Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Mimar Sinan ve Selimiye camisi  (Okunma sayısı 4502 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mayıs 22, 2013, 08:31:10 ös
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 187
  • Cinsiyet: Bay

Şuan bir programın eski bir bölümünü izlerken bir şey oldukça dikkatimi çekti. Sizlerle de paylaşıp sizlerinde yorumlarını alayım istedim. Öteki Gündem programı 03.05.13 tarihli programında Mimar Sinan ve Eserleri konusu hakkında konuşulurken Talha Uygur; Selimiye'nin avlusuna girdiğinizde sizi iki sütun karşılar ve bu sütunlar diğerlerinden farklı olarak lotus çiçekleriyle süslüdür dedi. Tabi bu benim aklıma Lotus çiçeklerinin masonlukta yeri olduğunu getirdi ve girişte ki iki sütun sembolizmi de  bana Süleyman'ın Mabedi'ni hatırlattı. Geçenlerde Mimar Sinan'a ait olduğu söylenen bir resimde de masonik semboller olduğu forumda bahsedilmişti. Bütün bunlar bir araya gelince acaba Mimar Sinan'ın o dönemlerde operatif masonlarla bir tanışıklığı olmuşmudur? diye düşündürdü. Sizlerinde yorumlarınızı bekliyorum.

Videoyuda ekliyorum buraya belki merak edip izlemek isteyen olur. Bahsettiğim konuşma 15.dk'dan itibaren geçiyor.

Öteki Gündem - Talha Ugurluel - Mimar Sinan'ın Hayatı ve Eserleri - 03.05.2013


Mayıs 23, 2013, 07:32:37 ös
Yanıtla #1

Mimar Sinan'ın Mason olduğu iddiası oldukça yaygındır. Fakat ben bu forumda hiçbir Masondan, Mimar Sinan'ın Mason olup/olmadığına dair bir bilgi verdiğini görmedim. Niye?

Saygılarımla.
• Laborare est Orare XXII.
• ... Bense daha önce duyulmamış, yeni şeyler söylediğim için onların ilenç ve lanetlemelerine maruz kalmaya devam edeceğim.... Simon Magus


Mayıs 24, 2013, 10:13:22 öö
Yanıtla #2
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay



Konu Mimar Sinan ile bağlantılı olduğuna göre; önce burada hangi tarihten söz ettiğimizi anımsayalım: 16. yüzyıl ortası hatta daha çok bu yüzyılın ikinci yarısı.

Dolayısıyla burada günümüzdeki Masonluktan değil, sonradan Operatif Masonluk olarak da anılmış eski mimarlık ve inşaatçılık mesleği ve zanaatından söz ediyoruz.

Bunun günümüzdeki Masonluk (Spekülatif Masonluk) ile tek bağlantısı, 18. yüzyıl başlarında Londra'da ilk kez örgütlenirken, önceden var olan bir kurumun seçilmesi ve onun üzerine oturtulması zorunluluğu (yeni icatlara ve kurumlara izin verilmemesi) nedeniyle ona benzer (tam olarak aynı değil) bir yapılanmanın oluşturulması, böylece o tarihteki İngiltere Kralı'nın (1. George) kandırılması ya da atlatılmasıdır.

O tarihten önceki Masonluk mesleği ise, günümüzdeki Masonlukta, o meslek ve zanaatın bazı öğelerinin (hepsinin değil) simgesel değerlendirmesinin yapılmış olmasıdır. Bu değerlendirme, ister istemez o eski meslek ve zanaatın sadece 17. ve 16. yüzyıllar gibi hemen yakın bir tarihteki durumunun ve bilgilerinin değil, çok daha fazlasının, Antik Çağa kadar uzanan tarihçesinin bile incelenip bilinmesini gerektirmiştir.

17. yüzyıl, Operatif Masonluğun Britanya’da gelenekselliğini henüz koruduğu fakat Kıta Avrupası’nda bir zorunlu değişime uğradığı dönemdir. Burada bunun ayrıntılarına girmek konumuzun çok dışındadır. Ondan önceki 16. Yüzyıl ise, Avrupa’da bu meslek ve zanaatın altın çağının artık sona ermiş olduğu, inişin başladığı dönemdir. Kabul edilmiş masonların sayısının giderek artış göstermeye başlaması da bu inişin göstergelerinden biridir.

O tarihte, önceki birkaç yüzyılın ürünü olarak artık Operatif Masonlukta tek bir tip mimari vardır: Gotik… Bu stil, elbette coğrafyaya, dolayısıyla kültüre, ayrıca bir yapıtın oluşturulması sırasındaki yatırım olanaklarına bağlı olarak yer yer farklılıklar gösterir ama temel ilkeleri aynıdır.

Gotik ortaya çıkmadan önce Avrupa’nın egemen mimari tarzı ise, birçok varyasyonu olan Roma Stili üzerine kuruludur. Roma Stili’nin bir kolu da Bizans Stili’dir. (Bunlar aslında çok ayrıntılıdır. Sırf bu konu üzerine ciltler dolusu kitap yazanlar olmuştur. Ben burada konumuzla bağlantıyı kurup bir yorum niteliğindeki değerlendirmemi yapabilmek adına bunu çok basitleştirmeye çalışıyorum.)

