Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: İsa'nın Gerçek/Bilinmeyen Hayatı  (Okunma sayısı 13132 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ocak 31, 2015, 02:53:26 ös
Yanıtla #10
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Hayır!...

Hiç de Hıristiyanlığa küfür falan değildir.

Gerçekleri arayan böyle irdelemeleri küfür olarak nitelendirmek, açıkça bağnazlıktır.

Hıristiyanlıkta, kimilerince peygamber olarak kabul edilen İsa'nın kimliğine ve yaşamına ilişkin birkaç ayrı benimseyiş vardır.

Gene Hıristiyanlıkta, İsa'yı peygamber falan değil, sıradan bir insan olarak benimseyen inanç sistemleri de vardır. Katolik ve Ortodokslar bu tür inançta olanları heretik (sapkın) olarak niteler ama gelin görün ki, asıl kendileri bu heretik dediklerine karşı yaptıkları kıyımcılıkla İsa'nın önerdiği yoldan sapmışlardır. Bunların tipik örneklerinden biri de Katharların ortadan kaldırılışıdır.

İsa'nın dinlerde benimsenenden farklı bir yaşamı ve kişiliği olduğu, Romalıların buyruğuyla çarmıha gerildiğinde orada ölmediği, ruhunun cennete yükseldiğine ilişkin sözlerin bir romantik tasarım olmaktan ileri gitmediği ve gerçeğe uymadığı, İsa'nın o olaydan sonra daha çok yıllar yaşamış ve çoluk çocuğa karışmış olduğuna ilişkin somut kanıtlar vardır. Bu bağlamda asıl o Katolik ve Ortodoks inanışlarının dayandığı herhangi bir somut delil yoktur.

20. yüzyıl ortalarında bulunmuş belgeler -örneği Nag Hammadi yazmaları- bu konuda İncillerde yazılmış olanların yer yer birçok yanlışlık içerdiğini, birçoklarının da yanlış yorumlandığını ve böylece inananların kafalarına yanlış bilgiler doldurulduğu açıkça ortaya koymuştur.

Düşünün ki en basitinden İsa'nın milâdi takvime esas diye alınmış olduğu doğum tarihinin "0" olmayıp, M.Ö. 7 olduğu bilimsel olarak kanıtlandığında, Vatikan bile bunun doğruluğunu teyit etmek zorunda kalmıştır. Bu gibi saptırılmış bilgilerin doğrusu üzerine, -Meryem’in bakire olduğunun saçma sapanlığı gibi- birçok örnek verebilme olanağı vardır.

İnsanlar artık düşünmektedir. İrdelemektedir. Bilimselliği ve aklı öncelikli tutmaktadır.

Buna karşın isteyen istediğine inanır, o ayrı.

Fakat inançlar bilimsel bilgiye yön veremez; üstün de gelemez.

İsa'nın değerlendirilişi, Müslümanlara kalmaz. Hıristiyanlara da kalmaz. Olsa olsa tarihçilere ve ilgili dalların bilim insanlarına kalır.

Zehir olan bu tip yazılar değil, insanlara baskıyla, zorla, kandırılarak, çıkar vaatleriyle ya da beyinleri çaktırmadan yıkanarak yutturulan dogmalardır.

Masonlukta, tüm inançlara, içtenlikli olunduğu sürece saygı gösterilir fakat öncelikle dogmalara ve bağnazlığa karşı çıkılarak, insanlar arasında bozgunculuk yaratan bu zararlı öğelerle mücadele edilir.


« Son Düzenleme: Ocak 31, 2015, 03:18:04 ös Gönderen: ADAM »
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Ocak 31, 2015, 04:30:20 ös
Yanıtla #11
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 879
  • Cinsiyet: Bay

Katolik ve ortodoks inançların ne olduğu ortadadır. (protestanları dahil etmiyorum) siz buna iman etmiş kişilerin inançlarına bu şekilde saldırarak. nasıl hoşgörü olduğunu ileri sürebiliyorsunuz ? Siz açıkça sizin inandıklarınız saçmalık diyorsunuz. Din doğmatiktir. Nasılsa öyle kabul edilir. Masonluk bunları kabul etmiyor ve yüce yaratan inancı arıyorsa demekki deist olmamızı istiyor. çünkü dinleri akıl ve bilim ile ele aldığımızda hepsinde mantığa uymayan çalışkili şeyler bulunabilir. din kalp ve imanla ilgili birşeydir.


Ocak 31, 2015, 05:01:18 ös
Yanıtla #12
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Biz de zaten öyle diyoruz; başka bir şey demiyoruz.

Kimsenin inancın saldırıda bulunmuyoruz.

Kimseye gidip inancını değiştirmesini söylemiyoruz.

İsteyen kafasından bir Tanrı kavramı oluşturur, ona inanır diyoruz.

Bunu yapamayan, başkalarının oluşturduğu Tanrı kavramına inanır, dolayısıyla o dine girer diyoruz.

Onlara saygımız var diyoruz.

Fakat İncil adı verilen kitaplarda bir tarihsel öyküler dizini anlatılıyor. Orada adı geçen birçok insan var; bunlardan biri de İsa.

O kişiyi bizim de bilimsel yöntemler ve akıl yoluyla incelememize bir engel yok; olmamalı.

Biz bu yöntemle sadece İsa’yı değil, Musa’yı da, Zerdüşt’ü de, Muhammed’i de, peygamber denilen başkalarını da inceleriz.

Vardığımız sonuçlar, tarih bilmeyen kişilerin, kendi kafalarından yazdıkları kitaplarda anlattıklarıyla, onların yanlış çevirileriyle uyumlu olmayabilir.

Biz bilimsellikten farklı tutumlar benimseyenleri eleştiririz.

