Masonlar.org - Harici Forumu

Mason ve Masonluk Nedir? => Masonluk ile ilgili Sorular ve Cevaplar => Konuyu başlatan: poyraz06 - Haziran 17, 2008, 11:32:30 öö

Başlık: 2 soru
Gönderen: poyraz06 - Haziran 17, 2008, 11:32:30 öö
2 tane sorum olacak..

1)- Bir yerde okumustum.. 1307 de Tapinak Sovalyeleri yakalanmis ve onlara Hz. Isa Tanri'dir deditmeye calisilmis ve demeyenler yakilmis. Bu gercekmi :S Bayagi sasirdim bunu okuyunca  :o

2)- Ankara Ulus'da bulunan eski TBMM de donemin eski Isparta Milletvekilinden dokutulmus ve TBBM ye  hediye edilmis bir hali resmi var. Halinin uzerinde de gonye-pergel ve iki kitap uzerinde terazi bulunmakta. Bu resimde masonlukla alakali bir unsur bulunmaktamidir merak ettim acikcasi.

Resim;
(http://i13.photobucket.com/albums/a271/poyrazsagtekin2/image189vp5.jpg)
Başlık: Ynt: 2 soru
Gönderen: Bra - Haziran 17, 2008, 11:48:40 öö
Alıntı
2)- Ankara Ulus'da bulunan eski TBMM de donemin eski Isparta Milletvekilinden dokutulmus ve TBBM ye  hediye edilmis bir hali resmi var. Halinin uzerinde de gonye-pergel ve iki kitap uzerinde terazi bulunmakta. Bu resimde masonlukla alakali bir unsur bulunmaktamidir merak ettim acikcasi.


Halıda işlenen Osmanlının en bilinen armasıdır (coat of arm) Sn. poyraz06.

(http://img179.imageshack.us/img179/8509/96709502qh5.jpg)

1- Tuğranın etrafındaki güneş motifi, padişahın güneşe benzetilmesinden ileri gelir

2- II. Abdülhamit'in tuğrası

3- Sorguçlu serpuş: Osman gaziyi ve tahtı temsil eder

4- Yeşil Hilafet sancağı

5- Süngülü tüfek: Nizam-ı Ceditle birlikte Osmanlı ordusunun asıl silahı olmuştur

6- Çift taraflı teber

7- Toplu tabanca

8- Terazi: şeşper ve asaya asılıdır, adaleti temsil eder.

9- (Üstte) Kuran-ı Kerim. (Altta) Kanunnameler.

10- Nışan-ı al-i imtiyaz: Devlet adına faydalı işlerde bulunmuş ilim adamları, idareci ve askerlere veriliyordu.

11- Nışan-ı Osmani: Sultan Abdülaziz Han tarafından 1862'de ihdas edilmiş olup, devlet hizmetinde üstün başarı sağlayanlara verilirdi.

12- Asa ve şeşper

13- Çapa, Osmanlı denizciliğini temsil eder.

14- Bereket boynuzu

15- Nışan-ı iftihar

16- Yay

17- Mecidi nişanı

18- Borazan, modern mızıka takımının kullandığı çalgı aletidir

19- Şefkat nışanı, 1878'de II. Abdülhamit Han tarafından ihdas edilmiş olup; savaş zamanında, büyük afetlerde devlete, millete hizmet eden kadınlara verilirdi.

20- Top gülleleri (Bazı armalarda bulunmuyor.)

21- Kılıç

22- Top, topçu ocaklarını temsil eder.

23- El siperlikli tören kılıcı: bu kılıç klasik Türk kılıcı olmayıp, o devirdeki subaylar tarafından kullanılırdı.

24- Mızrak.

25- Çift taraflı teber, orduda üst düzey görevliler tarafından üstünlük sembolü olarak kullanılmıştır.

26- Tek taraflı teber (balta)

27- Bayrak

28- Osmanlı sancağı

29- Mızrak: Son dönem mızraklı süvari alaylarını remzeder

30- Kalkan, Ortasında stilize edilmiş bir güneş motifi var. 12 yıldız: Rivayete göre bu 12 yıldız 12 burcu temsil eder. Güneş bu burçlar üzerinde hareket eder

Ancak 1346'da Kral III. Edward tarafından ortaya çıkarılan Dizbağı Nişanı'nın geleneğinde şöyle bir uygulama vardır: Nişanı alan kişi ya da hükümdarların armaları Londra'da Windsor Sarayı'nda bulunan Saint George Kilisesi'nin duvarında asılmaktadır. Ancak Osmanlı Padişahı'nın arması bulunmamaktadır. Bunun üzerine Kraliçe Victoria, Prens Charles Young ismindeki arma uzmanını Osmanlı için arma tasarlamak üzere görevlendirir. İstanbul'a gelerek araştırmalarda bulunan Young'a, Etyen Pizani isminde bir tercüman yardımcı olur."

