Masonlar.org - Harici Forumu
Mason ve Masonluk Nedir? => Masonluk ile ilgili Sorular ve Cevaplar => Konuyu başlatan: dogudan - Mayıs 02, 2008, 02:42:25 ös
-
Amerika Birleşik Devletlerinin varolmasında masonların önemli bir yeri olduğu çeşitli kaynaklarda belirtiliyor. Bazı kaynaklara göre ise bu etki hala sürüyor ve devlet politikalarının şekillenmesinde de önemli bir yere sahiptir masonlar.
Bu iddia ne kadar doğru bunu bilemiyorum.Ancak doğru olduğu varsyımı ile hareket edersek bir kaç sorum olacak;
1. ABD nin İsrail, Filistin, Irak ve ortadoğu politikaları konusunda Türkiye'deki masonların genel bir fikri varmıdır.
2. Masonların toplantılarında siyaset konuşulmaz deniyordu, o halde ABD deki durum bir çelişki değilmidir?
3. Şayet ülkemizin ABD veya başka bir ülke ile savaşı durumuna (böyle bir ihtimal hayal ürünüde olabilir ancak doğru varsayılarak cevaplamınızı dilerim) veya politikalarının ayrışması durumunda bağlı olunan en üst locadaki bir ülkede olsa Türk masonlar kardeşlerim dedikleri diğer ülke masonları ile çatışırmı? Ve ayrıca böyle bir durumda dünya mason localarının bakışı nasıl olur.
Saygılarımı sunuyorum,
-
Sayin dogudan,
Sorularinizi cevaplamak isterim.
1- Hayir. Masonlar, Masonluk catisi altinda toplu politik kararlar almazlar. Politik konular hakkinda fikir yurutmezler. Loca disinda benzer politik egilimleri olan Kardeslerin gruplasmasi mumkundur. Ancak bu gruplarin nufus sayisi oldukca azdir.
2- Hayir. Cunku konusulanlar ve yapilanlar Masonlarin toplantilarinda yada Masonlugun verdigi karalar cercevesinde degil, Loca disinda olusan gruplasmalar ile mumkun oldu. Her politik dusunceden ve her dinden Mason olduguna gore butun bu Masonlari tek bir politik cati (eylem) altinda toplamaya calismak bir ic kaosa yol acacaktir. Bu nedenle Masonluk politika ile ilgii yorum yapmaz. Yonlendirmez. Kisisel kisisel dusuncelerini Loca disinda Kardesleri yada tanidiklari ile goruserek gruplasabilir ve bu yolla eyleme gecirebilirler. Ancak yapilan politik eyleme "Masonik bir eylem" yada "Masonlarin kurdugu bir duzen" olarak bakilmamalidir. Cunku eylemin icerisinde hariciler ve eylemin karsisindada (istisnada olsa) yine Masonlar mevcuttur.
3- Bircok savasta Mason askerler, komutanlar vb. kisiler karsi karsiya gelmislerdir. Bu mumkundur. Bir rivayete gore, Amerikanin kuzey guney savasi sirasinda gunduzleri savasan taraflar (ozellikle komutanlar) geceleri savas alaninda kurulan Locada bulusarak yine Masonik calismalarina devam ediyorlardi.
Masonluk, politikadan, dinden, vatan millet sevgisinden, ayri bir topluluktur. Masonluga vereceginiz deger ve onu nelerin uzerinde tutacaginiz ise size baglidir.
Saygilarimla
-
Sordugunuz sorular gayet mantikli.
Masonlar politika konusmaz demek, masonik calismalari icinde politikaya yer yok demektir. Mason olan kisi hayati boyunca politika ile ilgilenemez veya politik konularda tartisma veya calisma yapamaz demek degildir.
Ortak ozellikleri mason olmak olan kisiler bir seyler yapiyorlar diye bu o yaptiklarini masonik bir calisma yapmaz.
-
Gündüz çarpışan ve akşam locada çalışan Mason kardeşleri düşünemiyorum açıkçası. Gerekirse karşı taraftaki kardeşlerini vurabilmişler mi? Kardeşim dediği bir insan ile nasıl savaşabilirler ki? Peki insanın tabiiyetinden bile üstün olabilir mi Masonluk? Son kısımı aklım pek almıyor benim maalesef...
-
Gündüz çarpışan ve akşam locada çalışan Mason kardeşleri düşünemiyorum açıkçası. Gerekirse karşı taraftaki kardeşlerini vurabilmişler mi? Kardeşim dediği bir insan ile nasıl savaşabilirler ki? Peki insanın tabiiyetinden bile üstün olabilir mi Masonluk? Son kısımı aklım pek almıyor benim maalesef..
Sn.Blossom,
Bildiğim kadarı ile 74 öncesi Kıbrıs'ta benzeri durumlar yaşandı. Özellikle 60'ların başında kadar adadaki her iki halktan bireyler birbirlerine karşı mücadele ederken, localarında kardeş olarak yeniden biraraya geliyorlardı. (Bilinen örnek: Denktaş ve Clerides)
(Not: Ancak bu durum çok sürmedi. EOKA'nin devreye girmesi ile durum içinden çıkılmaz hale gelince bu localara da yansıdı ve Denktaş ve bir çok Türk asıllı Kıbrıs vatandaşı bu durumdan ötürü localarından istifa ettiler.)
-
Benim fikrime göre, Denktaş ve diğer Türk asıllı Kıbrıslılar en doğrusunu yapmış...
