyor: ve "Izmir'e asik bir Izmirli olarakdaha  ufak da olsa burada daima bir Yahudi cemaatinin var olacagini umit ederek yasiyorum" diyerek noktaliyor.
Sara Pardo'nun Izmir sehrine ve ozellikle Musevi Cemaatine katkisi bilinir. Fakat bu kitapla dogup buyudugu bu sehre, ait oldugu cemaate ve Turkiye Yahudilerinin tarihine en anlamli ve kalici katkida bulundugu suphesizdir.


Aralık 25, 2007, 11:10:33 öö
Yanıtla #1
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3120
  • Cinsiyet: Bay

İzmir Yahudileri ismini duyunca ilk aklıma dönmeler geliyor :D
İzmir doğumlu Sabatay abimiz,sevgili Mesihimiz ;D


Aralık 25, 2007, 01:59:12 ös
Yanıtla #2
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 341

dönmelerle ilgili de İzmirli Mesih Sabetay Sevi'yi okuyabilirsiniz..akademik anlatımdan daha ziyade roman havası katıldığı için okuması da zevkli oluyor..


Aralık 25, 2007, 11:13:02 ös
Yanıtla #3
  • Seyirci
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 920
  • Cinsiyet: Bay

Bırakın yaaa su sahte mesihi...:)
Taslar yerine oturabilecek mi ? İnşaasına basladıgımız yapı nasıl olur da yarım kalır ..


Aralık 27, 2007, 03:55:08 ös
Yanıtla #4
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3120
  • Cinsiyet: Bay

Bırakın yaaa su sahte mesihi...:)
ne yapalım kardeş dolaşıyor ortalıkta saraydaki mesih


Aralık 29, 2007, 01:28:10 ös
Yanıtla #5
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3120
  • Cinsiyet: Bay

Dünden Yarına İzmir Yahudileri

En eski kutsal kitaplı din olan Yahudilik tüm dünyaya belirli bir coğrafyadan yayılmıştır. Mezopotamya ve Ortadoğu kökenli olan Yahudilik inancı, Hz. İbrahim’in Tanrı’nın buyruğu ile ülkesini terk etmesiyle başlar; bölgede çeşitli serüvenler, savaşlar, barışlar, yıkımlar, umutlar yaşandıktan sonra bugünkü konuma gelir. Yahudiler, Hz. İbrahim’in kutsal göçünden başlayarak her yerleştikleri bölgeye renk, bilgi ve sistematik düzen anlayışı katmışlardır.



