Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Masonluk ve özgür düşünce  (Okunma sayısı 29036 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Kasım 28, 2011, 03:00:09 ös
Yanıtla #20
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 689

herhangi bir dini inancı olan birey o dinin kurallarına sorgusuz sualsiz bağlı kalmata. Etrafında aç ve düşkün insan olan zengin bir birey onlara yardım yapmayı düşüneceğine hacca gitmeyi düşünür sorgusuz sualsiz, çünkü hacca gitmek dinen farz. Hatta bir tezatlıkta kredi çekip gidenlerde. Burada soruyorum ôzgür dùşùnme nerede bu saçmalığı sorgulayan yok. Sorgulasan kafirsin zaten. Işığı aramak ısteyen kişiler böyle bağnazlıklarda takılıp kalırsa kendini nasıl gelıstırecek? Din bağnazlıgina saplanmasınki hedefine ulaşsın. Önemli olan vicdandır bence 
Doğru rehberini bulana ne mutlu...


Kasım 28, 2011, 05:14:33 ös
Yanıtla #21
  • Mason
  • Orta Dereceli Uye
  • *
  • İleti: 243

Degerli okuyucular,

Sayin ADAM, "irreligious libertine" ifadesini incelemek istiyor. Ama bunu icinde bulundugu baglamdan cikarip irdelemek dogru olmaz.

Bu bilindik ifade, 1723'deki Anderson Nizamnamesinin ilk yukumluluk kisminda gecer. Nedir o kisim?
Alıntı yapılan: James Anderson
I. Of God And Religion
A Mason is obliged by his Tenure, to obey the moral law; and if he rightly understands the Art, he will never be a stupid Atheist nor an irreligious Libertine. But though in ancient times Masons were charged in every country to be of the religion of that country or nation, whatever it was, yet it is now thought more expedient only to oblige them to that religion in which all men agree, leaving their particular Opinions to themselves: that is, to be Good men and True, or Men of Honour and Honesty, by whatever Denomination or Persuasion they may be distinguished; whereby Masonry becomes the Centre of Union and the Means of conciliating true Friendship among persons that must have remained at a perpetual distance.

Bu benim icin mukemmel bir tanimdir. Bunu okuyup "sadece semavi dinlere inananlar Mason olur", veya "Masonlar ozgurlukcu (libertine) olamazlar" turu anlamlar cikaranlar hatalidirlar.

Cumle cumle gidelim ki birbirini izleyen cumleler arasindaki baglantilardan bahsedebilelim.

"A Mason is obliged by his Tenure, to obey the moral law; and if he rightly understands the Art, he will never be a stupid Atheist nor an irreligious Libertine"

Yani Mason oncelikle yuksek ahlakli olmalidir. Eger meslegini dogru anlamissa da, aptal bir ateist veya dinsiz olmayacaktir.Meslegi dogru anlamayan Mason olmaz mi? Gayet de olur. Hatta bunu sistematik hale getirmek bile olmamis birsey degil.

Devam edelim.

"But though in ancient times Masons were charged in every country to be of the religion of that country or nation, whatever it was, yet it is now thought more expedient only to oblige them to that religion in which all men agree, leaving their particular Opinions to themselves: that is, to be Good men and True, or Men of Honour and Honesty, by whatever Denomination or Persuasion they may be distinguished; whereby Masonry becomes the Centre of Union and the Means of conciliating true Friendship among persons that must have remained at a perpetual distance."
(uzun bir cumle, Proust'un gurur duyacagi cinsten)

Fakat uzerinde herkesin anlastigi evrensel bir dine tabii olmak ve spesifik dusuncelerini kendilerine saklamak, yani iyi ve dogru insan olmak onlar icin daha faydalidir.

Yani, Masonun, meslegini biliyorsa, aptal bir ateist veya dinsiz biri olmamasi, evrensel bir inanci benimsemesi beklenmektedir. Ateistlik kismi gayet acik. Dinsizlik de, aslinda Masonlugun dinsel yapisina vurgudur. Masonluk bir din degildir, ama dinsel karakterlidir. Bunu dogmatik olarak gorebilecek kisiler ahenge aykiri davranislar sergileyebileceklerinden Masonluga uygun degildirler.

Bu ifade, daha sonra Ahiman Rezon'da, UGLE'nin Yukumluluklerinde biraz daha degistirilerek, Yaratici inanci daha acik olarak belirtilmis, diger kisimlar aynen olacak sekilde karsimiza cikmaktadir. Evet, orijinal 1723 yukumluluklerinde Tek Yaratici kavrami acik olarak yazilmamistir...

