Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Masonluğun Amaçları Nelerdir? (4)  (Okunma sayısı 4954 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Nisan 25, 2013, 12:13:49 ös
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 498
  • Cinsiyet: Bay

Aktarıma devam...

Masonluğun amaçlarına ulaşabilmesi olanağı var mı?

İnsanlığın tarihsel geçmişi ve günümüzdeki görünümü, Masonluğun evrensel amacının gerçekleşebilmesi bakımından umut kırıcıdır. Bu ilk bakışta olanaksız gibi görünmektedir. Fakat insanlığın tarihsel geçmişi, insanın evrim yeteneğine herhangi bir sınır getirmemiştir.

İki bin yıl öncesinin insanı ve toplumu ile bin yıl öncesinin insanı ve toplumu aynı olmadığı gibi, iki yüz yıl öncesinin insanı ve toplumu ile günümüzün insanı ve toplumu arasında da büyük fark vardır. Böyle bir evrensel amacın gerçekleşme süresini, bizim ya da bizden hemen sonraki kuşakların yaşam süresi içinde düşünecek olursak yanılırız. Böyle bir ülkünün, ancak gelecekteki bir zaman diliminde gerçekleşeceği umudu beslenebilir. Masonluğun evrensel amacı insanın gelişme süreci içinde, tek tek bireylerin katkılarıyla güçlenen ama insanın olağan yaşam süresini aşan, uzun vadeli ve toplumsal bir amaçtır.

Masonlar bu amaçlara ulaşılabileceğine inanıyor mu?

Bugün için bu amaca ulaşmak söz konusu değildir. Masonlar, kendi yaşam süreleri içinde bunun gerçekleştiğini göremeyeceklerini biliyor. Fakat bu kendileri için besledikleri bir amaç olmadığı için o doğrultuda çalışmalarını sürdürmelerini engellemez. Eğer gelecekte bile bu amaçlara ulaşılabileceği umudunu yitirirlerse, Masonluğun bir kurum olarak varlığını sürdürmesinin pek bir anlamı kalmaz.

Bilimsel gelişim süreci çerçevesindeki amaçlardan biri, evrensel gizleri çözmek, bilinmeyenleri bilinir hale getirmektir. Fakat bu da bir bilim adamının bile kısa yaşam süresi içine gerçekleşemez. Bilim adamı, başkalarının çalışmalarını bıraktıkları yerden alır ve bir gün bir başkasının kendi bıraktıklarını yükleneceği yere kadar taşır. Şayet bulamamış olduklarının bir gün bulunabileceği umudunu yitirirse, çalışmalarını sürdürmesinin anlamı kalmaz. İşte bu yaklaşım masonlar için de Masonluğun amaçları bakımından geçerlidir.
enelsır


Mayıs 01, 2013, 06:48:26 öö
Yanıtla #1
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 689

insanı ayakta tutan ve başarıya götüren yegane şey inançtır.
Doğru rehberini bulana ne mutlu...


Mayıs 01, 2013, 05:38:22 ös
Yanıtla #2
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Masonluğun amaçlarına ulaşabilmesi olanağı var mı?

İyi soru.

Soru iyi de yanıtı zor.

Buna yanıt verirken öyle bir tutum benimsemiş ki yazar Murat Özgen Ayfer, ister istemez bana o ünlü Bektaşi fıkrasını çağrıştırdı; hani demiş ya Bektaşi dedesi softaya “Sen ona yok diyeceksin ama dilin varmıyor” diye; işte onun gibi… Sadece tersine: Olacağı yok ama bakarsın olur.

Elbette binlerce yıl öncesinin insanıyla bugünün insanı aynı insan değil. Hatta yüz yıl öncesinin insanı ile bile aynı insan değil bugünün insanı. Ancak konuya Masonluğun amaçları açısından bakacak olursak, bir de bu amaçların gerçekleşmesini tarihsel bilgilerimizle karşılaştırırsak, bunların gerçekleşmesinin değil giderek daha umutlu oluşunu, giderek daha umutsuzluğa sürüklendiğini bile söyleyebiliriz.

İşte o zaman da akla birçoklarının ortaya koyduğu şu soru geliyor: “Şu halde masonluğun varlığının bir gereği kalmamıştır, değil mi?”

