Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: SIFANIN KAYNAGI OZ’UMUZDUR  (Okunma sayısı 2177 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Nisan 13, 2008, 08:55:31 öö
  • Administrator
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 9553
  • Cinsiyet: Bay
    • Masonluk, Masonlardan Öğrenilmelidir

SIFANIN KAYNAGI OZ’UMUZDUR




 
Yasamlarimizin her alaninda sifalanmaya, butunlenmeye duydugumuz ihtiyac ve arayislarimiz, sprituel alanda Sifaciligin sektorunu olusturmak uzere.
 
Icimizdeki Sifaciya veya kendimiz OL’An sifanin kaynagina ulasamazsak, sifalanmaya calistigimiz alanin ustune bu sefer de Ruhlarimizda, baska turlu daha derin yaralar acabiliriz. Yaratmaya adandigimiz Yeni Dunyada icinden cikilmaz kaliplar ve sartlanmalar olusturmaya basladigimizi fark etmek kendimizin ve  Butun’un hayrina olacaktir.
 
Sifalanmanin Ilk Algi Esigi; sifalanmak icin bir seye, bir kimseye, ozel bir enerji turune, bir rituele ihtiyacimiz oldugu inancindan kurtuldugumuzda asilir ve gerceklesir. Bunu bilmek ayni zamanda hastaligin veya her ne ise derdimiz, bu durumun yanilsama oldugunun da bilgisini beraberinde getirir. “Her zaman Muhtesemdik”.
Sifalanmanin Ikinci Algi Esigi; Butun ve Tam bir Varlik oldugumuzun Ruh Kavrayisina, merkezine ve dengesine asinalik saglayabildigimizde asilir ve her An’da sifanin “bilgisine” hakimiyet saglanir.
 
Sifa; varligin “Kendinde” merkezinde ve dengesinde durma farkindaligidir.
Ve bu bir Bilinc Halidir. Bilis halidir.
 
Biz; bir kisiden sifa enerjisi istedigimizde veya gonderdigimizde; Ol’makta OL’An aslinda Bilinc Halinin, Bilis halinin aktarimidir. Hatirlayis aktarimidir. Titresim ritimleri olarak aktarilir. (sifanin kendi icimizde oldugunun hatirlayisinin- bilgisinin aktarimidir) . Karsimizdaki kisinin Sifanin veya Butunlenmesinin Algi EsIklerini gecmeye hazir olup olmadigina gore sifa gerceklesir.
Dunyanin zaman ve mekan momentinden Simdi Burada sifalanma ve yukselme An’i oldugu icin herkes ve her sey “Kendi” ve kendiyle birlikte “Alemlerin” sifalanmasi icin buradadir. Sifa Algi EsIkleri dogru zamanda kedini merkezlemis ve dengelemis “Bilincle” karsilasmaniza gore cok cabuk gerceklesebilir.
 
Sifa sirasinda OL’makta OL’AN; Kendi icsel butunlugunde ve Bir’liginde duran kisinin Ruh Durusundaki “kavrayis” “Sifanin Kaynagi oldugunun Bilisi” titresimler halinde enerji alanimiza – auramiza gelir. Auramiz  tarafindan algilanir. Ve Ruh kendini hatirlamaya baslar. Butundur ve Tamdir. Sifanin Kaynagidir. Mesaj budur. Sifa veren kisinin kendi icindeki sifa gucune imani veya iman derecesi, sifayi alan kisinin hatirlayisini destekler. Ve sifayi alan kisinin sifanin kaynaginin kendisi oldugu inancinda durabilme olcusunde sifalanmasina vesile olur.
Sifalanmanin zaman almasi, sifa alan kisinin zihinsel sureclerde yine uykuya dalarak “Sifanin Kaynagi” oldugu bilgisini unutmasindandir. Birkac defa sifa enerjisi aktarmak gerekebilir. (Bazen hatirlayis hic olmaz. Bazen de An’da mucizeler yaratilir Birlikte)
 
Butunlenmek ve Bir’ varliginda durmak gercek sifadir.
 