Sevgi ve Saygilarimla,
Eureka

« Son Düzenleme: Kasım 28, 2011, 06:08:32 ös Gönderen: Eureka »
The mason square doth clear the air of folly and deception
The rule is straight, the angle clear, for greatness has direction


Kasım 28, 2011, 05:50:33 ös
Yanıtla #22
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 498
  • Cinsiyet: Bay

 Sayın ADAM'ın üstünde özellikle durduğu şu irreligious libertin kavramını kendimce biraz araştırdım. Bunu basitçe dinden bağımsız, onu inkar eden özgür düşünceli kimse diye açabiliriz. Fakat bu onun tam karşılığını vermez sanırım. Çünkü konumuz Masonluk ve bu üstünde tartıştığımız kavram da Masonluğun 1723 yılında yazılmış temel yasasında yer alıyor... O halde bunu kendi aklımızca biraz açmaya çalışalım:

 Burada bahsedilmek istenen bütün dinleri yada bir kurum olarak bir dini kabul etmeyen ona karşı bir kişi mi yoksa dinleri insanın düşünsel evrimi doğrultusunda bir engel olduğunu kabul etmeyen dinlere rağmen insanlığın evrimi özgürce yaşaması gerektiğini savunan bir kişi mi?

 Eğer bu kavramla bahsedilmek istenen "dinsel anlamda bir dinsizlikse (!)" durum vahim. Zira bir çok dine göre diğer dinlerin mensupları zaten tam olarak birer dinsiz... Yoksa kafir mi demeliydim? E peki her hangi bir dinin mensubunun, başka bir dinin mensubunu kafir olarak tanımlayabileceği bir durum söz konusuysa, kaçınılmaz olarak bakış açımızı değiştirmemiz gerekiyor. Çünkü konumuz Masonluk ve Masonluğun taa 1723 yılında yazılmış temel yasasında bahsedilmek istenen herhalde bu olmasa gerek. Hele hele Masonluğun herhangi bir dini kabul etmeyen bir kişiyi " sapkın" olarak görmesi konusuna ise hiç girmek istemem... Böyle değildir herhalde.

 Peki bu kavram Masonluğun temel yasasına neden ve nasıl girmiştir?... Bu konu da düşünürken imdadıma henüz yeni okuyor olduğum şu anda da HKMBL nın Büyük Üstatlığını yapıyor olan sayın Remzi Sanver'in " Masonluk: Işığı Arayanların Hikayesi" isimli yapıtı yetişti. Sayın Remzi Sanver kitabında tam da bu konuyla alakalı olmak üzere şöyle bir görüş bildiriyor: " Peki neden illa ki bir yaratıcıya inanma koşulu vardır? Çünkü Masonluk yaşadığımız hayatın sadece maddeyle ve onun tabii olduğu kanunlarla algılanıp anlaşılamayacağını düşünür. Maddenin ötesinde başka bir gücün ve başka kanunların olduğunu savunur". Sayın Sanver tam olarak bu cümlelerle olmamakla birlikte bunu anlatıyor... Ve benim için bu konuya bir açıklık getiriyor. Çünkü Masonluğun bahsettiği dinler değil, yani bir dine mensup olmak değil, bu evrenin sadece maddeden ( Şu anda insanlığın anladığı anlamda) oluşmuş olmadığını bunun yanında başka bir şeyin daha; siz buna ister ruh, ister enerji deyin, bir şeyin daha olduğunu savunuyor.

 İşte bu noktada şu üstünde durduğumuz kavram da yerini buluyor: "Yanlış bir yorum hatası".

 Ben bunun bir yorum hatası olduğuna inanıyorum...

 

enelsır


Kasım 28, 2011, 06:01:10 ös
Yanıtla #23
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

Yorum hatasına bağlamanız sizin naifliğinizi gösteriyor bence Tamda öyle olmamalı masonlar böyle bir konuda kolay yorum hatasına mahal bırakacak cümleleri kullanmaktan imtina ederler.Bazı dini çevrelerdeki bazı yorumalrda belki tamda bu konuya yakın duruyor ben ordada kesin yorum hatası masonluğu anlamaktan ve anlamaya çalışmaktan öte bir şey diye düşünmüştüm.Tüm dinlere saygılı hepsine eşitmiş gibi görünüp aslında tam tersini savunduklarını anlatırlar kendi aralarında sapkınca bir fiki,r .bEN HEP MASONLARIN KENDİLERİNİ İFADE ETMEKTE ÇOK HEVESLİ VE YETERLİ OLMADIKLARINI DÜŞÜNMÜŞÜMDÜR.
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Kasım 28, 2011, 06:43:38 ös
Yanıtla #24
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay



“Oh, sonunda!” diyerek Sayın Eureka’ya teşekkür etmeliyim. Konuyu ayrıntılı bir biçimde ortaya koydu, 1723 tarihli anayasanın Yükümlülükler bölümünün ilkini kendi tümceleriyle tümüyle çevirerek.

