Masonluk, anladığım kadarıyla bir kardeşlik/brotherhood kuruluşu. Genel geçer, dünyadaki tüm masonik kuruluşların ortak bir amacı var mı bilmiyorum. Ama eğer varsa, bu amacın elbette siyasete etkiyen veya onu doğrudan biçimlendiren (başlı başına siyasi bir amaç olarak) bir yönü de olacaktır. Masonluğun siyasi bir amacı olmadığını söyleyenler de var.
Bana öyle geliyo ki, dünya üzerindeki tüm locaları ilgilendiren ortak bir amaç yok. Küba'daki masonların amacı ile, A.B.D.'deki masonların amacı ne kadar birbirine benzeyebilir ki? Ama tek tek, veya bölge bölge mason kuruluşlarının özel amaçları olabilir.
Siyasette ideal olarak iki ana akım vardır (en azından bugün için) ; liberalizm ve sosyalizm.
Liberaller, insanların mutluluğa, serbest bırakıldıkları zaman ulaşacaklarını düşünürler. Sosyalistler ise, bu serbestliğin güçlüler lehine bükülebileceği endişesini öne sürüp, insanların mutluluğa eşitlik ile ulaşacaklarını düşünürler.
Komunist bir mason, insanların mutluluğunu amaçladığını düşünerek, komunizmi savunabilir. Liberal bir mason da, yine aynı gerekçeyle, liberalizmi savunabilir. Sonuçta, masonluk, insanların mutluluğunu amaçlıyorsa (ki bu benim varsayımım, herhangi bir masondan duymuş değilim) bir mason komunist veya liberal olabilir. Çünkü insanları mutluluğa götürecek yolun, savunduğu yol olduğuna inanıyordur. Küba'daki sosyalist masonlar ile, A.B.D'deki liberteryen masonlar bu nedenle amaçta aynı fakat araçta farklı yollar üzerinde olabilirler. Bu biraz insanların algılarına kalmış bir şey.
Ancak gözlemlediğim kadarıyla, masonluk, önce tekil olarak "insanın" kendisine odaklanan bir kurum, toplumsal olarak "insanlara" değil. Sayın Adam'ın de söylediği gibi ezoterik yapısı da bunu öngörüyor zaten. İnsanı herhangi bir siyasi idealden öte, birey olarak yetiştiriyor. Ahlaken iyi insanlar ortaya çıkarmaya çabalıyor.
İyi insan da, ondan sonra yolunu belirler ve iyi olduğuna inandığı bir ülkünün peşinden gidebilir. Veya, sadece kendi iyiliğiyle, politik olmadan, başka uğraşlarla iyiliğini kullanmayı seçebilir.
Tamam, bu başlığın komunizmle bir ilgisi yok. Ama şu soru akla gelebilir; "peki bu iyi insanlar neden ortak bir siyasi teoride hemfikir olamıyor? bir mason liberalizmi, bir diğeri komunizmi veya bir diğeri x'i nasıl savunabiliyor" Sorunun kısa yanıtı şu herhalde: "Çünkü o, bunun doğru olduğuna inanıyor"
Sorunun uzun yanıtı da şu; teoride gerek komunizm, gerek liberalizm teorisyenleri büyük bir hüsnü niyetle teorilerini kurmuşlardır. Ben mesela liberalim, fakat Karl Marx'ın kişiliğiyle hiçbir sorunum yok. O, büyük bir iyi niyetle teorisini kurmuştu. Kitabında, Londra'da 9 yaşındaki William Wood'un, sabah saat 7'de erkenden uyanıp fabrikadaki işine gittiğini, işinden de akşam 9'da çıktığını ve hayatının böyle devam ettiğini yazıyordu. İnsan haklarının güvence altına alınmadığı, vahşi kapitalizm çağında yaşamıştı. Doğal olarak da, insanlığı Das Kapital'iyle kurtarmıştır. İyi niyeti konusunda hiçbir şüphem yok. Sadece çözüm için gösterdiği yolun yanlış olduğuna inanıyorum.
Karl Marx, bu anlamda pek ala mason olabilir. Burada bir çelişki olmazdı. Bunun gibi, John Stuart Mill de aynı sebeplerden ötürü mason olabilirdi, burada da bir çelişki olmazdı.
Saygılar