17. yüzyılda Kıta Avrupası’nda, artık iyice ilerlemeye yüz tutmuş olan krizi aşabilmek için, bu meslek ve zanaatın okullarda öğretilmesine başlanmıştır. Gotik terk edilerek, bunun yerine yenileştirilmiş bir Roma Stili’nin (Neo-Romanesk) getirilmesi öngörülmüştür. (Nitekim 1666 yılındaki ünlü Londra yangınından sonra, Spekülatif Masonluğun tarihçesinde çok önemli bir çehre olan Christopher Wren de eğitim görmesi için Paris’e gönderilmiştir.)

Avrupa’da yeni Roma Stli’nin gündeme getirilişi elbette öyle birdenbire olmamıştır. Bunun öncesi de vardır ve bu başlangıç 16. yüzyıla uzanır. O tarihte Osmanlı Devleti’nde bir Mimarlar Loncası vardır. Ayrıntılarını bilmiyorum, bu konuyu araştırmadım, ancak kuşkusuz bir yerlerde bu konuda bilgi vardır, Mimar Sinan’ın da bu loncanın üyelerinden olması, oradaki çıraklık-kalfalık-ustalık aşamalarından geçmiş bulunması gerekir. Nitekim Süleymaniye’nin kalfalık yapıtı olup asıl ustalık yapıtının Selimiye olduğunu söyleyişi, bir açıdan bu anlama da çekilmiştir.

Dolayısıyla, Mimar Sinan’ın bir operatif mason olduğunun söylenişi, aslında Osmanlı Devleti’ndeki Mimarlar Loncası’nın da Avrupa’daki locaların safına katılışı gibi bir değerlendirmedir. Neden olmasın!

Neden olmasın ama bunu öncelikle Hıristiyan kafalı olan Batılılara kabul ettiremezsiniz.

Kimi yazarlar, ille de benzerlik bulabilmek bakımından loncalar ile locaları bağdaştırmaya girişir. Bu yanlış bir tutumdur. Orta Çağın imleri dönemi ve sonrasında Avrupa’da oluşturulmuş meslek ve zanaat topluluklarının hepsi mimarlık ve inşaatçılık mesleğini yürüten localar gibi birimler kuramamıştır. Belki yol ve köprü inşaatı yapan Pontifex gibi birkaç tanesinden söz edilebilir. Unutmayalım ki, inşaatçı localar da genellikle sürekli değil, yapıta bağlı kuruluşlardır yani yapı bitince loca paydos! Sonra bir başka işte bir başka loca…

Buna karşılık Osmanlı Devleti’ndeki loncalar süreklidir. Elden ele devredilerek varlığını sürdürür. Çok zaman sonra (19. Yüzyıl sonlarında) kaldırılıncaya kadar böyle sürmüştür bu.

Şimdi söyleyeceğim sözü söylemek için bu kadar çok lâfa gerek var mıydı?

Bilmem!… İçimden öyle geldi.

Mimar Sinan’ın bir operatif mason olup olmadığı üzerinde spekülasyonu bir yana bırakalım. Yapıtlarında kullanmış olduğu stilin temel özelliklerine bakalım. O stil, daha önceki Bizans Stili’nin bir varyasyonudur.

Dolayısıyla, 16. yüzyılın ilerileri bir aşamasında, sonradan Operatif Masonlukta bir değişim yaratarak Yeni Roma Stili’nin ortaya konulmasını sağlamış olan ustaların İstanbul’a gelerek Mimarlar Loncasında eğitim görmüş olması, bu arada Mimar Sinan’ın tezgâhından da geçmiş olmaları hiç de kolayca göz ardı edilemeyecek bir olasılıktır.

Dolayısıyla Mimar Sinan’ı Batılıların anlayışıyla bir operatif mason olarak değil, 16. yüzyıl sonu operatif masonlarından bir bölümünü Mimar Sinan’ın öğrencisi olarak düşünebilmek olanaklıdır.

Ex Oriente Lux ve ardından Lex Occidente Est kendini bir kez daha yenilemiş gibi bu bağlamda.

Benim burada bu yazdıklarım bir bilimsel inceleme ve araştırmaya dayanmıyor. Bu nedenle kesin bir bilgi değil. Sadece bir çıkarım, bir başka spekülasyon. Bu konuyla ilgilenecek kişilerin, -özellikle Mimarlık ile yakından bağlantısı olanların- sıkı bir inceleme yapmalarında yarar olabilir. Belki yapmış olanlar da vardır. Anlatırlarsa öğreniriz.



« Son Düzenleme: Mayıs 24, 2013, 10:48:59 öö Gönderen: ADAM »
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
0 Yanıt
7347 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 26, 2007, 08:34:01 öö
Gönderen: Fraternis
2 Yanıt
12320 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 11, 2007, 08:47:28 öö
Gönderen: MASON
5 Yanıt
8962 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 27, 2010, 08:23:12 ös
Gönderen: maka
8 Yanıt
11329 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 19, 2009, 08:58:49 ös
Gönderen: cardiffmonster
2 Yanıt
5382 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 04, 2011, 02:01:17 öö
Gönderen: dogudan
0 Yanıt
3422 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 16, 2011, 12:12:20 öö
Gönderen: shakespeare
2 Yanıt
6238 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 23, 2011, 11:30:11 ös
Gönderen: darkshadow
3 Yanıt
7880 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 03, 2011, 02:46:29 öö
Gönderen: Mozart
6 Yanıt
8487 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 18, 2016, 12:38:15 ös
Gönderen: mbulut
0 Yanıt
2042 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 16, 2015, 09:52:05 öö
Gönderen: MEDUSA