Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: "Türban Rahibe Kıyafetidir"  (Okunma sayısı 21625 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Eylül 29, 2007, 08:23:56 ös
Yanıtla #10
  • Ziyaretçi

Sn Alpacino belki sen değil ama yeni geldiğinden dolayı Sevgili Nietzsche bu foruma yazmış olduğum yazılarımdan anlayacağın üzere ben Kiliseleri de İnsanların dini duygularını istismar eden yerler olarak gösterdim ve yazdım bu konudaki yazılarımı istersen önce bir oku alpacino ondan sonra gel bana sorunu sor.

Peki size göre Biz ne yaparsak cennete gideriz ? Yada şöyle sorayım cennet diye bir yer varmı sizin için ?


Eylül 29, 2007, 08:26:57 ös
Yanıtla #11

Bütün yazılarımı çok dikkatli bir şekilde baştan sona kadar oku ondan sonra gel Alpacino!
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Eylül 29, 2007, 08:34:23 ös
Yanıtla #12
  • Ziyaretçi

.
Bana yeryüzünde hangi sebep gösterilir ki sadece kapalı ve örtülü bayanlar Tanrı'nın Cenneti'ne girebilirler?
Tanrı; bunun için bir Kural koymuş mudur ki İnsanoğlu buna göre davransın? O halde hangi kanıt bana bunun geçerliliğini sağlıcaktır?
Herşeyi Tanrı'danmış gibi göstererek İnsanları kendi anlayışlarınız doğrultusunda şekillendirip kalıplaştırarak mı bunun doğru yol olduğunu iddia ediyorsunuz?
Tanrı'ya olan İnancını salt giyim tarzına mı bağlıyorsun? Herşey bu kadar mı basit? Tanrı; herşeyi bırakıp senin başörtün yüzünden mi onca işlediğin günahlarından arındıracak?
Tanrı'ya ulaşmanın bu kadar mı kolay olduğunu sanıyorsunuz?

Dikkat edin ki Nasayı bile şoka uğratan bir gerçek vardı

Buradakileri okumak yeterli bence,
Hepsi,  koca bir saçmalıkdan başka birşey değil çünkü.


Eylül 29, 2007, 08:36:01 ös
Yanıtla #13

O senin kendi görüşün Sn. Alpacino görüşlerine saygı duyuyorum.
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Eylül 29, 2007, 08:43:16 ös
Yanıtla #14
  • Ziyaretçi

« Son Düzenleme: Eylül 29, 2007, 08:51:00 ös Gönderen: alpacino »


Ekim 04, 2007, 10:47:37 ös
Yanıtla #15
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3120
  • Cinsiyet: Bay

Türban rahibe kıyafeti değildir :)
Yahudi kıyafetidir....Bu gelenek rahibelere Yahudilerden geçmiştir. ;)


Ocak 13, 2012, 10:44:24 öö
Yanıtla #16
  • Ziyaretçi

Selamlar,

Kur'an-ı Kerim'de başörtüsü Nur suresinin 31. âyetinde geçmektedir. “Kadınlar, başörtülerini, göğüslerinin üzerinden bağlasınlar; yani başörtüleriyle göğüslerini de örtsünler” mealindeki bu âyette geçen “humur” kelimesi, başörtüsü manasına gelen “hımâr” kelimesinin çoğuludur.

“Kur'an'da geçen hımâr kelimesi yalnızca örtü manasına gelir, başörtüsü manasına gelmez” diyenler kesinlikle yanılıyorlar. Çünkü bu kelimenin kökünde “örtme, karışma, yaklaşma” gibi manalar varsa da, kökten alınmış farklı kelimelerin (şekillerin) de farklı manaları vardır. Mesela aynı kökten gelen “hamr”, şarap, “hamîr”, hamur mayası, “humâr” akşamdan kalma hali manalarına gelir. Tartışma konumuz olan “hımâr” da başörtüsü ve vücudun bütününü örten örtü manalarında kullanılmıştır. Bu mananın delillerine gelince:

1. Hz. Peygamber zamanından bu güne kadar “hımâr”a bu mana verilmiş ve uygulama da bu manaya göre olmuştur.

2. İbn Manzûr, Fîrûzâbâdî gibi kaynak luğatçıların eserlerinde kelimeye “başörtüsü” manası verilmiştir.