Çeviriler özgün yapılırsa herkes kendi tümcelerini kullanır ve bir çeviriyle bir diğeri arasında ayrıntısal farklar olur.

Sayın Eureka dahasını da yapmış. Masonluğun bu ilk anayasasından sonraki anayasa düzenlemelerinde işin bu kadar basit bırakılmayıp dinsel ya da inançsal nitelikli öğelere daha bir ağırlık verilmiş olduğunu da belirtmiş.

Doğru, öyle ama o konu bizim buradaki başlığımızın dışına çıkar. O yüzden ona dokunmayalım.

Sayın Eureka bu yükümlülükteki “stupid atheist” deyişi üzerinde de durmuş. Evet o da vardır hayli tartışma konusu edilebilecek ve sanki apayrı bir kavrammış gibi durmasına karşın aslında o “irreligious libertine” kavramıyla aynı tümcede geçer ve bağlantılıdır.

Şimdi Sayın Eureka’nın çevirisinde bir noksanı var. Bunun özenli noksan olduğunu sanmıyorum. Gözünden kaçmış sanki. “irreligios” sıfatının karşılığını dinsiz olarak almış. Pek değil. Dinden bağımsız ya da din ile bağlantılı olmayan demek daha doğru.

Peki şu “libertine” nerede” O erimiş. Oysa işte o asıl konu başlığımızın gereği. Öyle basitçe bir özgürlükçü olamaz “libertine”. Burada bir duygusal ya da zihinsel bağlantı var. Din ve inançların temel niteliğinin aslında bir dogma çerçevesinde döndüğü anımsanacak olursa bu sözcünün karşılığının “özgür düşünceci” biçiminde alınması gerektiği anlaşılır.

Nitekim Oxford Collegiate Dictionary bu sözcüğün bir karşılığını “freethinker” olarak veriyor. Üstelik burada 18. yüzyıl İngilizcesinin göz önünde tutulması gerektiğini de unutmayalım.

Bu konuda Sayın enelsır’ın değindiği şu “yorum hatası” konusuna geliriz. Buna belki yorum hatası değil de “hatalı yorum” hatta “kasıtlı olarak düşünceyi farklı yöne çeken yorum” denebilir. O tarihte bunu kaleme alanların yorumu ile sonradan değerlendirenlerin yorumu farklı olabilir.

Ben Sayın Eureka’nın yapmış olduğu gibi o yükümlülüğün tümünü irdelemek istemiyorum. Yapılamaz mı? Yapılır. O zaman Masonluğa ille de bir dinsel ya da dinle bağlantılı nitelik vermeye çalışanların başına daha da büyük işler açılır. Çünkü o zaman onların dini öncelikli tutup insanlığı ikinci plana ittiği ortaya çıkar.

Bu arada Sayın Karahan’ın değindiği bir noktayı göz ardı etmemeli ve şunu ortaya koymalı: Aslında bu konular, bu anayasa ve üzerinde yapılmış yorumlar Masonluğun dışındakileri ilgilendirir nitelikli değildir. Doğrudan ve sadece masonlar içindir. Fakat bu işe çok kişi ve kurum bulaşmış Masonluğun bu anayasasını didikleyip durmuştur. Zaten anayasanın değişikliğe uğramasına da onlar neden olmuştur. (Başta İngilizlerin Anglikan Kilisesi) Dolayısıyla bir de burada Masonluğu anlamak isteyen kişiler olarak bu konuları irdeleriz.

Şimdi sıra Sayın Eureka’da. Şu eksiği (libertine) tamamlamasını bekleriz.

Kuşkusuz başka katkılar ve açıklamalar da kabulümüzdür. Dileriz ki olsun.

Sonra bizim de diyeceğimiz birkaç tümce olabilir.


ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Kasım 28, 2011, 07:00:12 ös
Yanıtla #25
  • Mason
  • Orta Dereceli Uye
  • *
  • İleti: 243

Libertine kismi biraz zor. Sayin ADAM, Oxford Collegiate Dictionary'deki karsiligini bulmus, freethinker demis.

