Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Forum Yönetimine Soru---Deneme Moderatörü  (Okunma sayısı 4886 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mart 16, 2016, 10:53:38 ös
Yanıtla #10
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 234
  • Cinsiyet: Bay

Sayın @Ares, Tij zaten paylaşımlarında devlete karşı olduğunu açıkça belirten bir üye. Hal böyleyken devlet karşıtı demek nasıl bir sorun teşkil ediyor anlayamadım. "Muhalif" kelimesinin de "karşı olan/karşıt" anlamına geldiğinin altını çizmek gerekir.

Daha birkaç gün önce 37 sivil vatandaşımızın öldüğü, 125 sivil vatandaşımızın yaralandığı (10 tanesinin yoğun bakımda olduğu) gerçeği acı bir şekilde gözlerimizin önünde dururken, terörü haklı çıkarma uğraşına girmek için nasıl bir insan olmak gerekir?

Benim gözlemlediğim üzere, forumda hiç kimsenin (Risus'ta dahil) "devlete eleştiri yapılmasın" gibi bir iddiası yok. Buradaki problem, kanlı bir terörün haklı gösterilmeye çalışılması.
“Tehlikeli bir dönemde yaşıyoruz, insan kendine hükmetmeyi öğrenmeden doğaya hükmetmeyi öğrendi.” Albert Schweitzer


Mart 17, 2016, 02:00:38 öö
Yanıtla #11
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 2105
  • Cinsiyet: Bay
    • Masonluk ve Masonlar

Sayın kurt'un hayata ''at gözlükleriyle'' bakmayışı ve farkındalık sahibi bir birey gibi yorumlarımızdaki ince manaları çıkartabilmesi takdire şayan. 

Bizler kimse ''hükumeti eleştirmesin'' demedik. Hükumeti eleştirmek bir tercih değil bir MECBURİYETTİR. Zira egemenlik, kayıtsız şartsız MİLLETİNDİR. Millet, egemenliğini muhafaza etmek ve emanet ettiği yetkililerini eleştirmek, kızmak ve soruşturmak zorundadır. Ancak devlet çok başka bir yapıdır. Devlet değişmez. Devleti idare eden hükumet, yasama ve yargı organları değişir ancak devlet değişmez.

Devlet, bir toprak üzerinde milletin egemenliğidir. Devletin değişmesi için egemenin, toprağın veyahut milletin değişmesi gerekir. Bu noktada yapılan yanlışlardan ötürü ''hükumet''e hesap sormak ve belki suçlamak ''GEREKLİLİK'', devleti suçlamak ise ''İHANET''tir.

Zamanında Fransa, İtalya gibi Avrupa ülkelerinde, varsa terör örgütünün ''adını söylemenin dahi'' suç sayıldığı dönemler olmuştur. Bugün bu hükumetin 7 yıllık çözüm süreci neticesinde bir sonuç alamayıp, terör örgütüne karşı operasyonlar düzenlemesi, hükumetin yanlışı değil DEVLETİN GEREKLİLİĞİDİR. Zira egemenliğini sağlayamayan devlet bağımsızlığını kaybetmeye mahkumdur.

Hükumet şu anda, devletin terör örgütüne karşı gerekli adımlarını atmaktadır. Hatta geç kalınmış adımlarını atmaktadır. Bu durumda gelip de;

- Devlet katildir!
- Devlet masumları öldürüyor!
- Devlet katliam yapıyor!


demek, terör örgütüne dolaylı yoldan savunma, masumane gösterme olup VATANA İHANET suçuyla eş değerdir.

Yeni üyelerimizin, bazı üyelerimizin bu forumdaki geçmişini, yorumlarını ve fikirlerini bilmeden, güncel yorumlarıyla bireyleri savunma/eleştirme gayretine girmeleri kanımca yanlış ve komiktir.

Bir deyim vardır; Kraldan çok kralcı olmak.

Umarım bu yorumumu hiçbir üyemiz üzerine alınmadan, aklı selim bir akıl ve iradeyle okurlar.

Saygılarımla
Gnothi Seauton

Yaşamak, kendini adam etmektir. Zeka ve bilgiyi kullanarak, etinden, kemiğinden kendi heykelini yapmaktır. - Goethe


Mart 17, 2016, 02:17:47 ös
Yanıtla #12

Buradaki tartışmada hem Sayın Risus'a hak verdiğim noktalar hem de hak vermediğim noktalar var. Öncelikle Sayın Risus'un "deneme moderatör" olması elbet onun kişisel görüşlerini açıklayamayacağı anlamına gelmez. Fakat Sayın Risus'un devletin eleştirilemeyeceği sadece hükümetlerin eleştirilebileceği şeklindeki savını açıkçası düşünce özgürlüğüne engel dahası dar bir bakış açısı olarak buldum.