Hayır, o kadar değil. Masonluğun varlığının gereği var. Masonluk insana ve insanlığa yararlıdır. Gerçi gelişmiş batı ülkelerinde giderek önemini yitirmekte ve kan yitirmektedir ama az gelişmiş ülkelerde insanlar masonluğa dana çok umut bağlamaktadır. En azından bu nedenle Masonluğun işlevselliği daha birkaç kuşak boyunca sürecek gibidir.

O birkaç kuşak süresi için amaçların gerçekleşmiş ya da gerçekleşme yoluna girmiş olacağını sanmam. Olsa olsa bu süre içinde Masonluk ancak kendi içindeki yanlışları ve eksikleri giderebilir.

Peki ya ondan sonrası?

Ne bileyim ben! Müneccim miyim!


(Bu iş öyle Sayın ruzber’in belirttiği gibi inançla falan da olmaz. İnançtan çok daha önemli, çok daha öncelikli etkenler var bu işin içinde.)


ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Mayıs 01, 2013, 07:39:56 ös
Yanıtla #3
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

Aynı şeyler oluyor yine masonlarında açıklamalarını sabırla bekliyorum.
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Mayıs 01, 2013, 08:34:28 ös
Yanıtla #4
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 498
  • Cinsiyet: Bay

Bu aktarımı yaparken doğal olarak öncesinde bu yapıtı ben de okudum. Her ne kadar sadece aktarıp tartışmaya açmak gibi bir niyetim olsa da... Şüphesiz benim de kendimce çıkarımlarım ve yorumlarım olmuştu.

Kitabın bu bölümünde en çok ilgimi çeken ve tartışılmaya açılmasını beklediğim bölümlerden biri... Belki de birincisi buydu.

Masonluğun amaçlarına ulaşabilmesi olanağı var mı?... Ne güzel, ne kesin bir soru değil mi? Yazar kendince bir yorum getirmiş ve cevap vermiş. Kimi üyelerimiz de sağ olsunlar konuyu daha da zenginleştirmişler.

Benim bu soruya kendimce yorumum ve cevabım ise şöyledir:

Masonluğun amaçlarına ulaşabilmesinin olanağı yoktur... Durun hemen yerinizden hoplamayın! Bu bence böyle... Anlatayım.

Efendim Masonluğun amaçlarına ulaşabilmesi olanağı yoktur. Çünkü bu amaçlara ulaşabilmesi için elindeki tek araç masonlardır... Yani insandır.

Bir mason'un taşıması gereken özellikleri bildiğimizi varsayarak söylüyorum. Masonlar, Masonluğun amaçlarına ulaşması için yeterli değildir. Çünkü bu öylesine büyük bir idealdir ki, tek başlarına masonların gücü buna yetemez.

Şimdi kimi masonlar çıkıp " Biz tüm insanlığın kardeşliğini arzuluyoruz" diyebilirler... Ben de onlara şunu derim: Siz önce kendi içinizde "Kardeşliği" tesis edin.

Nasıl böyle kesin konuşabiliyorum? Sevgili dostlar. Ben çok genç sayılabilecek yaşta bir erkeğim. Bu genç yaşımın yarısından fazlasını (Yarısından fazlasını) ticaret yaparak geçirdim. Deyim yerindeyse tam bir alaylıyım. E bu ne demek. Efendim biz Tahtakale'de birisi bize "leb" demeden onun Antalyalı olduğunu anlamaya çalışarak  :), en güzel leblebinin Çorum da üretildiğini  :), fakat Kemer patlıcanının yerini de hiçbirisinin tutmayacağını :), bununla birlikte eğer isterse kendisine çok uygun fiyata Oltu taşından özel(!) yapım tesbih bulabileceğimizi  :D :D anlatarak büyüdük... Ne demek istediğimizi anladınız. İnsanların arasında ve onları gözlemleyerek büyüdük.

Bu bakış açısıyla, kendini gerçekleştirmek için masonlardan ( Yani insanlardan) başka yolu olmayan Masonluğun işi çok zor... Hem de çok zor.

