Masonlar.org - Harici Forumu

Mason ve Masonluk Nedir? => Ezoterizm => Konuyu başlatan: ceycet - Ocak 05, 2011, 05:38:56 ös

Başlık: Halil Cibran/Haberci adlı kitabından
Gönderen: ceycet - Ocak 05, 2011, 05:38:56 ös

"Ne gördüğüm hakikati gizlemekten hoşlanırım, ne de bunu açıkça ifade etmekten korkarım. Aydınlık ve karanlık arasındaki, bilim ve cehalet arasındaki savaşa her yerde katıldım. Bundan dolayı her yerde zorlukla karşılaştım ve cehaletin babaları olan resmi akademisyenlerin yanı sıra kalın kafalı çoğunluğun öfkesinde hep hedef olarak yaşadım."

Giordano Bruno
D: 1548 - Ö: Yakılarak 17 Şubat 1600


Dört kurbağa nehrin kıyısında yüzen bir kütüğün üstüne oturmuşlardı. Kütük birden akıntıya kapıldı ve yavaşça nehrin aşağısına doğru sürüklenmeye başladı. Kurbağalar memnundular ve meraklanmışlardı, çünkü daha önce hiç gemi yolculuğu yapmamışlardı.

Bir süre sonra birinci kurbağa konuştu ve dedi ki, "Bu gerçekten harika bir kütük. Sanki canlıymış gibi hareket ediyor. Daha önce hiç böyle kütük görülmemiştir."

Sonra ikinci kurbağa konuştu ve dedi ki, "Yo, dostum, kütük, diğer kütükler gibi ve hareket etmiyor. Hareket eden nehir; nehir denize doğru koşuyor ve bizi de kütükle birlikte sürüklüyor."

Ve üçüncü kurbağa konuşup dedi ki, "Ne kütük ne de nehir hareket ediyor. Hareket eden bizim düşüncelerimiz. Çünkü düşünce olmadan hiçbir şey hareket etmez. "

Ve üç kurbağa aslında neyin hareket ettiği konusunda çekişmeye başladılar. Kavga giderek hararetlendi ve gürültü arttı, ama bir türlü anlaşmaya varamadılar.

Bunun üzerine o zamana kadar sessiz kalıp dikkatle dinleyen dördüncü kurbağaya döndüler ve onun fikrini sordular. Ve dördüncü kurbağa dedi ki, "Her biriniz haklısınız ve hiçbiriniz hatalı değilsiniz. Kütük, su ve düşüncelerimiz, hepsi hareket ediyor."

Ve üç kurbağa çok sinirlendiler, çünkü hiçbiri kendisinin tamamen haklı ve diğer ikisinin tamamen haksız olduğu fikrinden vazgeçmeye yanaşmıyordu.

Sonra garip bir şey oldu. Üç kurbağa birleşip dördüncü kurbağayı kütüğün üstünden nehre ittiler.

Başlık: Ynt: Halil Cibran/Haberci adlı kitabından
Gönderen: Rohani - Ocak 05, 2011, 07:52:34 ös
Doğru söyleyenin 10.Köye gitmesine izin verilmemelidir,10.Köyü Doğrular kurmalıdır.

Saygılarımla
Başlık: Ynt: Halil Cibran/Haberci adlı kitabından
Gönderen: Rohani - Ocak 08, 2011, 10:33:03 öö
Bu nedenle Halil Cibran’ın “Ermiş” kitabındaki şu muhteşem aneknotu “Bize dinden bahset” diyen çocuklarınıza anlatın;

Bilge kişi ölmeden hemen önce halkını geniş bir meydanda toplar. Gerçekleri son bir kez hepsinin huzurunda dile getirir. Halkla arasında nefis bir diyalog kurulur.

Halktan biri öne çıkarak “bize” der “sevgiden söz et”

Bilge anlatır, anlatır, anlatır…

Bir diğeri “bize aşktan, evlilikten söz et” der, anlatır…

Bunu “alışveriş hakkında ne dersin?” diyen biri izler, anlatır…

“Çocuklardan bahset” derler, anlatır…

“Eğitimden bahset” derler, anlatır…

“Çiftçilikten bahset” derler, anlatır…

“Alınterinden, emekten ve adaletten” bahset derler, anlatır…

Ve daha günlük hayatın türlü sorunlarından söz etmesi istenir. Bilge hepsi hakkında hikmetli sözler söyler, anlatır, anlatır, anlatır…

Konuşmasının sonuna doğru birisi “Bize ‘din’den bahset” deyince Bilge şöyle cevap verir;

“Bahsettim ya, dinlemedin mi?”

Ve devam eder: “Siz zamanınızı, bunlar Allah’ın saatleridir, bunlar bizim saatlerimizdir diye ayırabilir misiniz? Öyleyse din, yaşadığımız hayat ve tüm davranışlarımızdır. Her an Allah huzurunda olduğunun bilincinde, öylesine titiz, doğruyu gözeterek temiz bir hayat yaşamaktan daha güzel bir din olur mu?”

Saygılarımla.