Ama 1723'te durum nasildi onu bilemeyiz. O zamanda yasayan son kisi rahmetli Thomas Jefferson'in arkadasi rahmetli Ronald Reagan idi ("I knew Thomas Jefferson"), o da artik buralarda yok.

Ben tum tumceye bakarim. "a stupid atheist nor an irreligious libertine". Bu ifade benim aklima, Tanri yoktur, dinler peygamberlerin uydurdugu yalanlardir, hersey salt bilim ve teknikle anlasilabilir, aciklanabilir diyen, inancli kisileri kucumseyip onlari alaya alan yari cahil yari aydin insanlari getiriyor. James Anderson'un birinci yukumlulugunden anladigim budur.

Sevgi ve Saygilarimla,
Eureka
« Son Düzenleme: Kasım 28, 2011, 07:08:42 ös Gönderen: Eureka »
The mason square doth clear the air of folly and deception
The rule is straight, the angle clear, for greatness has direction


Kasım 28, 2011, 07:04:42 ös
Yanıtla #26
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

"Ateistler Mason'dur" Safsatası Üzerine... (Şüpheci Melek'e Teşekkürler)
16 Temmuz 2011 Cumartesi, 00:33 tarihinde Ateist/Agnostik Video Sayfası tarafından eklendi
Harun Yahya bilimkurgularından ortaya saçılan yalanlardan birisi Masonların Ateist oldukları ve Darwinist emelleri uğruna şehirleri yakıp yıktıları bebek yedikleri gibi fantastik senaryolardır.
Şu Google araması “Ateist Mason” sorgusunda ilk sıralarda hep Harun Yahya sitelerini sıralıyor.
Ancak 5 dakikasını ayırıp Masonlukla ilgili ansiklopedik bilgi karıştıran herkesin görebileceği şey, Masonluğa giriş için ön şartlardan birisinin Evrenin Büyük Mimarı’na inanmak olduğudur. Masonlukta tek bir yaratıcı tanrıya inança esastır, ancak bunun detayları kişiye bırakılmıştır. Yani tek bir büyük yaratıcıya (Mimar’a) inansın da, ismine Allah desin Yahveh desin önemli değil.
Masonların Türkçe sitesi Masonlar.org’dan doğrudan alıntı yapıyorum :
Masonik düşüncede, eklektisizmi benimsemekle birlikte süregelen en önemli dogma insan ruhunun ölmezliği ve insan aklının üstünlüğüdür, bunların dışında, Evrenin Ulu Mimarı’nın varlığına ve tekliğine inancı ayrı tutarsak, düşünceyi sınırlayan hiçbir dogmatik öğe veya kısıtlama yoktur
Yani diyor ki – Ruh’a inanırız, Evrenin ulu Mimarı harici dogmamız da yoktur.
Masonluk, hakikatin arayışında üyelerini düşünce açısından kısıtlamaz. Ancak, Hürmasonluğun ana ilkelerinden olan “Masonluk, Evrenin Ulu Mimarı dediği Yüce Varlığa ve Ruhun Ölmezliğine inanır” hükmü ile düşünce ve inanç özgürlüğünün sınırı çizilmekte olup, Mason kimliğini alacak kişinin bu düşünce ve inanç yapısında olması ön koşul olarak ortaya koyulmaktadır. Ayrıca Tekris Töreninde her adaydan inancının bu doğrultuda olduğunu beyan etmesi istenmektedir. O halde, masonlukta düşünce, bu genel sınırlamayla yönlendirilerek özgür bırakılmıştır denilebilir.
Özetle Masonlar, dine inanmak zorunda değilse de en kaba tabiriyle Deist türden bir tanrıya ve insan ruhunun ölümsüzlüğüne inanmalıdırlar.
Ulu Mimar
Bu sadece Türk Masonlarının görüşü de değildir. Dünya çapındaki tüm büyük localarda Ateistlerin Mason olmaması şeklindeki kural geçerlidir.
Örneğin Kanada’daki bir Mason locasının sitesindeki “Sıkça Sorulan Sorular” bölümündeki bir cevapta en eski Mason kaynaklarından birinden bir alıntı yapılıyor (22. soru):
Dr. James Anderson, in The Charges of a Freemason, wrote in 1723: “A Mason is obliged by his Tenure, to obey the moral Law; and if he rightly understands the Art, he will never be a stupid Atheist nor an irreligious Libertine.” This phrasing was carried forward unchanged for many years although at this time, in many jurisdictions, the term “stupid” has been dropped as gratuitous and insulting. While individual freemasons may consider atheists to be stupid, or ignorant, or unfortunate, many other freemasons will simply consider atheists as individuals who hold a differing belief.
Kaba tercümesiyle:
1723′te Dr James Anderson “Özgür Masonların Görevleri” isimli eserinde, Masonların ahlaki kanuna uyması gerektiğini ve gerçekten “Sanat”ı anlıyorsa asla aptal bir ateist ya da dinsiz bir özgür düşünceli olmaz…. Bireysel masonlar ateistlerin aptal, cahil, talihsiz olduklarını düşünse de bir çok diğer mason ateistlerin sadece farklı bir fikre sahip olduklarını kabul eder.
Görüldüğü gibi Masonluğun temelinde teleolojik argüman mevcut. Sık sık “mimar” ve “sanat” referansının verilmesinin sebebi “Evren’deki muhteşem nizam-düzen” fikrinden başka bir şey değil. Yani masonlar da aslında dine inananlardan çok farklı düşünmüyor evrenin “yaratılması” konusunda.
Bir ilginç detay daha vereyim, Avrupa’nın en eski Mason localarından Grand Orient de France, kurulduktan kısa bir süre sonra Ulu Mimar’a inancı bir ön şart olmaktan çıkardığı için (diğer bir deyişle Ateistlere kapısını açtığı için) dünyadaki diğer localarla ilişkisi kesilmiştir. Yani hem Ateist hem Mason olabiliyorsunuz ama Masonluğunuz sadece “irregüler” olarak kabul edilen locanızda kalıyor. Bir nevi mahalle derneğine üye olmuş gibi kabul ediliyorsunuz.
Kısaca Masonluk ve Ateizm yan yana durabilecek fikirler değil. Masonluk’la agnostisizm bile yan yana duramıyor. Zira eğer “Evren’in Ulu Mimarı”na inanmıyorsanız ve bu şekilde beyanda bulunmuyorsanız Mason olmanız imkansız.


