Nerede aramalı?

[ANARCHOSA]

Bu forumun şüphesiz en eskilerinden değilim. Çok daha fazla emek verenler oldu. Özellikle 2009-2012 arası denebilir belki, çok güzel bilgi paylaşımları ve tartışmalar, katkılar olmuştu. Çoğumuz bunları okuyarak benzeri bir ortam için üye olduk belki de.

Ancak zamanla forumun kurumsal olarak HKEMBL ile bir ilişkisi olmaması ve bazı yaşananlar sebebi ile ilk yazımda bulunan kardeşlerin çoğu uğramaz oldu.

Geriye Facebook ya da ilginç gazete küpürü paylaşımları, bugün selam vereyim yarın Mason olurum beklentileri oluştu. Anlamak bilmek için değil, zaten forumda var olan konuları okuyup araştırmadan kolaycı ve popülist başlıklar açıldı. Okült, maji vb. beklentileri ya da kendi çalışmalarını taşıyanlar gördüm. Mason olmayıp masonmuş gibi başkalarına izlenimler vermeye çalışanları, maddi manevi yararlanım denemeleri. Masonlara yaranmaya çalışırsam belki bir ihtimal önerilirim diye saçmalayanlar da görmedim değil. Zaman harcadığım için harici moderatörler de ortadan kaybolunca ÖMBL üyeliğim zamanında üzerime kalan moderasyon şimdi de kimse yapmadığı için HKEMBL üyesi halimle (ama bireysel olarak) zaman zaman müdahil olduğum durumlar. Ne bağlanabiliyoruz, ne bırakabiliyoruz forumu. O kadar ki kızdığım için tüm eski yazılarımı bile silmiştim. Ama neden tekrar buralarda görünmeye başladım?

Çok güzel bir örnek, kendisinden de izin almadan bir kardeşimi örnek vereceğim.

@Consummatum Est

Genç bir kardeşim.

Foruma 2011 yılında üye olmuş. 2013 yılında üç paylaşım yapmış. Forumda kimseden bir beklentiye girmemiş. ZATEN KAÇ KERE SÖYLENDİ, BU FORUM BİR HARİCİ BİLGİLENDİRME PLATFORMU, KİMSEYE MASON OLMA YOLUNDA BİR YARDIMI YOKTUR VE OLAMAZ.

Fakat okumuş, araştırmış, bu arada yaşı olgunlaşmaya dönmüş. Ne forumdan ne bir üyeden Masonluk üyeliği için aracılık istemiş. iş dünyasındaki bir tanıdığına hem de başka ülkede ilgisini belli etmiş. Kendini inşa ederken zaten bilgi ve ilgisi görünür hal almış.

Oradaki kardeşimiz Türkiye'de bir kardeşe yönlendirip tanıştırmış. İstanbul'daki kardeş yaşadığı şehirdeki başka bir locanın Üstad-ı Muhteremine yönlendirmiş, başvurusu ve işlemleri gerçekleşmiş. Ve bir kaç ay önce Tekris töreninde Yurtdışından, İstanbul'daki ilk tanıştırıldığı locadan onlarca kardeşin de katılımıyla zincire katılmış.

Tesadüf o ki, gelişimi için yardımcı olmak üzere görevlendirilenlerden biri tanıdık çıktı! Ancak bir kaç ay sohbetten sonra forum meselesi açılınca o da benim ANARCHOSA olduğumu öğrenip şaşakaldı.

Bu genç kardeşim, şimdi sabah akşam okumaya, çalışmaya devam ediyor. Aynı zamanda "whatsapp derecesinde" günün 24 saati birlikte de çalışıyoruz.

Arayan buluyor, isteyen ulaşıyor.

Fakat burada nerede neyi arayacağımızı kaçırıyoruz. Aradığımız kapıya gelmek değil hedef, o kapıyı çaldığımızda ne halde olacağız? Buna kendimizi hazırlıyor, kendimizi her gün inşa ediyor muyuz? Bence sorulması gereken bu. Sevgili kardeşim bunun en güzel örneklerinden oldu.

Ve onun gibi bir kişi bile faydalansa kârdır diye bu forumda da, twitterda da başka platformlarda da vakit harcamaya değeceğini bana hatırlattı...

