Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: İsa Mesih  (Okunma sayısı 19381 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mart 19, 2007, 10:22:38 ös
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3120
  • Cinsiyet: Bay

 Kaynak/Yazar : Paul E. Little       
     
  Tanrı, kendisini gösterip açıklama inisiyatifini almadıkça bizlerin O'nun var olup olmadığını ve neye benzediğini bilemeyiz. Bizler O'nun karakterini ve bizim hakkımızdaki görüşlerini bilmeliyiz. Neden karakteri? Diyelim ki Tanrı gerçekten vardır ancak Adolf Hitler gibi bir karakteri vardır: kaprisli, gaddar, önyargılı ve zalim. Düşünmesi bile tüyleri diken diken yapmaya yetmektedir.       
     
  Kör Bir İman Değil
İsa Mesih'in Yaşamı - İnanmak İçin Sebepler
 Tanrı, kendisini gösterip açıklama inisiyatifini almadıkça bizlerin O'nun var olup olmadığını ve neye benzediğini bilemeyiz. Bizler O'nun karakterini ve bizim hakkımızdaki görüşlerini bilmeliyiz. Neden karakteri? Diyelim ki Tanrı gerçekten vardır ancak Adolf Hitler gibi bir karakteri vardır: kaprisli, gaddar, önyargılı ve zalim. Düşünmesi bile tüyleri diken diken yapmaya yetmektedir.

Tanrı'nın esinlemesinin gerçekleşip gerçekleşmediğini görmemiz için tarihe bakmamız yeterli olacaktır. Filistin'in sıradan bir köyünde neredeyse 2.000 yıl önce bir ahırda bir bebek dünyaya gelmiştir. Bugün tüm dünya, Hıristiyan olsun olmasın O'nun doğumunu kutlamaktadır.

Bu bebek otuz yaşına gelinceye kadar belirsiz bir hayat yaşamıştır. Otuz yaşına vardıktan sonra üç sene sürecek bir hizmete başlamıştır. Bu kişi tarihi değiştirmek üzere dünyaya gelmişti. Halk O'nu memnuniyetle dinliyordu: "İsa konuşmasını bitirince, halk O'nun öğretişine şaşıp kaldı. Çünkü onlara kendi din bilginleri gibi değil, yetkili biri gibi ders veriyordu." (Matta 7:29).
 

İsa Mesih Tanrı'nın Oğlu Olduğunu Belirtmişti
Kısa bir süre sonra İsa Mesih, Kendisi hakkında şok edici iddialarda bulunuyordu. Kendisini bir öğretmen veya peygamberden öte; Tanrı olarak tanıtmaya başladı. Kimliğini öğretisinin temel noktası yaptı. Bunu kabul edenleri azarlamadı aksine onlara buyurmaya devam etti! "İsa onlara, «Ya siz» dedi, «ben kimim dersiniz?» Simun Petruş «Sen, yaşayan Tanrı'nın Oğlu Mesih'sin» cevabını verdi" (Matta 16:15-16).

İsa Mesih iddialarını çok açık yapmış ve bu iddiaları duyanlar mesajı tam olarak algılamışlardır: "İşte bu nedenle Yahudiler O'nu öldürmek için daha çok gayret ettiler. Çünkü yalnız Sept gününü bozmakla kalmamıştı, aynı zamanda Tanrı'nın kendi Babası olduğunu söyleyerek kendisini Tanrı'ya eşit kılıyordu." (Yuhanna 5:18).

"Ben ve Baba biriz." (Yuhanna 10:30) dediği zaman Yahudiler O'nu taşlamaya kalkmışlardır.

İsa Mesih açıkça sadece Tanrı'nın sahip olduğu niteliklere sahip olduğunu iddia etmiştir:

Matta 9:1-3: "İsa bir kayığa binip karşı kıyıya geçti ve kendi kentine gitti. Kendisine, şilteye yatırılmış felçli bir adam getirdiler. Onların imanını gören İsa felçliye, «Oğlum, cesur ol, günahların bağışlandı» dedi. Bunun üzerine bazı din bilginleri içlerinden, «Bu adam Tanrı'ya küfrediyor!» dediler.."

Markos 14:61-64: "Başkâhin O'na yeniden, «Yüce Olan'ın Oğlu Mesih sen misin?» diye sordu. İsa, «Ben'im» dedi. «Ve sizler, İnsanoğlu'nun kudretli Olan'ın sağında oturduğunu ve göğün bulutlarıyla geldiğini göreceksiniz.» Başkâhin giysilerini yırtarak, «Artık tanıklara ne ihtiyacımız var?» dedi. «Küfürü işittiniz. Buna ne diyorsunuz?» Hepsi de İsa'nın ölüm cezasını hak ettiğine karar verdiler."

