Masonlar.org - Harici Forumu

Diger => Diger Konular => Masonluk Harici Sorular => Konuyu başlatan: Mozart - Temmuz 25, 2010, 09:44:49 ös

Başlık: Yaşanacak en iyi şehirler?
Gönderen: Mozart - Temmuz 25, 2010, 09:44:49 ös
The Economist'in yaşanabilir en iyi şehirler sıralaması  (2010)

1 Vancouver  Canada
2 Vienna  Austria
3  Melbourne  Australia
4  Toronto  Canada
5 Calgary  Canada
6  Helsinki  Finland
7 Sydney  Australia
8 Perth  Australia
9  Adelaide  Australia
10 Auckland  New Zealand

Monocle degisinin yaşanabilir en iyi şehirler sıralaması  (2010)

1 Munich  Germany
2 Copenhagen  Denmark
3  Zürich  Switzerland
4 Tokyo  Japan
5  Helsinki  Finland
6 Stockholm  Sweden
7  Paris  France
8 Vienna  Austria
9 Melbourne  Australia
10  Madrid  Spain
Başlık: Ynt: Yaşanacak en iyi şehirler?
Gönderen: Sirius - Temmuz 26, 2010, 07:58:19 öö
way 4. sirada gelmisiz:)
Başlık: Ynt: Yaşanacak en iyi şehirler?
Gönderen: Texan - Temmuz 26, 2010, 04:07:28 ös
Gezip görmedim fakat hayranı olduğum (ben de orada olsaydım dedirten) beş şehir:

1-  Oslo/Norveç
2-  Trondheim/Norveç
3-  Austin/Texas-USA
4-  Stockholm/İsveç
5- Birmingham/ İngiltere
Başlık: Ynt: Yaşanacak en iyi şehirler?
Gönderen: Mozart - Temmuz 26, 2010, 09:28:58 ös
Bay Sirius,

Toronto'nun, yaşanabilir en iyi şehirlerden 4. olmasını dikkate alarak, İstanbul ile Toronto'yu karşılaştırdığınızda ne gibi farklar görüyorsunuz? Toronto'da yaşamanın avantajlarını ve dezavantajlarını Türkçenizin elverdiği ölçüde söz edebilirmisiniz.

Sevgiyle kalın!
Başlık: Ynt: Yaşanacak en iyi şehirler?
Gönderen: Isis - Temmuz 26, 2010, 10:58:02 ös
Perth bir gun gidip yerlesmek istedigim ruya sehir, Vencouver ve Toronto'da gercekten cok guzel sehirler.

Ama ben olsaydim bunun icine, Roma, Strasbourg, Johannesburg, Hong Kong, Dubai' ve California' yi de katardim.
Başlık: Ynt: Yaşanacak en iyi şehirler?
Gönderen: Sirius - Temmuz 28, 2010, 09:30:12 ös
Sn.Mozart

Ilk olarak Istanbulu bir sehirle kiyaslamak yanlis olur. Bu denli tarihi ve kulturel bi sehre saygisizlik olur bence. Oteyandan, istanbulu kirleten insanlardir tabiki.

Toronto da yasamak istanbuldan kat, kat daha kolay. Herkes birbirine saygili, aradigin hersey elinin altinda, devlet duzeni ve yasalar yerli yerinde ve herkes bu yasalara kattiyen uymakta yani boyle bir duzen eger Istanbulda olmus olsaydi istanbul dunyanin en guzel sehirlerinden biri olurdu.

Sirius -M-
Başlık: Ynt: Yaşanacak en iyi şehirler?
Gönderen: Mozart - Temmuz 28, 2010, 10:03:34 ös
Bay Sirius,

Cevap verdiğiniz için teşekkür ederim.