Peki bu böyle diye ne olmalı? Bu yolda çalışmaktan vaz mı geçilmeli? Yok olmaz. Bunun için çalışmalı, çabalamalı... Yanılmıyorsam Sayın ADAM'ın imzası olsa gerek, bir tümce vardı: "Adam olmak zor iş ama bunun için uğraşmaya değer"... Katılırım.

Şimdi Masonluğun amaçlarını irdeliyoruz ya... Bu amaçları alt alta yazalım, ortaya çıkan gerçek "Adam" olmaya çalışmaktan başka bir şey olmayacaktır. Bunun tek yolu Masonluk mudur? Sanmam. Ama şunu sanarım: "Adam" olmak üzere yola çıkmış bir kişi hangi öğretiyi benimsiyor, hangi yolu tutuyor olursa olsun ihtiyacı olan en önemli şey tertemiz bir yürek ve pırıl pırıl bir " Niyettir". Yürek de, niyet de temiz değilse... Olmaz... Olamaz.

Adı ister Masonluk ister başka bir şey olsun. Adam olmanın... Ama gibi adam olmanın yolu biridir. O yol ki çok bilerek değil, çok yaşayarak yürünür. Okuduğunuz ve dahası yazdığınız hiçbir kitap( onlarca olabilir), bildiğiniz hiçbir dil ( onlarca olabilir) sizi adam etmeye yetmez. Adamlığın tüm evrende dili birdir. O yaşanası bir şey olmalıdır... Sadece bilinesi değil... Bilip de yaşamamak... Ne dersiniz?

Belki iç karartıcı gelmiş olabilir ama ben insan faktörünü düşününce Masonluğun bu amaçlarına ulaşmasının pek olası olmadığını düşünüyorum. Dert Masonluğun değil masonların derdi olsa gerek... Eh ne diyeyim... Masonlara, olmaya çalışanlara da kolay gelsin...

« Son Düzenleme: Mayıs 01, 2013, 09:10:08 ös Gönderen: enelsır »
enelsır


Mayıs 01, 2013, 08:57:46 ös
Yanıtla #5
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

Aslında bu kadar basit işte,bazen böyle olduğunu bilsen bile söylemek cesaret ister ve inanın sn.enelsı sizin bu tesbitlerinize katılmakla beraber bu aktarım ve yorumlarınızı masonlarda biliyor,

herzaman insanın başfaktör olduğu yerde kesin bir sonuç alınamaz.
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Mayıs 01, 2013, 10:13:31 ös
Yanıtla #6
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 689

ben inancın yanında halkla bütünleşmemiş halkın isteğini özümsememiş hiç bir oluşum başarılı olamaz kanaatindeyim. maalesef mason arkadaşlar bu özenle seçilmiş üyelerin olduğu özel bölümlerde bıle açıklamalar yapmaktan çekiniyorlar. Bir de kadınların etkinliği de önemli. Masonluk elit insan arayışını sürdürdükçe hevesli bulmakta zorlandıkları da aşikar. Elitler şu an da cemaatlere yaranıyor.
Doğru rehberini bulana ne mutlu...


Mayıs 02, 2013, 12:12:24 öö
Yanıtla #7
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 730
  • Cinsiyet: Bay

Şunu bilmekte yarar var.

Masonluğun amaçlarının neler olduğunu bilmek başka, bu amaçlara ulaşmak için çalışmayı istemek başkadır.

Diğer topluluklar özellikle cemaatlerle masonluğu karşılaştırmak yerinde bir örnek değildir.

Masonluk özünde entellektüel bir çabadır.


Özgürlük zeka demektir, sevgi demektir. Özgürlük sömürmeme, yetkeye boyun eğmeme demektir. Özgürlük olağanüstü erdem demektir.
Jiddu Krishnamurti


Mayıs 02, 2013, 01:17:33 ös
Yanıtla #8
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay



Sayın enelsır, konusuna hayli iyimser bir tutumla bakmış. Onun dediği de doğru sayılabilir göreli bir açıdan…

Sonrra da şöyle bir soru geliyor:

Masonlar bu amaçlara ulaşılabileceğine inanıyor mu?

Amaçların gerçekleşmesini sağlayacak olanlar masonlar olduğuna göre, onların bu konudaki tutumları da önemli.

