Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: NİMET ÇUBUKÇU İÇİN KARMA EĞİTİM DERSLERİ!  (Okunma sayısı 4128 defa)

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Eylül 08, 2010, 01:25:10 ös
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 308
  • Cinsiyet: Bay

NİMET ÇUBUKÇU İÇİN KARMA EĞİTİM DERSLERİ!

Sol Haber Merkezi, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun kız ve erkek çocuklarının ayrı okullarda okuması fikrini, Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nden Prof. Dr. Rıfat Okçabol’a sordu. Konuyu tarihsel akışı içinde değerlendiren Okçabol, ‘Her alanda kız-erkek ayrımının ortadan kalktığı bir ortamda, bu tür istekler, Başbakan gibi kadınları erkeklerle eşit düzeyde göremeyenlerin ve kadınların özgürleşmesini istemeyenlerin dile getirdiği isteklerdir. Bu tür istekler dinci yönetimlerin iktidara ortak olduğu ya da iktidar olduğu dönemlerde artmaktadır.’ dedi. İşte, ‘Kadınlar karma eğitimi boykotla kazandı!’ başlıklı o haber:
“Nimet Çubukçu’nun, kız ve erkek çocuklarının ayrı okutulmasını savunurken Cumhuriyet dönemini ve Türkan Saylan’ı örnek göstermesi, Cumhuriyet dönemi uygulamalarını gündeme getirdi.

Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, hafta sonu Muş’ta yaptığı açıklamada, kız ve erkek çocuklarının ayrı okuyabileceğini söyledi ve Cumhuriyet döneminde de benzer uygulamaların olmasını buna gerekçe olarak sundu. Ancak, Çubukçu'nun bugünün koşullarında savunduğu kız ve erkek çocuklarının ayrı okuması, Cumhuriyet döneminde kısa bir süre için uygulanmış, daha sonra karma eğitime geçilmişti. Bu durumda, Cumhuriyet dönemi Bakan için emsal oluşturmak şöyle dursun, toplumu geriye çekişlerinin göstergesi oluyor.

Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nden Prof. Dr. Rıfat Okçabol, Cumhuriyet dönemi uygulamalarını anlatırken, Bakan’ın değerlendirmesini talihsizlik olarak niteledi. Osmanlı’da 19’uncu yüzyılın ortalarına kadar kız çocuklarının zamanın ilkokulu olan sıbyan okullarından sonra okuyabileceği bir okul olmadığını belirten Okçabol, orta ve yükseköğretim niteliğinde olan medreselere de kız öğrenciler alınmadığını söyledi.

Üniversitede kız erkek ayrımı boykotla son buldu


Okçabol, kızlar için ilk kez 1858-1859’da kız ortaokulu (rüştiye) açıldığını ifade ederek, “1863 yılında açılan üniversiteye (darülfünun) de sonradan kız öğrenciler alınmıştır. Kızlar üniversitede de erkeklerden ayrı okumuşlardır. Bu durum Osmanlı’daki dini anlayış nedeniyledir” dedi.

Osmanlı’nın son yıllarında öğretim üyelerinin büyük çoğunluğunun kız ve erkeklerin karışık olarak öğrenim görmesini benimsediğini anlatan Okçabol, karma eğitime boykotla geçildiğini vurguladı. “Kız öğrenciler, karma eğitimi savunarak kendilerine ayrılan dersleri boykot edip erkek öğrencilere verilen derslere katılmaya başlamışlardır ve 16 Eylül 1921 tarihli Üniversite Divanı kararı ile kız-erkek ayrımına son verilmiştir.”

Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçişte ‘dini eğitim’ farkı


Osmanlı dini öğretim ağırlıklı sıbyan okullarıyla medreselere karşı bilimsel eğitime ağırlık verecek ilkokul (iptidai), ortaokul (rüştiye) ve lise (idadi) açmaya başladığında da kız ve erkek öğrenciler için ayrı okullar açıldığını kaydeden Okçabol, “bu nedenle Osmanlı zamanında kurulan liseler, Kabataş Erkek Lisesi, Kandilli Kız Lisesi gibi adlar almışlardır. Açılan meslek okulları da kız ve erkekler için ayrıdır” dedi.