Sevgiyle Kalın!
Başlık: Ynt: Yaşanacak en iyi şehirler?
Gönderen: poyraz06 - Temmuz 29, 2010, 08:31:33 ös
1) Oslo, Norveç
2) Tromso, Norveç
3) Seattle, ABD
4) Manhattan, ABD
5) Girne, Kıbrıs
6) Londra, İngiltere
7) Paris, Fransa
8 ) Amsterdam, Hollanda

10'a tamamlayamadım :) Bu da benim listem. :)
Başlık: Ynt: Yaşanacak en iyi şehirler?
Gönderen: Mozart - Ağustos 01, 2010, 06:07:43 ös
Vancouver'ın yaratıcısı İstanbul'a talip

Vancouver'ı yaratan ünlü mimar ve şehir planlamacısı Rasekh İstanbul'u planlamak istiyor

Yıllardır ‘dünyanın en yaşanabilir kenti'  seçilen Vancouver'ı tasarlayan ABD'li Şehir Plancısı ve Mimar Sidney Rasekh, İstanbul'u daha yaşanabilir ve sürdürülebilir bir şehir haline getirmeye talip oldu. İMP bünyesinde work shop uygulamasına hazırlanan Rasekh, Ulaştırma Bakanlığı ve TOKİ ile de görüşüp yeni bir İstanbul konsepti oluşturmayı amaçlıyor.

Gayrimenkul gelişimi, proje-inşaat yönetimi, kentsel tasarım ve mimarlık alanlarında adını duyuran, ünlü ABD'li Şehir Plancısı Sidney Rasekh, İstanbul'un kentsel sorunlarını çözmek için girişim başlattı. İstanbul Metropoliten Planlama (İMP) bünyesinde gerçekleştirilecek bir work shop programında 25 özel şehir plancısı ve mimara iki haftalık eğitim uygulayarak işe başlayacak olan Rasekh, daha yaşanabilir ve sürdürülebilir bir kent yaratmak için kolları sıvadı. "İstanbul 2 bin yıldır zaten dünyanın en mükemmel kentlerinden biri. Ben sadece onu yaşanabilir ve ulaşılabilir hale getirmek istiyorum" diyen Rasekh, öncelikle bir konsept oluşturmak gerektiğine inanıyor. Rasekh, planlarını şöyle anlatıyor:

DÜNYANIN SORUNLARINI ÇÖZEBİLİRSİNİZ'
"Türkiye'nin ekonomik olarak büyümesi ve diğer etkenlerle İstanbul Avrupa'nın ana şehirlerinden biri. Avrupa giderek yaşlanıyor; ancak bu kentte yaşayan insanlar genç. Çoktan bir ekonomik güç olmuş durumdasınız. Doğu ve batı uygarlıklarının ortasında kurulmuş bir kentten söz ediyoruz. ABD ve Avrupa doğu ile nasıl anlaşacağını keşfetmeye çalışıyor. Bu durumda, dünyanın sorunlarını çözmek için büyük bir fırsatınız var. Şu anda da harika bir şehir burası ama nasıl daha iyiye götürebileceğimizi düşünmeli ve bunu yapmalıyız. Sonuçta trafik gibi, ulaşılabilirlik gibi pek çok sorununuz var. Ayrıca kültür mirasının ve doğanın korunmasına yönelik planlamalar gerekiyor. Ekonomik gelişmeyi de iyi yönetmek lazım. Ben, aynı Kanada'nın Vancouver kentinde yaptığım gibi, İstanbul için de bir plan hazırlayıp uygulamaya koyma niyetindeyim. Düşünün, yaptığımız uygulamalar neticesinde Vancouver yıllardır dünyanın en yaşanabilir kenti seçiliyor."

Yeni bir planlama uygulaması için İMP ile dirsek temasında olacaklarını söyleyen Rasekh, yararlı ve anlaşılabilir bir metot oluşturarak işe başlayacaklarını anlatıyor. Rasekh, trafik ve yol sorunları üzerine Ulaştırma Bakanlığı ile de görüşmek istediğini ifade ederek, "Aynı zamanda Türkiye'nin konut üretiminde ciddi rol oynayan Toplu Konut İdaresi (TOKİ) ile de bir araya gelinebilir. İki haftalık eğitimin ardından ekimde yeniden İstanbul'da olacağım ve çalışmalarımız devam edecek" diyor.

