Masonlar.org - Harici Forumu

Sanat => Diger Sanatlar => Muzik => Konuyu başlatan: lsleo - Şubat 24, 2008, 09:52:41 ös

Başlık: Kafkas dağlarının hüzünlü sesi duduk
Gönderen: lsleo - Şubat 24, 2008, 09:52:41 ös
Geleneksel Ermeni enstrümanı duduk, kayısı ağacından yapılıyor ve onu diğer ülkelerde çalınan benzerlerinden ayıran en önemli farklılıklardan biride bu. Ermeni müziğinin icrasında genelde bir duduk ana melodiyi çalarken diğeri ona dem tutar yani eşlik eder. İki parçadan oluşan duduğun bu iki parçasını sıkıştıran bir mandal vardır. Bu mandal sesin frekansında küçük değişiklikler yapmak için uygun olsa da enstrümana teknik zorluklar da ekler. Çeşitli boyları bulunan duduğun büyük olan boylarında ses daha kalınken boyut küçüldükçe çıkardığı seste tizleşir. Üzerinde çeşitli delikler olan duduğun insan sesine benzeyen çok güzel ve çok duygulu bir tınısı vardır.

Daha önce hiç duduk dinlediniz mi bilmiyorum ama eğer dinlemediyseniz mutlaka dinlemenizi öneririm. Yaşayan en büyük duduk virtüözü olan Dijivan Gasparyan bu güzel enstrümanı tanımak için en doğru adrestir diyebilirim.

(http://www.essen.de/images/WOME1_70926.jpg)

Eminim Dijivan Gasparyan ismi bir çoğunuza yabancı gelmemiştir. Türkiye’ye gelerek konserler vermiş olan Gasparyan, ünlü Türk müzisyen Erkan Oğur ile birlikte ortak bir albüm çalışmasında da bulundu ve bu sayede daha önce Civan Gasparyan’ın dudugu ile üflediği sihirli melodileri duymamış olan Türk dinleyicileri de bu önemli müzisyenle tanışmış oldular.

Dijivan Gasparyan 1928’de Ermenistan’ın Ahta bölgesinin Solag köyünde dünyaya geldi ancak ailesi Anadolu kökenlidir ve Ermenistan’a Muş’tan göç etmişlerdir. Zaten “Gaspar” Muş’un eski ve Ermenice adıdır. Şimdi dünyanın birçok ülkesinde duduk bilinen bir enstrümansa bunda Gasparyan’ın çok ama çok büyük katkısı var. Zira Gasparyan; Peter Gabriel, Brian Eno ve Michael Brook gibi pek çok batılı sanatçıyla çalışıp ortak albüm çalışmalarında bulunarak Kafkas dağlarının hüzünlü sesinin Avrupa ve Amerika’ya kadar ulaşmasında etkili oldu. Dünya duduk sesini I. Körfez savaşı sırasında petrole bulanmış kuşların görüntülerine eşlik ederken dinlediğinde duduğun çıkardığı sesler ekranlardaki o acıklı görüntülerle o kadar çok örtüşüyordu ki eminim birçok insan ilk kez o zaman duduğun eşsiz güzelliğini fark etmiştir.

Yazımı sonlandırmadan önce artık ülkemizde de çok iyi duduk sanatçıları olduğunu söylemeliyim. Bunların arasında Suren Asaduryan (solo albümleri var ve gerçekten iyi bir icracı), Ertan Tekin ve Ermeni halk müziği icra eden Knar grubunun da kurucularından olan Shirak Shahrikian’ı sayabilirim.

Duduk'un Tarihçesi :

Duduk’un geçmişi 3500-4000 yul öncesine dayanır. Doğu Anadolu’da ve özellikle Kafyasya Coğrafyasında hayat bulan Duduk, geniş bir coğrafyaya yayılarak değişik isimler almış. Birçok versiyonu değişik ülkelerde Anadolu’dan orta Asya’ya kadar kullanılmaktadir. Yapılan arkeolojik kazılarda bölge halkının Duduk’a önem verdiğini göstermistir. Bu nedenle Duduk bölge yerleşik halklarından olan Ermeni halkının ata sazı olmuştur. Kafkasya civarlarında Duduk’a benzer nitelikteki versiyonlarına Balaban, Türkiye’deki benzer versiyonuna Mey, uzak dogudaki benzer versiyonuna Hıçkırık gibi adlar verilmiştir.