Alıntı
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Kasım 28, 2011, 07:28:28 ös
Yanıtla #27
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

 Spinoza'nın Tanrı Anlayışının Din Felsefesi Açısından Değerlendirilmesi

... Ona göre, hem ortodoks –geleneksel inanca sahip olan- (the Ortodoks) hem de ahlaksız
(libertine) olan kimseler, onu ateist ve dinsiz olarak anlama hususunda ittifak halindedir. Bkz.
Pierre-François Moreau, 'Spinoza's Reception and Influence',  MK ARICAN


bu konuda akademik bir çalışma buldum ve üstteki başlıkla alıntıladım çalışma pdf formatındadır ekten okuyabilirsiniz.
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Kasım 28, 2011, 10:26:59 ös
Yanıtla #28
  • Seyirci
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 647
  • Cinsiyet: Bay


Yani Mason ....................................... olmalidir. Eger ......................dogru anlamissa da, ......................... olmayacaktir..

Böyle bir söylemle ilk maddeleri başlayan bir kurumun özgür düşüncesini açıkçası çok merak ediyorum. Noktalı yerlere ne koyarsanız koyun benim için değişmez, İster ateist yazın, ister dini bütün yazın. Ancak emirle, istekle, yol yöntem göstermeyle ve hatta önermeyle başlayan her şey, özgür düşünceye vurulan bir prangadır yada suyun istenilen yönde akmasını sağlayacak bir kanaldır.

Bir kurum (içeriği, yolu ne olursa olsun) "olmalı, olmamalı, eğer, doğru anlamışsa, olmayacaktır" gibi bir cümle kuruyorsa. Kendi içinde bazı kuralları olduğunu gösterir. Bu bile özgür düşünceye daha kapıdan girmeden vurulan bir zincirdir.

Kaldı ki asıl sorun bu değildir. Asıl sorun ve en büyüğü "ritüellerdir". Tam anlamıyla insan beyini, düşüncelerini yönlendiren mekanizmalara ritüel denir.


Ayrıca topluma uyum sağlamış, çevresi tarafından sevine gibi bir kuralları daha vardı sanırım. Burada aklıma J.Krisnamurtinin bir lafı geldi İnsanlık, savaşan, aç gözlü, agresif, rekabetçi,....vs. Ve böyle bir topluma iyi eklemlenmiş olmak kişinin sağlıklı olduğu anlamına gelmez. Neyse bu ayrı konu zaten.