Yahudiler Tevrat’a olan bağlılıkları, dinsel inançları, tarihsel gelenekleri, Tanrı’yla aralarında yapılan ‘yemin’ nedeniyle birçok kez haksız iftiralara, baskılara ve işkencelere maruz kaldılar. Mısır olayı bunlardan sadece biridir… Ön Asya’da daha huzurlu yaşarken, Bizans İmparatoru Konsantin’in 313 yılında Hıristiyanlığı seçmesi nedeniyle yeniden zor günler yaşamaya başladılar. Bu durum yüzlerce yıl sürdü…
Sara Pardo her bakımdan doyurucu, ciddi ve titiz bir çalışma ile hazırladığı kitabında tüm bu gerçekleri kronolojik sıralamayla veriyor. Bununla de yetinmeyip ansiklopedik bilgilerle okuru donatıyor. Sözgelimi, İzmir’e Yahudi göçünü açıklarken, bunun M.Ö 6. yy.’a dayandığını belgeliyor. Fenikeli tüccarlar gemilerde çalıştırdıkları Yahudileri İzmir’de Yunanlılara satarlar ve büyük maceraları başlamış olur.
İzmir bu gelişmelere paralel olarak İpek Yolu’nun üzerinde bulunduğu için ticaret ve sanat merkezlerinden biri olmuştur. Yazar kitapta bu tarihsel birikimi, neredeyse tüm belgeleriyle açıklıyor. “1. yy.’da yaşamış olan coğrafyacı Strabo’ya göre, şehrin Yahudi bölgesi bugünkü Güzelyalı’dan Halkapınar’a kadardı. Yahudilerin en eski mezarlığı ve en eski yerleşim bölgesi Güzelyalı idi. (Şimdiki Güzelyalı’nın sadece adı güzel kaldı. T.E.) Bu eski mezarlığın taşlarından 17. yy.’da Sancak burnundaki kale inşa edildiği rivayet edilir. (sf. 32- 33)
İzmir tarihi içinde önemli bir yer tutan Yahudilerin eski yerleşim alanları, yerli halka kattıkları birikimler, sanatla ve ticaretle olan ilişkileri öyle güzel anlatılıyor ki, okurun tarihsel bir yolculuk yaptığını söyleyebiliriz. Karataş semtinde cumbalı evler, yaşanan aşklar, komşuluk ilişkileri, Halil Rifat Paşa Caddesi’nin dik yokuşları… Bunlarla beraber Alyans Okulları, boyoz, Aşkenaz- Sefarad problemleri… İzmir’in tarihinde Yahudilik içeren her ne varsa kitabın içinde yer almış. Yazarı bu açıdan kutlamak gerekiyor.
 İzmirli Yahudilerin bilinenin aksine yurtlarını seven, yasalara uyumlu insanlar olduğunu da öğreniyoruz. Birinci Dünya Savaşı yıllarında İzmir Yahudilerinin söylediği şu şarkı sözleri çok anlamlıdır: “Düşmanla dövüşeceğiz / Türkiye aşkına. / Türk, Yahudi ve Hıristiyan / Hepimiz Osmanlıyız. …Evet, kanımızı dökeceğiz. / Türkiye aşkına sf. 50” İşler her zaman böyle iyi gitmemiştir ne yazık ki. Cumhuriyetin kurulmasıyla birlikte ‘vatandaş Türkçe konuş’ kampanyası başlatılır. Bunun devamında ise, ünlü (1943) Aşkale Olayı meydana gelir. Neredeyse tüm gayrimüslimler büyük vergilere tabi tutulur. Sonrası ise tam anlamıyla büyük bir dramdır. 1948 yılında İsrail’e yalnızca İzmir’den 10.000 Yahudi göç eder. Bu bile olayın büyüklüğünü göstermeye yeterlidir.
Kitabın içinde sadece İzmir tarihine yönelik belgeler, bilgiler yok kuşkusuz. Yahudilerin müzik, sanat, edebiyat, günlük yaşam gibi birçok konuda yaptıkları katkı dile getiriliyor. Okurların bu bölümleri ilgiyle okuyacaklarını söyleyebiliriz. Yahudi kültüründe müzik önemli bir yer tutmaktadır. “Her şeyin zamanı vardır; ağlama zamanı, gülme zamanı, yas tatma zamanı ve dans etme zamanı. s/. 65” Yazar, Yahudi müziğin kökenlerini, bunun İzmir’e ve Anadolu’ya nasıl geldiğini belgelerle açıklıyor. Bir ekleme de biz yapalım. Bu tür dinsel müzikten İslamiyet’te zikir törenleri türemiştir.
1836 Tanzimat Fermanı ile başlayan çağdaş yasalar sayesinde Yahudiler önemli haklar edinmiştir. Bunun sonucunda da Yahudi gazeteleri yayınlanmaya başlamıştır.
Yahudiler genç Türkiye Cumhuriyetini olanca güçleriyle desteklemişlerdir. Henüz İsrail’in ortada olmadığı bir dönemde “çağdaş devlet ulusal nitelik taşır sf. 49” anlayışıyla Atatürk ve silah arkadaşlarının yanında olmuşlardır.
Sara Pardo bu kitabında salt tarihsel gerçekleri, olayları anlatmakla yetinmiyor. Yahudilerin tarihin karanlık dönemlerinde yaşadıkları acılarını, umutlarını, sevinçlerini, hüzünlerini dile getirirken, bir yandan da onların geleneklerini, kökenlerini ortaya koyuyor. Böylelikle kitap her bakımdan açıklayıcı, donanımlı ve bilgilendirici bir konuma bürünüyor.
Peki, Yahudi anlayışı nelere yansımıştır? Sara Pardo öylesine titiz bir çalışma hazırlamış ki, bunların hepsini anlatmak neredeyse olanaksız. “1492’de İspanya’dan gelen Yahudiler sadece müzik değil, Türk seyirlik oyunlarını da etkilediler. Osmanlı sarayında kukla oynatıcıları, soytarı ve hokkabazların çoğunluğu Yahudilerdi. Bu oyunları İspanya’dan getirdiler. Oyunlardan biri olan Mattesina, bizim kılıç kalkan oyununa benzerdi. sf. 73” Devam edelim anlatmaya. Kâğıt Oyma Sanatı’ndan ise, tezhip sanatı geliştirilmiştir. Hele günlük yaşam içinde kullanılan bazı sözler, deyimler, el işi oymalar, danteller, danslar... Bunların yanı sıra, özel günlerde giyilen kıyafetler, nikâh sonrası dağıtılan şekerler ve daha birçok şey sayfalarda yer alıyor. Anlıyoruz ki, İslamiyet ve Yahudi kültürü özellikle İzmir’de çok yakınlaşmış, hatta bazı ‘alanlarda’ neredeyse aynı olmuştur.
Yazar, İzmir’de bulunan Havraların adreslerini, fotoğraflarını, dini yerlerle ilgili sorunları da yansıtmış. Hele kitaptaki fotoğraflar o kadar ustaca çekilmiş ki, adeta her görüntüyü karşınızda sanıyorsunuz. Yahudi Dillerinin Alt Bölüm Şeması – Yahudi Kültür Gruplarının Soyağacının Şeması ile kitabın akademik bir yanının da olduğunu belirtelim.
Kitabın içinde İzmir’le ilgili anlatım hayli bilgilendirici olmuş. Birkaç örnek verelim. “Kız lisesinin olduğu yer Bahribaba’ya kadar uzanırdı. Burası Yahudi mezarlığıydı. 1918 yılında mezarlık başka yere nakledildi ve burası Bahribaba Parkı oldu. …Konak’a doğru yürüdüğümüzde, bugün Şakir Eczacıbaşı Okulu olan yer, ağaçlık çok güzel bir alandı ve adı Küçük İngiliz Bahçesiydi. …Karataş Orta Okulu’nun köşesinde Labri kahvesi ve denize uzanan sokağın ucunda kömür İskelesi yer alırdı. …”
İzmir’in içinde Yahudi mezarlıkları, kültür dernekleri, önemli Yahudi isimleri, Yahudi bayramları, dönemin takı ve giyimleri, düğün, doğum, çeyiz (ve bunların kısa tarihçeleri) yer alıyor.
Yazımızı bitirirken bir İzmirli olarak Yahudi bakış açısıyla, bu güzel kentin farklı tarihini ve mimari dokusunu tanımış oldum. Bazı gelenek ve adetlerin nereden geldiğini de öğrendim. Yüzlerce yıl uyum içinde yaşadığımız Yahudi dostlarımızı bu kitapla daha yakından tanıyoruz. İzmir’in tam anlamıyla dinsel bir mozaik kenti olduğunu bir kez daha görüyoruz. Yazar kitabın içine Sabatay Sevi’yi de alarak ne kadar nesnel olduğunu gösteriyor. Kitabın düzeyi ve içeriği meraklısı için bir başvuru kaynağı adeta. Bir roman akıcılığı içinde, hiç sıkılmadan okuyabilirsiniz.
Kitabın büyük boy, bez ciltli, kuşe kâğıt, kaliteli baskı, özenli sayfa düzeni ile titiz bir çalışma içerdiğini önemle vurgulayalım. Ayrıca büyük ustaların (Y. Tuvi-  İ. Keribar) çektiği fotoğraflar tam anlamıyla bir görsel şölen sunuyor.
İzmir’in saklı Yahudi tarihini, halen yaşatılan gelenek ve adetlerini yakından tanımak isteyen herkesin okuması gereken bir kitap, ‘İzmir Yahudileri.’
NOT: Bu güzel çalışmanın nazar boncuğu türünden küçük bir eksiği var. Yazarın fotoğrafı ve özgeçmişi yer almıyor. Yayınevi bu dostça uyarımızı dikkate alarak, yeni baskıya bunları koymalı.