Kendisi ile Tanrı ile olan ilişkiyi açıklamıştır:

Yuhanna 8:19 O zaman O'na, «Baban nerede?» diye sordular.İsa şu karşılığı verdi: «Siz ne beni tanırsınız, ne de Babamı. Beni tanısaydınız, Babamı da tanırdınız.»

Yuhanna 14:7: "Beni tanısaydınız, Babamı da tanırdınız. Artık O'nu tanıyorsunuz, O'nu gördünüz."

Yuhanna 12:45: "Beni gören, beni göndereni de görür."

Yuhanna 14:9: "İsa, «Filipus» dedi, «bunca zamandır sizinle birlikteyim. Beni daha tanımadın mı? Beni görmüş olan, Baba'yı görmüştür. Sen nasıl, `Bize Baba'yı göster' diyorsun?"

Yuhanna 12:44: "İsa yüksek sesle, «Bana iman eden bana değil, beni gönderene iman etmiş olur» dedi."

Yuhanna 14:1: "Yüreğiniz sıkılmasın. Tanrı'ya iman edin, bana da iman edin."

Yuhanna 15:23: "Benden nefret eden, Babamdan da nefret eder."

Markos 9:37: "Küçük bir çocuğu alıp orta yere dikti, sonra onu kucağına alarak onlara şöyle dedi: «Böyle bir çocuğu benim adım uğruna kabul eden, beni kabul etmiş olur. Beni kabul eden de beni değil, beni göndereni kabul etmiş olur.»"
 

Dört Olasılık
İsa Mesih'in iddialarına baktığımız zaman, sadece dört olasılık olduğunu görürüz. O da ya bir yalancı, ya bir deli, ya bir efsane yada Gerçek olduğudur. Eğer biz O'nun gerçek olmadığını iddia edersek, otomatik olarak diğer üç alternatiflerin birisini kabul etmiş oluruz. Fark etsek de fark etmesek de...

(1) Birinci olasılık İsa Mesih'in Kendisinin Tanrı olduğunu bildirirken yalan söylemiş olmasıdır. Öğretisine yetki katabilmek, dinleyenleri etkilemek için bu yalanı uydurmuştur. Bazı kişiler buna kanmış kanmayanlar ise gene de O'nun büyük bir ahlak öğretmeni olduğunu kabul etmişlerdir. (Yalan söyleyen bir ahlak öğretmeni!) Bu durum açık bir çelişkidir çünkü hem yalan söyleyen hem de hem de ahlak öğretişleri veren bir kişi açıkça ahlaksızdır, sahtekardır.

(2) Bir az daha sevecen olsa da buna rağmen yine de şok edici bir başka olasılık ise İsa'nın kendi kendisini aldattığını yani gerçektende tanrı olduğunu düşünen bir deli olduğudur. Günümüzde de kendisini tanrı zanneden insanlar vardır ve bu kişiler genellikle Bakırköy ya da Manisa akıl hastanelerinde ikamet etmektedirler. Ancak İsa Mesih'in yaşamına baktığımız zaman kişisel dengesizlik ve ya anormallik içeren bir davranış ile ilgili hiçbir kanıta rastlamayız. Tam aksine en ağır baskılar altındayken bile sarsılmayan bir kişilik ile karşı karşıya kalırız.

(3) Üçüncü olarak alternatif ise İsa'nın Tanrı olduğu hakkındaki iddiaların hepsi birer efsanedir. O'nun ateşli taraftarları, üçüncü ve dördüncü yüzyıllarda, İsa'nın duysa şok olacağı ifadeleri İncil'e yerleştirmişler ve O'nun ağzından çıkan sözlere eklemişlerdir. İsa Mesih geriye döndüğünde bu sözleri reddedecektir.

