Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Spiritüel Tutuculuk.......  (Okunma sayısı 4872 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Şubat 16, 2011, 11:04:16 öö
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 308
  • Cinsiyet: Bay

Gerek dünyada, gerekse memleketimizde spiritüalizmin, sağlıklı adımlarına mani olan nedenlerinden bir tanesi de, spiritüel tutuculuktur. Ne yazık ki bir çok spiritüalist, ruhçuluk ve tekâmül yolunda çaba verirlerken dönem, dönem de olsa bir tutuculuk hali içine girmektedir. Bizler can–ı gönülden inandığımız bu değerli tekamül yoluna gönül vermiş kişiler olarak, ruhçuluğun erdemlerini belirtirken kendimizi, kendi spiritüel davranışlarımızı da eleştirmeli, dolayısıyla bir takım tutucu davranışlar içine düşmemeliyiz. Spiritüel tutuculuğun kaynakları göründüğü kadarıyla ruhsal celselerde alınan çeşitli tebliğlerin kişiler tarafından yanlış değerlendirmeler yapılması ile ortaya çıkmakta ve kişilerin egolarının desteği ile gelişmektedir. Şimdi bunları misallere dökerek maddeler halinde sıralamaya çalışalım

1.Herhangi bir celse gurubunda irtibata geçilen varlık dolaylı veya dolaysız yollarla gurup içindeki, şahıslara yüksek düzeyde mütekamil bir varlık hissi vermiş olabilir. Hiç bir spiritüel eleştiri yapmamak,varlığın güzel ifadesine kanarak, bizim irtibatta bulunduğumuz varlık en yücelerden birisidir, şeklinde yorum getirmek ruhçuluğa tamamen ters ve tutucu bir harekettir. Dolayısıyla böyle davranışlar spiritüel tutuculuktur.

2.Yukarda izah etmeğe çalıştığımız türden varlıklar işi mistik bir açıda tutabilmek ve bunu hissettirebilmek açısından bu tür irtibatların gizli devam etmesi konusunda deneycileri çeşitli söz ve vaatlerle uyarmakta, verilen tebligatın şimdilik gizli tutulmasına ve avama anlatılmamasına ikna etmektedirler. Bu tür klan davranışları içine girmek, bu tip varlıklarla ve ön yargıyla onlara biat etmek çok yanlış bir davranış ve spiritüel tutuculuktur.

3.İrtibatta bulunulan varlığın özellikle son yüzyıl realitesi içinde bazı vaatlerde bulunması ve bu vaatlere inanarak celse gurubunun da ister dünya dışı orijinli olsun, ister ruhsal plânlar açısından olan kendini bütün bireylerin üstünde bir hami, bir vazifeli olarak görmesi ve bu vazifelilik (sözde) anlayışını ister konuşup, yukardan davranarak, isterse hareketleriyle belli ederek konuşması spiritüel bir tutuculuktur.

4.Dünya yüzündeki insanlar çeşitli realiteleri benimsemiş tekâmül vasatları belirli düzeylere erişmiştir. Zaten dünya üzerinde insanî realiteler belli olduğundan, komplekslerine kapılan, "ben ruhçuyum, ben üstünüm, halk benden çok aşağılarda, ben hepsinden daha çok bilirim" diyen insan Spiritüalizmi ve onun insanlık anlayışını anlayamamış demektir. Böyle kişilerin davranışları da tam anlamıyla spiritüel tutuculuktur.

5.Spiritüalizm şahısların dünya realitesindeki formları ile açıklanamaz. Yıllardan beri bu madde işlenmektedir. Yüce bilgelikleriyle, maneviyatçılıklarının övüncüyle, dünya realitesindeki belirli sosyal yönlerin işgaliyle, ruhçuluğu dar kalıplar içine hapsetmek entelektüel ve maddi ve sosyal kültür düzeyi yüksek sınırlar içindeymiş gibi göstermek sadece spiritüel tutuculuktur.

6.Tanrı ile Kul arasına girilmez ilkesinden hareket ederek, belirli kişilerin ruhsal yorumlarını yapmak, onlara kayıtsız ve şartsız "Spiritüalizm kim, onlar kim?" damgasını vurmak toleranssız, feragatsiz davranmak spiritüel tutuculuktur.

7.Ruhçuluğun kalıpları içinde işlenen «uzay ve uzaylılar» realitesini kendine gaye edinmek ve adeta bunu putlaştırırcasına bambaşka bir konu olarak ele almak ve bunu spiritüel kalıplardan kopartmak spiritüel tutuculuktur.

8.Her ne kaynaktan olursa olsun, kendine veya kendilerine şu veya bu merciinin verdiği tebligata dayanarak resul veya, misyoner olduğunu savunmak, kendine ulu Tanrı'nın bir eri gözüyle bakmak realitesinden uzaklaşmak spiritüel tutuculuktur.

9.Her şeyi celselere ve gizliliğe gömen, bu isin tatbikatı için çaba vermeyen, karşısındakini hakir görüp, avam diye kendine söz ve yazı güçlülüğünden dolayı payeler verip saf gönülleri esir eden insanın yaptığı spiritüel tutuculuktur.