Sifa enerjisini gondermek aslinda Ruh Butunlugu ve Bir’ligi icinde; karsimizdaki sifa bekleyen kisinin veya uzagimizda sifa gonderdigimiz varligin; ozunun muhtesemligini kutsamak, sonsuz imanla iyiligine ve mutluluguna Butunlugune dua etmektir. Sukretmektir.
 
Herkes “Ne” OL’dugunu hatirladigi oranda Sifanin Kaynagi Ol’dugu bilgisini gorunuse cikartir ve kendini sifaci olarak bu dunyada gercek kilar.
Kendini hatirlayarak kaynagindan, fiziksel Alemde “Sifaci” olarak gorunuse cikarmis “Insan” da ne sifaciyim der ne de bu konuda idiada bulunur.
Basitce, sessizce, sozleriyle eylemleriyle dusunceleriyle; dokundugu, gordugu, eylemde bulundugu herkesi ve her seyi sifalandirir. “kendisi” basitce  sifadir.
 
 
Yaradan’in kendisine sifaci diye sectigi ozel sifacilari veya kullari yoktur. Yaradan’in bazi enerjileri bazilarinin kullanimina bagisladigi kendine araci yaptigi sanrisi; Nefsin; “kucuk daglari ben yarattim” oyununu oynayarak, baskalarindan guc alarak beslenmeye devam etmesinden baska bir sey degildir.
 
Sifaciligin ozel yetenek oldugu, kendisine de ayricalikli yeteneklerin bagislanmis oldugu sanrisinda olanlar; sifacilikla kendisine Ote Alemde ve bu dunyada ozel cikarlar saglamaya calisarak ayrilik illuzyonunu besleyenler; ve bu kaliplari eylemleriyle sozleriyle dusunceleriyle insanlara yansitanlar; her sozlerinden, eylemlerinden; bu dunyada ve ote Alemlerde sorumludurlar.
Yarattiklari ayrilik ve ektikleri “diken tohumlari”;  Tum Alemlerden temizlenene kadar ayriligin sarmallarinda veya deneyimerinde kalabilirler. Ta ki ne yaptiklarinin; kendileri ve digerleri icin nasil bir dunya yarattiklarinin farkindaligina erene ve butun bunlari ortaliktan temizleyene kadar.
Ki Alemler dunyadan cikan olusumlara gore sekillenmekte iken ve bu olusumlardan her birimiz kendimizden yarattigimiz olusumlar ile butun Alemlerde sorumlu iken; Guzel Varligimizin hatirina bu konu dusunulmesi gereken mihenk tasidir.
 
Mevlana’nin dedigi gibi “sen gormuyorsun diye Alemler yok degil”.
 
Eger Yaradan sifayi ozel kisilere bagislamis olsaydi; bu durum yine Yaradan’in Tum Alemlerde ve Evrenlerde Varliga Cikisin Yasalari olarak belirledigi;
Evrensel Esitlik, Ozgur Irade, Butunluk, Denge, Birlikte Yaratim, Sorumluluk Yasalari ve daha ismini sayamayacagim pek cok yasayla celisen bir durum ortaya cikarirdi.
Ki Evren hicbir zaman “Celiski” icinde degildir.
Celiski icinde OL’An ve kendini butun ozel gorevlere adayan ve kendine zihinden  kaftanlar bicen  ben..ben…ben …bilirim” diyen Egodan baskasi degildir.
 
Cunku ayrilik deneyimindedir. Bu da pekaladir. Yeter ki kisi ne eylediginin ve ne soylediginin farkinda OL’sun. Farkindalik her seydir.
 
Sifa kisinin kendi sorumlulugudur.
Sifada bazi uygulamalar ritueller, surecler olabilir.
Nihayetinde buda bir insan kardesin belirsiz bir ormanda onden giderek yolu sevgiyle digerleri icin acmasindan, onlarin zihinsel sureclerinden cikmasina yardimci olacak bir takim yontemleri gelistirmesinden ve yine bunlari sevgiyle paylasmasindan baska bir sey degildir.
 
