Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Seçkinlik ve Sıradanlık Üzerine-1  (Okunma sayısı 1778 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Haziran 15, 2016, 04:38:12 ös
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 631
  • Cinsiyet: Bay

Bahsini ettiğimiz Arthur Scohopenhauer’ın  ‘’Seçkinlik ve Sıradanlık’’ adlı yapıtından aktarımlar yapacağımızı daha önce ifade etmiştik. Bunun üzerinden biraz zaman geçmiş olabilir; olsun, geç olan hiçbir şey zamansız değildir.

Şimdi izninizle 15 bölümü geçmeyecek şekilde tasarladığım bu çalışmayı başlatmak,sizlerle paylaşmak istiyorum.

İyi okumalar…





SEÇKİNLİK VE SIRADANLIK ÜZERİNE


Hiçbir makam, mevki, soy sop farkı yoktur ki,kafalarını sadece bellerinin hizmetinde kullanan, bir başka ifade ile,onu iradelerinin,emellerinin bir hizmetkârı olarak gören milyonlarca insan ile :

‘’Hayır! Kafa bunun için kullanılmayacak kadar değerlidir. O sadece kendi kendisinin hizmetinde kullanılmalıdır. Bu dünyanın harikulade ve çok çeşitli manzaralarını hoşnutluk içinde izleme ve düşünmeye ve sonra da onu bir birey olarak, kişiliğime yanıt olabilecek şekilde, yeni bir biçim içerisinde yeniden üretmeye çalışmalıdır.’’ diyecek cesarete sahip çok az ve ender bulunur kimseleri, birbirinden ayıran derin uçurum kadar büyük olsun.

Bunlar, dünyanın gerçek soyluları,hakiki asilzadeleridir.

Diğerleri köleler ve ırgatlardır. 

Güzel sanatlar, şiir ve felsefe alanında bir milletin ürettiği eserler, işte sahip olunan bu akıl fazlasının sonucudur.

İnsanların büyük çoğunluğu, tabiatları gereği yeme,içme ve çiftleşme dışında herhangi bir konuda ciddi olamayacak biçimde yaratılmıştır. Bu fevkalade nadir rastlanır ve yüksek yaradılışa sahip kimselerin din, bilim veya sanat adı altında dünyaya getirdikleri her şey, büyük çoğunluk tarafından hiç kaybedilmeksizin kendi bayağı amaçları için birer araç olarak kullanılacaktır.

Çünkü onlar çoğu durumda, bunları kendi maskeleri haline getireceklerdir.

« Son Düzenleme: Haziran 15, 2016, 04:47:00 ös Gönderen: İNSAN »


Haziran 15, 2016, 09:49:10 ös
Yanıtla #1
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1811

Alıntı
İnsanların büyük çoğunluğu, tabiatları gereği yeme,içme ve çiftleşme dışında herhangi bir konuda ciddi olamayacak biçimde yaratılmıştır

Kim tarafindan?
Niye?

Bagislayin ben böyle baliklama girdim ama soru sorma hakkimiz varmi?


Haziran 15, 2016, 10:31:48 ös
Yanıtla #2

Bahsini ettiğimiz Arthur Scohopenhauer’ın  ‘’Seçkinlik ve Sıradanlık’’ adlı yapıtından aktarımlar yapacağımızı daha önce ifade etmiştik. Bunun üzerinden biraz zaman geçmiş olabilir; olsun, geç olan hiçbir şey zamansız değildir.

Şimdi izninizle 15 bölümü geçmeyecek şekilde tasarladığım bu çalışmayı başlatmak,sizlerle paylaşmak istiyorum.

İyi okumalar…





SEÇKİNLİK VE SIRADANLIK ÜZERİNE


Hiçbir makam, mevki, soy sop farkı yoktur ki,kafalarını sadece bellerinin hizmetinde kullanan, bir başka ifade ile,onu iradelerinin,emellerinin bir hizmetkârı olarak gören milyonlarca insan ile :

‘’Hayır! Kafa bunun için kullanılmayacak kadar değerlidir. O sadece kendi kendisinin hizmetinde kullanılmalıdır. Bu dünyanın harikulade ve çok çeşitli manzaralarını hoşnutluk içinde izleme ve düşünmeye ve sonra da onu bir birey olarak, kişiliğime yanıt olabilecek şekilde, yeni bir biçim içerisinde yeniden üretmeye çalışmalıdır.’’ diyecek cesarete sahip çok az ve ender bulunur kimseleri, birbirinden ayıran derin uçurum kadar büyük olsun.