(http://www.dudukonline.com/Arm-music-ins/Duduk/RearDuduks/SAM-or-Ing/MVC-797F.JPG)

Aslında Duduk kelimesi kaynaklara göre Rusça’dan gelmektedir. Ama Ermeniler kendi literatüründe bu saza Dziranapog ( kayısı ağacı ) adını vermişlerdir. Zamanla tüm dünyada Ermenilerin ulusal halk sazı konumuna gelmiş ve büyük ustalar yetişmiştir. Günümüz Ermenistan’ında gelişmiş ve çok sesli müziğe dahi uyum sağlayabilecek konuma gelmiştir. Ermeni halkı Duduk’un tınısında kendi duygusunu ve hayatını bulmuş, bin yıllardan beri onunla yaşamiş ve bütünleşmiştir. Bugün tüm dünyada Duduk Ulusal Ermeni Halk Sazı olarak bilinir.

Teknik Özellikleri :

Duduk bir gövde ve onun ucuna takılan bir aparattan olusan nefesli bir enstrümandır. Gövde genellikle kayısı ağacından yapılır ve makbul olanı da budur. Zaten Ermenice’de Dziranapog denmesi bu yüzdendir. Gövde önde 8 ve arkada 1 olmak üzere toplam 9 delikten oluşur. Ses çıkaran aparat ise şeker kamışsının kökünden yapılır, ancak yontulma ve şekil verme tarzı nedeniyle Duduk’un kendine özel olan buhranlı sesi vermektedir.

Duduk tam olarak çalınabildiğinde yaklasik 2 oktavı rahatlıkla çıkarabilir. Duduk’un geliştirilmis 5 boyu vardır ve bu boylar için uygun ağızlıklar kullanıldığında hemen hemen her tondan çalınabilir. Ancak gerçek Duduk tınısına Re, Do diyez, Do ve Si tonlarında çalındığı zaman ulaşılabilir.

Duduk genellikle bir melodi çalan bir de ona dem tutan ikili gruplar şeklinde çalınır. Dem tutan kişi tema sesini sürekli kesintisiz olarak burnundan nefes alarak üfler. Bu kisiye halk arasinda çırak denir. Ustasi ise melodiyi çalar. Ancak günümüzde Duduk Ermenistan’da çok sesli senfonik müzik dünyasında yerini almış ve kendini aşmıştır. Birçok Duduk yan yana gelerek çok sesli muzik yapabildiği gibi orkestralar içinde de yerini almıştır.

Türkiye'de Duduk :

Türkiye’de Duduk ilk kez Sovyetler Birliğinin yıkılmasından sonra tanındı. Körfez Savaşı yıllarında CNN haber kanalının petrole bulanmış bir ördeği gösterirken kullandığı fon müziği Duduk ile çalınmıştı. Bu eser dünyaca ünlü duduk ustası Vache Hovsepianin, Avrupalı caz sanatçısı Peter Gabriel ile yaptigi çalışmaydı.

Halk Müziğinde, Pop Müzikte ve Özgün Müzikte yerini alan duduk hızla kulaklarda yer etmeye basladı.

Kaynak bulma konusundaki yardımından ötürü Sn. Tuana'ya teşekkürler.
Başlık: Ynt: Kafkas dağlarının hüzünlü sesi duduk
Gönderen: tuana - Şubat 24, 2008, 10:32:08 ös
http://www.youtube.com/watch?v=MTx5zt4NHl8

Djivan Gasparyan-Eshkhemed
Başlık: Ynt: Kafkas dağlarının hüzünlü sesi duduk
Gönderen: tuana - Şubat 24, 2008, 10:35:23 ös
http://www.youtube.com/watch?v=krIRBNpuVPE

gladiator duduk muzik
Başlık: Ynt: Kafkas dağlarının hüzünlü sesi duduk
Gönderen: tuana - Şubat 24, 2008, 10:36:07 ös
http://www.youtube.com/watch?v=Vn5nUVhIgQk
Başlık: Ynt: Kafkas dağlarının hüzünlü sesi duduk
Gönderen: tuana - Şubat 24, 2008, 10:43:46 ös
http://www.youtube.com/watch?v=52C71z1ICLY

