Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: ÖSS >:(  (Okunma sayısı 30535 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Haziran 12, 2007, 08:52:50 ös
Yanıtla #80
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 566
  • Cinsiyet: Bay
    • Yok site mite...

Dedigim gibi... yapi(a)mayacak... En basit ornek... Sen egitimin nasi duzeltilebilecegine kafa yormayip, nasil Imam hatiplerin degerini yukseltirim diye ugrasirsan (ondan cok daha onemli ugrasilacak seyler varken) hic bir sey olmaz ;)
Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanlari sevmiyorum.


Haziran 12, 2007, 08:55:34 ös
Yanıtla #81

sıze kısmen katılıyorum egıtım sıstemıne bence gerekn onem verılmıyor verılcek gıbıde gozukmuyor bu yuzden bız daha cokk oss yı tartısırız arkadaslar
:::saygılar:::


Haziran 12, 2007, 09:00:59 ös
Yanıtla #82
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 566
  • Cinsiyet: Bay
    • Yok site mite...

Malesef aynen oyle. Ulkemizde politikacilar genelde onceligi ihtiyaclara degil, ajandalara veriyorlar. Gerci bu dunyanin her yerinde boyle.
Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanlari sevmiyorum.


Haziran 12, 2007, 09:32:20 ös
Yanıtla #83
  • Ziyaretçi

Alıntı
Dedigim gibi... yapi(a)mayacak... En basit ornek... Sen egitimin nasi duzeltilebilecegine kafa yormayip, nasil Imam hatiplerin degerini yukseltirim diye ugrasirsan (ondan cok daha onemli ugrasilacak seyler varken) hic bir sey olmaz Göz kırpan

pardon kim İHL leri düzeltmeye çalışıyor?


Haziran 12, 2007, 09:45:56 ös
Yanıtla #84
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 566
  • Cinsiyet: Bay
    • Yok site mite...

Neden sizin atlamaniza sasirmadim ::)

Iyi okursaniz kimse DUZELTEMEYE calismiyor.

Hakikaten bilmiyormusunuz? O Imam hatiplerin aylarca tartisildigi devrede uyuyormuydunuz? Neyse ::)
Ornek:

Alıntı
İmam-hatipler ve öğretmenlik

İkisi de meslek lisesi sayılan öğretmen liseleri ile imam-hatipler aynı katsayıya tabi olacak. Eğitim fakültelerinde bugün öğretmen lisesi çıkışlılar yüzde 7, imam-hatip çıkışlılar ise dalına göre yüzde 20 ile 60 arasında değişiyor

19/05/2004 (1450 kişi okudu)

R. ÖMÜR AKYÜZ (Arşivi)
Radikal'de 3 Kasım 2003'te yayımlanan üniversite konulu yazımı yazarken o sırada söz konusu olan hükümet taslağını okumadığımı ve yalnızca iki hususa ilişkin duyumlarımı yorumladığımı söyledikten sonra çeşitli 'temel' sorular ortaya koyup onlara kendi yanıtlarımı sunmuştum. Bunlardan bir tanesi de bugün söz konusu olan yasa tasarısının 5. maddesiyle ilişkili. (Editörün notu: Bu yazı, ÖSS ve YÖK konusunda değişiklikler getiren tasarının geçen hafta TBMM'de kabul edilmesinden önce kaleme alındı.)