Ve sifa uzaktan yakindan Ol’sun sifadir. Zaman ve mekan; zihnin bir oyunudur.
Ruh veya “kendisi” her yerde ve her mekandadir. Zamansiz ve mekansizdir.
Zaman ve mekan illuzyonik bir kavramdir. Hic kimse kimseden ayri degildir.
Bir kisiyi iyi niyetlerle duygularla dusundugumuz An’da enerji (sifa butunlenme) aktarimi baslar. Ayrica bu o kisinin en yuksek vizyonunu beslemektir. Tutmaktir. Bunun yani sira olan ritueller sozler ve cizimler ve eylemler icimizdeki sifaya imanimizi guclendiren etmenlerden baska bir sey degildir.
 
Dusunmek, hissetmek; dokunmaktir. Hissetmek Gonul Gozudur. Ve Gonul Gozunden goren kisi hissettigi An’dadir.  Ruh’un An’i; zamanin ve mekanin Bir OL’dugu yerdir. Varlikta zaman ve mekan Bir OL’dugunda zihinden cikilir veya zamandan ve mekandan dusulur. Ve An kalir.
Ve Ruh her yerdeligi deneyimler.
 
Sozler sifadir. Eylemler sifadir. Dusunceler ve su An’da gozumuzle gorebildigimiz “Kendimizi” Bir’lige ve Butunluge goturen hatirlayis adina, icimizde Ruh Kavrayisimizda Bir varligimizda durmamiza vesile olan ve aynalik yapan her “Guzellik” sifadir.
 
Bizler Sifanin kendisiyiz. Kaynagiyiz.
Her sey icimizde.
 
Kendimiz sevgidir ve “Sevgi Sifadir”.
 
Yazan Nilgun Nart
11.04.2008 / 2008
- Sahsima ozel mesaj atmadan once Yonetim Hiyerarsisini izleyerek ilgili yoneticiler ile gorusunuz.
- Masonluk hakkinda ozel mesaj ile bilgi, yardim ve destek sunulmamaktadir.
- Sorunuz ve mesajiniz hangi konuda ise o konudan sorumlu gorevli yada yonetici ile gorusunuz. Sahsim, butun cabalarinizdan sonra gorusmeniz gereken en son kisi olmalidir.
- Sadece hicbir yoneticinin cozemedigi yada forumda asla yazamayacaginiz cok ozel ve onemli konularda sahsima basvurmalisiniz.
- Masonluk ve Masonlar hakkinda bilgi almak ve en onemlisi kisisel yardim konularinda tarafima dogrudan ozel mesaj gonderenler cezalandirilacaktir. Bu konular hakkinda gerekli aciklama forum kurallari ve uyelik sozlesmesinde yeterince acik belirtilmsitir.


Nisan 13, 2008, 11:12:08 öö
Yanıtla #1
  • Seyirci
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 209

Kullarin sahiplerine ulaşması icin gene bir kula ihtiyaci olmadigini ve zaten buna da buna hic bir faninin gucunun yetmeyecegi kanatindeyim..
Dinde dua vardir.
bu kulun Yaraticisiyla bulusmasidir...buna ne bir kisi onayak olabilir ne de Allah u Teala boyle kisileri tayin etmistir..Peygamberler , Nebiler vb vardir Allah gonderdigi uyacilardir O'nun yarattigi guzelliklerini gormemiz icin gorevlendirilmistir...amaclari apacik tebligdir(Allah'a itaat edin, peygambere de itaat edin ve sakının. Eğer yüz çevirirseniz, bilin ki, elçimize düşen, ancak apaçık bir tebliğdir. (5/92))...zaten yasadiklari donemler tevhid inancinin kaybolmaya yuz tuttugu yada cesitli milletlerin ibret anlaridir...asla sifa yada telesekreterlik degildir..
Kul eger ki nasibi varsa bunu bizzat Allah tan alir...aksi halde araci olacak olsa basta namaz olmak zuere diger ibadetlerimizin hicbir anlami kalmazdi..Allah muhakkak ki diledigini dledigine verendir..O en iyisini en iyi zamanda verendir..Derdi de veren O'dur dermanı da...