Cumhuriyet döneminde eğitimin geniş halk kitlelerine ulaştırılması ve Osmanlı dönemi eğitim anlayışının dışına çıkılması temel hedeflerden biriydi. Okçabol, bunu “1924’te ilkokullarda, 1928’de ortaokullarda, 1934’te liselerde ve 1937 yılında da köy ilkokullarında karma eğitime geçilmiştir. Karma eğitim, Öğretim Birliği Yasası’na (Tevhidi Tedrisat Kanunu) aykırı bir uygulama değil, bilakis bu yasanın ruhuna uygun bir uygulamadır. Ancak karma eğitime uzun bir süreç içinde geçilmesinin temel nedeni toplumun genel eğitim düzeyi ile kız çocuklarına ikinci sınıf insan muamelesi yapan gelenektir” sözleriyle dile getirdi.

Ortaokullarda karma eğitime geçilen ve ilköğretim zorunluluğunun kapsamlı bir şekilde uygulanması için çalışmaların yapıldığı 1928’de “Türk Devletinin dini İslamdır” maddesi Anayasa’dan çıkarılmıştı. Anayasa’da yapılan değişiklikle uyumlu bir şekilde din dersleri kaldırılmış ve din hizmetleri ayrı bir örgüte devredilmişti.

Bakan’ın sözleri gerçeği yansıtmıyor


Bakan Nimet Çubukçu’nun “Kız çocukların ayrı okulda, erkek çocukların ayrı okulda okuması uygulaması, Cumhuriyet’in ilk yıllarından itibaren uygulanmış bir projedir” ifadesinin gerçeği yansıtmadığını vurgulayan Okçabol, “Çubukçu’nun, kızların-erkeklerin ayrı okuması konusunda ‘Bu görüşün savunulabilir bir görüş olduğunu ben de söylüyorum’ demesi, bunu söyleyen kişinin Cumhuriyet’in milli eğitiminin bakanı, avukat ve kadın olması açılarından Türkiye için talihsiz bir durumdur” dedi.

Okçabol, Bakan’ın kullandığı diğer gerekçelere de değindi. Bölgesel faktörlerin tamamen göz ardı edilerek eğitimin planlanamayacağını, ortaöğretimin zorunlu olmamasından ötürü, ailelerin bu yönde tercihlerinin dikkate alınması gerektiğini belirten Çubukçu, “Bunun çağdaşlık veya çağ dışılık bir ayrım çerçevesinde değerlendirilmesini de doğru bulmuyorum” demişti. Zorunlu eğitimin 10-11-12 yıla çıkarılmasının Bakan’ın görevi olduğunu belirten Okçabol’a göre, Bakan’ın bir görevi de, 12-13 yaşlarında kızını evlendirmekte sakınca görmeyen aile geleneklerine ya da töreye uymak değil, bu tür gelenekleri/töreyi çağdaş anlayışa dönüştürecek süreçleri işletmekti.

“Kadının özgürleşmesini istemiyorlar”

Kız meslek liselerine erkek, erkek meslek liselerine de kız öğrenci alınmasına yıllar öncesinden başlandığını söyleyen Okçabol, “Her alanda kız-erkek ayrımının ortadan kalktığı bir ortamda, bu tür istekler, Başbakan gibi kadınları erkeklerle eşit düzeyde göremeyenlerin ve kadınların özgürleşmesini istemeyenlerin dile getirdiği isteklerdir. Bu tür istekler dinci yönetimlerin iktidara ortak olduğu ya da iktidar olduğu dönemlerde artmaktadır” dedi.