Diyanet'ten kadro
Yazıda, şiddetle meslek liselerinin farklı tutulması, bu çerçevede imam-hatip liselerinin ise -ki mezunlarının bir diğer avantajı da Diyanet
İşleri'nin sırf onlar için sağladığı özel devlet kadroları var- sayılarının ciddi oranda azaltılması gerektiğini vurgulamıştım. Mevcut tasarıda anılan maddeyi ilk okuduğumda meslek liseleriyle 'düz' liseler arasında gene bir fark gözetildiğini, ama yalnızca 'avantaj'ın sanki önceki duruma göre biraz azaldığını, puan-okul türü arasındaki bağlantıları ÖSYM'nin düzenleyeceğini görüp sıkılacak fazla bir şey olmadığı izlenimine kapıldım.
Ancak sonradan bir husus, iki dostumun uyarısıyla, birden aydınlandı: ÖSYM ne yaparsa yapsın ikisi de meslek lisesi sayılan öğretmen liseleri ile imam-hatipler aynı katsayıya tabi olacaklardı! Bu da, sözel ve eşit ağırlıklı puanla girilen öğretmenlik programları için iki gruba aynı avantajı verecektir. Bu durum kendi başına bile yeteri kadar ürkütücü, oysa kaldırılmak istenilen düzenleme konulmadan önce eğitim fakültelerindeki öğrenci sayılarına bakıldığında, öğretmen lisesi çıkışlıların en çok yüzde 7, imam-hatip lisesi çıkışlıların ise dalına göre yüzde 20 ile 60 arasında olduğu görülüyor. Laikliğin geleceği açısından bakıldığında vahim bir durum. Bu durumun kısa bir tarihi Prof. İlhan Başgöz, 13 Mayıs tarihli Radikal'de çok 'güzel' verilmekte.
Öte yandan imam-hatiplere talebin büyük bir kısmının, din eğitimi istemekten çok, kız çocuklarını 'koruma(?!)' amaçlı olduğu kanısındayım. Belki de 'düz' kız liselerinin yeniden açılması bu gibi talepleri azaltacaktır. Hükümetin, hiç değilse Cumhurbaşkanı'nın beklenen geri çevirme süresi içinde bu hususu değerlendirip mevcut gerginliği kaldırmak
üzere ciddi olarak ele almasını ummak isterim.

Üçüncü madde
Yukarıda değindiğim husus ülkenin geleceği için neredeyse doğrudan doğruya büyük önem taşırken tasarıda bunun arkasına gizlenmiş bir diğer madde önce akademik verimliliği zayıflatıcı, sonra da üniversiteyi belki de dumura uğratabilecek bir sonuç doğuracaktır. İlgili üçüncü maddeye göre yardımcı doçentler sekiz yıl için atanacaklar, sekiz yıl sonunda 'yeterli' görülmeyenler öğretim görevliliğine indirilecek, görülenler ise artık 'ömür boyu' o kadroda kalabilecekler, hatta en üst dereceleri 1'e çıkabilecek! Şimdiki (tabii artık eski) durum ise en çok dört kez üç'er yıl için atanıp uzatılabileceği olup, üçüncü dereceden öteye geçememekteler; yani 12 yıl sonunda kesin olarak öğretim üyeliğine indirilecekler. (Her iki durumda da herhangi bir noktada doçent olanlar tabii ki doçent kadrosuna geçebilir.)
Oysa mevcut durum, üçer yıllık aşamaları olsun aşmak için ya da bir an önce doçent olarak sürekli kadro edinebilmek isteği ve daha verimli çalışma dürtüsü verip akademik üretkenliği artırmaktaydı. Yeni hükmün kaçınılmaz sonucu orta dönemde bile üniversitelerde atıl bir 'yardımcı doçent kitlesi' oluşacak, bu da hem üniversitenin hem de ülke yükseköğretiminin niteliğini ve 2547 sayılı yasanın en olumlu sonuçlarından birisi olan bilimsel üretkenliğin niceliğini düşürecektir.
Ayrıca, insan acaba bu düzenlemenin beşinci maddede gizil siyasal amaçla ilgisi olabileceği de gelmiyor değil. Öte yandan yeni düzenlemelerin getirdiği 'etik kurul, öğrenci konseyi' gibi olumlu düzenlemeler de var, ama bunlar ne yazık ki diğerlerinin getireceği hasarın tesellisi olamayacak.

Prof. Dr. R. Ömür Akyüz: Yeditepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı


Bu da karsit dusuncelerin oldugu dokuman:
http://www.tesev.org.tr/etkinlik/imam_hatipler.php
« Son Düzenleme: Haziran 12, 2007, 09:48:48 ös Gönderen: Asi »
Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanlari sevmiyorum.


Haziran 12, 2007, 09:51:52 ös
Yanıtla #85
  • Ziyaretçi

Alıntı
Neden sizin atlamaniza sasirmadim
neden şaşırmadınız?


Haziran 12, 2007, 09:52:27 ös
Yanıtla #86
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 566
  • Cinsiyet: Bay
    • Yok site mite...

