Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: İllüminati, Araştırma ve Tartışma Platformu. (Part 1)  (Okunma sayısı 8995 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Haziran 29, 2013, 04:50:04 ös
Yanıtla #10
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 323
  • Cinsiyet: Bay

Sayın ADAM.



Alıntı
Önce şunu belirtmekte yarar var. “Illuminati” sözcüğünün ilk harfi “İ” tarzında yazılmamalı. Çünkü özgün dilde büyük harf İ yoktur; “I” harfi küçük harf “i”nin büyüğüdür. Bunu Arial gibi düz bir karakter ile yazarsak sorun çıkıyor. O nedenle bir başka karakter benimsemeli.

Bende I koyacaktım fakat forumda kategori başlığımız İlluminati şeklinde yazıldığı için doğruluğundan emin olmadım. Düzelttiniz ve beni bu konuda bilgilendirdiniz.

Alıntı
Hayır!... Yanlış!... 1776 yılında kurulmuş olan Sayın Ares’in de belirtmiş olduğu, Adam Weishaupt’un Bavarische Illuminaten (Bavyera Aydınnlanmışları) adlı örgütünün kuruluş ya da organizasyon tarihidir. Illuminati örgütleri ondan önce de vardır. Dolayısıyla, eğer bir tarihsel irdeleme yapılacak ise önce daha öncesine gitmeli, örneğin Avinyon Ayrdınlanmışları (Illumines d’Avignon) adlı örgütten söz etmeli. Ondan söz edilince daha öncesine de gitmek gerekecek.  Gidebiliriz de...

Dediğiniz gibi kurulum yılını belirttim. Akımını belirtmedim. Ayrıca kökenini belirtmem, asıl akımı vurgulamış olduğumu göstermiştir. (Tapınak Ş.)

Alıntı
Böyle bir spekülasyona ne gerek var?... Aynı tarihte oluşmuş başka olaylardan da söz edebiliriz.  Öyle Amerika’ya falan gitmeye gerek de yok. Ben size 1776 yılında Fransa ve Almanya’da meydana gelmiş birçok olay sayabilirim isterseniz. Kaldı ki Adam Weishaupt’u bu girişimi birkaç yıl önce ya da sonra da başlayabilirdi. O zaman da bir başka tarih ile mi ilişkisi kurulacaktı? İlişkili tarihler elbette vardır ama bu değil. Eğer bir ilişki kurulacaksa, bunun politik ya da toplumsal bağlantısı ortaya konmalı. Böyle bir bağlantı var mı?

Bunu spekülasyonu yapma nedenim Amerikan Bağımsızlık Savaşına sonradan değinecek olmamdı. Elbette dediğiniz gibi o yıllara denk düşen fazlaca olay söz konusu olmuştur. Ben sadece bağlantılar kurmaya çalıştım ve ileri ki konularıma yol açmak için bazı vurgular yaptım. Amerikan Bağımsızlık Savaşına değinirken taraf devletler ile haşır neşir olacağımız için ve ayrıyetten içerisinde Alman yardımcı kuvvetlerinin bulunduğu bir savaş olduğu için böyle bir girişimde bulunacağım.

Alıntı
Ataları 11-12 yüzyıla uzanan kim? Illuminati mi? Bu bir aile değil ki atalarının öyle bir uzantısı olsun. Kaldı ki bu konunun Tapınak Şövalyeleri ile ne ilgisi var? Ayrıca 11. yüzyılda Tapınak Şövalyesi diye bir şey yoktu. O örgüt, 12 yüzyılın ikinci çeyreğinde oluşmaya başlar. Üstelik bırakın ilişki ya da bağlantıyı, hiçbir benzerlik de yoktur. Bir benzerlik var mı?

Atalarının 11-12 yüzyıla ulaşıyor. Ulaşan Illuminati ve bu kanıya varmamda Weishaupt oldu. Kendisinin Cizvitler ile bir eğitim görmesi ve cizvit'in İsa Tarikatı olarak anılmasıdır. Aynı zamanda Tapınak Şövalyelerinde İnsanın askerleri yahut İsanın Fakir Askerleri olarak anılmasıydı.