ARABA KULLANMAK PRESTİJ MESELESİ OLMUŞ, BU DEĞİŞMELİ'
İstanbul'un trafik sorununu toplu taşımın yetersizliğine, ancak bir o kadar da sosyolojik yapıya bağlayan Sidney Rasekh, bu konudaki gözlemlerini şöyle aktarıyor: "En büyük sorunlardan biri trafik. İstanbul'da tam 3.5 milyon araç var. 450 bin kişi her yıl bu şehre giriyor. Yani, her yıl İstanbul, yeni bir şehir doğurabilir. İnsanların buraya girişini kontrol altına alacak değiliz. Çünkü fırsatlar burada. Gelmeyiz diyemeyiz. Trafik problemi için alternatif motorlu taşıma seçenekleri geliştirilmeli. İnsanlar araç kullanıyor, çünkü başka seçenekleri yok. Eğer toplu taşıma yoksa ne yapacaksınız, arabanızı alacaksınız. Bir diğer problem de şu: Halkın davranış biçimini değiştirmesi gerekiyor. Burada, eğer arabanız yoksa, bu modern bir şey değil. Bir mimar arkadaşım var, erkek kardeşi, ona "Neden araba kullanmıyorsun? Yoksa kendine eş bulamayacaksın" diyor. Gerçek şu ki, araba kullanmak bir prestij meselesi haline gelmiş. Bunu değiştirmemiz gerekiyor. İnsanlar şehir için sorumluluk almalı."

Her sene 200 bin araç
Rasekh, her yıl 200 bin yeni arabanın İstanbul trafiğine çıktığını, bu rakamın çok fazla olduğunu söylüyor.

Rasekh, 5 konuda çözüm arayacak

1-Trafik: Toplu taşıma konusunda yenilikler planlanıyor. Ayrıca, halkın kent için sorumluluk almasının sağlanması amaçlanıyor. Yollar ile ilgili ne yapılabileceğinin de Ulaştırma Bakanlığı ile masaya yatırılması öngörülüyor.

2-Ulaşılabilirlik: Sidney Rasekh, İstanbul'un ulaşılabilir bir kent olmadığını düşünüyor. Halkın önemli kesiminin şehir merkezine uzak yaşadığına dikkat çekiyor ve "İşte bu uzaklığı ortadan kaldırmak, en azından bu hissi yok etmek zorundasınız. Ayrıca, pahalılık da önemli bir sorun. Uzaklığı, pahalılık doğuruyor. Çünkü uzaklar daha ucuz" diyor.

3-Miras: İstanbul'un coğrafi konumu ve kültürel değerlerinin önemli bir miras olduğunu ifade eden Rasekh, kentin planlanmasında bu değerlerin korunması gerektiğini ifade ederek, "Kendi kültürünüzü korumak zorundasınız. Eğer kültürünüzü korumazsanız geri kalanların anlamı olmaz. Mesela, İstiklal Caddesi'nde çok güzel tarihi binalarınız var. Bunların altında dükkanlar olsa da üst katları boş. Oysa, böyle olmamalı. Değerlendirilmeliler. Evler, ofisler olmalı" yorumunu yapıyor.

4-Doğa: Şehrin su ve orman dengesinin korunması için çalışılacak. Doğal unsurlar, mutlaka korunacak.

5-Ekonomik gelişim: Planlamada, İstanbul'un ekonomik potansiyelini doğru kullanabilmesi için her unsura ayrıca dikkat edilecek.

ABD ve Kanada'da planlama yaptı

Yalnız Vancouver'da değil, Washington, Şangay, Montreal, Ottawa, Seattle, Portland ve Santa Cruz Bolivia'da da kentsel planlama çalışmaları yapan Sidney Rasekh, Harvard ve Colombia üniversitelerinde ders de veriyor.

