Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Göklerin ve Yerin Tanrıları  (Okunma sayısı 13963 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ocak 28, 2012, 01:46:58 ös
Yanıtla #40
  • Ziyaretçi

Eğer her şeyi yaratan Tanrı ise ve şeytan var olduğuna göre şeytanı da Tanrı yaratmış olur.


Ocak 28, 2012, 06:12:36 ös
Yanıtla #41
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

Eğer her şeyi yaratan Tanrı ise ve şeytan var olduğuna göre şeytanı da Tanrı yaratmış olur.

sn.sephirot

bu yorumunuza canı gönülden katılıyorum çok doğru hatta bu konuda bu forumda benimde yazdığım yazılar vardır hallacı mansurun sözleridir mevlananın fihimafi isimli kitabının 17.bölümünde aynı konu geçer.Şöyle der hallacı mansur  şeytanın ağzından.

rabbim dileseydin zaten bana secde ettirirdin.

saygılar
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Ocak 29, 2012, 12:50:36 ös
Yanıtla #42
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 341
  • Cinsiyet: Bayan

.." Kdim dünyanın dinsel inançlarının ve astronomisinin bel kemiği, On İkinci Gezegenin, "Tanrılar gezegeni"nin güneş sistemi içinde kaldığı ve büyük yörüngesinin onu periyodik olarak Dünya'nın yakınlarına getirdiği knaati oluşturmaktaydı. On İkinci Gezegenin, "Geçiş Gezegeni" nin piktografik işareti bir haçtı. Aynı zamanda "Anu" ve "ilahi" anlamına gelen bu çiviyazısı  işareti,daha sonraları Sami dillerinde "işaret" anlamına gelen 'tav' harfine dönüştü.

Gerçekten de, kadim dünyanın tüm halkları On İkinci Gezegenin periyodik yaklaşmasını alt üst oluşların, büyük değişimlerin ve yeni çağların bir işareti olarak görmekteydi. Mezopotamya metinleri gezegenin periyodik olarak ortaya çıkışını beklenen, tahmin edilebilen ve gözlemlenebilen bir olay olarak anlatmaktadır:

     Büyük gezegen;
     Ortaya çıkışında, koyu kırmızı.
     Göğü yarıdan böler
     ve Niburu olarak durur.

  Gezegenin gelişi ile ilgili metinlerin birçoğo, olayın Dünya ve insanoğlu üstündeki etkisine dair kehanetlerde bulunan kehanet metinleridir.
(Niova ve Babil'in Büyücülerinin ve Astrologlarının Anlattıkları) gezegenin "Jüpiter'in durağını çevrelerken" ilerleyişini ve geçiş, yani Niburu noktasına gelişini anlatan böyle metinler yayınlanmıştır:

     Jüpiter'in durağından
     Gezegen batıya doğru geçer,
     Bir süre güven içinde yaşayış olacaktır.
     Diyara yavaşça huzur çöker.
     Jüpiter'in durağından başlayarak
     Gezegenin parlaklığı artmaya başlar
     ve Yengeç Burcunda Niburu haline gelecektir,
     Akkad bollukla dolacak,
     Akkad kralı güçlebecektir.
     Diyar güven içinde yaşayacak,
     Saldırgan krallar barış yapacak,
     Tanrılar duaları kabul edecek, yakarışları duyacak.

Ancak yaklaşan gezegenin,güçlü kütle çekimi etkilerinin yağmurlara ve sellere de sebeb olacağı beklenmekteydi:

     Gök tahtının Gezegeni
     daha da parlaklaşınca,
     seller ve yağmurlar olacak...
     Niburu hadid noktasına vardığında,
     tanrılar huzur verecek;
     belalar ortadan kalkacak,
     karışıklıklar çözülecek.
     Yağmur ve seller gelecek.

  Mezopotamyalı alimler gibi İbrani peygamberler de gezegenin Dünya'ya yaklaşma ve insanoğluna görünür olma zamanını yeni çağın müjdecisi olarak düşünmüşlerdir. Mezopotamyanın ve Gezegenin eşlik eden bolluk ve barış kehanetleri ile Rab'bin Gününden sonra Dünya'ya gelen barış ve adaleti anlatan İncil kehanetleri en iyi şekilde İşaya'nın sözleri ile efade edilebilir:

    Ve son günlerde vaki olacak ki:
    ...Rab milletler arasında hükmedecek
    ve çok kavimler hakkında karar verecek.
    Kılıçlarını sapan demirleri ve
    mızraklarını bağcı bıçakları yapacaklar;
    millet millete karşı kılıç kaldırmayacak.
     