İngiliz tasarımcı, padişahlık alameti olan saltanat kavuğunu, sorgucu, ay-yıldızlı sancağı ve tuğrayı ön plana çıkararak bir arma hazırlar. Bir yılda hazırlanan arma, Osmanlı Devleti'nin Londra Sefiri Kostaki'ye teslim edilir. Kostaki tarafından İstanbul'a gönderilen arma çizimlerini Sultan Abdülmecid de beğenir. Bu şekilde oluşan Osmanlı Devleti arması İngiltere'nin Saint George Kilisesi'ndeki yerini alır. Kraliçe Victoria'nın Charles Young'a tasarlattığı arma, Sultan 2. Abdülhamit döneminde terazi ve silahlar eklenerek son şekline kavuşur.

Tarih bilgisinin söylentilerle oluşturulamayacağını kaydeden Dr. Selman Can, şu uyarıda bulunuyor: "Tarihle iç içe yaşayan bir toplumuz. Ancak tarihî konular üzerinde bilgi birikimimiz son derece zayıf. Sorgulamayı ve araştırmayı öğrenen nesiller ancak tarihi doğru okuyabilir."

Otuz ayrı sembol bulunuyor

Prens Charles Young ismindeki bir İngiliz tarafından tasarlanan Osmanlı armasında; güneş, 2. Abdülhamit'in tuğrası, sorguçlu serpuş, kalkan, sancak, mızrak, top, kılıç, borazan, yay, çapa, hilafet sancağı, Kur'an-ı Kerim, terazi, kılıç, süngülü tüfek, şefkat nişanı, Mecidi nişanı, nişan-ı iftihar, nişan-i Osmani gibi 30 ayrı sembol bulunuyor.


Ref: http://www.bilisimix.com (http://www.bilisimix.com)


Başlık: Ynt: 2 soru
Gönderen: MASON - Haziran 17, 2008, 11:51:39 öö
Sayin poyraz06,

1- Tapinak Sovalyelerine bircok farkli iskence cesitleri uygulanmistir. Her ne kadar yazili kayit olmasada bahsetmis oldugunuz iskence turude bunlardan birisi olabilir.

Saygilarimla
Başlık: Ynt: 2 soru
Gönderen: poyraz06 - Haziran 17, 2008, 12:00:53 ös
Vermis oldugunuz bilgiler icin tesekkur ederim Sn.Bra ve Sn.Mason
Başlık: Ynt: 2 soru
Gönderen: Prenses Isabella - Haziran 17, 2008, 12:46:13 ös

1)- Bir yerde okumustum.. 1307 de Tapinak Sovalyeleri yakalanmis ve onlara Hz. Isa Tanri'dir deditmeye calisilmis ve demeyenler yakilmis. Bu gercekmi :S Bayagi sasirdim bunu okuyunca  :o


Bundan Tapınak Şovalyelerinin, İsa'nın Tanrılığını kabul etmedikleri ortaya çıkıyor.  Doğru mu anladım?

Sayin poyraz06,

1- Tapinak Sovalyelerine bircok farkli iskence cesitleri uygulanmistir. Her ne kadar yazili kayit olmasada bahsetmis oldugunuz iskence turude bunlardan birisi olabilir.

Saygilarimla

İsa'nın Tanrılığını kabul etmedikleri için mi işkencelere maruz kalmışlar?
Başlık: Ynt: 2 soru
Gönderen: poyraz06 - Haziran 17, 2008, 12:53:55 ös
Anladigim kadariyla birtek nedenden dolayi iskencelere maruz kalmamislar Sn. Sevil. Bircok nedeni vardir. Sn.Mason un belirttigine gore de yazili kayitlari tutulmadigi icin bu nedenlerin ne oldugu bilinemiyor.
Başlık: Ynt: 2 soru
Gönderen: Prenses Isabella - Haziran 17, 2008, 12:56:38 ös
Anladigim kadariyla birtek nedenden dolayi iskencelere maruz kalmamislar Sn. Sevil. Bircok nedeni vardir. Sn.Mason un belirttigine gore de yazili kayitlari tutulmadigi icin bu nedenlerin ne oldugu bilinemiyor.

