Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Kütüphaneci Mustafa’yla Eşeği  (Okunma sayısı 5194 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mart 05, 2012, 07:25:56 ös
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 498
  • Cinsiyet: Bay

Değerli üyeler; Önce ileti kutuma gelen şu yazıyı bir okuyun.

Girişimcilik: Kütüphaneci Mustafa’yla Eşeği

 Yıl 1943. Genç Mustafa’nın tayini kütüphaneci olarak Ürgüp Tahsin Ağa Kütüphanesi’ne çıkar.

 Genç memur heyecanlı… Devlet memurluğu o dönemde iyi bir şey, Çünkü özel kesim falan az.

 Bizimki, kütüphanede heyecanla okurları bekler; bir gün olur, beş gün olur, gelen giden yok.

 Etraftakilerle konuşur, herkese anlatır: “Bakın kütüphane bomboş duruyor, gelin kitap okuyun.”

 Gelen giden olmaz.         

 Amirlerine durumu bildirir.
– Kardeşim otur oturduğun yerde, maaşını düzenli alıyon mu, almıyon mu?

– Alıyorum.

– Eee, o zaman ne karıştırıyon ortalığı, gelen giden olsa maaşın mı artacak? Başına daha fazla bela alacan?

 Genç memur anlayamaz nasıl hizmet etmeden durulur?

 23 yaşında bir küçük memur “Ne yapsam, ne etsem?” diye düşünür dururken sonunda aklına bir fikir gelir, Eşine söyler. Eşi önce “Deli misin bey?” der ama kocasının bir şeyler üretme, işe yarama çabasını yakından görünce fikri kabullenir.

 O dönem devletteki amirlerinin çıkardığı tüm engellerin tek tek, bin bir güçlükle üstesinden gelir. Çünkü o zaman şimdiki gibi, “Aman bir şey yapmayalım da başımıza bir iş gelmesin. Çalışsan da aynı maaş, çalışmasan da,“ zihniyeti merkezde biraz var, etrafta ise günah…

 O bıyıklı, kravatlı, asık yüzlü, sigara kokan, arkalarındaki Atatürk resminden utanmayan ama ülkesine gram faydası olmayan bürokratları zorlukla ikna eder ve bir eşek aldırır.

 İki tane de sandık yaptırır.

 İki sandığa, kalınlığına göre 180-200 kitap sığar. Sandıkların üstüne “Kitap İare Sandığı” yazar.

 Kitapları eşeğe yükler ve köy köy gezmeye başlar.

 Kütüphane kapısına da bir yazı asar: “Sadece Pazartesi ve Cuma günleri açıyoruz.”

 Köydeki çocuklar şaşırır. Eşeğe bir sürü kitap yüklemiş bir amca, o meraklı çocukların küçücük ellerine kitapları verir.

 Mustafa Amca gerçek. Eşek de daha gerçek, Mustafa Amca da “Çocuklar bunları okuyun, aranızda da değiş-tokuş edin. On beş gün sonra aynı gün gelip alacağım. Aman yıpratmayın, diğer köylerdeki arkadaşlarınız da okuyacak,” der.

Mustafa artık Ürgüp’teki kütüphanede bir iki gün durmakta, diğer günler eşeği Yüksel ile köy köy gezmektedir.

 Köylerdeki çocuklar Eşekli Kütüphaneciyi her seferinde alkışlarla karşılar. Kalpleri küt küt atar heyecandan, sevinç içinde yeni kitapları beklerler.

 Mustafa Amca‘nın ünü etrafa yayılır.

 Mustafa’nın eşeği Yüksel yediği otu fazla fazla hak etmektedir

 Zamanla bu hikayeyi dinleyen insanlar kütüphaneye de gelmeye başlarlar.

 Bu sefer, Mustafa bakar ki kütüphaneye kadınlar hiç gelmiyor, Zenith ve Singer’e mektup yazar:

 “Bana dikiş makinesi yollayın, firmanızın adını kütüphanenin girişine kocaman yazayım.” der.

 Zenith dokuz tane, Singer bir tane dikiş makinesi yollar (ilk gözetmecilik/sponsorluk faaliyeti).

 Salı günlerini kadınlar günü yapar. Kumaşı alan kadın kütüphaneye koşar. On makine yetmediği için sıra oluşur.

 Sırada bekleyen kadınların eline birer kitap verir, beklerken okusunlar diye.

 Okuma-yazma oranının düşüklüğünü görünce halkevlerine okuma yazma kursları vermeye gider. O kadınları da başına toplar.

