Bir ara denildigi gibi tablolar ayna gibidir.
Duvardaki altigen, ucgen seramikler ve zemindeki kare geometrik sekiller aynada degisik anlamlara gelebilir.
Aristoteles in kaplumbaga ve oregano ile ilgili bir sozu vardir, ama yerdeki yesillikler sanki marula veya uzun yaprakli bir bitkiye benziyor, sanirim ressam o’na isaret etmemistir.
Tabloda zaman ogesinin varligi rahatlikla gorulebilir. Insan figurunun kalburu, duvarlarin sivasinin dokulmesi, sakaldaki kirlasma ve isik gibi. Grek mitolojisinde Zeno Paradoksu vardir, her ne kadar kaplumbagalar anlatinin icerisinde yer alsalar da bununla da bir kopru kuramadim. Ayrica kaplumbaga ogesini sadece bir seferlik Islam literaturunde gordugumu hatirliyorum, o’ da Kalila wa Dimna’ nin kitabinda bir kompozisyonun icinde bir figur olarak yer aliyor.
Tabloda iki ortam gorulebilir. Biri ruhani ortam digeri de maddi ortam. Ney ( muzik instrumenti) i ruhani ortam ile sembolize ettigimize gore yesillikleri (bunyenin gereksinimi, yiyecek) de maddi ortam ile sembolize edebiliriz. Bu arada Hermes’in kaplumbaga kabugundan harp muzik aletini de yaptigini da unutmayalim.
Insan figuru doguya, ( oyle varsayarsak) pencereye (isigin kaynagi) yoneldigine gore, solu kuzey ve sag tarafida guney yonu oluyor. Tabloya boyle bakildigi zaman aynada baska bir alegori olusuyor. Soldakiler maddi ortamda mucadele ederken sagdakiler her ne kadar maddesel ogelerin cekiciligini yenip sag tarafa gecmisseler de uzerinde bulunduklari zeminin dual bir zemin oldugunu unutmamislar.
Toparlarsam; maddi ve manevi ortamlarinin dual bir zeminde olan mucadelelerinin her daim olduguna isaret edip, Isik karanlikta parliyor ve karanlik isigi lagvedemedi, derim kendimce.
Osman Hamdi Bey tanimama neden oldugunuz icin ve ayrica degerli uyelerin yorumlari icin de tesekkur ediyorum. Her yorumun bir katma degerinin olduguna inaniyorum.