3. Taberî, Zemahşerî gibi kaynak tefsirlerin tamamında hımâr kelimesinin manasının başörtüsü olduğu kaydedilmiştir.

4. M. Esed'in İngilizce ve M. Hamidullah'ın Fransızca çevirilerinde de kelimeye verilen mana “başörtüsü”dür.


Ocak 13, 2012, 01:25:28 ös
Yanıtla #17
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Kuran-ı kerimde geçen sözün başörtüsü ile bağlantısının Sayın java'nın belirttiği biçimde olup olmadığı tartışmaya açıktır çünkü o da bir yorumdur. Başka yorumlar da vardır. Hz. Muhammed zamanındaki bir uygulama tek örnek olarak alınamaz; onun gerek zamanı gerek coğrafyası farklıdır. (İslâm'ın ve diğer dinlerin her zaman her yerde tıpatıp aynı ve hiç değişmez bir biçimde uygulanması zorunlu değildir. Olamaz. Bu, akla ve mantığa aykırıdır. Bu zorunluluğu ileri sürenler kendi çıkarlarını koruma çabası içindeki bağnaz din adamlarıdır. Buna karşın İslâm’ın “akıl dini” olduğunu söyleyenler de onlardır. Üstelik dedikleri de doğru değildir çünkü aynı mezhep içinde bile çok farklı uygulamalar vardır. Demek ki akıl yolu bir değildir; herkesin aklı farklı işliyor.) Bunun değerlendirilmesini de kuşkusuz ilgili uzman kişilerin yapması uygun düşer; gerçekten uzman olanların. Benimki sadece bu işleri bilmeyen bir pozitivistin bireysel görüşü.

Ancak buradaki konu Müslüman kadınların nasıl giyinmesi ya da örtünmesi gerektiği olmasa gerektir. Kaldı ki, Müslüman erkeklerin de belli bir şekilde giyinip örtünmesi gerekir. Gerekçe her iki cinsiyet için de geçerlidir.

Burada konu başörtüsü de değildir. Türban yerine başörtüsü (bitişik yazılır) sözü, konunun yönünü kaydırıp değiştirmek, sanki bir masum inanç gerğiymiş gibi göstermek amacıyla kullanılmaktadır.

Aklı başında hiç kimsenin kadınların yemenisine, yaşmak ya da yazmasına, eşarbına ve diğer türlerdeki başörtüsüne bir diyeceği yoktur. Bu bağlamda peçeli kara çarşaf bile hoşgörüyle karşılanabilir. (Dikkat: Tolerans değil, hoşgörü.)

Türban resmen bir üniformadır. Hıristiyan rahibelerin yaptığı gibi, bir sıkı alt başlığın üzerine yerleştirilen, genellikle çok renkli ve gösterişli, omuzları kaplayan bir eşarptan oluşmaktadır. Bunun altına yaz kış demeden giyilen gri renkli, topuklara kadar uzanan pardösü, bu üniformanın bütünleyici öğesidir. (Tesettür giyimciler bu fırsatla paraya pul diyor artık.)

Bu giyim tarzı bir simgedir. Anlatmak istediği bir şey, bir iletisi vardır.

Bu şekilde bir giyim ve bu arada kimi erkeklerin de kentsel çevredeki özellikle giyim tarzı , ne yazık ki ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün, o çok önemli Kastamonu söyleviyle başlatmış olduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin en önemli devrimine ve yasalarımıza aykırıdır.