 Halıcılık kursları başlatır; bölgede halıcılığı canlandırır.

 Bürokrasi bu ya, bu arada valilik Mustafa hakkında dava açar, “kendi görev tanımı dışında davranıyor,” diye.

 50 yaşına gelen Mustafa Amca, 27 yıl çalıştıktan sonra, 1971’de baskıyla emekli edilir, 34 yıl daha hizmet edebilecekken oysa…

 Mustafa Amca köylüler arasında efsane olur. Yıllar geçtikçe köylerdeki çocuklarda okuma aşkı yerleşir.

 2005 yılında Mustafa Amca vefat eder.

 Tüm Ürgüp/Kapadokya çok üzülür. Aralarında toplanır, Ürgüp’e Eşekli Kütüphaneci Mustafa Güzelgöz ve eşeğinin heykelini dikerler.

 Girişimcilik ne biliyor musun?

 Bulunduğun yere yenilik katmalısın. Mutlaka adım atmalısın.

 Yaptığın iş olduğu yerde durup duruyorsa, sende bir uyuzluk vardır arkadaş.

 İnsan var, dokunduğu yere değer katar; insan var, dokunduğu yere değer kaybettirir.

 Bakın Nevşehir’den nice müdür, amir, vali, kamu görevlisi, milletvekili, politikacı çıktı…

 Nice de, Nevşehir’den ve de bu ülkeden müdür, amir, vali, kamu görevlisi, milletvekili, politikacı geçti.

 Birçoğunun adını kimse hatırlamaz ama Mustafa Güzelgöz ve eşeği Yüksel’in heykeli var Ürgüp’te.

 Değerli üyeler; Bir süre için misafiri olduğumuz bu dünyada... Yok yok Mustafa Güzelgöz kadar değil... O seviye benim için hayal. Fakat şu eşeği Yüksel kadar insanlığa hizmet edebilsem, Yüksel kadar emeğim geçse insanlığın gelişimine... Ah! Ne büyük mutluluk olur.

 Mustafa Güzelgöz mü? İşte benim zihnimde canlandırdığım "mason" böyle biridir. Bu sebeple bu yazıyı  bu bölümde yayınladım. Bana göre mason böyle biridir, Masonluk da böyledir.
« Son Düzenleme: Mart 05, 2012, 07:31:50 ös Gönderen: enelsır »
enelsır


Mart 06, 2012, 10:55:09 ös
Yanıtla #1
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1795
  • Cinsiyet: Bay

       Evet sayın enelsır, evet...İşte bu. İşte bir eşek Yüksel kadar faydalı olabilmek insanlık için. Anlatınız için teşekkürler.
       Saygılar-sevgiler.
"Vur ama dinle beni"


Mart 07, 2012, 02:27:08 öö
Yanıtla #2
  • Ziyaretçi

Sayın Enelsır elinize sağlık. Çarpıcı bir hayat hikayesi. Ek olarak ülkemize uluslar arası bir ödül de kazandırdığını okumuştum kopyalayıp yapıştırayım...

Saygılar

1963 yılında Amerika’da dünya çapında bir yarışma açılmıştır. Amerikan devletinden bağımsız olarak düzenlenen bu yarışma, halkına gönüllü olarak hizmet eden yaratıcı insanlar arasında düzenlenmektedir.

Yarışma ile ilgili çağrının Devlet Planlama Teşkilatına ulaşması üzerine adayın kim olabileceği düşünülür. Teşkilatta memur olarak çalışmakta olan bir Ürgüplünün önermesiyle Güzelgöz, DPT‘ye çağrılır.

Hazırlanan evraklarla beraber gönderilen çalışmaların yerinde incelenmesi isteği üzerine Amerika’dan üç kişi gelerek incelemelerde bulunur. Bölgedeki yüksek okuma yazma oranı ve kütüphanecilik sisteminden çok etkilenirler. Çektikleri fotoğrafları ekledikleri olumlu görüşlerinin yer aldığı rapor yarışma jürisine sunulur.

Juri üyelerinin yarısı ödülü İtalyan adaya verme yanlısıdır. Türkiye’den yana olan Jüri başkanı Dwight Cook yaptığı konuşmada Güzelgöz’ün yaptığı hizmeti toplumsal bir önlem olarak gördüğünü çocukların köprü altına düşmemesi için bu çalışmaların yapıldığını söyler.

Eşit olan oylamada başkanın oyu ile Türkiye kazanır.