Sizlere yukarda 9 ayrı madde olarak anlatmaya çalıştığımız Spiritüel Tutuculuk, daha nice maddelerle geliştirilebilir. Ancak bizim bu kısa yazımızda ki amacımız, bu konuyu bir tartışma haline getirmek değil, maalesef Spiritüalizmi bildiğini sanan bazı dostları en ivedi bir seklide uyandırmaktır. '' Spiritüalizm sevgi, feragat ve toleransla tatbik safhasına girer. İman ve inançla pekişir. Bunu tekâmül yolunun yolcularının unutmaması gereken en önemli konu şudur ki: Bu ulu tekâmül yolunda kalemlerin ustalığı, kişilerin demagojisi yukarıdaki üstatlara geçmez. Spiritüalizm güçlü felsefesi ile bir tatbikat yoludur. Aynı bir Sırat köprüsü gibi. Bu epröv salonundan geçen, geçer, kalan kalır. İyi, kötü bir medyuma sahip olan herkes spirit bir celse yapabilir. Ancak celseler içinde tebligat veren yarlıkların kişiliği ve kapasiteleri hem varlığı, hem de celse içinde bulunanlarla karşılıklı olarak etkilemektedir. Çok okuyoruz, çok görüyoruz. Dileğimiz spiritüalist dostların bazılarını içlerindeki spiritüalist tutuculuğu bir an önce atmalarıdır. (ALINTIDIR )


IŞIK ve SEVGİ ile KALIN.......
Işık, sadece ışık ama daha fazla ışık.......


Şubat 16, 2011, 11:43:57 öö
Yanıtla #1

Güzel bir makale sn oasis.

Bir katkıda ben yapayım;

Celse çalışmalarında bu sebepler yüzünden hazirun çok dikkatli seçilmeli operatörün ise çok deneyimli olduğundan kimsenin kuşkusu olamamalıdır.Öperatör kesinlikle medyom a hakim olmalı varlığın seviyesini tespit edebilecek entellektüel düzeyde olmalıdır.
Ayrı bir parantez açarak medyom a da deyineyim.Medyom da bilgi ve kelime haznesi yüksek bir kişi olmalıdır çünkü bağlanan ruhsal varlık bağlandığı kişinin kelime haznesini kullanarak mesaj iletebilir.

Zaten yapılan celselerde görüşülen varlıkların coğu geri seviyelidirler.Yüksek seviyeli bir varlık ancak BİR GÖREV SEBEBİ ile irtibata geçer.Hazirundan gelecek saçma sapan sorular ile muhatap olmaz.Mesajı verir ve gider.Hazirun arasında tutucu tipler var ise (örnek olarak aşırı dindar,aşırı hasas v.s) geri varlık bunu hemen idrak eder ve obsesyon dediğimiz olay vukuu bulur.Spiritüel konulara çok hakim olmayanlar bu sebeple kesinlikle celse çalışmalarına katılmamalıdırlar.

Sonuç olarak tutuculuk bu alemde olduğu gibi öteki alemdede başa beladır.

Saygılarımla
Omnia mors aequat


Mart 28, 2022, 09:25:26 ös
Yanıtla #2

Güzel bir makale sn oasis.

Bir katkıda ben yapayım;

Celse çalışmalarında bu sebepler yüzünden hazirun çok dikkatli seçilmeli operatörün ise çok deneyimli olduğundan kimsenin kuşkusu olamamalıdır.Öperatör kesinlikle medyom a hakim olmalı varlığın seviyesini tespit edebilecek entellektüel düzeyde olmalıdır.
Ayrı bir parantez açarak medyom a da deyineyim.Medyom da bilgi ve kelime haznesi yüksek bir kişi olmalıdır çünkü bağlanan ruhsal varlık bağlandığı kişinin kelime haznesini kullanarak mesaj iletebilir.

Zaten yapılan celselerde görüşülen varlıkların coğu geri seviyelidirler.Yüksek seviyeli bir varlık ancak BİR GÖREV SEBEBİ ile irtibata geçer.Hazirundan gelecek saçma sapan sorular ile muhatap olmaz.Mesajı verir ve gider.Hazirun arasında tutucu tipler var ise (örnek olarak aşırı dindar,aşırı hasas v.s) geri varlık bunu hemen idrak eder ve obsesyon dediğimiz olay vukuu bulur.Spiritüel konulara çok hakim olmayanlar bu sebeple kesinlikle celse çalışmalarına katılmamalıdırlar.

Sonuç olarak tutuculuk bu alemde olduğu gibi öteki alemdede başa beladır.

Saygılarımla

Güzel bir bilgilendirme yazısı. Teşekkürler  :)
Errare humanum est.
Ayıplı Müzmin öğrenci


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
0 Yanıt
3183 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 13, 2010, 06:19:38 ös
Gönderen: oasis
3 Yanıt
6387 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 14, 2012, 12:50:15 öö
Gönderen: yavuz