Okçabol, kadın-erkek eşitliğini kabullenemeyen, dini öğretime ağırlık verilmesini benimseyen, bireyin özgürleşmesine izin vermeyen anlayışlarla Türkiye’nin varacağı yerin Suudi Arabistan, Yemen gibi bir şeriat ülkesi olacağını vurguladı.

Saylan’ın dediği…

Türkan Saylan’ın da kız ve erkek çocuklarının ayrı okumasını önerdiğini iddia eden Bakan Çubukçu, bu önerinin Bakanlığın yetersizliğinden kaynaklandığını gözlerden kaçırıyor. Saylan, Doğu Bölgesi için kadın-erkek eşitliği çerçevesinde, kızların çocuk yaşta ya da para karşılığı evlendirilmelerine, kadınların eve mahkum edilmesine karşı böyle bir öneriyi gündeme getirmişti. Kardelenler projesi ile okula gönderilmeyen kız çocuklarına sahip çıkan Saylan bir konuşmasında uygulamalı din dersine atıfta bulunarak, “ Çocuklarımızın sıra üstünde namaz kılmasını değil, bale yapmasını istiyoruz” demişti.

Her Şura’da başka bir gündem…

Kız ve erkek öğrencilerin ayrı okutulması önerisi, Kasım ayında yapılacak 18. Şura için yapılan hazırlık çalıştaylarında bir öneri olarak gündeme getirilmiş, Şura’ya iletilecek Komisyon Raporu’nda yer alıp almayacağı tartışılmıştı. AKP Hükümetinin 13-17 Kasım 2006’da düzenlediği 17. Şura için yapılan hazırlık toplantılarında da, Denizli il komisyonu, “Kur’an-ı Kerim’in ortaöğretimde seçmeli ders olarak okutulmasını” ve Uşak İl Komisyonu da, “Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin saatlerinin arttırılmasını” önermiş, bu iki öneri de, Manisa bölgesi raporunda yer almıştı.

Bakan’la hemfikir bir Konfederasyon: Eğitim Bir-Sen

Rıfat Okçabol konuyla ilgili değerlendirmesinde, Eğitim Bir-Sen’in de Bakan’la aynı görüşte olduğuna vurgu yaptı: “Eğitim Bir-Sen, zaten kızlarla erkeklerin ayrı okumasını, dini öğretimin anaokuluna kadar inmesini ve kızların türbana girmesini savunmaktadır. Anayasa değişikliğine örgüt olarak ‘evet’ demeyi benimsemektedir. AKP’nin laiklikten, bilimsellikten ve demokratiklikten uzaklaşmasından rahatsız olmamaktadır. Bu sendika temsilcileri ya da dinci görüş sahipleri fırsat buldukça bu tür öneriler yapmaktadır ve yapacaktır.””


IŞIK ve SEVGİ İLE KALIN.......
Işık, sadece ışık ama daha fazla ışık.......


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
MUTLU OLMAK İÇİN

Başlatan sun « 1 2 3 » Insan

26 Yanıt
17098 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 04, 2020, 07:00:27 öö
Gönderen: Özgürefe
3 Yanıt
4003 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 27, 2009, 02:51:27 öö
Gönderen: Makbenah
0 Yanıt
2454 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 13, 2007, 02:09:34 öö
Gönderen: shemuel
0 Yanıt
2159 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 23, 2008, 10:29:50 ös
Gönderen: Anatolic
0 Yanıt
2372 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 02, 2008, 05:10:52 ös
Gönderen: bugfree
1 Yanıt
5127 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 23, 2010, 09:39:49 ös
Gönderen: Prenses Isabella
0 Yanıt
5173 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 04, 2011, 01:49:27 ös
Gönderen: ceycet
0 Yanıt
3119 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 25, 2011, 08:48:29 öö
Gönderen: ozkann
5 Yanıt
14001 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 13, 2011, 10:42:45 ös
Gönderen: popperist
2 Yanıt
2474 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 11, 2012, 11:56:49 ös
Gönderen: NOSAM33