[Transcendental]

Çok güzel bir paylaşım olmuş teşekkür ederim bunun için, bir üye olarak. Bireysel çabalarla elde edilen ilerlemenin üzerine aynı gayeleri kuşanmış bir topluluktan alınacak kazanımların ne kadar güzel olabileceğini kendisi eminim tadını çıkararak yaşamaktadır.

[AGAP]

Güzel bir anlatım olmuş sayın @ANARCHOSA ; fakat maalesef 2009-2012 yıllarındaki kadar mutlu, huzurlu ve refah içinde değil çoğu vatandaşlarımız. Forum'da ki arkadaşlar içinde bu durum geçerlidir diye düşünüyorum, o yüzden vakit ayıramayanları anlamak lazım. Bende uzun süredir aktif değilim iş güç yoğunluğundan hemde artık eskisi gibi bilgilendirici konuların eksikliğinden dolayı. Keşke hem ülke olarak hem forum olarak bahsettiğiniz senelerdeki güzel günleri görebilsek. Bu arada sayın @Consummatum Est gönülden tebrik ediyorum. Darısı arayıp bulmak isteyen herkese

[midyad]

Gunumuzun gurultusu, asiri kalbaligi, aceleciligi ve daha bircok ozelligi arasinda sessizlik, cok degerli bir hazine olarak one cikiyor. Bati dunyasinda mevcut olan en buyuk zenginliklerden biri olarak adlandirilmistir. Bircok insan, biraz sessizlik satin almak icin servet harciyor. Ormanin icinde bir bungalov insa edildiginde, orada hukum suren dogal sessizligin beklenen huzuru ve ic huzuru getirmedigi sikca fark edilir. Cogu zaman tam tersi bir durum ortaya cikar, peki neden?

Gercek sessizlik para ile satin alinamaz ve dis sessizlik, gercek icsel sessizlige ulasmak icin yalnizca bir arac olabilir. 'Dis sessizlik' yasanabilir, ancak 'gercek sessizlik' yalnizca icten yaklasilip deneyimlenebilir. Icsel olarak sessizlige yaklasabildigimizde, 'gercek Sessizlik' in ne oldugunu deneyimleyebiliriz. O zaman etrafimiz ne kadar yogun veya gurultulu olursa olsun, onemli olmaz.

Icsel (ruhsal) alanlara bilincli olarak cekilme sanatini bilenler, Sessizlik nedir bilirler. Yasadiklari Sessizlik, ne kadar paradoksal gelse de, artik sessizlik degildir. Sonucta 'Denizin sessizligi dalgalar halinde hareket eder'.  Sessizligi gercekten kesfeden kisi, sonsuz olanla baglanti kurar. Rabindranath Tagore, 'Anin gurultusu sonsuzlugun muzigiyle alay eder' dememistir bosuna.

Ne yazik ki, 'Sessizlik'i arayanlar sayica azdir. Insan, kendi sessizlik cagrisini bastirmak ve bu kucuk dunyanin gurultusuyle gunu doldurmak icin gurultulu kalabliga karisir. Masonlar arayis icerisindedirler ve nerede aramalari gerektigini bildikleri icin buyuk bir ayricaliga sahiptirler. Gitmeleri gereken yol, Mabet/Atolye kapilarinda belirtilmistir: Icsel yolculuk! Kadim gorev olan 'Kendini Bil' veya Vaftizci Yahya, Rumi ve diger bircok yol gostericinin dedigi gibi : 'Kendine don'. Bu bilme aycialigini sadece kendilerine saklamamalari, dunyaya yaymalari gerekir. Ancak, bir kisinin Sessizlik hakkinda yazamayacagini veya konusamayacagini bilmeliyiz, Lao-Tzu soyle der: 'Konusanlar bilmez, bilenler konusmaz'.

[Mandıra Filozofu]

Evrensel akla sessizlikle ulaşabiliriz. Bu vecd hâli dışında normal bir zihinsel boşluk halinde de olabilir sanırım. Ve ya bunlar tamamen farklı şeyler de olabilir.

Yazılmış ilahi tüm büyük ve önemli eserler, kitaplar, besteler, resimler, icatlar, ilhamlar vs. (bu süreç hep devam ediyor ve hep devam edecek) bu haldeyken kişilere ulaştı, ulaşıyor, ulaşacak diye düşünüyorum.