Sevgi ile kalın


Ocak 29, 2012, 01:25:48 ös
Yanıtla #43
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 341
  • Cinsiyet: Bayan

..."Habakkuk peygamberin son derece açık biçimde belirttiği gibi: "Rab güneyden gelecek...haşmeti Dünya'yı dolduracak...ve Venüs ışık gibi olacak, hüzmelerini Rab'bin verdiği."
   Konuyla ilgili Mezopotamya metinleri arasında, bir tanesi son derece açıktır:
     
   Tanrı Marduk'un gezegeni
   Ortaya çıktığında: Merkür.
   Gök yayının otuzuncu derecesinden yükselen:Jüpiter.
   Göksel savaşın olduğu yerde durduğunda:Niburru.
 
On İkinci Gezegeni  frklı isimlerle çağırmamaktadır. Bunlar daha ziyade gezegenin hareketleri ve Dün'dan    gözlemlenebilecek  ve izlenebilecek biçimde ortaya çıktığı üç önemli noktayla ilgilidir.
    Yörüngesi onu Dünya'nın yakınına geri getirirke On İlinci Gezegeni gözlemlemek için ilk fırsat, Merkür'le bir hizaya geldiği zamandı  (A noktası); hesaplarımıza göre, Güneş-Dünya hadid noktasındaki hayali gök yayına 30 derecelik bir açıda olduğunda. Dünya'ya yaklaşırken ve bu nedenle Dünya semalarında "yükseliyor" gibi görünürken (tam olarak bir 30 derece daha), gezegen Jüpiter'in yörüngesini B noktasında keserdi. En sonunda, göksel  savaş meydanına , hadid noktasında ya da Geçiş noktasında geldiğinde Niburu gezegeni C noktasında olurdu. Güneş, Dünya ve Marduk'un yörüngesinin hadid noktası arasına hayali  bir eksen çizen Dünya'daki gözlemciler Marduk'un ilk olarak Merkür ile 30 derece de hizaya girdiğini gözlemlediler (A noktası).  Bir 30 derece daha ilerleyen Marduk, B noktasında Jüpiter'in yörüngesini geçer.
    Sonra, hadid noktasında (C noktası) Marduk Geçiş'e ulaşır:
Göksel Savaş meydanına geri gelir; bu nokta Dünya'ya en yakın olduğu zamandır ve uzak uzayın derinliklerine doğru yörüngesinde geri döner.
 
     Kadim Mezopotamya ve İbrani yzıtlarındaki Rab'bin Günü beklentisi  (bunlar Yeni Ahit'teki Göklerin Krallığının gelmesi beklentisinde tekrarlanır), demek ki Dünya halklarının gerçek deneyimlerine dayanmaktadır: Krallık Gezegenin Dünya yakınlarında dönemsel dönüşüne tanık oluşlarına.

   
Sevgi ile kalın


Ocak 29, 2012, 01:47:24 ös
Yanıtla #44
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 341
  • Cinsiyet: Bayan


   Yukarıda özetlediğim alıntıları gözden geçirirken, üç büyük dinin;özellikle  Yeni ve eski Ahit, İncil içersindeki yazıların hikaye ve destan deyip  inanmadıkları  metinlerden oluştuğunu görmek mümküdür. Uydurulmuş masallar deyip kadim bilgileri ve  lanetlenmiş olarak  kazaba uğratılmış (kendi ifadeleri) ileri uygarlıklarının kayıtlarını,o halde neden din kitaplarında satır aralarına sokmuşlar? Kadim bilgiler, Tanrıların yeryüzünden çekildiklerini ifade ediyorlar ;peki tanrılardan sonra onların yerine hüküm süren beşeri peygamberler türemiş olabilirmi?..Onlar orji bilgileri kapatıp içersinden kendilerine göre ayarlamalar yapıp insanların üzerinde tanrıcılık oynamaya başlamış olabilirlermi?
Sevgi ile kalın


Ocak 29, 2012, 03:18:49 ös
Yanıtla #45
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 341
  • Cinsiyet: Bayan

Eğer her şeyi yaratan Tanrı ise ve şeytan var olduğuna göre şeytanı da Tanrı yaratmış olur.





Sn Sephiroth, (Şeytanı Tanrımı yarattı) başlıklı yeni bir konu açtım.Kısa bir alıntı var isterseniz onu bir okuyun ve düşünün.
Sevgi ile kalın


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
2 Yanıt
4158 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 22, 2007, 10:28:51 ös
Gönderen: GölGe
1 Yanıt
2166 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 21, 2012, 11:44:36 ös
Gönderen: NOSAM33
2 Yanıt
3728 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 11, 2008, 03:57:56 öö
Gönderen: Fraternis