Saygılarımla...
Bir yere ait olmayı hiç istemedim. Ya kendim olurum yada başkalarının arkamdan övgüleri ile ölmüş olurum.


Kasım 28, 2011, 11:10:26 ös
Yanıtla #29
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 187
  • Cinsiyet: Bay

Konu özgür düşünce ;

Yazılanları okuyorum.Çok donanımlı bilgilerle düşünceler savunulmuş yada karşı çıkılmış.
Peki yöntem ne ? Örneklendirme
Örneklendirme bir doğrulama yöntemi olamaz.Bu düşünceme dayanağım çok açık :

"Olgu örnekten önce olandır.Dolayısla olgunun oluşumu örnekleriyle açıklanamaz"

Felsefe,düşünürler,bilim,sanat,din,dinler birer ışıksa ışığa bakmak gözleri kamaştırır.Güneşe bakmak insanları kör eder.Ancak ışığın gösterdikleri yol göstericiliği insana hayat verir.Düşünürlerin sözlerini tekrarlayarak kamaşmaktansa kendi fikirlerimizi oluşturmamız hayatidir.Diğer türlü uçsuz bucaksız bir ormanda bir tek mumun etrafında kendi çaresizliğinizle başbaşa kalacaksınızdır.Bu çaresizlik doğrunun izinin yoksunluğudur.

Akıl bunu söyler ; geçmişin bilgi birikimini arkana almanı söyler.(Newton da devlerin omuzlarının üzerinden bakmıştı)

Ama bence durumun akıl sözcükleriyle sınırlandırılması özgür düşünceye aykırıdır.Özgür düşünce her ne kadar geçmişine "bağlı" olsada geçmişinden bağımsızda hareket edebilmeli.(Diğer türlü özgür bir düşünce olmaz)

Uzun lafın kısası ; Geçmiş insanlarının düşünceleri ve hayatlarının kavramlarıyla düşünmede sadık kalmayı red ediyorum.

Şimdi konuya girecek olursak ;

"Özgür Düşünce" kavramının ne olduğunu anlamak gerekiyor.İki boyutlu bir anlamı var.

Birinci boyut gerçek anlam ikinci boyut yansıma anlam(Toplum üzerindeki yansıması(Edebi tür değil)).İkinci boyut katılımcılar tarafından enine boyuna tartışılmış.Yukarıda söz ettiğim nedenlerden dolayı bu anlam üzerine bir doğrulamayı kabul etmiyorum.

Birinci boyut gerçek anlamı bağsız düşünce yani önyargısız düşüncedir.

Şimdi getirilen eleştirilere bakılırsa

"Efendim , dogmalara inanıyorsanız ortada önyargı vardır" cümlesiyle özetlenebilecek bir durum ortaya konulmuş.

1-Dogmalar kişileri bağlar kişilerin düşüncelerini değil.
2-Düşünce kişiden bağımsızdır.Kişi ile değirlendirilmemelidir.
3-Eğer derseniz ki "kişi dogmatik inancını düşüncesine göre şekillendirebilmeli".Haklısınız bu böyle olmalı.Ancak şekillendiremiyorsa kişi "özgür düşünceli değil" sıfatı alamaz.

Masonlukla bağına gelirsek, anderson yasaları çerçevesinde ortaya konulabilecek bir şart mason olanı bağlar.O masonun özgür düşüncesini bağlayamaz.

Saygılarımla


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
0 Yanıt
3058 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 09, 2009, 02:14:59 ös
Gönderen: Mozart
5 Yanıt
6730 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 27, 2009, 06:37:05 ös
Gönderen: Prenses Isabella
3 Yanıt
11919 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 11, 2009, 02:28:24 ös
Gönderen: AteSHaN
21 Yanıt
23324 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 23, 2017, 09:38:24 ös
Gönderen: karahan
8 Yanıt
11971 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 03, 2010, 03:17:39 öö
Gönderen: Waldow
4 Yanıt
8151 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 17, 2011, 07:20:49 ös
Gönderen: Lethe
11 Yanıt
13773 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 07, 2016, 11:14:23 öö
Gönderen: Attalos
0 Yanıt
3848 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 22, 2010, 04:12:42 ös
Gönderen: ADAM
5 Yanıt
7464 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 30, 2010, 11:11:04 ös
Gönderen: enelsır
0 Yanıt
2973 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 26, 2013, 11:10:55 ös
Gönderen: Tij