Türkiye'de kadının adı yoktu, şimdi de cismi yok ediliyor. 2002'den bu yana, yani AKP iktidar olduktan sonra, kadın cinayetlerindeki artış % 1400. 2002'deki kadın cinayeti 66; 2009'un ilk yedi ayındaki sayı 953. Kadın cinayetleri… Yani namus cinayetleri... Yani töre cinayetleri…
AKP zihniyetinin namus kavramı topluma yerleştikçe namus cinayetleri arttı. Demokrasi (!) arttıkça töre cinayetleri arttı. Kadın türbana büründükçe, toplumda kadına ve çocuğa yönelik şiddet ve cinsel istismar attı.
Adım kadın
Gözlerimde ürkeklik
Kimse bilmez küsümü
Türkiye İstatistik Kurumu'nun verilerine göre, son beş yılda tecavüz ve cinsel saldırı suçlarında %30 artış oldu. 100.000'in üzerinde kadın cinsel saldırıya uğradı. Bunlar resmi rakamlar. Korktukları için adalete gidemeyenlerin oranı %40. Bu yüzden, gerçek rakamların bunun iki katı olduğu tahmin ediliyor.
Adım kadın
Bana kimse sormaz
Atarlarken düğümü
2002'de 13 yaşındaki kız çocuğuna tecavüz eden 26 kişinin davası 2010 yılında sonuçlandı. Tecavüzcülere, iffetli davrandıkları gerekçesiyle, iyi halden en alt sınırdan ceza aldılar. 13 yaşındaki kız çocuğunu pazarlayan iki kadın ise, iffetsizlik nedeniyle daha ağır cezalandırıldılar.Tecavüzcülerden biri "işini bitiremediği için" mahkeme heyeti, "eylem teşebbüs aşamasında kalmıştır" yorumunu yaparak, eksik teşebbüsten cezayı 3'te 2 indirmiş, bir de üstüne iyi hal indirimi yapmış.
Çünkü adım kadın
Kadınım hükmüm yoktur.
Yargıtay'daki kadın üye sayısı son atamalarla birlikte iyice düştü. 2007'de %34,7 olan oran, 2008'de %19, 2010'da %35,2 iken 2011'de %2,8. 3796 erkek savcıya karşı, sadece 207 kadın savcı var (%5). Türkiye kadın-erkek eşitliği konusunda 134 ülke arasında 126. durumda.Bürokrasideki kadın sayısı ise %7.
Çünkü adım kadın
Kadınım hükmüm yoktur
Türk kadının siyasette de yeri yok. BM verilerine göre, kadınların Meclis'te temsil edilme oranları listesinde Türkiye 142 ülke arasında %9,1 ile 89. sırada. Kabinede temsil edilme oranları listesinde %4.2 ile 105 ülke arasında 89. Türkiye bu oranlarla, İslam ülkelerinin bile çoğunun arkasında yer alıyor.
Adım kadın
Ben akıldan yoksun
Ama vazifem çoktur.
"Kadının yeri evidir" diye düşünenlerin oranı %52. Türkiye 23 ülke arasında Hindistan'ın arkasından ikinci sırada. Hindistan'da bu oran %54.
Kadınlar iş yaşamında yoklar. Kadınların sadece %25'i çalışıyor ve bunların da %75'i kayıt dışı, yani sigortası yok. Kadın girişimci oranı %0,7.
Adım kadın
Ben bir dilsizim
Silkemem ki yükümü
8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde, AKP'nin 8,5 yıllık yönetiminin Türk kadınlarına hediyesi:
Terörizm ve töre-rizm…
Şiddet, dehşet, cinayet …
Korku dolu, erkek egemen bir toplum anlayışı…
Kadını sokaktan alıp eve kapamak…
İş yaşamından çekip ekonomik olarak bağımlı hale getirmek…
Başına türbanı geçirip, namusunu iki bacağının arasında aramak…
Adım kadın
Adem'in yediği elma
Hep benden mi sorulur?
"Çalışan kadın makbul değildir", "Çalışan kadın aldatır", "Her kadın 3 çocuk doğurmalı", "Dekoltesi açık kadın da tecavüzün suçlusudur" "Dişi köpek kuyruk sallarsa.." "Yaradılış gereği kadın erkek eşitliğine inanmıyorum", "Türbanı tehlike gören psikiyatra gitsin"
"Efendim kadınbudu köftenin adını pirinçli köfte, dilber dudağı tatlısının adını da ay tatlısı yaptık. Bu muhafazakâr olmamızdan kaynaklanan bir durum değil. Sadece güzel Türkçe konuşma duyarlılığımızdan (!) kaynaklanıyor."
Adım kadın
Bana herkes sahip
Benim hiç hakkım yoktur.
"Birincisi, kadının ezilmesindeki en büyük etken, insanın ekonomik gücünün olmaması. Hani okumadıysan, bir yere gelmediysen, yani seni geçindirecek bir paran, maaşın yoksa zaten sen yarı yarıya gittin demektir. İşte eğer ki bu şartların yok, böyle bir şeyse çocuklar için susak diyok. Tamam, güzel amenna ama çocukları yaşatırken biz ölüyok. Kadınların çoğu valla her şeye çocuklar için katlanıyo. Eğer çocuk olmasa hiç kimse kimseyi çekmez."
35 yaşında, boşanmış, bir çocuk sahibi, lise mezunu kadın (Türkiye'de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması 2009)
"Yani bağırıyodum, çağırıyodum, istemediğimi söylüyodum, o zorluyordu. Derken işte, sonuçta bir şekilde gene onun dediği oluyodu."
35 yaşında, boşanmış, bir çocuk sahibi, lise mezunu kadın. (Türkiye'de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması 2009)
"Polis geliyo önce ailevi sorun diyo. Nasıl ailevi sorun mahkemelerde kâğıdım var diyorum; bu sefer şeye yolluyo, rapor verirler ya, adli tıbba. Meydana çıkıyo. Mahkeme kâğıtları geliyo buna, böyle böyle diyo. Gitmiyom diyo, bildiğin yere şikayet et, adliye bile seni kurtaramaz diyo. Yani artık çığırından çıkmış, hiç kimse gözünde yok."
47 yaşında, boşanma davası devam ediyor, üç çocuk sahibi ,ilkokul mezunu kadın. (Türkiye'de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması 2009) ( Alıntıdır )
IŞIK ve SEVGİ ile KALIN.......