Devlet kavramı eleştirilir, tartışılır hatta bazılarımız devletin katil olduğuna da inanabilir. Bazı arkadaşlarımız devletin kimi terör örgütlerini işine geldiği gibi yönlendirdiğine, katliamlara kendi çıkarları için göz yumduğuna da inanabilir. Buna inanmak, devleti eleştirmek, suç değildir. Vatana ihanet hiç değildir! Devlet masumları öldürüyor, katliamlar yapıyor yahut bunlara göz yumuyor demiş bir arkadaş. Bunu diyince terör örgütlerine nemalanmış, vatan haini mi olmuş oluyor? Hayır, böyle bir savı ne kabul ederim ne de arkasında dururum. Unutmayım ki insanlar böyle bir şeyi düşünebiliyorsa, bundaki en büyük suçlu yine devletin kendisidir. Demek ki vatandaşlarına, yeterli güveni verememiş. Zaten devletlerin varoluş amacı vatandaşlarının can ve mal güvenliğini korumaktır. Devletler bu ilkeyi gerçekleştiremediğinde artık devlet diye de bir şey kalmaz. Devlet dediğimiz kavram, birkaç yüzyıl ötesine dayanan, insanoğlu tarafından oluşturulmuş bir sistem. Kutsal değil ya da tanrı değil. Sistemleri tartışmak ve eleştirmiş yasak olamaz. Üzgünüm.

Saygılarla.
• Laborare est Orare XXII.
• ... Bense daha önce duyulmamış, yeni şeyler söylediğim için onların ilenç ve lanetlemelerine maruz kalmaya devam edeceğim.... Simon Magus


Mart 17, 2016, 04:56:27 ös
Yanıtla #13
  • Mason
  • Aktif Uye
  • *
  • İleti: 718
  • Cinsiyet: Bay

Geniş ölçekli meskun mahal çatışmalarında siviller ölür. Bunun önüne geçmek imkansızdır. Bu nedenle, şehirde çatışmalar başlamadan önce güvenlik kuvvetleri meskun mahalin boşaltılması için anons yaparlar. Gidecek yeri olanlar şehri terk ederler. Gidecek yeri olmayanlar çaresizce o şehirde sıkışıp kalırlar. Şehirde sıkışıp kalan o zavallı insanların bir kısmı çatışmalar sırasında can verir. Bu duruma, çatışan tarafların her ikisinin elinden de sebebiyet verilir. Bu durum meskun mahal çatışmalarının doğası gereğidir. Bu nedenle askeri terminolojide, "tali hasar (collateral damage)" diye bir terim türetilmiştir. Bu terim genelde çatışma sırasında meydana gelen sivil kayıpları tanımlamak için kullanılır. Dünya tarihinde sivil kayıp olmadan tamamlanmış geniş çaplı bir meskun mahal çatışması mevcut değildir. Afganistan'da ABD özel kuvvetlerinin girdiği köylerde çatışmalar sırasında kaç masum sivilin öldüğünden haberdar mısınız?

Peki ben bunları söyleyerek, güneydoğudaki sivil kayıpları normalize etmeye mi çalışıyorum? Ya da çok mu soğukkanlıyım? Ya da "ya tali hasar işte, ne yapalım, olur böyle şeyler" mi diyorum? Elbette hayır. İçim yanıyor. Gelecekte bizim başımıza gelmeyeceğinin garantisi var mı? Yok. Peki neden yazdım tüm bunları. İki nedenle:

1. Sn. Tij'in eleştirisi sadece Türkiye Cumhuriyeti'ne yönelik değil, meskun mahal çatışmalarının yaşandığı dünyadaki tüm coğrafyalarda, taraflardan biri olan ilgili ülke yönetimlerine yöneliktir. Eleştirisi duygusal ve hümanist olmakla birlikte realiteyle uyuşmamaktadır.

2. Sn. Metatron'un "devlet sivil öldürmez, iddianızı kanıtlayın" söylemi de aynı şekilde realiteyle bağdaşmaz. Meskun mahal çatışmasında siviller ölürler. Devlet kurşunuyla da ölürler, terörist kurşunuyla da ölürler.

Ama bu, sivillerin güvenlik güçlerince kasten öldürüldüğü anlamına gelmemektedir. Siviller ölür, çünkü meskun mahal savaşının doğasında bu vardır.