Sayın ruzber inanç gereğinden söz ederken bunu mu demek istiyordu acaba? Buna inanmak, bir dogmaya bağlanmak değildir. Bu, körü körüne bir inanış da değildir. Bu, olsa olsa umutla beslenen bir güvendir. Geleceğe olan güven. İnsanın kendisine ve kardeşlerine olan güveni.

Zaten bu nedenle çalışmayı sürdürüyorlar. Öyle olmazsa, körü körüne bağlanılan bir inanç insanı olduğu yere çıkılı kılar. Bunda ise, bir gelişimin, bir değişimin olduğunu görüyorlardır. Şöyle ki;

Masonluğun ya da masonların tümünün bu bağlamdaki hedefi insanlık yani insanların tümü. Masonların şimdilik o insanların tümüne erişebilme gücü yok. Ancak başta kendileri olmak üzere erişebildiklerine bir bakarlarsa nasıl bir görüntü ile karşılaşırlar acaba? İstisnalar elbette var, sayısı çok bile olabilir, ancak istisnadan olmayanların, kimi masonların, Masonluğa girmeden önceki yaşam, düşünce tarzı, anlayış, bilgi, erdem gibi nitelikleriyle bugünkü durumları arasında hiç fark yok mu? Hani kimileri şu pek moda sözcüğü ileri sürer ya: Bireysel gelişim. Masonlar bir bireysel gelişim içine girmiyor mu, istisnaları bir yana bırakırsak?

Masonlar bireysel gelişim sergiliyorsa, onların çevresindekiler de sergileyebilir, bunu ikinci aşamada çevredekiler de izleyebilir ve işte bu dalga dalga yayılabilir. Fakat dalganın daha ilerilerinde gücü tükeniyor ve etkisi zayıflıyor. O yüzden de daha çok dalga yaratmak gerekiyor anlaşılan. Yetemeyişler, umutsuzluklar bu yüzden.

Şimdi diyeceksiniz ki «Bireysel gelişim için mason olmak zorunlu m?»

Yoooo!... İnsan kendi bireysel gelişimi için kendisine çok yollar seçebilir. Masonluk bunlardan biri olabilir. Üstelik diğer yollardan birçoğuna oranla pek yetersiz de kalabilir. Çünkü Masonlukta bireysel gelişim olsa olsa bir başlangıç, asıl ya da sonuç hedef değil. Oluyorsa oluyor, olmuyorsa olduğu kadar. Zaten sanırım Sayın enelsır bu aktarımının sonraki bölümlerinde ona da değinmiş olmalı. Ben henüz oraya ulaşamadım.

Ancak burada, bu başlık altında bireysel gelişimdense bilimsel gelişimden söz ediliyor. Bu ise, Masonluğun bilimsel gelişimi hedefleyişinden değil, bunun bir örnek olarak değerlendirilebilmesinden. Bu işin, bu hedefe gidişin bir tür uzun yolda elden ele bayrak taşınması gibi oluşundan. Amaç, hedefe bugün ve bireysel olarak varmak değil, gelecekte bunun daha geniş çaplı olarak gerçekleşebilmesi bağlamında boş durmayarak çalışmak…

Ben işte böyle anladım. Başkaları başka türlü anlayabilir elbette. Herkesin anlayışı farklı.


ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
43 Yanıt
28833 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 09, 2008, 12:51:50 ös
Gönderen: blossom
0 Yanıt
3638 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 29, 2009, 10:42:39 öö
Gönderen: ADAM
14 Yanıt
8310 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 05, 2013, 04:25:15 ös
Gönderen: ADAM
5 Yanıt
6551 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 30, 2013, 02:11:52 ös
Gönderen: ADAM
5 Yanıt
5052 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 01, 2013, 12:23:22 ös
Gönderen: ADAM
6 Yanıt
5127 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 05, 2013, 11:17:43 ös
Gönderen: Tij
9 Yanıt
5773 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 09, 2013, 06:43:37 ös
Gönderen: ADAM
1 Yanıt
3061 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 13, 2013, 07:41:04 öö
Gönderen: ADAM
1 Yanıt
3339 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 14, 2013, 08:02:36 öö
Gönderen: ADAM
5 Yanıt
4783 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 20, 2013, 11:21:25 öö
Gönderen: asimov