Anladım, Teşekkür Ederim. Ancak  henüz Tapınak Şovalyelerinin İsa'nın Tanrısallığını kabul edip etmedikleri yönünde herhangi bir açıklığa kavuşamadım.  :)
Başlık: Ynt: 2 soru
Gönderen: poyraz06 - Haziran 17, 2008, 12:58:23 ös
bahsetmis oldugunuz iskence turude bunlardan birisi olabilir.


Sn. Mason un da dedigi gibi kesin birsey yok ortada
Başlık: Ynt: 2 soru
Gönderen: Prenses Isabella - Haziran 17, 2008, 01:00:24 ös
Ancak  henüz Tapınak Şovalyelerinin İsa'nın Tanrısallığını kabul edip etmedikleri yönünde herhangi bir açıklığa kavuşamadım.  :)

Sorumun yanıtı,

bahsetmis oldugunuz iskence turude bunlardan birisi olabilir.


Sn. Mason un da dedigi gibi kesin birsey yok ortada

bu değil.
Başlık: Ynt: 2 soru
Gönderen: ahu - Haziran 17, 2008, 01:02:30 ös
İlginç gerçekten.
Başlık: Ynt: 2 soru
Gönderen: Genius Loci - Haziran 17, 2008, 02:50:35 ös
İsa'nın Tanrılığını kabul etmedikleri için mi işkencelere maruz kalmışlar?

Sn. Sevil, peki İsa'nın tanrısallığı ne zaman kabul edilmiştir?
Başlık: Ynt: 2 soru
Gönderen: Prenses Isabella - Haziran 17, 2008, 04:50:35 ös
Sn. Sevil, peki İsa'nın tanrısallığı ne zaman kabul edilmiştir?

Sayın SkullG; sanırım sorunuzun net olarak cvbını veremeyeceğim için öncelikle üzgün olduğumu belirtmeliyim.

Tahmin edersiniz ki Olayın İnançsal Boyutu ön planda tutulduğundan Kişilerin İnanç durumları birbirinden farklı olduğu, bilinen bir Gerçek olması karşısında sizi temin ederim ki sorunuzun yanıtını objektif olarak İsa'nın Yaşam'ının en ince ayrıntısına kadar incelenmesi kaydıyla verilebilineceğinin kanaatindeyim.

Saygılar.
Başlık: Ynt: 2 soru
Gönderen: poyraz06 - Haziran 17, 2008, 05:06:45 ös
sonuc olarak eger Hz. Isa nin hayatini en ince ayrintisina kadar incelersek Hz. Isa nin Tanrisal olduguna yada oyle kabul edildigi sonucuna ulasabilirmyz Sn. sevil
Başlık: Ynt: 2 soru
Gönderen: Prenses Isabella - Haziran 17, 2008, 05:15:55 ös
sonuc olarak eger Hz. Isa nin hayatini en ince ayrintisina kadar incelersek Hz. Isa nin Tanrisal olduguna yada oyle kabul edildigi sonucuna ulasabilirmyz Sn. sevil

Sayın Poyraz; İsa'nın Yaşamı farklı bakış açılarına farklı olarak lanse edileceğinden algılamaların bireye göre değişkenlik arzetmesi sebebiyle tek bir sonuca gidilmesi düşünülemez tabiki, ancak burada kişileri telkin altında bırakmadan olayın bireysel inanç doğrultusunda değerlendirilebilineceğinden bahsettim.

Saygılar.

Konunun sapmaması adına özürlerimi sunuyorum.
Başlık: Ynt: 2 soru
Gönderen: Genius Loci - Haziran 17, 2008, 05:40:39 ös
Sn. Sevil, peki İsa'nın tanrısallığı ne zaman kabul edilmiştir?

Sayın SkullG; sanırım sorunuzun net olarak cvbını veremeyeceğim için öncelikle üzgün olduğumu belirtmeliyim.

Tahmin edersiniz ki Olayın İnançsal Boyutu ön planda tutulduğundan Kişilerin İnanç durumları birbirinden farklı olduğu, bilinen bir Gerçek olması karşısında sizi temin ederim ki sorunuzun yanıtını objektif olarak İsa'nın Yaşam'ının en ince ayrıntısına kadar incelenmesi kaydıyla verilebilineceğinin kanaatindeyim.

