Masonlar.org - Harici Forumu

Masonluk Bilgidir. Bilimdir. Ilimdir. => Simya - Alşimi => Konuyu başlatan: ADAM - Ocak 28, 2010, 10:01:21 öö

Başlık: MANYETİK MASONLUK
Gönderen: ADAM - Ocak 28, 2010, 10:01:21 öö

Bu başlığı burada açmamın nedeni, konusunun bir bakıma Cagliostro'yu izlemesinden ötürü...


Her ne kadar çoğu masonlar, Cagliostro’nun oluşturduğu riti “Masonluk ile ilgisiz bir taklit” sayarsa da, onun bu girişimi, 18. yüzyılda birtakım başka kişileri etkileyip benzer atılımlara girmelerine neden olmuştu.

Bunlardan biri de dönemin ünlü masonlarından Friedrich Anton Mesmer tarafından oluşturulmuş bir diğer tarikattır.

Aslında bir tıp doktoru olan Friedrich Anton Mesmer, ilâhiyat ve felsefe alanlarında da çalışmalar yapmıştı. Tüm canlılar arasında “manyetik ilişkiler” bulunduğunu ileri süren bir hipotez oluşturmuştu. Bu hipotez, daha sonra parapsikoloji üzerinde çalışanlar tarafından kullanılıp, geliştirildi ve genelde “ruhsal enerji” diye anılan bir kavram ortaya çıktı.

Mesmer, tasarımını “Ordre de l’Harmonie Universelle” (Evrensel Ahenk Tarikatı) adı altında, Masonluğa da uyarlayarak farklı bir yaklaşım yaratmak bakımından Cagliostro’dan bir adım daha ileri gitti.

Mesmerizm olarak da anılan bu tarz çalışmanın Masonluk ile benzerliğini kurmak zordur. Ancak  bunun, özellikle Fransa’daki bazı mason localarında uygulanmış olduğu da bir gerçektir; masonlar bunu yadsımaya kalkışsa bile...

Mesmer’in mason localarını bu işin içine sokmasının bir nedeni vardı. Toplumun geneline oranla özgür düşünceye daha yatkın olan masonların, dinlerin dogmalarına aykırı gibi görünen bu gibi bilgileri edinerek, bu yönde de çalışmalar yapabileceklerini düşünüyordu.

Anlaşılan o ki, 18. yüzyılda Masonluktan kendi amaçları doğrultusunda yarar elde etmeye çalışanlar sadece Siyonistler, Stuartistler, bir de politikada çeşitli eğilim güden kişi ya da gruplarla sınırlı değildi. Bunların yanı sıra, Okültistler ve manyetizmacılar da vardı.

Bunun sonucunda ortaya şöyle bir kanı daha çıktı: «Masonlar okültizm ve manyetizma ile de yakından ilgilenir.»

Durum böyle olunca, başka nedenlerden ötürü Masonluğa karşı bir ön yargı besleyenler, böyle bir iddiayı da masonlara karşı kullandı.

Cagliostro ile başlayıp Mesmer ile gelişen Manyetik Masonluk, 18. yüzyıla özgü kalmadı; 19. yüzyıl ve sonrasına da sarktı.

Masonluğun 19. yüzyıldaki ünlü araştırmacı yazarlarından Jean-Baptiste Marie Ragon, “Cours Philosophique et Interprétatif des Initiations Anciennes et Modernes” (Eski ve Yeni İnisyasyonların Felsefi ve Yorumsal İncelemesi) adlı kitabında, bu konuda şöyle bir söz etmiş:

“Okült bilimler, insana öz niteliğini, benliğindeki gizemleri öğrenmesini, bunları kullanıp, yetkinlik ve mutluluk doğrultusunda ilerlemesini sağlar. İnsan böylece kendi alın yazısına sahip çıkar. Bunlar, insanlara bir zamanlar Mısır’da uygulanmış bir inisyasyon tekniğiyle aktarılmıştır. Şimdi ise, Masonluğun ilgi alanına girmelidir. Bu konudaki çalışmaları da bünyesine katan bir mason örgütü, gelecekte bu tutumunun toplumda yaratmış olduğu mutlulukla ödüllenecektir.”

Ragon, bu sözleri ederken mason localarında yapılan çalışmaların amacının bir bakıma “gerçeklerin araştırılması” olarak nitelenmesine dayanıyordu. Ona göre gerçek, insanın kimliğinden bağımsız olduğu için herhangi bir dinsel kurumun tekelinde olamazdı. Tarih boyunca, nasıl bilim sürekli olarak gelişip ilerlemiş ve insanlığa evrensel gerçekler bakımından ulaşabildiği bilgileri armağan etmişse; bunların bir bölümüne erişebilmek için “okült” olarak anılan bilgileri edinme yöntemini kullanmak da gerekliydi.

Nitekim bundan ötürü Manyetik Masonluk ile ona benzer türdeki anlayış ve eğilimler, bu kurumun sonraki dönemlerinde de görüldü. Masonların, hem Illuminati, hem Tapınakçıların yenilenmesiyle de bağlantıları oldu.

Özellikle şimdi “çağdaş” olarak da anabileceğimiz Tapınakçılar, örgütsel bir yenilenme bakımından o dönemi çok elverişli bulmuştu. Ancak onun masonluk ile bağlantısı kurulamaz. O örgütlenmeyi ancak “Masonluğa benzer bir kuruluş” olarak nitelendirebiliriz.






Başlık: Ynt: MANYETİK MASONLUK
Gönderen: ozak1977 - Ocak 28, 2010, 05:41:43 ös
Sayın ADAM ,


Söylemekten utanıyorum gerçekten ama , en çok ilgimi çeken 2. konuya ( Tıp 'tan sonra) değinmişsiniz.


Saygılarımla