Alıntı
Burada da Tapınak Şövalyelerinden söz ediliyor… Hayır! Yanlış. Tapınak Şövalyelerinin ilk örgütlenişi Birinci Haçlı Seferi’nden sonradır. Urfa üzerine yapılmış İkinci Haçlı Seferi ile bir bağlantıları olmamıştır. Her ne kadar Üçüncü Haçlı Seferi’nde Kral Richard bir Tapınak Şövalyesi tuniği giymişse de, Tapınak Şövalyeleri’nin bu sefere katkıları da pek zayıftır çünkü bunun az öncesinde Salâhaddin Eyyubî, Tapınak Şövalyeleri’ni Hattin Savaşı’nda perişan etmiştir. Tapınak Şövalyeleri’nin kendi aralarında da sorunlar doğmuştur.
(Burada ayrıntılara girersek, çıkamayız.). Dördüncü Haçlı Seferi Bizans’ta biter. Geri kalan dördü ise fasa fisodur ve Tapınak Şövalyeleri ile bağlantıları yoktur.

Bu bilgilendirmeniz açıkçası gerçekten çok yardımcı oldu. Ayrıca benim yazım hatalarım nedeni ile asıl vurgulamak istediğim konularda yanlışlık ile saptırmalar oldu. Tapınak şövalyelerinin Haçlı Seferlerinden sonra yapılan sefer ''alanlarında'' bolca bulunmaları beni bu kanıya sürekledi.

Alıntı
Hâlâ Tapınak Şövalyelerinden söz ediliyor. Hangi savaşta nasıl bir zafer kazanmışlar? Nerede yağma yapmışlar?... Uçsuz bucaksız bir servet edindikleri doğru ama bunun kaynağı savaş, yağma falan değil, 13. Yüzyılda tüm Avrupa ekonomisini ellerinde tutmalarıdır. Bu da başlı başına bir anlatı konusudur. Öyle değil mi?

Savaşlarda kazanmış oldukları düşüncem Mali yönden. Yağma derken bu işin biraz baharatıydı. Öyle ki kan dökerek bir yağma kastetmedim. Savaşlarda ele geçirilen yahut elde edilen kazançlar. Bu arada en büyük zaferlerden birisi Montgisard Muharebesi'ne değineceğim.

Alıntı
Bir garip varsayım… Kudüs’e düzenlenen iki haçlı seferi var. Birincisi 1099, Godfroi de Bouillon’iun zaferi. İkinciyi geçelim, Urfa ve Şam fiyaskosu. Üçüncüsü 1189, Kral Richard ve 2. Philippe. Birinci ve üçüncü seferlerde Yahudilerin esamisi okunmaz. Kudüs’ün her iki seferi gerektiren egemeni Müslümanlardır. Yanlış mı?  Hani Tapınak Şövalyelerinin  Müslümanlardan ya da Dürzilerden falan çok şey öğrenmiş oldukları söylense neyse… O tarihlerde Kudüs ve dolaylarındaki Yahudi nüfusu kaç kişi ki?

Az çoktan orası Yahudilerinde Kutsal Toprakları. Yani Yahudilerin sayısı sizce önemlimi, bilgeliği bu konuda yetersiz mi ?

Alıntı
Bu arada… Şayet Sayın Ares sadece Türkçe kaynaklardan yararlanabiliyorsa işimiz zor. Çünkü bu konular üzerinde tek tük Türkçe kaynakta doğru dürüst bilgi bulunabilir. Birçoğu Batı dillerinde yazılmış saçma sapan, çoğu komplo teorileri ve sansasyonlar üzerine kurulu kitapların amatör çevirileridir. Sayın Ares dilerse bir de kaynaklarının listesini versin; onların üzerinden bir geçelim. Niteliklerini belirleyelim. Gerekirse eklemelerde bulunalım. (Karl Theodor hakkında bilgi kolay ama konuyla bağlantısı kapsamında pek önemli bir kişi de değil. Bavyera Tarihi’nde bir başka açıdan önemli sayılabilir. Fakat ona Sayın Ares’in yapmış olduğu BİR DEHŞETLİ YANLIŞ nedeniyle değinmemiz gerekecek