Dünya’da ve Türkiye’de sonuç büyük yankılar uyandırır.
Amerikan Elçisinin Ziyareti ve Kütüphane için iki kez Cip Hediye Edilmesi
1963 yılında Amerikan Barış Gönüllüleri kuruluş tarafından; Yaptığı çalışmaları ile ulusal ve uluslararası pek çok yayında yer alan Güzelgöz’e Tahsin Ağa Halk Kütüphanesi kitap dağıtımında kullanılmak üzere 1960 model bir cip hediye edilir.
1967 yılında Amerikan büyükelçisinin Ürgüp’e yaptığı gezide büyükelçi ile tanışır. Yürüttüğü çalışmalar hakkında bilgi verir. Gördüklerinden etkilenen büyükelçikütüphaneye bir pikap araç hediye eder.
Bu arada valilik Mustafa hakkında dava açar, "kendi görev tanımı dışında davranıyor" diye
Müfettiş yaptığı incelemeler sonucunda kütüphane çalışmalarını aksattığı ve görev aldığı diğer kurumların ödeneklerini çıkarı için kullandığı sonucuna varır.Teftiş sonucunda üç maaş indirilmesine karar verilir. Görüşmek amacıya gittiği Nevşehir valisi Güzelgöz’e onun adına emekliliğini istediğini söyler.
50 yaşına gelen Mustafa Güzelgöz baskıyla emekli edilir. Bir İstanbul ziyaretinde kendisi hakkında bu olumsuz raporu yazan müfettiş Şemim Bey'le karşılaşır. Aralarında geçen konuşmada Samim bey olayın, kıskançlık, fesat ve politikadan doğduğunu raporu olumsuz yazması için kendisine baskı yapıldığını söyler..


Mart 07, 2012, 02:14:05 ös
Yanıtla #3
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3234
  • Cinsiyet: Bay

50 yaşına gelen Mustafa Güzelgöz baskıyla emekli edilir. Bir İstanbul ziyaretinde kendisi hakkında bu olumsuz raporu yazan müfettiş Şemim Bey'le karşılaşır. Aralarında geçen konuşmada Samim bey olayın, kıskançlık, fesat ve politikadan doğduğunu raporu olumsuz yazması için kendisine baskı yapıldığını söyler..


Dostlar ; yukarıda bahsi geçen zihniyete sizce ne denir ?  Bana bıraksanız okkalı bir küf.. ederim ama burası yeri değil sadece onlar AY' a çıktı biz hala laf ebeliğine devam ediyoruz Pes doğrusu saygılar. :'(


NOT: İLETİME BEĞENMEDİM İŞARETİ KOYAN KARDEŞİM LÜTFEN SEBEBİNİDE YAZSI
ANDA SAYENDE ADAM OLMA YOLUNA BELKİ GİRERİM. !!!
audi-vide-tace
    dinle-gör
        sus


Mart 07, 2012, 10:24:14 ös
Yanıtla #4
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1795
  • Cinsiyet: Bay

      Sayın NOSAM33 böyle bir yazıyı beyenmeyen insan için ne diye söz sarfediyorsunuz. Lütfen kaale almayın.
       Saygılar-sevgiler.
"Vur ama dinle beni"


Mart 07, 2012, 11:09:52 ös
Yanıtla #5
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3234
  • Cinsiyet: Bay

Sayın Alşah Kaale almayalımda nereye kadar . Saygılar... ??? :-X 8) ::)
audi-vide-tace
    dinle-gör
        sus


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
1 Yanıt
16085 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 23, 2008, 12:40:32 ös
Gönderen: akasya
9 Yanıt
12914 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 05, 2012, 11:04:32 ös
Gönderen: NOSAM33
2 Yanıt
5031 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 17, 2009, 04:44:20 öö
Gönderen: de_hund
3 Yanıt
4144 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 28, 2008, 07:17:00 ös
Gönderen: Santander
Mustafa

Başlatan V.I.T.R.I.O.L. « 1 2 3 4 5 » Sinema

48 Yanıt
20752 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 17, 2009, 03:34:26 ös
Gönderen: sun
0 Yanıt
2899 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 11, 2009, 11:47:29 ös
Gönderen: Mozart
5 Yanıt
10198 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 25, 2013, 07:43:03 ös
Gönderen: Waldow
3 Yanıt
4326 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 10, 2012, 10:32:07 öö
Gönderen: karahan
0 Yanıt
5978 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 23, 2015, 05:54:44 öö
Gönderen: Risus
1 Yanıt
3974 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 24, 2017, 08:38:34 ös
Gönderen: Risus