Saygılar.


ben bunun kısa bir cevabı olduğunu tahmin ediyordum. mesela;

 "325 İznik Konsülünde İsa'nın tanrısallığı kabul edilmiş,  381'deki İstanbul Konsülü'nde ise Kutsal Ruh'un da tanrılığı kabul edilerek teslîs tamamlanmıştır. 431 Efes Konsülü'nde Meryem'in Tanrı'nın anası olduğu inancı benimsenmiş, yine 869'da İstanbul'da yapılan 8. Konsül'de Kutsal Ruh'un kimden çıktığı tartışması başlatılmış, bu uzun tartışmalar sonucu 1054 yılında Hristiyanlık, Katolik (Roma) ve Ortodoks (İstanbul) olmak üzere ikiye bölünmüştür."

gibi...
Başlık: Ynt: 2 soru
Gönderen: MYSTICPROVOCATEUR - Haziran 17, 2008, 06:04:46 ös
Alıntı
"325 İznik Konsülünde İsa'nın tanrısallığı kabul edilmiş,  381'deki İstanbul Konsülü'nde ise Kutsal Ruh'un da tanrılığı kabul edilerek teslîs tamamlanmıştır. 431 Efes Konsülü'nde Meryem'in Tanrı'nın anası olduğu inancı benimsenmiş, yine 869'da İstanbul'da yapılan 8. Konsül'de Kutsal Ruh'un kimden çıktığı tartışması başlatılmış, bu uzun tartışmalar sonucu 1054 yılında Hristiyanlık, Katolik (Roma) ve Ortodoks (İstanbul) olmak üzere ikiye bölünmüştür."

Dinin nasıl insanlar tarafından kurumsallaştırıldığının da Hıristiyanlık  bağlamında çok güzel bir örneğidir yazmış olduğunuz pasaj. Nedersiniz Sn SkullG? :)

Saygılarımla
Başlık: Ynt: 2 soru
Gönderen: Genius Loci - Haziran 17, 2008, 06:28:22 ös
çok haklısınız sn. Mystic, Tanrıyı ve insanları sevmekten başka bir şey olmayan din, kurumsallaştırılmasıyla egemenliğin bir aracı konumuna bürünür. gerçek din, insanın onurunu korumaya yönelik davranışlar sergileyen ve insanı içindeki ilahi güçle tanıştıran ve ona döndüren dindir. ancak, din geçmişte ve de günümüzde, egemen güçlerin kendi çıkarlarını korumaları için bir araç konumuna düşmüştür.

Harry E. Fosdick'in dediği gibi "organize edilen, kurumsallaştırılmaya çalışılan, insanın iman etmesi gerektiği belirtilen ve dini tören ve usullere bağlanılan butun dinler içten olmayan eylemlere dönüşürler"

ve Voltaire Kardeş'in dediği bunu tamamlar "insanın okuması gereken kutsal kitap Tanrı'nın yazdığı ve mührünü bastığı 'Doğa' kitabıdır. İnsanın sahip olması gereken tek din Tanrıya iman etmek ve iyi bir insan olmaktır"

ya da kuran da dendiği üzere "O halde sen yüzünü, bir hanîf olarak dine, Allah'ın insanları üzerinde yarattıgı fıtrata çevir. Allah'ın yaratısında degistirme olamaz. Dogru ve eskimez din iste budur. Fakat insanların çokları bilmiyorlar" (30:30) öyleyse insan, kendine yabancılaşan ve yabancılaşmayı sağlayan tüm dinleri reddetmeli ve yüzünü Nur'a çevirmelidir.

Sevgi ve Saygılarımla.
Başlık: Ynt: 2 soru
Gönderen: MYSTICPROVOCATEUR - Haziran 17, 2008, 06:46:41 ös
Bu önemli ama kimsenin görmek istemediği ayrıntıyı bu sebeple işaret etmek istemiştim.Sizde herzamanki gibi çok güzel açıkladınız.Teşekkürler Sn SkullG.

Tanrıya giden yolda bize rehberlik eden akıl ve vicdandır.Biri doğru yolu seçmemizi sağlar diğeri o yoldan sapmamamızı.Ne mutlu bu rehberlere sahip olanlara...

Saygılarımla,
Başlık: Ynt: 2 soru
Gönderen: enes34 - Haziran 17, 2008, 07:44:19 ös
Sn. skullG
%100 destekliyorum
Saygılarımla