Baska bir ornek:
Alıntı
İmam hatipler ve köy enstitüleri

 Zülfü LİVANELİ
  11.8.1997.

 DEMEK ki siyasal İslam'ın yumuşak karnı eğitimmiş.
 Bütün stratejilerini ve geleceğe dönük hesaplarını bunun üzerine kurmuşlar.
 İmam hatiplere küçük yaşta çocukları kaydettirme olanağı ortadan kalkacak diye kıyametler kopması bu yüzden.
 İktidardan uzaklaşmaya bile bu kadar aldırmadılar.
 Hiçbir şey küçük çocukların eğitimi kadar önemli değil.
 12 yaşındaki çocuklar imam hatipe gidemeyecek, bu okullara ancak 15 yaşında başlayabilecekler diye yer gök birbirine geçiyor.
 Meclis komisyonlarında engellemeler, kavgalar, ağza alınmayacak, yazılması bile ayıp kaçacak küfürler, cuma gösterileri, tehditler...
 Hepsi çocukların 12 değil de 15 yaşında imam hatipi seçmesi düzenlemesi yüzünden. Bu tavırları, eğitim tartışmalarının arkasında siyasal bir stratejinin yattığını ayan beyan ortaya koymakta.
 Siyasal İslam'ın niyeti, iyiyi kötüyü ayırdedemeyen küçük yaşta çocukları Kuran kursları ve imam hatip okullarında bir beyin yıkama sürecinden geçirmek ve milyonlarca kararlı Cumhuriyet düşmanı yaratmak.
 Bu oyunun bozulması hiç işlerine gelmedi.

Bunlar tabiki sadece boyle bir tartismanin olduguna dair ornekler. benim ksiilerle.kurumlarala, amaclarla sorunum yok (mesajlarimi tumuyle algilar, bir iki cumlesini cekerek yorumlamazsaniz sevinirim) Sadece soyledigim egitim konusunda bundan daha onemli seyler oldugu (karsit taraflar icin de!)
Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanlari sevmiyorum.


Haziran 12, 2007, 09:52:52 ös
Yanıtla #87
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 566
  • Cinsiyet: Bay
    • Yok site mite...

Alıntı
Neden sizin atlamaniza sasirmadim
neden şaşırmadınız?

bilmem? neden? IHL konusunda cevabinizi aldiysaniz, karsilikli tartismanin anlami yok ;)
« Son Düzenleme: Haziran 12, 2007, 09:54:36 ös Gönderen: Asi »
Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanlari sevmiyorum.


Haziran 12, 2007, 09:55:22 ös
Yanıtla #88
  • Ziyaretçi

İHL lere geledcek olursak sadece 2007 de 14 tane İHL kapatıldığını görmeyenler İHL Mezunları derneğine bir kere gidip baksınlar yurt dışına gideblmeyi bekleyenlerle dolu ayrıca son katsayı düzenlemesiyle (2006) İHL li nin Din kültürü öğretmeni olmasıda yasaklanmıştır sadece Fakülteye gidebilirler İlahiyet Fakültelerine onlarında puanlarınıda açıp baksınlar bilmeden görmeden yorum yapmasınlar hala İHL ler kayrılıor diye...


Haziran 12, 2007, 10:00:08 ös
Yanıtla #89
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 566
  • Cinsiyet: Bay
    • Yok site mite...

Gormeden yorum yapanin bve her seyi anlamak istediginiz gibi anlayanin kium oldugu belli. Kayriliyor veya kartilmiyor tartismasi degil benim soyledigim (bir onceki mesajima bakin kendi basiniza anlamakta gucluk cekiyorsaniz ;)).
Bu konunun tartisilmasi bile egitim sistemi icin kotu. Kapatilmis kapatilmamis su bu. Kapatilmasi icin ugrasmak bile baska konular ile ugrasmaktan calinan zamandir demek istiyorum.

Siz savunmaniza devam ediniz isterseniz, ama konuyu saptirmayiniz ::) Belki de her adi gectigi zaman sizin gibi celallenip, aman laf soylendi hemen aciklama yapayim dusuncesi olanlar yuzunden vakit kaybi oluyordur... kim bilir?

Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanlari sevmiyorum.