Efsane Teorisinin, modern arkeoloji önemli birçok keşifinden sonra yanlışlığını kanıtlanmıştır. Bu keşifler kesin bir şekilde İsa Mesih'in hayatının yazıldığı dört biyografinin, İsa Mesih'in çağdaşların dönemleri içinde kaleme alındığını ortaya koymuşlardır. John Hopkins Üniversitesinden emekli olan dünyaca ünlü arkeolog Dr. William F. Albright, İncil'in M.S. 70 senesinden önce yazıldığının tartışmasız bir şekilde ortaya çıktığını kitaplarında açıklamıştır. İsa denilen bir kişi hakkında ortaya atılacak bir efsanenin, içinde bulunduğu zaman ve mekanda yaşayan insanlar arasında İncil şeklinde kabul edilip, oradan da tüm dünyaya yayılması tamamen imkansız bir yaklaşımdır.

1960 senesinde birisinin çıkıp, Ankara'da Atatürk'ün Tanrı olduğunu söyleyip, bunu Atatürk'ün Anadolu'da gerçekleştirdiği ölüleri diriltme, sakatları iyileştirme, rüzgara ve denize hükmetme mucizeleri ile desteklemeye kalksa, Atatürk'ün 13 Kasım'da dirilip 40 gün boyunca Ankara halkının arasında yaşayıp sonra gökyüzüne yükseldiğini iddia etse, bu efsaneye 1940 senesinde ki hangi Ankaralı inanır, bu öğretişi kitaplaştırıp tüm dünyaya canları pahasına yaymaya kalkardı? Bu efsaneyi ortaya atmaya kalkan kişinin iddiaları Ankara'da yaşayan halk tarafından çürütülmez miydi? Efsane teorisi İncil el yazmalarının erken tarihlere ait olmasından dolayı geçerliliğini kaybetmiştir.

(4) Geriye kalan tek alternatif ise İsa Mesih'in gerçekleri söylediğidir. Buna rağmen iddiaların çok geçerliliği yoktur, konuşmak bedavadır. Herhangi birisi iddialarda bulunabilir. Tanrı olmayı iddia eden başkaları da olmuştur. Ben de Tanrı olmayı iddia edebilirim, sende ancak hepimizin cevaplaması gereken soru, şu sorudur: "Bu iddiamızı nasıl destekleyebiliriz?" Benim iddiamın çürütülmesi 10 saniye bile sürmeyecektir, seninkinin de akıbeti farklı olmayacaktır. Ancak konu Nasıralı İsa Mesih'in iddiası olunca, insanlar 2000 yıldan beri bu iddianın çürütülmesini başaramamışlardır. ".....bana iman etmeseniz bile, yaptığım işlere iman edin. Öyle ki, Baba'nın bende, benim de Baba'da olduğumu bilesiniz ve anlayasınız." (Yuhanna 10:38).
 

İsa Mesih İddiasını Nasıl Desteklemiştir?
 1) O'nun ahlaki karakteri, iddialarını desteklemektedir.

Bir çok akıl hastası kendisini ünlü birisi, bir peygamber ya da Tanrı zanneder ancak bu kişilerin iddiaları karakterleri ile desteklenemez. İsa Mesih'de ise durum böyle değildir. O benzersizdir --- benzersizliği Tanrı'nın ki ile aynıdır.

İsa Mesih günahsızdı. Onun yaşamı o kadar temizdi ki düşmanlarına şu ifade ile meydan okuyabildi: ği böyleydi, "Hanginiz bana günahlı olduğumu kanıtlayabilir? Gerçeği söylüyorsam, niçin bana iman etmiyorsunuz?" (Yuhanna 8:46). Bu sorusuna aldığı tek cevap sessizlikti; soruyu yönelttiği kişiler ise O'nu öldürmek isteyenlerdi.

İsa Mesih'e yönelen ayartmaları okuruz ancak asla O'nun bir itirafını, bir olan günahını duymayız. O asla bağışlanmak için dua etmedi ancak herkese bunu yapmasını öğretti.

İsa Mesih'in ahlaki başarısı, tüm çağlardaki öğretmen veya peygamberler ile kıyaslandığında şaşırtıcıdır. Tanrı'ya daha çok yaklaştıkça, kendi başarısızlığımızı, çürümüşlüğümüzü ve kusurlarımızı daha çok fark ederiz. Aynaya bakarken odanın içi ne kadar aydınlıksa, tıraş olmaya ne kadar çok ihtiyacımız olduğunu daha çok anlarız. Ahlak alanında, sıradan ölümlüler için bu tartışılmaz gerçektir.

En erken çocukluk yaşlarından beri günahın evrenselliği öğretilen Yuhanna, Pavlus ve Petrus'un İsa Mesih'in günahsızlığını vurgulaması ilginçtir: "O, günah işlemedi, ağzından hileli bir söz çıkmadı" (1 Petrus 2:22).