Bunlar, dünyanın gerçek soyluları,hakiki asilzadeleridir.

Diğerleri köleler ve ırgatlardır. 

Güzel sanatlar, şiir ve felsefe alanında bir milletin ürettiği eserler, işte sahip olunan bu akıl fazlasının sonucudur.

İnsanların büyük çoğunluğu, tabiatları gereği yeme,içme ve çiftleşme dışında herhangi bir konuda ciddi olamayacak biçimde yaratılmıştır. Bu fevkalade nadir rastlanır ve yüksek yaradılışa sahip kimselerin din, bilim veya sanat adı altında dünyaya getirdikleri her şey, büyük çoğunluk tarafından hiç kaybedilmeksizin kendi bayağı amaçları için birer araç olarak kullanılacaktır.

Çünkü onlar çoğu durumda, bunları kendi maskeleri haline getireceklerdir.


Sayın iNSAN;
Yazı diziniz cok değerli ve yerin de bir paylaşım; yanlız, ya ceviri de bir hata var; yada imla sorunu...
Bu bölüm deki anlatımın ilk satırları,anlaşıla bilir değil.Gözden gecirilirse mükemmel olacaktır.
Sen Özelsin


Haziran 16, 2016, 02:18:57 öö
Yanıtla #3
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 631
  • Cinsiyet: Bay

Sayın Zig-Zag'a katııyorum, dediği gibi ilk iki paragraf  açık ve net değil çok. Ancak birkaç kez okunduğunda anlaşılır olabilecek bir sıralamaya sahip... Ben de,  kitabı ilk elime aldığımda aynı sorunu yaşamış, anlamayınca da gözlerimle tekrar yukarı çıkmıştım.

Aslında garip olan; bu anlaşılması zor dediğimiz paragrafın tanıtım amacıyla kitabın arka kapağında da yer alıyor olması.

Kendimce bu kapalılığı paragrafın uzun ve sıralı oluşuna bağlıyorum.

Ha, çeviri hatası olabilir mi, elbette o da olabilir. Ama buna kuvvetli bir ihtimal veremiyorum açıkçası. Çünkü bahsi edilen kitabın yayınevi acemi değil.  Çömez birine de gel şu Schopenhauer'ın kitabını çevir demez.

Yine de tekrar tekrar okunsun, yok eğer anlaşılmazsa, metnin orijinalini bulmaya çalışır bir de ordan bakarız.

...

Alıntı
İnsanların büyük çoğunluğu, tabiatları gereği yeme,içme ve çiftleşme dışında herhangi bir konuda ciddi olamayacak biçimde yaratılmıştır

Kim tarafindan?
Niye?

Bagislayin ben böyle baliklama girdim ama soru sorma hakkimiz varmi?

O nasıl söz, tabiki de herkesin soru sorma hakkı, eleştirme, reddetme hakkı var.

Scohopenhauer’a göre insanların büyük çoğunluğu aklını kiraya vermiş ve onu kullanmayı ihmal etmiştir. Sonra da beyinleri çürümüş ve çamurlaşmıştır. Bu durumda, irade devre dışı kaldığı için, insanların bir kediden veya bir güvercinden farkı kalmaz. Zaten kafalarını kelle olarak kullanan bu insanların bedenleri de bir saman çöpüne, kalpleri ise bir et parçasına dönüşür.

Cemil Meriç bu tür insan çoğunluğu için aynı sert tonla şöyle der:

"Onlar sürü yavrum. Hayatı anlamadan geçip gidiyorlar"

Aslında daha da ileri gidecek olursak,harami mağaralarında kalan bu sıradan kişiler için, şöyle eski bir yakınmayı da örnek verebiliriz:

"Humani generis mater nutrixque profecto Stultita est"

"Aptallık insan soyunun anası ve ebesidir"


Kimileri onu yener,  kimileri de o genetik koduyla bir aptal gibi yaşamaya devam eder.


« Son Düzenleme: Haziran 16, 2016, 03:06:43 öö Gönderen: İNSAN »