Bu aykırı davranış bilmeden ve salt dinsel inanç nedeniyle değil, bilerek, üzerine üzerine gidilerek, belli bir art niyetle yapılmaktadır. (Günümüzde hükümeti eleştirenler içeriye tıkılıyor ama bu gibi davranışlarda bulunanlar olasıya korunuyor.)

Hiç kimse bana türbanı, akıl yolu dışında bunun erdemini savunmasın. Bunun yerine bir öneride bulunayım; onu yapsın gelsin.

Şu türbanın pek sık ve yoğunca giyildiği bir bölgede bir yaz günü, böyle giyimli genç kız ve kadınları izleyin. (Şimdi kış olduğu  için bu amaçla o çevreki dört ve beş yıldızlı otellerin kahve salonlarına gidebilrsiniz.) Ancak burada amaç düşmancadır; onun için başa, değil ayağa bakın. İnanamayacağınız ir görüntü ile karşılaşmasnız olasıdır: O pedikürlü ve tırnakları ojeli çıplak ayakları saran şık bantların (onlara ayakkabı diyemiyorum çünkü kap yok) üzerindeki taşların gerçek olup olmadığını bile düşünebilirsiniz.

 
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Ocak 13, 2012, 02:05:42 ös
Yanıtla #18
  • Ziyaretçi

Sayin Adam`in son paragrafini cok ilginc bulmakla beraber türban konusunda hala tam aydinlanmis degilim. Bu konuda yine Sayin Adam`in belirttigi gibi sadece hosgörülüyüm. Türban icadinin Hristiyan Rahibelerden geldigi tezide oldukca mantikli duruyor. Cünkü baglayis tarzlari olsun, giydikleri uzun pardüseleri olsun bizim ülkemize hic de uzak bi tarz degil. Iste tam bu sirada konuyu cözdük derken aklima baska bir soru geliyor. Ilahi Dinler dedigimiz Allah(c.c) ,Tanri, Yehova vb.  referansli dinler zaten özünde ayni , en azindan benzer dinler degil midir. Ozaman Hristiyanlikta Rahibelerden gördügümüz kadariyla basörtüsü var. Ozaman Incilde gecen bu ayetin Kur`an`da da büyük ihtimalle olmasi  oldukca  normal gibi gözüküyor.

saygilar


Ocak 13, 2012, 07:31:21 ös
Yanıtla #19
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 341
  • Cinsiyet: Bayan

Türban bağlarken gözalıcı renkleride ihmal etmiyorlar..Aslında birşeylere alıştırarak yaklaşım var.Önce sadece türbandı sonra, alın üstüne sıkılan iç parça ilave edildi.Daha sonra nelerin geliceği malum..Açıkların ahlaki ve inaçları  sorgulanırken kendileri ak kaşık kesiliyor..ne akkaşık ya!!.Asıl neyi kapatmaya çalıştıkları meçhul...
Sevgi ile kalın


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
6 Yanıt
16256 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 04, 2009, 10:45:25 öö
Gönderen: hewal73
34 Yanıt
53389 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 09, 2015, 03:38:15 ös
Gönderen: Ati
1 Yanıt
16911 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 23, 2008, 08:49:51 öö
Gönderen: enes34
65 Yanıt
45009 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 17, 2018, 03:34:26 ös
Gönderen: 38
3 Yanıt
7571 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 03, 2009, 11:57:44 ös
Gönderen: hewal73
0 Yanıt
5245 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 22, 2007, 01:38:22 öö
Gönderen: Supeluta
2 Yanıt
8919 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 22, 2007, 08:58:35 ös
Gönderen: Ittihatci
12 Yanıt
15683 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 14, 2018, 10:12:08 ös
Gönderen: Tık-Tik-Tak
0 Yanıt
2518 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 02, 2007, 03:29:13 ös
Gönderen: LuckyEye
53 Yanıt
19494 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 16, 2007, 01:15:22 öö
Gönderen: shemuel