Eleştiriyi kabul etmeyen, olduğu yerde çakılıp kalır. Biz tutucu değil, ilericiyiz. Bu nedenle başkalarının bize yönelttiği eleştirileri memnuniyetle karşılarız.

Biz kimseye hoşgörü göstermiyoruz; o ayıptır, onları aşağılamadır. Biz tolerans gösteriyoruz. Daha da ileri gidip empatiyle bakıyoruz.

Masonlukta, bazı kuruluşlar, Masonluğa girecek olanlarda bir yaratan inancı olmasını öngörür. Bazıları da bununla ilgilenmez.  İngiltere Birleşik Büyük Locası gibi dünya yüzünde otorite iddiasında olan kimi mason örgütleri, Hinduların da mason olabileceğini benimsemektedir. Peki, ama orada yaratan inancı yok; şimdi ne olacak?

Demek ki konu öyle Teizm ya da Deizm konusu değildir.

Biz hepsini eşdeğer görürüz. Hiç birini bir diğerinden ayırt etmeyiz.

Zaten Masonluğun özgün anrayasasında da 18. yüzyıl koşulları altında öyle yazılmıştır ama sonradan masonlar o yasaları kendilerinhe göre değişikliğe uğratmıştır. Yanlış anlaşılmasın: Buna hakları vardır. Ancak böylme değişiklikleri yapanlardan kimileri, öteden beri bir "değişmezlik ve değiştirilmezlik" iddisında bulunup durur nedense!

Dünyaü yüzünde birbirinden farklı masonik tutum yaklaşımlar var. Bu da Masonluğa bir zenginlik ekliyor. Hepsi dönüp dolaşıp dogmalara ve bağnazlığa karşyı çıkar.

Din, evet, imanla ilgili bir şeydir. Dogmalar barındırır. Ancak dinde bağnazlık olmaz; bağnazlık kurumlara değil, kişiere özgü bir niteliktir.

Biz dinli olanlara karışmayız. Yeter ki onlar da bizim yolumuz onların dinine uygun gelmediği gibi bizi aşağılamaya kalkışmasın.

Fakat bağnazlara karşı da tolerans göstermemiz istenmesin lütfen.

« Son Düzenleme: Ocak 31, 2015, 05:09:01 ös Gönderen: ADAM »
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Ocak 31, 2015, 08:54:06 ös
Yanıtla #13
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 150

Hristiyanlara hakaret olduğunu düşünmüyorum. Sonuçta  yazanlar farklı bir bakış açısıyla yazılmış. Doğru olup olmadığı tespit edilemez.Zaten farklı bakış açıları olduğu için hiç bir zaman hiç bir bilgi tam olarak doğruluğu kanıtlanamaz.
🖖🏻


Şubat 01, 2015, 01:16:15 ös
Yanıtla #14
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay

Tarih birikiminde bu işin kendine özgü bilimsel yöntemi uyarınca kanıtlanabilir ya da büyük olasılıkla öyle olduğu kabul edilen bilgiler var. Zaten bunun dışında tarihsel bilgilerin tam ve kesin doğru olduğu hiçbir alanda söylenemez.

Nitekim bir birikim olarak tarih, egemen güçlerin tercih ettikleri anlatımların yazıya geçirilmişidir. Ancak bu arada, başka kaynaklardan edinilen bilgilerle karşılaştırarak doğru olmayanları gösterebiliriz. Nitekim bizim burada yaptığımız da budur.

Öyle konular vardır ki, bunların olduğunu da olmadığını da söyleyemezsiniz.

Örneğin, İsa'nın çarmıhta gerili iken ruhunun cennete yükseldiği konusu bir dinsel inanç meselesidir. Din, bunun öyle olduğunu kanıtlamayamaz; kanıtlaması da gerekmez çünkü ona öyle inanılır; kanıt aranmaz.

Fakat kimisi, o yazıda sözü edilen "cennete yükselme" sözünün yanlış anlaşıldığını, onun Musevi inançları uyarınca bir başka anlama geldiğini söyleyince, bu konu üzerinde dil bilim bakımından durulur vğe bir irdeleme yapılır. Bunun sonucu dinde belirtilenden farklı olabilir.

Bir diğeri çıkıp da bunun aslında bir gerçek olay anlatımı değil bir alegori olduğunu söylerse, konunun bu kez ilgili ezoterik örgütün (Nazarenler) tutum ve anlayış çerçevesi göz önünde tutulmak suretiyle simgesel değerlendirmesini yapmak gerekir. Bu ise artık tümüyle bir dinsel ya da tarihsel bilgi olma niteliğinin dışına çıkar, bambaşka bir öğreti öğesi olur.

   
« Son Düzenleme: Şubat 01, 2015, 01:20:14 ös Gönderen: ADAM »
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
1 Yanıt
25208 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 15, 2008, 04:54:54 ös
Gönderen: sun
5 Yanıt
6954 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 06, 2013, 01:46:15 ös
Gönderen: Samuray
5 Yanıt
7320 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 17, 2007, 04:56:44 öö
Gönderen: ElmasMehmet
4 Yanıt
5521 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 05, 2012, 02:43:02 öö
Gönderen: Anilcanballi
18 Yanıt
26443 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 22, 2008, 01:14:54 öö
Gönderen: blossom
2 Yanıt
6074 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 09, 2008, 11:21:44 öö
Gönderen: Don Corleone
5 Yanıt
12800 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 11, 2015, 02:24:13 ös
Gönderen: Risus
3 Yanıt
5488 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 23, 2009, 01:42:06 ös
Gönderen: ceycet
0 Yanıt
3197 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 23, 2011, 12:35:48 öö
Gönderen: Thoth
0 Yanıt
2416 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 11, 2015, 12:59:46 öö
Gönderen: Risus