Karl Theodor hakkın çok vakit harcadım farkındayım. Bu arada DEHŞETLİ YANLIŞ hakkında beynimde bir takım şeyler canlandı. DEHŞETLİ YANLIŞI yaptığım bilginin Yanılma olasılığı büyük bir ihtimal. Bu arada ansiklopedi hariç bazı kaynaklarım da

 New England and the Bavarian Illuminati / Yazarı ; Vernon Stauffer
 United States Presidents and The Illuminati / Masonic Power Structure
 Mark Dice, The Illuminati: Facts & Fiction, 2009


Ayrıca araştırmaya devam etmem için beni daha çok bu duruma sevk ettiğinizi belirtmeden yapamayacağım.
« Son Düzenleme: Haziran 29, 2013, 05:11:38 ös Gönderen: Ares »
Dünya üstündeki en üstün yaşam formu olduğumuza ama yine de sözcüklere sığmayacak kadar mutsuz olduğumuza,çünkü başka hiçbir hayvanın bilmediği şeyi,ölmek zorunda olduğumuzu bildiğimize dair bir ironi


Haziran 29, 2013, 05:35:03 ös
Yanıtla #11
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Sayın Ares’in yazdıklarını varsayımlar üzerinde kurduğu anlaşılıyor.

Bıraktığımız yerden biraz daha devam edelim bakalım.

18. yüzyılın üçüncü çeyreğindeki Illuminati’nin ilke ve öğretileri, dahası amaçları kapsamında ”özgürlük” yer almakta idiyse, acaba bu özgürlüğün tanımı nasıldı?

Bu Sayın Ares’in belirttiği gibi cinsiyet ayırımcılığını gidermek miydi, yoksa bambaşka bir şey mi?... Yaklaşan bir tarih var 1789 diye… Hiçbir şey bilmiyorsak ona bakalım. Bir de örgüte katılan ve bunu Masonlukla bağdaştırarak biçimlendiren çok önemli bir kişi var Baron von Knigge diye… Bunlardan mı söz edeceğiz, yoksa Sayın Ares’in basit kurgularından mı?

Adam Weishaupt özgün olarak bir Cizvit, tamam. Ancak Cizvitler (Jesuites) ile Tapınak Şövalyeleri’ni (Pauperes Commilitionis Christi) birbirine karıştırmayalım. Bunlar eş anlamlı değildir. Burada Hıristiyanlıktaki Latince kavramlar arasındaki farkları bilmek gerek. Benzeştirmeler ile bir yere varılmaz. Yanlış olur.

Konuyu Tapınak Şövalyeleri ile Robert Bruce ilişkisine getirdiğimizde, bambaşka bir alana giriyoruz demektir. Bunun Illuminati ile hiçbir bağlantısı kurulamaz. İskoçya’daki Tapınakçılar ya da İskoç Tapınakçılar… İşte bu 1307 yılı sonrasındaki bir kırılma noktasıdır. Ardından çok ilginç olaylar çıkar. (Sayın Ares'e bir kitap daha önerelim: Tapınakçıların Hazinesi)

Sayın Ares Illüminati ile Tapınak Şövalyelerinin kökenleri birbiri ile bağlanıyor nitelikte diyor. Nasıl oluyor bu iş? Bağlanması için Hugues de Payen, Saint Bernard de Clairvaux gibi kişilerin kimliklerini incelemek gerek. Jacques de Molay yakıldıktan sonra bu işleri kimin sürdürdüğünü anlamak gerek, Larmenius mu, Beaujeau Kontu François mı, yoksa Pierre d’Aumont mu?

Sayın Ares tüm bu ayrıntıları inceledi mi?... İncelemeden olmaz. Yanlış sözler edilir.

