Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: TAPINAK ŞÖVALYELERİ VE ROBERT BRUCE  (Okunma sayısı 6847 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Aralık 23, 2009, 10:51:48 öö
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay




İskoçların ünlü krallarından 3. Alexander, 1286 yılındaki bir kazada durup dururken ölüverdi. Henüz bir oğlu olmadığı için, İskoçya tahtı ortada kaldı.

Tahtın tek varisi durumunda olan kızı Margaret, Norveç kralıyla evliydi. Oğlu yoktu. Olsaydı bile İskoçların onu kralları olarak benimseyeceği pek kuşkuluydu. 3. Alexander önceki İngiltere kralının kız kardeşiyle evlenmesini bile hiç hoş karşılamamışlardı. İyi ki İngiliz asıllı kraliçe de bir erkek çocuk doğurmamıştı.

İskoçlar, kendi açılarından haklı sayılırdı. İngilizlere güven olmazdı.

Nitekim işte bu bunalımı bahane eden İngiltere Kralı Edward, hazır fırsatı eline geçirmişken İskoçya’yı da egemenliği altına almaya yeltendi.

Tahta kimin çıkması gerektiği konusunda kendi aralarında çekişip duran İskoç baronlar, İngiltere kralı bundan yararlanmaya kalkışınca hemen ona karşı güç birliği etti. Onlara göre; İskoçların kralı, ancak Kelt soyundan gelme biri olabilirdi.

İskoçya, bundan sonraki 20 yılı kralsız geçirdi.

Sonunda iki aday belirlendi: John Comyn ile Robert Bruce.

John Comyn dindar bir adamdı. Katolik Kilisesi’nin desteğini alacağından hiç kimsenin kuşkusu yoktu.

Robert Bruce için ise “nasıl bir inancının olduğu hatta bir inancının olup olmadığı bile belirsiz sergüzeştin biri” denebilirdi.


DUMFRIES OLAYI


John Comyn ile Robert Bruce, 10 Şubat 1306 günü bir rastlantı sonucu Dumfries kentindeki Grey Friars Kilisesi’nde karşılaştı.

Aralarında önce bir iki söz atışması oldu; derken tartışma çıktı.

Robert Bruce, John Comyn’in İskoç halkının çıkarlarına ihanet ettiğini söyleyip onu Katolik Kilisesi’ne kuyruk sallamakla suçladı.

John Comyn de ona «Asıl köpek sensin... Üstelik soyu sopu belirsiz tanrı tanımazın birisin. Hiçbir zaman kral olamazsın.» dedi.

Robert Bruce buna çok sinirlendi ve birdenbire hançerini çekip John Comyn’in göğsüne sapladı. Bir an durdu. Sonra bir daha ve bir kez daha vurdu.

John Comyn, bu beklenmedik darbeye karşı savunma fırsatı bulamamıştı. Üç kez üst üste hançerlenmiş olmasına karşın dayanıyordu. Bir an önce kaçıp kiliseden çıkmaya çalıştı. Sendeleyerek uzaklaşırken, bir yandan da «Seni gidi soysuz köpek!» diye bağırıyordu.

Robert Bruce çılgına döndü. Bir Katoliğin onu “tanrı tanımaz” olarak nitelemesine diyeceği olmazdı. Bunun yanıtı vardı. Köpekliğe de aldırmayabilirdi. Zaten bunu önce kendisi söylemişti. Fakat birisi kalkıp da ona “soysuz” diyecek olursa, buna dayanamazdı. Öğüneceği tek bir şeyi varsa, o da soyuydu. O bir İskoçtu. Anası, babası, onların ana ve babaları, tüm ataları, hepsi İskoçtu; hiçbir katışığı olmayan halis Kelt.

John Comyn’in peşinden koştu; yakalayıp yere yıktı. Saçlarını kavrayıp canhıraş bir şekilde onu gerisin geriye, içeri sürükledi.

Kilisenin döşemesi kan içinde kalmıştı. Robert, «Geber!» diye bağırarak John Comyn’i kilisenin sunağı üzerine sırt üstü yatırdı. Önce boğazını kesmek niyetindeydi ama caydı. Hançeri fırlatıp attı. Üzerine çullanıp elleriyle boğazlayarak öldürdü.


AFOROZ


Hıristiyanlığın kurallarına göre kilisede kavga edilmez. Hele burada, “Tanrı’nın evi” sayılan bu kutsal yerde kan dökülmesi, kilise döşemesinin kirletilmesi büyük saygısızlıktır, suçtur. Bir kral adayının bir diğerini bilerek öldürmesi ise, Antik Pagan geleneklerinden biridir, puta taparlık sayılır.

Fakat bu olaya bir de Robert Bruce açısından bakalım: Onun emeli kral olunca İskoçların eski gelenekleri üzerine kurulu bir “Kelt İmparatorluğu” oluşturmaktı. Yüzyıllardan beri unutulup gitmiş olan Kelt Kilisesi de yine canlandırılabilirdi. Katolik Kilisesi umurunda bile değildi.

Bu olayı duyan Papa 5. Clementhus, hemen üstüne düşeni, yapılması gerekeni yaptı. Robert Bruce’u aforoz etti.

Robert Bruce aldırmadı. 25 Mart 1306 günü İskoçya tahtına çıkarak taç giydi. Eski Kelt inançları ve geleneklerine uygun bir diğer tören daha yaptırdı.

Bu olaydan birkaç ay sonra, Fransa Kralı 4. Philippe Tapınak Şövalyelerini tutuklamaya girişirken, Robert Bruce onlara kucak açtı. Hem öyle böyle de değil... Tapınak Şövalyelerine, diğer ülkelerin hiçbirinde görülmemiş ölçüde geniş olanaklar sağladı.

Papa 5. Clementhus buna da çok kızdı. Nasıl kızmasın ki!... Tam aynı sırada Fransa’da neler olup bittiği malûm. Ancak öfkeyle aslında yapılması hiç gerekmeyen bir iş daha yaptı: Tüm İskoç halkını da aforoz etti.

Aslında bu olacak şey değildi ama oldu.

Bundan sonra İskoçların Tapınak Şövalyelerini de kendilerinden saymaları çok doğaldı.





ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
13 Yanıt
11582 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 10, 2011, 06:52:42 ös
Gönderen: sundance
8 Yanıt
6968 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 20, 2009, 11:05:33 ös
Gönderen: Veritas
1 Yanıt
4425 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 08, 2009, 03:12:33 ös
Gönderen: Waldow
0 Yanıt
5651 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 09, 2009, 07:47:38 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3436 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 10, 2009, 07:51:58 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3339 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 12, 2009, 07:40:00 öö
Gönderen: ADAM
4 Yanıt
4776 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 13, 2009, 04:57:14 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2928 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 14, 2009, 08:28:16 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2807 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 15, 2009, 08:22:43 öö
Gönderen: ADAM
10 Yanıt
9173 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 02, 2015, 05:54:28 ös
Gönderen: karahan