-
Yine bircok loca mensubu kisi savasta karsi karsiya geldikleri halde diger masonlari saygi ve sevgi cercevesinde rehin olarak agirlamis hatta cenazelerine katilmislardir.Bu durum acikca masonlarin ortaya koydugu kardeslik ilkesine bagli kalmalarindan ve yine ortaya koyduklari toplum ve ulke sevgilerini acikca yasamalarina en guzel ornektir.
-
Gündüz çarpışan ve akşam locada çalışan Mason kardeşleri düşünemiyorum açıkçası. Gerekirse karşı taraftaki kardeşlerini vurabilmişler mi? Kardeşim dediği bir insan ile nasıl savaşabilirler ki? Peki insanın tabiiyetinden bile üstün olabilir mi Masonluk? Son kısımı aklım pek almıyor benim maalesef...
Ayni seyi sen kendi ulken ve Arap ulkelerinden biriyle dusun Blossom. Turklerin kacta kaci savasir Araplarla? Turklerin ezici cogunlugunun karsi tarafin dini kimlikleri sebebiyle maalesef karsi cepheye gecme ihtimali az cok tahmin edilen birsey. Ama biz Israil'de varlik sebebini surdurmek isteyince ve komsumuz Araplarla zitlasinca din dusmani, Islam dusmani oluyoruz.
-
Açıkçası bana göre önce din değil, bize duyulan husumet önemlidir. Türkler Araplarla savaşır, bizim tabiiyetimiz ağır basar.
-
Sayın dogudan çok güzel sorular sormuş. Sayın MASON her zaman ki gibi tatmin edici cevaplar ile açıklamış(ki ben tatmin oldum) ve Sayın Lux_e_Tenebris ile Sayın bra kendinden güzel cümleler ile katılmışlar bu hoş sohbete. Verdikleri bilgiden ötürü teşekkür ediyorum. Benim forumda genel olarak gördüğüm masonluk ve politika meselesi. Herkes masonlar politika ile uğraşıyor mu diye düşünüyor, arıyor bunda medyanın da etkisi büyük. Ama öngörülen gibi masonluk kurumu politika ile uğraşmıyor, mason üyeler ilgililer. Bu arada rahmetli Denktaş(nurlar içinde uyusun) konusu ayrı olarak çok ilgimi çekti. ABD'ye bakış açısı tamamen ülkemizde başa gelen hükümetle alakalı diye düşünüyorum. Ve o dönem yaşanan siyasal olaylarla alakalı. Rahmetli Ecevit ki(onu da çok severim Yüce Önder Atatürk'ten sonra) ABD'ye sırtını dönmüyordu ama genel olarak isteklerini de yapmıyordu. 1930'larda Türk masonları ve genç cumhuriyetimiz ABD ile pek müttefik değildi, daha çok Sovyetler ile yakındı. Bu tabi 1950'den sonra tam tersi oldu şimdi ise yine çark Rusya'ya döndü diyebilirim. Biraz dağıldı ama :)
Saygılarımla ve en içten sevgiler..
-
Türk Masonluğu'nun tarihinde Sovyetler ile yakınlık diye bir durum yoktur. Başta Fransa olmak üzere Kıta Avrupası ile yakınlık vardır.
-
Sayın ADAM evet o konuda bende hemfikirim. Bahsetmek istediğim yani Türk politikası o dönem Sovyetler ile birlikte idi.(Yapılan savaşlardan dolayı) Cevabınız için teşekkür ederim. Saygılarımla
-
Verilen cevaplar arasında Arap-Yahudi kıyaslaması olmuş. Araplarla yan yana geleceğime Yahudiler ile gelirim daha iyi. İngiliz ajanı Lawrence'a şükranlarını sunan şeyhe saygı duymam.(Mekke'de evin kapısında asılı:Türklere karşı bağımsızlık savaşı vermemize yardım eden Lawrence'a şükranlarımızı sunuyoruz) Araplar arasında tek sevdiğim bir şahsiyet vardı o da dik duruşu ve Türklere olan yakınlığından dolayı Kaddafi idi. Tabi başımızdakiler(sıfır sorun) ve ülkesindeki halkı yüzünden(arap baharı) çabuk harcadılar. Neyse.. Saygılarımla
-
Verilen cevaplar arasında Arap-Yahudi kıyaslaması olmuş. Araplarla yan yana geleceğime Yahudiler ile gelirim daha iyi. İngiliz ajanı Lawrence'a şükranlarını sunan şeyhe saygı duymam.(Mekke'de evin kapısında asılı:Türklere karşı bağımsızlık savaşı vermemize yardım eden Lawrence'a şükranlarımızı sunuyoruz) Araplar arasında tek sevdiğim bir şahsiyet vardı o da dik duruşu ve Türklere olan yakınlığından dolayı Kaddafi idi. Tabi başımızdakiler(sıfır sorun) ve ülkesindeki halkı yüzünden(arap baharı) çabuk harcadılar. Neyse.. Saygılarımla
"Lawrence": Piyon.
Oyun: "Alman ve İngiliz" kaynaklı bir satranç oyunu.
Oyunu kazanan ne alır ?: O tarihlerde değeri yeni anlaşılmış petrol yatakları...Petrol elde etme arzusu ile Almanların Osmanlı topraklarında yaptırdığı demir yollarını "Arabistanlı Lawrence"(İngiliz görevli) isimli şahsın bu demir yollarını araplara tahrip ettirmesi.
"Dağılmış bir Osmanlı nasıl paylaşılır ?" yada nasıl paylaşıcaklarına karar veremedikleri için çatıştıkları bu oyunun senaryosu; sadece o kadar...
Saygılar