Sayın Ares Bavyera Aydınlanmışları’ndan söz ederken der ki “Biliyorsunuz Masonların açıkça kuruluş tarihine yakın bir zamandalar.”… Yahu Sayın Ares yapmayın… Arada 60 yıl gibi bir süre var. Masonluk almış başını gidiyor. Avrupa’da yüzlerce ritin kurulduğu bir dönemdeyiz.

Sonra da ekliyor: “Üyeler her biri farklı derecelere sahip olmak üzere üç ana sınıfa ayrıldı ve pek çok İllüminati grubu var olan Masonik loca üyeliklerini iptal etti. Bana göre Mason Locaları her iki toplulukla bir kişinin yer almasına karşıydı ve üyeleri gruptan çıkarttı.”

Buna karşı tek bir diyeceğim var: Hoppala!

Olmuyor… Olmuyor… Böyle bir şey biliyormuş tavırlarıyla, alıntıları birbirine karıştırarak bir akademik çalışma yapmak olmaz. Yapamayız.

Şu yazımı Sayın Ares’in DEHŞETLİ YANLIŞ dediğimle bitireyim:

18. yüzyıl sonunun bir üstün düzeyde bağnazı olan Bavyeralı Karl Theodor ile Atatürk’ü benzeştirmeye çalışmak DEHŞETLİ YANLIŞ’tır.

Burada Sayın Ares’e düşen, delikanlıca özür dilemektir.

Bekleriz.


ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Haziran 29, 2013, 05:40:23 ös
Yanıtla #12
  • Mason
  • Aktif Uye
  • *
  • İleti: 718
  • Cinsiyet: Bay

Karl Theodor savaştan bir yıl önce yani 1777 yılında  İllüminati dahil bütün gizli toplulukları yasakladı. Acaba Karl Theodor İllüminati'nin savaşta zarar görmemesi için böyle bir şey mi yaptı ? Ayrıca Karl Theodor dindar birisiydi. Neden İsa'nın askerlerine engel olsun ? Ayrıca kurucusu Weishaupt tam bir Katolik düşkünüydü.


Weishaupt ve kurmuş olduğu örgütün monarşi ve din karşıtı bir duruşu mu vardı, yoksa Sn. Ares'in söylediği gibi İsa'nın Askerleri şeklinde nitelendirilebilecek derecede dindar Hıristiyan mıydılar? Evet Weishaupt görünürde Cizvit idi ama bu belki de sadece kağıt üzerindeydi. Dolayısıyla Karl Theodor'un kızgınlığını üzerlerine çekecek ideal bir hedef gibi görünüyorlar bana. Yanılıyor muyum?
Live long and prosper.


Haziran 29, 2013, 05:58:34 ös
Yanıtla #13
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 323
  • Cinsiyet: Bay

Sayın Adam.

Alıntı
Sayın Ares’in yazdıklarını varsayımlar üzerinde kurduğu anlaşılıyor.

Varsayımlar olmadan doğruluğa ulaşmam mümkün değildir diye düşünüyorum. Beyin fırtınası sonucu tek tek yanlışları çıkararak doğruya ulaşacağıma emin gözler ve parmaklarla bakıyorum.

Alıntı
Bu Sayın Ares’in belirttiği gibi cinsiyet ayırımcılığını gidermek miydi, yoksa bambaşka bir şey mi?... Yaklaşan bir tarih var 1789 diye… Hiçbir şey bilmiyorsak ona bakalım. Bir de örgüte katılan ve bunu Masonlukla bağdaştırarak biçimlendiren çok önemli bir kişi var Baron von Knigge diye… Bunlardan mı söz edeceğiz, yoksa Sayın Ares’in basit kurgularından mı?

Özgürlük dediğimizde her alanda bir özgürlük söz konusu oluyor. Tabi ki asıl çıkartılmak istenen özgürlüğü tam olarak bilemeyiz. Fakat hem aydınlanma çağı olarak nitelendirildikleri dönemle ilgili başlayan özgürlükler arasında bir bağ kurabiliriz. Baron von Knigge cevabımı öbür alıntıya götüreyim...