Pilatus İsa için bu adamın ne suçu var ki demiş, O'nun suçsuzluğunu kabul etmiştir. "İsa'yı bekleyen yüzbaşı ve beraberindeki askerler, depremi ve öbür olayları görünce dehşete kapıldılar ve, «Bu gerçekten Tanrı'nın Oğluydu!» dediler" (Matta. 27:54).

2) İsa Mesih, doğaya hükmetmiştir ki bu sadece doğanın Yaratıcısı olan Tanrı'nın yapabileceği bir şeydir.

Celile denizinde rüzgarı ve dalgaları durdurup onları azarlamıştır. Teknedekiler bu olay karşısında şu soruyu sormaktan kendilerini alamamışlardır: "Bu adam kim ki, rüzgâr da göl de O'nun sözünü dinliyor?" (Markos 4:41). Suyu şaraba döndürmüştür, beş somun ekmek ve iki balık ile 5.000 insanı doyurmuştur, tek oğlu ölen bir dulun acısını dindirmek için çocuğu diriltmiştir, kızının ölümüne ağlayan babanın göz yaşlarını silmek için kızı diriltmiştir. Eski arkadaşı ölünce ona: "Lazar, dışarı çık!" demiş, Lazar dirilmiştir. O'nun düşmanlarının bu mucizeleri inkar etmemeleri ayrı bir önemli noktadır. Buna rağmen O'nu öldürmeyi denemişlerdir. "Böyle devam etmesine izin verirsek, herkes O'na iman edecek. Romalılar da gelip kutsal yerimizi ve ulusumuzu ortadan kaldıracaklar" (Yuhanna11:48).

3) İsa Mesih, hastalık üzerine Yaratıcı olan Tanrı'nın yetkisini kullanmıştır.

Topalları yürütmüştür, dilsizleri konuşturmuştur, körlerin gözünü açmıştır. Önemli mucizelerin bir tanesi Yuhanna 9'da kaydedilen kör adam mucizesidir. Adam Yahudilerin spekülatif sorularını cevaplayamamasına rağmen, yaşadığı tecrübe, onu yeteri kadar ikna etmiştir. "Bildiğim bir şey var, kördüm, şimdi görüyorum" (Yuhanna 9:25). Arkadaşlarının bu iyileştiren kişiye inanmamalarını ise şaşkınlıkla karşılamıştır: "Dünya var olalı, bir kimsenin doğuştan kör olan birinin gözlerini açtığı duyulmamıştır" (Yuhanna 9:32). O'nun için kanıt açıktır.

4) İsa Mesih'in Tanrı olduğunun en büyük delili öleceğini ve 3 gün sonra dirileceğini bildirip bunu gerçekleştirmesidir.

Öğrencilerine en az beş kere bu gerçeği bildirmiştir. Ölecek ve üç gün içerisinde dirilecekti; bu ispatı çok kolay bir iddiaydı: ölürdü ve ya dirilirdi yada dirilmezdi.

Hıristiyanlığın düşmanları da taraftarları da, İsa'nın ölümden dirilmesinin Hıristiyan inancının en temel öğretisi olduğunu kabul ederler. Eğer dirilme gerçekleşmemiş ise Hıristiyanlık boş bir inançtır. 1. Korintliler 15:14: "Mesih dirilmemişse, bildirimiz de imanınız da boştur." Eğer İsa Mesih ölümden dirileceğini söyleyip bunu yaptıysa, bu tarihte eşsiz bir olaydır.

Eğer İsa Mesih ölümden dirilmiş ise, bizler Tanrı'nın gerçekten var olduğuna emin olabiliriz. O'nunla kişisel bir ilişkimizde olabilir. Evren, yaşam, hayat her şeyin bir anlamı vardır ve bu anlama sadece Tanrı ile bu yaşamda başlayacağımız bir ilişki ile ulaşabiliriz
 


Mart 26, 2007, 09:06:57 ös
Yanıtla #1

Merhaba ,
 
Mısır dininde bulunan Osiris İsis ve Horus Üçlemesi ve Tapınaklarda Bulunan İsis 'in kucağında bebek  Horus gibi Kucağında Bebek İsa(a.s)  'yı taşıyan Hz. Meryem Ana (Madona) betimlemeleri sanki birbirlerinin bağrından kopma gibi geliyor. Burdan iki fikir elde edilebilir ... Ya Antik çağlardan Günümüze... insanlar Ana - Çocuk Kavramında aynı beimlemeye yer vemişler ya da iki İlahi figürde vurgulanmak istenen olay ve dinsel içerik aynı ve farklı zaman ve farklı yerlerde birbirinini tekrarlayan bir öğretinin Hristiyanlık ve hatta Yahudilik öcesie dayandığıdır...