saygilar

paylasim guzel olmus tesekkurler sn Mason
Gerçeğin çölü


Nisan 23, 2009, 10:08:26 öö
Yanıtla #2
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1731
  • Cinsiyet: Bay

SIFANIN KAYNAGI OZ’UMUZDUR




 
Yasamlarimizin her alaninda sifalanmaya, butunlenmeye duydugumuz ihtiyac ve arayislarimiz, sprituel alanda Sifaciligin sektorunu olusturmak uzere.
 
Icimizdeki Sifaciya veya kendimiz OL’An sifanin kaynagina ulasamazsak, sifalanmaya calistigimiz alanin ustune bu sefer de Ruhlarimizda, baska turlu daha derin yaralar acabiliriz. Yaratmaya adandigimiz Yeni Dunyada icinden cikilmaz kaliplar ve sartlanmalar olusturmaya basladigimizi fark etmek kendimizin ve  Butun’un hayrina olacaktir.
 
Sifalanmanin Ilk Algi Esigi; sifalanmak icin bir seye, bir kimseye, ozel bir enerji turune, bir rituele ihtiyacimiz oldugu inancindan kurtuldugumuzda asilir ve gerceklesir. Bunu bilmek ayni zamanda hastaligin veya her ne ise derdimiz, bu durumun yanilsama oldugunun da bilgisini beraberinde getirir. “Her zaman Muhtesemdik”.
Sifalanmanin Ikinci Algi Esigi; Butun ve Tam bir Varlik oldugumuzun Ruh Kavrayisina, merkezine ve dengesine asinalik saglayabildigimizde asilir ve her An’da sifanin “bilgisine” hakimiyet saglanir.
 
Sifa; varligin “Kendinde” merkezinde ve dengesinde durma farkindaligidir.
Ve bu bir Bilinc Halidir. Bilis halidir.
 
Biz; bir kisiden sifa enerjisi istedigimizde veya gonderdigimizde; Ol’makta OL’An aslinda Bilinc Halinin, Bilis halinin aktarimidir. Hatirlayis aktarimidir. Titresim ritimleri olarak aktarilir. (sifanin kendi icimizde oldugunun hatirlayisinin- bilgisinin aktarimidir) . Karsimizdaki kisinin Sifanin veya Butunlenmesinin Algi EsIklerini gecmeye hazir olup olmadigina gore sifa gerceklesir.
Dunyanin zaman ve mekan momentinden Simdi Burada sifalanma ve yukselme An’i oldugu icin herkes ve her sey “Kendi” ve kendiyle birlikte “Alemlerin” sifalanmasi icin buradadir. Sifa Algi EsIkleri dogru zamanda kedini merkezlemis ve dengelemis “Bilincle” karsilasmaniza gore cok cabuk gerceklesebilir.
 
Sifa sirasinda OL’makta OL’AN; Kendi icsel butunlugunde ve Bir’liginde duran kisinin Ruh Durusundaki “kavrayis” “Sifanin Kaynagi oldugunun Bilisi” titresimler halinde enerji alanimiza – auramiza gelir. Auramiz  tarafindan algilanir. Ve Ruh kendini hatirlamaya baslar. Butundur ve Tamdir. Sifanin Kaynagidir. Mesaj budur. Sifa veren kisinin kendi icindeki sifa gucune imani veya iman derecesi, sifayi alan kisinin hatirlayisini destekler. Ve sifayi alan kisinin sifanin kaynaginin kendisi oldugu inancinda durabilme olcusunde sifalanmasina vesile olur.
Sifalanmanin zaman almasi, sifa alan kisinin zihinsel sureclerde yine uykuya dalarak “Sifanin Kaynagi” oldugu bilgisini unutmasindandir. Birkac defa sifa enerjisi aktarmak gerekebilir. (Bazen hatirlayis hic olmaz. Bazen de An’da mucizeler yaratilir Birlikte)
 
Butunlenmek ve Bir’ varliginda durmak gercek sifadir.
 
