Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: İstihdam...  (Okunma sayısı 2407 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ekim 25, 2007, 01:59:54 öö

İktisatın genel problemlerinden biri ve bana göre hala çözemediği bir konu. Klasikler mahreçler kanununu baz alırken ustad keynes  efektif talep teorisini getirmiş. Yani arz taleb eşitliği. ama bunun mümkün olmadığı ortadadır. Bir yandan temelinde kıtlığın ve sınırsız insan isteklerinden bahseden bir iktisat bir yandan arzı talebi dengelemeye çalışan bir iktisat. Her istek elbette talep değildir fakat günümüzde tüketim ihtiyaç dışında da yapılıyor(evde 2 tane varken ucuz sanıldığı için alınan yeni bir mal)

Adam smith ise dengeyi sağlayıcı güç olarak olarak fiyatı görür fakat kalite kavramı var insanlar için ve parası az da olsa gösteriş için pahalı bir telefon alabilir ama bu yine tam bir denge getiremez çünkü telefona ayrılan bütçe diğer harcamalardan kısmak demek. Sonuç olarak görünmez el de bu işin içinden çıkamaz ve denge sağlanamaz.


ars longa, vita brevis...


Ekim 25, 2007, 02:07:38 öö
Yanıtla #1

Ülkemizde ise bariz eksik istihdam ve bunun yanında da yoğun kayıt dışı istihdama rastlıyoruz. Yabancı sermaye bu açığı ne kadar kapator bilinmez ama şu da var ki yeni bir üretim gücü yerine var olan üretim merkezlerinin el değiştirdiğini görüyoruz bu da sözüm ona tam istihdama olanan tanımıyor.

ars longa, vita brevis...


Ekim 31, 2007, 03:13:47 ös
Yanıtla #2
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 562
  • Cinsiyet: Bay

Smith'in teorilerinin zayıflığı zaten Keynesyen iktisadı doğuran bir olaydır. Fakat şu da var ki yanlış bilmiyorsam (iktisat dersini alalı yıllar oldu ama) Keynesyen iktisat anlayışının ardından da pek çok modern anlayış geliştirilmiştir. Fikrime en uygun gelen düşünce ise -kısaca- devletin ekonominin bazı bölümlerine, vatandaşların ve kurulan ekonomik güçlerin sadece iktisadi değil fikri açıdan da yeterli gelişmeyi gösterene kadar yoğun bir şekilde müdahale etmesi ve güvenilir bir istihdam kaynağı olması. Yani bir nevi Kemalist devletçi politikaları kamu yararına daha uygun buluyorum.

Şüphesiz ki fikrimi derinlemesine savunmam zor olacaktır çünkü İktisat konusunda ayrıntılı bilgi sahibi değilim, makro-mikro iktisat ve iktisat tarihi üzerinde sınırlı bilgim var. Mesajımın esas amacı bana kalırsa böyle mühim bir başlık açılmışken insanların daha çok "Yahudiler lanetlidir efendim", "hayır değildir efendim" gibi afaki konularla meşgul olması. Sayın nietzche istihdam konusunda kendi fikrinizi beyan etmemişsiniz gibi geldi, görüşlerinizi merak ediyorum.
Mea mihi conscientia pluris est quam omnium sermo


Kasım 03, 2007, 03:07:56 ös
Yanıtla #3

Serbest piyasa bu kadar cazipken devletçi politikaların ekonomide işlevselliğinin kalmadığı ortada. Ayrıca günümüzde devlete olan güvenin azalması istihdam politikalarında açıklar yaratabilir. Kapitalizm asla evcilleşmeyecektir bu yüzden kazanan daha fazla kazanmak isteyecek ve kazanacaktır bu da herhangi teorik bir üretim olsa bile pratiğe dökülmesine engel olacaktır.
ars longa, vita brevis...


Ağustos 19, 2008, 05:59:34 ös
Yanıtla #4
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 269
  • Cinsiyet: Bay

Devletçi Politika 1920-1930 lu yıllarda ülkemiz için gerekli bir politikaydı.

Hatta Keynesin iyice ortaya çıktığı 40 lı yıllardan daha önce ekonomide devletin varlığını iyice pekiştirmiştik. 

Aslında bugün bile devletçi politika uygulanabilirliğini sürdürmektedir fakat kamuda uygulanan ; verilen emeğin üzerindeki maaş ve iş garantisi insanları bir iş konusunda başarılı olmak yerine karnı doyduktan sonra ne iş olsa yaparımcı zihniyetle bareber  KİT leri emek bataklığına çevirmektedir..

Bu konuda Niyazi Berkes'in "200 yıldır neden bocalıyoruz" ve
Nick Dyer 'in Sibermarx- "Yüksek Teknoloji çağında Sınıf mücadelesi"  iisimli eserleri gayet doyurucudur...
Bilgili bir aptal, bilgisiz bir aptaldan daha aptaldır.
  Moliere