Martin Ghazaryan
Başlık: Ynt: Kafkas dağlarının hüzünlü sesi duduk
Gönderen: tuana - Şubat 24, 2008, 10:53:18 ös
http://www.youtube.com/watch?v=xl4KG6w4_zM

bu da kurtlar vadisi çıkışlı ;D
Başlık: Ynt: Kafkas dağlarının hüzünlü sesi duduk
Gönderen: tuana - Şubat 24, 2008, 11:06:39 ös
http://www.youtube.com/watch?v=yfAjZPSkmIU&feature=related

Gevorg Dabaghyan
Başlık: Ynt: Kafkas dağlarının hüzünlü sesi duduk
Gönderen: lsleo - Şubat 24, 2008, 11:50:43 ös
http://www.youtube.com/v/Oz18j2pcsXw
Başlık: Ynt: Kafkas dağlarının hüzünlü sesi duduk
Gönderen: Veritas - Şubat 25, 2008, 12:41:41 öö
Çalmaktan en zevk aldığım enstrümandır. Mey ve balaban akraba müzik aletleri olmasına rağmen hiçbirisi bana duduktaki keyfi veremedi.
Başlık: Ynt: Kafkas dağlarının hüzünlü sesi duduk
Gönderen: tuana - Şubat 25, 2008, 01:53:32 öö
Çalmaktan en zevk aldığım enstrümandır. Mey ve balaban akraba müzik aletleri olmasına rağmen hiçbirisi bana duduktaki keyfi veremedi.

inanılmaz içli bir ses..
siz duduk ben keman valla iyi ağlatırız  :)
Başlık: Ynt: Kafkas dağlarının hüzünlü sesi duduk
Gönderen: lsleo - Şubat 25, 2008, 01:54:53 öö
Bende bağlama ile eşlik etme güzelliği yaşamak isterim

uyar mı?
Başlık: Ynt: Kafkas dağlarının hüzünlü sesi duduk
Gönderen: tuana - Şubat 25, 2008, 02:10:58 öö
ohhh şimdi tam oldu valla :)
Başlık: Ynt: Kafkas dağlarının hüzünlü sesi duduk
Gönderen: Veritas - Şubat 25, 2008, 02:22:47 öö
=) duduk öyle bir enstrüman ki sesinin klarnete çok benzediği anlar oluyor. Fakat eğer araştırdıysanız deliklerinin açılış sırası kendine ait bir gam oluşturuyor ve bu gam dışında eserler icra etmek benim gibi bir amatör için epey zor. Djivan Gasparyan'dan daha çok Suren Asaduryan'ı seviyorum ben. Özellikle Yansımalar ile birlikte çaldığı Vuslat albümündeki Kayıkçı (Navarar) adlı parçayı dinlemelisiniz.

Fakat tabi Farid Farjad tadında çalınacak olan bir keman, bağlama ve duduk gerçekten çok hoş olacaktır sanırım =)
Başlık: Ynt: Kafkas dağlarının hüzünlü sesi duduk
Gönderen: Ulu Mason - Şubat 25, 2008, 01:07:35 ös
Kardeşler bi şeyi unutmayalımki Ermeni milletinin bi şeyi yok kendilerine ait. Sizin Duduk dediyiniz alet bile Azerbaycana ait bi Balaban. Sarı gelin gibi her şeyi kendilerinki bilmişler ama nereye kadar bakalım. İnanın hayatda 2 millete nefret besledim.
1. Ermeni
2. Ermeni perest Fransızlara
Başlık: Ynt: Kafkas dağlarının hüzünlü sesi duduk
Gönderen: lsleo - Şubat 25, 2008, 01:36:06 ös
Türkiye;

depremden sonra Jeolog,

seçim zamanlarında dansöz,

şehitlerden sonra, milliyetçi

cinayetlerden sonra hrant dink olmaya alışıktır...