Aslında her ikisini de doğru kabuledebiliriz. Ne de olsa Ananın yavrusua olan şevkati ve sevgisi...
Aynı Tanrının Adem(a.s) 'den Muhammed(s.a.s) 'e varıncaya kadar aynı dini gönderdiği...


Saygılarımla.
« Son Düzenleme: Mart 26, 2007, 09:09:30 ös Gönderen: Fraternis »


Mart 26, 2007, 11:01:13 ös
Yanıtla #2
  • Ziyaretçi

Bence, butun bu din olaylari Misirdan basladi. Ezoterizminde, Mitolojininde, felsefe ve astrolojininde kaynagi hep misir. Neredeyse butun dinlerin ve bilimlerin kaynagi Misir. o yuzden hepsi birbrine benziyor olabilir. Misir imparatorlugu, sonrada Ordaki Yahudiler, daha sonradan ordaki yahudilerin israil ve orta doguya gelisi ve hiristiyanlik, hemen sonrada islam ve avrupaya yayilma falan filan...

ilginc yani.


Mart 26, 2007, 11:05:50 ös
Yanıtla #3

Gelişim sürecinde seninle aynı şeleri düşünüyorum Yolların Mısır 'da kesiştiği doğru ancak yolun çıkışı her ne kadar ütopik görünse de Kayıp Kıta Mu 'nun tozlarını serpiştiriyor. Bi de Hindistan 'da Mısır Kadar önemli bir merkezdir bugünün dinlerinin temellerine ışık yakan felsefeler orada nurla buluşmuştur.


Mart 26, 2007, 11:08:30 ös
Yanıtla #4
  • Ziyaretçi

hepsi birbirine karismis iste :P


Mart 27, 2007, 10:09:12 ös
Yanıtla #5
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3120
  • Cinsiyet: Bay

aslında karıştırılmış


Mart 28, 2007, 04:34:11 ös
Yanıtla #6
  • Ziyaretçi

yoksa dinler birbirinden cok ayri, ve farklimi diyorsun yani?


Mart 28, 2007, 10:16:16 ös
Yanıtla #7
  • Ziyaretçi

dinlerin hepsi neden ayrı olsunki
sonuçta Hepsi yahudi uydurması değilmi
İbraniler hayel gücü gelişmiş millettir.buda bir İbraninin itirafı


Mart 28, 2007, 10:18:59 ös
Yanıtla #8
  • Ziyaretçi

dinler derken semevi dinlerden söz ediyorum
yani Shemuelin başka bir konuda dediği gibi nasibi kıtların dinleri
ilk nasibi kıtlar ibraniler
ah doslarım ne yapabilirimki karşımda bir haham olacaktıki bakın onu nasıl kucaklıyorum.


Mart 28, 2007, 10:20:13 ös
Yanıtla #9
  • Ziyaretçi

Bir ibraninin aciklamasi BUTUN ibranileri baglamayacagi gibi kendi gorusunuzu soylemekte serbestsiniz. Ancak bunu yaparken basklarinin goruslerine saldirmamaya ozen gosteriniz.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
Sizce mesih gelecekmi?

Başlatan Türkmen « 1 2 3 4 5 » Hiristiyanlik

47 Yanıt
28753 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 28, 2010, 12:18:27 ös
Gönderen: Black-G-
Sizce Mesih batılmıdır?

Başlatan Anarkons. « 1 2 » Hiristiyanlik

19 Yanıt
14495 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 14, 2008, 08:01:57 ös
Gönderen: b.iskender
1 Yanıt
9501 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 25, 2007, 09:29:31 ös
Gönderen: Fraternis
Mesih

Başlatan Kaan Yahudilik

2 Yanıt
4000 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 25, 2009, 01:00:24 öö
Gönderen: degas
17 Yanıt
11838 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 23, 2009, 01:06:15 ös
Gönderen: Waldow
2 Yanıt
6368 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 14, 2009, 11:32:13 öö
Gönderen: karahan
1 Yanıt
6571 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 10, 2011, 07:28:40 ös
Gönderen: ozkann
2 Yanıt
8284 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 21, 2013, 02:10:15 öö
Gönderen: NOSAM33