Alıntı
Adam Weishaupt özgün olarak bir Cizvit, tamam. Ancak Cizvitler (Jesuites) ile Tapınak Şövalyeleri’ni (Pauperes Commilitionis Christi) birbirine karıştırmayalım. Bunlar eş anlamlı değildir. Burada Hıristiyanlıktaki Latince kavramlar arasındaki farkları bilmek gerek. Benzeştirmeler ile bir yere varılmaz. Yanlış olur.

Şöyle ki ben halen arada çok eş değerler buluyorum. Her ikisi de Katolik Kilisesinin onları tanımasıyla ve onların bu sayede daha güçlü olabildiklerini biliyoruz. Aynı zamanda kilisenin menfi yaklaşımları nedeniyle Papanın da beğenisini her ikisi de bir zamanlar kazanmıştır. Bir başka eş değer ise, her ikisinin bir zamanlar Katolik Kilisesinin kendilerine karşı düşmanlığını görmüş olmaları.

Alıntı
(Sayın Ares'e bir kitap daha önerelim: Tapınakçıların Hazinesi)

Kitabınızı kaptık. Umarım kitapçılarda bulabilirim.

Alıntı
Sayın Ares Illüminati ile Tapınak Şövalyelerinin kökenleri birbiri ile bağlanıyor nitelikte diyor. Nasıl oluyor bu iş? Bağlanması için Hugues de Payen, Saint Bernard de Clairvaux gibi kişilerin kimliklerini incelemek gerek. Jacques de Molay yakıldıktan sonra bu işleri kimin sürdürdüğünü anlamak gerek, Larmenius mu, Beaujeau Kontu François mı, yoksa Pierre d’Aumont mu?

Bu konu hakkında henüz bazı sonuçlara ulaşmış değilim. Ama cizvitler üzerinde çalışıyorum. Bakalım neler çıkacak.

Alıntı
Sayın Ares Bavyera Aydınlanmışları’ndan söz ederken der ki “Biliyorsunuz Masonların açıkça kuruluş tarihine yakın bir zamandalar.”… Yahu Sayın Ares yapmayın… Arada 60 yıl gibi bir süre var. Masonluk almış başını gidiyor. Avrupa’da yüzlerce ritin kurulduğu bir dönemdeyiz.

Sonra da ekliyor: “Üyeler her biri farklı derecelere sahip olmak üzere üç ana sınıfa ayrıldı ve pek çok İllüminati grubu var olan Masonik loca üyeliklerini iptal etti. Bana göre Mason Locaları her iki toplulukla bir kişinin yer almasına karşıydı ve üyeleri gruptan çıkarttı.”

Şöyle ki aslında düşündüğümüzde her ikisinin de ''akım'' kökeni oldukça eski tarihlere ve olaylara uzanıyor. Sadece yasa niteliği taşıyan kuruluş yıllarını ne kadar ciddiyi aldım orada kararsızım. Masonlar ve Illüminati üyeleri arasında ki bağlarımdan birisi  Baron von Knigge oldu. Illuminati'nin verilen dağılma yılından sonra Mason Localarında bulunduğu belirtilmiş. İçinde elbette bazı teorilerim de olmadı değil.

Alıntı
Burada Sayın Ares’e düşen, delikanlıca özür dilemektir.

Yaptığım çeşitli konularda ki hatalarımdan dolayı Sizden ve Konuyu okuyan Forum üyelerimden Özür Dilerim. :)

Dünya üstündeki en üstün yaşam formu olduğumuza ama yine de sözcüklere sığmayacak kadar mutsuz olduğumuza,çünkü başka hiçbir hayvanın bilmediği şeyi,ölmek zorunda olduğumuzu bildiğimize dair bir ironi


Haziran 29, 2013, 06:04:15 ös
Yanıtla #14
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 323
  • Cinsiyet: Bay

Karl Theodor savaştan bir yıl önce yani 1777 yılında  İllüminati dahil bütün gizli toplulukları yasakladı. Acaba Karl Theodor İllüminati'nin savaşta zarar görmemesi için böyle bir şey mi yaptı ? Ayrıca Karl Theodor dindar birisiydi. Neden İsa'nın askerlerine engel olsun ? Ayrıca kurucusu Weishaupt tam bir Katolik düşkünüydü.