"buna da alışacaksınız sevgili kardeşim!"

bir enstrumanının yapımcısının hangi millet olduğunun önemi yoktur! onu en iyi icra eden, tanıtan ve sevdirenin önemi vardır!

o halde hiç birşey dinlemeyelim ülkeye de girişini yasaklayalım dünya müziklerinin...

Yaw kaçıncı yüzyıldayız neyi tartışıyoruz çok kızıyorum bunlara... konu duduk ve dijivan gasparyan ve ne hikmetse ermeni sorununa girmek üzererim!

Sevmeye bilirsin saygı duymalısın

Ben bunları herhangi bir şekilde ermeni bağlantım olmadığı halde düşünüyorum çünkü; olayın evrensellik boyutuna bakıyorum.

Dijivan Gasparyan'ın bir röportajından alıntıdır; sizin mesajınızdaki uslubunuza bence en güzel cevabı yine Sn. Gasparyan vermiş.

Biraz duduktan, duduk ailesinden bahsedebilir misiniz?

Duduğun geçmişi 5. asıra dayanır. İki kardeş çoban bir kamışı kesmişler. Ağzını yapıştırıp deliklerini delmişler. Biri çalmış, diğeri dem sesini çıkarmış. Kafkas ülkelerinde, Türklerde, Arap ülkelerinde çalınıyor bu ve buna benzer çalgılar. Şimdi kanun kimindir? Araplar da çalıyor, Türkler de çalıyor, Ermeniler de çalıyor. Duduğun da hangi millete ait olduğunu söyleyemem. Ama onu Ermenilerin ilk kez dünyaya tanıttıklarını ve kayıtlarında kullandıklarını biliyoruz, bunu söyleyebilirim. 500-600 yıllık duduklara rastlayabilirsiniz Ermenistan'daki müzelerde. Azerilerin balabanı, sizin meyiniz hep aynı sınıftan kardeş çalgılar. Duduk başlangıçta kayısı ağacından yapılmıyordu belki ama, artık kayısıdan alınıyor en güzel sesler. Bas, tenor, alt ve soprano duduğumuz var bugün. Bunların gelişimi için çok çalıştım. Bugün her türlü konserde çalınabilecek bir enstrüman duduk.
Başlık: Ynt: Kafkas dağlarının hüzünlü sesi duduk
Gönderen: tuana - Şubat 25, 2008, 08:09:04 ös

Biraz duduktan, duduk ailesinden bahsedebilir misiniz?

Duduğun geçmişi 5. asıra dayanır. İki kardeş çoban bir kamışı kesmişler. Ağzını yapıştırıp deliklerini delmişler. Biri çalmış, diğeri dem sesini çıkarmış. Kafkas ülkelerinde, Türklerde, Arap ülkelerinde çalınıyor bu ve buna benzer çalgılar. Şimdi kanun kimindir? Araplar da çalıyor, Türkler de çalıyor, Ermeniler de çalıyor. Duduğun da hangi millete ait olduğunu söyleyemem. Ama onu Ermenilerin ilk kez dünyaya tanıttıklarını ve kayıtlarında kullandıklarını biliyoruz, bunu söyleyebilirim. 500-600 yıllık duduklara rastlayabilirsiniz Ermenistan'daki müzelerde. Azerilerin balabanı, sizin meyiniz hep aynı sınıftan kardeş çalgılar. Duduk başlangıçta kayısı ağacından yapılmıyordu belki ama, artık kayısıdan alınıyor en güzel sesler. Bas, tenor, alt ve soprano duduğumuz var bugün. Bunların gelişimi için çok çalıştım. Bugün her türlü konserde çalınabilecek bir enstrüman duduk.

Sn. Gasparyan'ın cevabı Sn.Ulumason un msjına yeterli bi açıklama olmuş fazlasıyla,,
tabi işin nefret kısmına bişey diyemeiz,sevmek veya nefret etmek kişisel tercihlerdir ama bazen objektif bakmayı engelleyebiliyorlar..
saygılar