İstanbul'daki çalışmalarına üniversitelerle devam etmek istediğini belirten Sidney Rasekh, "650 sayfalık ders notu ile geldim. Kentsel ekoloji, sürdürülebilirlik, kentsel ekonomi ile kamu-özel sektör işbirliğine yönelik çalışmalarımız olacak" diyor.

Kaynak: http://ekonomi.haberturk.com/emlak-mortgage/haber/537984-vancouverin-yaraticisi-istanbula-talip
Başlık: Ynt: Yaşanacak en iyi şehirler?
Gönderen: Sirius - Ağustos 03, 2010, 12:35:50 öö
Sn Mozart, Vancouverde bulundum gercektende yasanilacak bir sehir ve okyanus sehre baska bir guzellik katiyor. Sehrin mimarini duymustum ama isim olarak bilmiyordum. Istanbulda bina dikecek yer kalmadi. Arkadas neyin tasarimini yapmak istiyo anlamadim dogrusu.

Sirius -M-
Başlık: Ynt: Yaşanacak en iyi şehirler?
Gönderen: Mozart - Eylül 27, 2010, 05:24:39 ös
Bay Sirius,

Son iletinizde çok haklısınız.
Aşağıda bulunan yazıyı  okumanız dileğiyle.

Doğan Hızlan yazmış, hürriyet gazetesi 24.09.2010.

Alman yönetici o kadar haklı ki...

MEHMET Y. YILMAZ'ın 20 Eylül 2010 tarihli yazısındaki “Bir okuyucu mektubu üzerine” başlıklı bölüm üzerine benim de söyleyeceklerim var.

Önce yazıdan bir bölümü alıyorum, konuyu tazeleyelim:

“Okuyucum, mektubunda bir şirketin üst düzey yöneticisi olarak çalışan bir Alman dostunun, İstanbul ile ilgili bir gözlemini de aktarıyor.

Alman arkadaş, İstanbul'un ‘yaşanmaz bir yer' olduğunu düşünüyormuş.

Hep düşündüğümüz gibi, trafik, kalabalık, pislik gibi nedenlerle değil ama.

Alman arkadaş ‘İstanbul'da alışveriş dışında yapacak şey yok' diyormuş. Ne opera, ne yüzecek temiz bir sahil, ne düzgün yürünecek kaldırım ne de nefes almasına izin verecek bir park!

Evet, bunların çoğu İstanbul'da yok, olanlar da yetersiz, bunu biliyoruz.

Ama İstanbul'un da zevk alınacak yönü o kadar çok ki! Okuyucumun dostuna bunu öneriyorum: Buradan başka İstanbul yok, olmayan şeylerini dert etmek yerine, olan güzelliklerinin tadını çıkarmaya çalışın!”

* * *

İSTANBUL yaşanmaz bir yer sözüne ne yazık ki, eski bir İstanbullu olarak, katılıyorum.

Alışveriş merkezleri ormanı içinde yaşıyoruz. Hepsi birbirine benzeyen, zincirleme aynı mağazaların bulunduğu yapılar.

Doğru, hepimiz alışveriş çılgınlığı, tüketim histerisini övüp duruyoruz.

Ama bunca yapı arasında, gökdelenler arasında bir opera binasının olmamasını, biz doğma büyüme burada yaşayanlar kabul edemezken, kimi zaman isyanımızı dile getirirken bir Alman nasıl tahammül etsin?

Bırakın yeni opera binasını, eskisini de yüzüstü bıraktık, onaramadık.

Opera binası olmayan bir yerde, ayrıkotu gibi yerden biten binalar ne söylüyor bize?

Ayrıca İstanbul kültür başkenti yılında, ne bir opera binası yaptık, ne yeni bir kütüphane, ne yeni bir müze binası.

Düzgün yürünecek bir kaldırımı kimse bulamaz?

Çünkü kaldırımlara ya kafelerin, lokantaların iskemleleri konur ya da otomobiller park eder.

