19. yy aydınlarından birinin sözünü küçükken ezberlemiş, kendime ilke edinmiştim. Hatrıma düşürülünce ,paylaşmak istedim :
"Bana, 'Sen şuna buna niçin sataştın?' diyorlar. Farkında değilim.
Karşımda müthiş bir yangın var. Alevleri göklere yükseliyor. Içinde evlâdım yanıyor, îmânım tutuşmuş yanıyor.
O yangını söndürmeye, îmânımı kurtarmaya koşuyorum.
Yolda biri beni kösteklemek istemiş de, ayağım ona çarpmış; ne ehemmiyeti var? O müthiş yangın karşısında bu küçük hâdise bir kıymet ifade eder mi?
Dar düşünceler, dar görüşler!.
Yine küçükken ismini hatırlayamadığım bir kitap ''Akıl, Arapça 'bağ kuran' demek'' demişti ve birgün olur kullanırım diye onu da ezberlemiştim.
Sonra aradan biraz zaman geçti.
Ama yüzyıl yerindeydi, hala geçmemişti.
Bir an yine 19.yy aydınlarından birinin hafızama attığım bir sözü ile çarpılmıştım :
"Shakspeare'i eleştirmek için en az bir Tolstoy olmalı insan..." diyordu.
Hem de bunu kuleden söylüyor, kulakları çınlatıyordu.
Ama ne de güzel diyordu !
Neyse biz bu dar görüşleri geçelim de küçük bir viraj yapıp konumuza gidelim.
Fikrimce son iletimde de ifade etmeye çalıştığım gibi, kavramlar üzerinden bir uyuşmazlık yaşanıyor.
Kavramlar ile tam olarak ne demek istendiği açıklanırsa hem birbirimizi daha iyi anlar ve hem de konuya daha fazla katkı sağlamış oluruz diye düşünüyorum.
Çünkü 'Masonluk İslam karşıtı mıdır' sorusundan başlayıp Hristiyanlığa,oradan masonik fikir ayrılığına, oradan da farklı yerlere geçildi.
Ve üstelik, bunlar birbiri içine geçerek ilerledi.
Onun için fazla zaman kaybetmeden, yaşadığım küçük talihsizlikten ötürü, ben sorduğum son 3 soruyu Sayın karahan'a cevaplaması için buraya yeniden yazmak istiyorum :
1- Allah gönderdiği kitapta bana 'Allah' ismi ile seslenin diye bir emir veriyor mu ?
Argüman olarak İsra suresinden bir ayet gösteriliyor.
Ve bu ayet, tam olarak buna mı karşılık geliyor ?
2- Evrenin Ulu Mimarı veya Evrenin Ulu Yaradanı demek var olan Tanrı'nın özelliklerine göre bulunmuş isimler olarak herhangi bir dini inanç ile çelişiyor mu ?
Acaba İslami kaynaklarda evreni bir eve,Tanrı'yı ise bir müteahhite benzetenler Ali Şeriati'nin deyimiyle Dine Karşı Din mi yaratıyorlar ?
Ya da evreni şiire benzetip, Tanrı'ya şair diyenler dinden mi çıkıyorlar ?
3- Acaba din ve inanca karşı oluşturulan mesafe Tanrı'ya karşı gösterilen bir mesafe mi demektir ?
Yani evine resim koymayan bir aile, evine ressam da almamalı mıdır ?
Saygılar.