Sifa enerjisini gondermek aslinda Ruh Butunlugu ve Bir’ligi icinde; karsimizdaki sifa bekleyen kisinin veya uzagimizda sifa gonderdigimiz varligin; ozunun muhtesemligini kutsamak, sonsuz imanla iyiligine ve mutluluguna Butunlugune dua etmektir. Sukretmektir.
 
Herkes “Ne” OL’dugunu hatirladigi oranda Sifanin Kaynagi Ol’dugu bilgisini gorunuse cikartir ve kendini sifaci olarak bu dunyada gercek kilar.
Kendini hatirlayarak kaynagindan, fiziksel Alemde “Sifaci” olarak gorunuse cikarmis “Insan” da ne sifaciyim der ne de bu konuda idiada bulunur.
Basitce, sessizce, sozleriyle eylemleriyle dusunceleriyle; dokundugu, gordugu, eylemde bulundugu herkesi ve her seyi sifalandirir. “kendisi” basitce  sifadir.
 
 
Yaradan’in kendisine sifaci diye sectigi ozel sifacilari veya kullari yoktur. Yaradan’in bazi enerjileri bazilarinin kullanimina bagisladigi kendine araci yaptigi sanrisi; Nefsin; “kucuk daglari ben yarattim” oyununu oynayarak, baskalarindan guc alarak beslenmeye devam etmesinden baska bir sey degildir.
 
Sifaciligin ozel yetenek oldugu, kendisine de ayricalikli yeteneklerin bagislanmis oldugu sanrisinda olanlar; sifacilikla kendisine Ote Alemde ve bu dunyada ozel cikarlar saglamaya calisarak ayrilik illuzyonunu besleyenler; ve bu kaliplari eylemleriyle sozleriyle dusunceleriyle insanlara yansitanlar; her sozlerinden, eylemlerinden; bu dunyada ve ote Alemlerde sorumludurlar.
Yarattiklari ayrilik ve ektikleri “diken tohumlari”;  Tum Alemlerden temizlenene kadar ayriligin sarmallarinda veya deneyimerinde kalabilirler. Ta ki ne yaptiklarinin; kendileri ve digerleri icin nasil bir dunya yarattiklarinin farkindaligina erene ve butun bunlari ortaliktan temizleyene kadar.
Ki Alemler dunyadan cikan olusumlara gore sekillenmekte iken ve bu olusumlardan her birimiz kendimizden yarattigimiz olusumlar ile butun Alemlerde sorumlu iken; Guzel Varligimizin hatirina bu konu dusunulmesi gereken mihenk tasidir.
 
Mevlana’nin dedigi gibi “sen gormuyorsun diye Alemler yok degil”.
 
Eger Yaradan sifayi ozel kisilere bagislamis olsaydi; bu durum yine Yaradan’in Tum Alemlerde ve Evrenlerde Varliga Cikisin Yasalari olarak belirledigi;
Evrensel Esitlik, Ozgur Irade, Butunluk, Denge, Birlikte Yaratim, Sorumluluk Yasalari ve daha ismini sayamayacagim pek cok yasayla celisen bir durum ortaya cikarirdi.
Ki Evren hicbir zaman “Celiski” icinde degildir.
Celiski icinde OL’An ve kendini butun ozel gorevlere adayan ve kendine zihinden  kaftanlar bicen  ben..ben…ben …bilirim” diyen Egodan baskasi degildir.
 
Cunku ayrilik deneyimindedir. Bu da pekaladir. Yeter ki kisi ne eylediginin ve ne soylediginin farkinda OL’sun. Farkindalik her seydir.
 