Sara Pardo
Sevgili İzmir Beni Tanı
Dünden Yarına
İZMİR YAHUDİLERİ


www.gozlemkitap.com adresinden temin edebilirsiniz.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
0 Yanıt
6726 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 26, 2007, 10:20:35 ös
Gönderen: shemuel
0 Yanıt
7615 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 26, 2007, 10:23:44 ös
Gönderen: shemuel
13 Yanıt
15526 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 04, 2008, 03:15:38 ös
Gönderen: shemuel
1 Yanıt
5313 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 25, 2007, 10:26:26 ös
Gönderen: shemuel
Izmir Yaniyor....

Başlatan SublimePrince « 1 2 » Guncel Konular

11 Yanıt
5522 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 15, 2007, 08:48:17 ös
Gönderen: nietzsche
0 Yanıt
3519 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 27, 2008, 09:02:36 ös
Gönderen: shemuel
Rembrandt’ın Yahudileri

Başlatan newyork Tarih

1 Yanıt
4878 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 25, 2008, 05:56:11 ös
Gönderen: akasya
171 Yanıt
72554 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 10, 2009, 02:23:14 ös
Gönderen: Prenses Isabella
3 Yanıt
3209 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 26, 2012, 01:08:58 öö
Gönderen: Alşah
16 Yanıt
11011 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 14, 2019, 12:26:51 öö
Gönderen: Fırat