Weishaupt ve kurmuş olduğu örgütün monarşi ve din karşıtı bir duruşu mu vardı, yoksa Sn. Ares'in söylediği gibi İsa'nın Askerleri şeklinde nitelendirilebilecek derecede dindar Hıristiyan mıydılar? Evet Weishaupt görünürde Cizvit idi ama bu belki de sadece kağıt üzerindeydi. Dolayısıyla Karl Theodor'un kızgınlığını üzerlerine çekecek ideal bir hedef gibi görünüyorlar bana. Yanılıyor muyum?

Belki öyleydi.  Yirmi yaşında mezun olduktan 4 yıl sonra hukuk doktorasını vermiş olması da belkide asıl istediği mesleğin hukuk olduğunu vurgulamıştır.
Dünya üstündeki en üstün yaşam formu olduğumuza ama yine de sözcüklere sığmayacak kadar mutsuz olduğumuza,çünkü başka hiçbir hayvanın bilmediği şeyi,ölmek zorunda olduğumuzu bildiğimize dair bir ironi


Haziran 29, 2013, 06:15:05 ös
Yanıtla #15
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay

Anlaşılan kişinin kendini bilmesi ve düzeltmeye yönelebilmesi için biraz daha et-balık yemesi gerekiyor.

Bundan böyle bize düşen, yanlış sözlerin yanlışlığını belirtip, doğrusu varsa göstermek olacak.

Elbette yeterince bilgi ve birikim sahibi olmadan, elinin altında sağlam ve doğru bilgiler veren kaynaklar bulunmadan, böyle ciddi bir konuyu ele alma cesaretini gösterdiği için Sayın Ares'i kutlamamız da gerek.

Ancak biz onun Forum üyelerinden değil, Türk halkından özür dilemesini beklerdik.
« Son Düzenleme: Haziran 29, 2013, 06:18:32 ös Gönderen: ADAM »
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Haziran 29, 2013, 06:17:50 ös
Yanıtla #16
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 323
  • Cinsiyet: Bay

Bu arada şuan kitapçıya doğru yol aldım.

Anlaşılan kişinin kendini bilmesi ve düzeltmeye yönelebilmesi için biraz daha et-balık yemesi gerekiyor.

Bundan böyle bize düşen, yanlış sözlerin yanlışlığını belirtip, doğrusu varsa göstermek olacak.

Elbette yeterince bilgi ve birikim sahibi olmadan, elinin altında sağlam ve doğru bilgiler veren kaynaklar bulunmadan, böyle ciddi bir konuyu ele alma cesaretini gösterdiği için Sayın Ares'i kutlamamız da gerek.


Teşekkür ederim. Hep yazarsınız umarım. Bu arada şuan kitapçıya doğru yol aldım.
Dünya üstündeki en üstün yaşam formu olduğumuza ama yine de sözcüklere sığmayacak kadar mutsuz olduğumuza,çünkü başka hiçbir hayvanın bilmediği şeyi,ölmek zorunda olduğumuzu bildiğimize dair bir ironi


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
0 Yanıt
2740 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 16, 2007, 03:39:22 öö
Gönderen: MASON
2 Yanıt
12345 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 11, 2007, 08:47:28 öö
Gönderen: MASON
16 Yanıt
9075 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 23, 2008, 09:38:17 öö
Gönderen: Prenses Isabella
2 Yanıt
6255 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 23, 2011, 11:30:11 ös
Gönderen: darkshadow
11 Yanıt
8083 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 28, 2013, 07:03:19 ös
Gönderen: Ares
0 Yanıt
1795 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 23, 2015, 12:49:44 ös
Gönderen: propulsion
21 Yanıt
8923 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 05, 2018, 02:13:29 ös
Gönderen: Venus
1 Yanıt
2074 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 25, 2015, 09:50:55 öö
Gönderen: Melina