Sifa kisinin kendi sorumlulugudur.
Sifada bazi uygulamalar ritueller, surecler olabilir.
Nihayetinde buda bir insan kardesin belirsiz bir ormanda onden giderek yolu sevgiyle digerleri icin acmasindan, onlarin zihinsel sureclerinden cikmasina yardimci olacak bir takim yontemleri gelistirmesinden ve yine bunlari sevgiyle paylasmasindan baska bir sey degildir.
 
Ve sifa uzaktan yakindan Ol’sun sifadir. Zaman ve mekan; zihnin bir oyunudur.
Ruh veya “kendisi” her yerde ve her mekandadir. Zamansiz ve mekansizdir.
Zaman ve mekan illuzyonik bir kavramdir. Hic kimse kimseden ayri degildir.
Bir kisiyi iyi niyetlerle duygularla dusundugumuz An’da enerji (sifa butunlenme) aktarimi baslar. Ayrica bu o kisinin en yuksek vizyonunu beslemektir. Tutmaktir. Bunun yani sira olan ritueller sozler ve cizimler ve eylemler icimizdeki sifaya imanimizi guclendiren etmenlerden baska bir sey degildir.
 
Dusunmek, hissetmek; dokunmaktir. Hissetmek Gonul Gozudur. Ve Gonul Gozunden goren kisi hissettigi An’dadir.  Ruh’un An’i; zamanin ve mekanin Bir OL’dugu yerdir. Varlikta zaman ve mekan Bir OL’dugunda zihinden cikilir veya zamandan ve mekandan dusulur. Ve An kalir.
Ve Ruh her yerdeligi deneyimler.
 
Sozler sifadir. Eylemler sifadir. Dusunceler ve su An’da gozumuzle gorebildigimiz “Kendimizi” Bir’lige ve Butunluge goturen hatirlayis adina, icimizde Ruh Kavrayisimizda Bir varligimizda durmamiza vesile olan ve aynalik yapan her “Guzellik” sifadir.
 
Bizler Sifanin kendisiyiz. Kaynagiyiz.
Her sey icimizde.
 
Kendimiz sevgidir ve “Sevgi Sifadir”.
 
Yazan Nilgun Nart
11.04.2008 / 2008




           Yaradanın bize üflediğini,birgün,bir nefesle  iade edeceğiz.Giderken,geldiği kadar saf olmayacak.Yanında götürdüğü donanımların,barındırdığı unsurların değeri,"o"nun saklanılmaya değer olup,olmadığının göstergesi olacaktır.Şifa,her ne kadar "o"nu taşıyanın kullanırlığının idamesi için önemli olsa da,statüsünü değiştirmeyecektir.Belkide sadece bizi "An"da oyalayan perdelerden herhangi birinin taşıdığı vasıftan öte bir anlamıda olmayacaktır.Saygılarımla...
Ben"O"yum,"O"ben değil...


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
4 Yanıt
12797 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 26, 2012, 03:58:28 ös
Gönderen: hypatia
0 Yanıt
9378 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 04, 2007, 11:17:23 ös
Gönderen: shemuel
1 Yanıt
4390 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 14, 2007, 02:45:36 öö
Gönderen: LEON COMANDANTE
0 Yanıt
3101 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 08, 2007, 03:32:47 öö
Gönderen: Supeluta
2 Yanıt
6386 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 16, 2007, 08:55:00 ös
Gönderen: shemuel
0 Yanıt
1658 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 13, 2007, 05:32:25 ös
Gönderen: shemuel
0 Yanıt
1683 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 13, 2007, 05:55:13 ös
Gönderen: shemuel
0 Yanıt
2810 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 29, 2007, 02:38:51 ös
Gönderen: shemuel
45 Yanıt
23737 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 18, 2013, 11:16:30 öö
Gönderen: serdar-turk
0 Yanıt
4803 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 13, 2008, 05:52:48 ös
Gönderen: Genius Loci