Cizre'de olsun, Sur'da olsun, operasyonların bu kadar uzamasının tek sebebi var, sivil kayıpları asgariye indirme çabası. Böyle bir çaba olmasaydı, en geç iki haftada sonuçlanırdı operasyonlar.

Fakat devletin yapacağı şeyler yok değil. Devlet, meskun mahal çatışmasına girişmeden önce, gidecek başka yeri olmayan siviller için geçici barınma alanları oluşturmalıdır. Bu geçici kamp alanlarına ek olarak, kent sakinlerinin geçici olarak barınmaları için, devlet belli turistik tesislerle anlaşma sağlayabilir. Böylece, tali hasar denilen o sevimsiz terim için gerekli şartlar oluşmaz.

Benim düşüncelerim bunlar.
Live long and prosper.


Mart 17, 2016, 11:41:01 ös
Yanıtla #14
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 167
  • Cinsiyet: Bay

Değerli Üyeler,

Kusura bakmayın ancak genel olarak atlanılan bir konu var... Konu siyasete gereğinden fazla girdi... Tamam Türkiye yaşadığımız yer ve bu bizim hayatımızdan bir parça ancak ve ancak unutmayalım ki politik gündem ve siyaset bu forumda sadece sıradan bir bölümden ibaret... Forumun konusu masonluk...

Ben bireysel düşüncem olarak bu konunun fazla uzatılmaması taraftarıyım... Buradan iki taraftan birinin ya da iki tarafında haklı çıkması ne bu memleketi batırır ne de bu memleketi kurtarır... Siyasetin tartışılacağı yer burası değil... Gerçekten bu konuda bir istek var ise Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tescilli 97 siyasi partiden birine üye olabilirsiniz...

Rica ediyorum forumun temasının dışına çıkmayalım...

İyi geceler,
Concordia Res Parvae Crescunt


Mart 19, 2016, 12:54:13 ös
Yanıtla #15
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 323
  • Cinsiyet: Bay

Sayın Tij uzun zamandır bu forumda. Forumun nasıl işlediğini
Sayın Risus deneme m. olduğunu öğrenmeme vesile oldu bu başlık.

Sayın Risus kimdir bilmem, paylaşımları da yazdıkları da yıllardır burada olmama rağmen ilgimi çekmedi. Uzun bir sürede kendisinin kayda değer bir şey yazacağını sanmıyorum.

''Devlet Karşıtı'' ne demek. Muhalefet olabilecek sözlere, paylaşımlara yazdığınız bir kavram mı?

''Devlet Karşıtı'' sizin için bir sorun mu teşkil ediyor?

''Devlet Karşıtı'' içerikler nasıl oluyor.Örneklerle bunları bana açıklar mısınız?

Sayın Risus sanırım 1george orwell - 1984 kitabından çıkmış bir karakter.

Daha sakin bir dille  ''yazdıklarınız sorun teşkil edebilir bu sebeple düzeltiniz'' tadında olabilirdi.

Yahut forumda yapılması yasak bir durum varsa forumun kurallarından o maddeyi alacaksın, getirip koyacaksın. Bu kadar basit.

Şu forumu ne hale getirdiniz yahu. Ayıp.
.

Bu aralar bütün "tatlı su kurnazları",Devlet düşmanlığı ile Hükümet karşıtlığını, bir birlerine karıştırıp prim elde etme peşinde.

Söylemlerinize dikkat edin. Hakkımda, savunduğum yahut benimsemiş olduğum idealleri böyle ücra edebiyat köşelerinden çıkan kahvehane cümleleri ile lekeleyemezsiniz. Burada forumda bahsi geçen haklı yada haksız bir durumu tartışıyoruz ki bende bu tartışmaya girmiş bulunuyorum. Yazdıklarımı eleştirebilir hatta eleştiri anlamında cevaplar yazabilirsiniz ki bu çok hoşuma gider. Forumda bunu hep yaparız.  Ama böyle boş ve kalitesi düşük karakterden yoksun köşe yazısı misali cümleler gereksiz. Neyse efendiler ben yıllardır okumaya devam ettiğim gibi gidiyor olacağım.  Umarım cevap yazilmazda okurken bildirim gelmez.

Saygılar.
Dünya üstündeki en üstün yaşam formu olduğumuza ama yine de sözcüklere sığmayacak kadar mutsuz olduğumuza,çünkü başka hiçbir hayvanın bilmediği şeyi,ölmek zorunda olduğumuzu bildiğimize dair bir ironi