Ayrıca otomobiller kaldırıma park etmesin diye, tretuvarlar yüksek tutulur. Dikkat etmezseniz ayağınız takılıp düşersiniz.

Öyle kalabalık bir şehir ki, İstiklâl Caddesi'ne kitapçıdan çıkıp indiğimde, dirseklenmekten bitap düşüyorum.

Gülhane Parkı'ndan başka şehir içinde park yok. Yeşillik de yok. Çünkü dünün yeşilini bir gün bıraksanız ertesi gün yerinde bir gökdelenin yükseldiğini görüyorsunuz.

Eksikleri artırayım mı? Birkaç katlı, istediğinizi bulabileceğiniz, eksiksiz bir müzik mağazası var mı?

* * *

SEVGİLİ Mehmet, Alman yönetici haklı, olmayan şeyleri ben de dert ediniyorum.

30 Ekim-2 Kasım arasında İstanbul'da İstanbul Tanpınar Edebiyat Festivali yapılacak. Ne demişti Ahmet Hamdi Tanpınar, “İstanbul bir terkiptir”.
Bu terkibin bozulduğunu, bizden önce yabancıların farkına varması üzüntü verici.

Sevgili Mehmet, Alman konuğumuza “Başka İstanbul yok” tavsiyesinde bulunuyorsun, o bunun farkında, sen bunun farkında olmayanları bu sözle uyar.

Kısacası, ben Alman yönetici ile aynı kanaatteyim. Sen de bu eleştirilere katıl, eski Talimhane bitirimi gibi, “Canbaza bak, canbaza” deme.

Kaynak: http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=15856797&yazarid=4&tarih=2010-09-24
Başlık: Ynt: Yaşanacak en iyi şehirler?
Gönderen: popperist - Eylül 28, 2010, 12:03:44 öö
Ben İstanbul'un artık bina dikilecek bir yeri kalmadığına inanmıyorum. Ustalıkla düşünülürse, İstanbul bir rüya şehir olabilir. Hem de tarihi dokusuna zarar vermeden.

İstanbul eski ve yeni İstanbul diye ikiye ayrılıyor.

Eski İstanbul, her iki yakadada kentin güneyini temsil ediyor. Avrupa yakasında Nişantaşı, Galata ve tarihi yarımadaya çizilecek bir çizgi içindeki bölgeyi, Anadolu yakasında ise,  Üsküdar, Kadıköy ve Bostancı taraflarını kapsıyor. Buralarda artık gerçektende planlama yapılacak yer kalmadı.

Yeni İstanbul ise, gökdelenlerin yükseldiği, planlamaya elverişli yerleri, Levent, Maslak ve kentin Kuzeyinde yer alan bölgeleri kapsıyor. Anadolu yakasında bu, Kavacık ve Beykoz'un kuzeyini temsil ediyor. Buraların ortak özelliği, yeni iş merkezlerinin boğaziçine yakın olarak yerleşecek yegane yerler olması ve çoğunluğunun ormanlarla kaplı olması.

3. Köprünün kuzeyden geçeceği düşünülürse, bu seçimin İstanbul'un geleceği açısından kritik bir önemde olduğu anlaşılır. İstanbul'un yaz turizmine de güneyin değil, kuzeyin katkı yaptığı düşünülürse, yeni iş merkezleri ile eğlence mekanlarının iç içe olduğu, üst gelir seviyesinden nüfusu çekecek güzel bir kent tasarımına olanak sunabilir. Kolay ulaşım buna katkı sağlayacaktır. Tek tehlike, planın abartılıp, ormanları azaltması olabilir, fakat işinde usta bir planlamacı ekip, o ormanları ustalıkla kullanabilecektir diye düşünüyorum.

Ortaya çıkacak yaşam mekanı düşünüldüğünde, düşünülerek açılan orman alanları bir sorun çıkarmayacaktır. Fakat irrasyonel derecede, neredeyse hiçbir ağacın kesilmemesine taraf olan yeşilciler, büyük ihtimalle böyle bir plana köstek olmaya daima hazır olacak.