Kısaca, boşluk hâli (sessizlik) ve sonrasında gelen bilgiler kutsal olanla ve ya evrensel akılla iletişime geçmiş olmakla alâkalı.

Bugün Twitter da yalnızlık insanın hakikatidir minvalinde bir söz görmüştüm. Gerçekten doğru. Hepimiz aslında özünde yalnız varlıklarız. Ama çoğumuzun bu yalnızlığımızdan haberi bile yok. Dünyaya geliş, varoluş nedenimizi ise çok çok azımız sorguluyor.

(Yazdıklarım tabiki subjektiftir, yanlışlıklar olabilir, vardır.)

Sevgiler.

[Novayst]

Foruma epey süre sonra uğradım ve bu gönderiyi gördüm. İki şey yazacağım birisi eleştirel öteki destekleyici:

Geriye Facebook ya da ilginç gazete küpürü paylaşımları, bugün selam vereyim yarın Mason olurum beklentileri oluştu. Anlamak bilmek için değil, zaten forumda var olan konuları okuyup araştırmadan kolaycı ve popülist başlıklar açıldı. Okült, maji vb. beklentileri ya da kendi çalışmalarını taşıyanlar gördüm.

İnsanlar sizin niyet okumalarınıza göre yargılanamaz, sizin keyfinize göre paylaşım yapmaya da zaruri tutulamaz. Forumda kurallar belli, buna uyuyorsa ve site yönetimi izin veriyorsa kullanıcıların bir yanlışı olduğunu sanmıyorum. Geçmişten bugüne sanırım iyileştiremediğiniz tek şey gereksiz öfkeniz olmuş.

Buna kendimizi hazırlıyor, kendimizi her gün inşa ediyor muyuz?

Belki de tek hak verebileceğim kısım bu, o da kıyaslamanızdan hariç tuttuğum şekliyle. Eklememe izin verin: Maddi sorunlar, üzüntü, vs. bir çok tatsız durum başımıza gelebilir ve bunlardan ders çıkarmamız gerekir.
"... durağanlık laneti bizi ele geçirdi miydi sıkıntı ve durağanlığın güçleri tarafından ele geçirildiğimizde, Allah yardımcımız olsun! Monotonluk, durgunluğa yol açar ve hareketsizlik ölüm demektir."

[Transcendental]

Foruma epey süre sonra uğradım ve bu gönderiyi gördüm. İki şey yazacağım birisi eleştirel öteki destekleyici:

Geriye Facebook ya da ilginç gazete küpürü paylaşımları, bugün selam vereyim yarın Mason olurum beklentileri oluştu. Anlamak bilmek için değil, zaten forumda var olan konuları okuyup araştırmadan kolaycı ve popülist başlıklar açıldı. Okült, maji vb. beklentileri ya da kendi çalışmalarını taşıyanlar gördüm.

İnsanlar sizin niyet okumalarınıza göre yargılanamaz, sizin keyfinize göre paylaşım yapmaya da zaruri tutulamaz. Forumda kurallar belli, buna uyuyorsa ve site yönetimi izin veriyorsa kullanıcıların bir yanlışı olduğunu sanmıyorum. Geçmişten bugüne sanırım iyileştiremediğiniz tek şey gereksiz öfkeniz olmuş.

Buna kendimizi hazırlıyor, kendimizi her gün inşa ediyor muyuz?

Belki de tek hak verebileceğim kısım bu, o da kıyaslamanızdan hariç tuttuğum şekliyle. Eklememe izin verin: Maddi sorunlar, üzüntü, vs. bir çok tatsız durum başımıza gelebilir ve bunlardan ders çıkarmamız gerekir.
"... durağanlık laneti bizi ele geçirdi miydi sıkıntı ve durağanlığın güçleri tarafından ele geçirildiğimizde, Allah yardımcımız olsun! Monotonluk, durgunluğa yol açar ve hareketsizlik ölüm demektir."

Beğeni  butonu çalışmıyor. Bu yüzden yazmak istedim.  pek güzel bir cevaptı.

[midyad]

Sayin Novayst,

Paylasiminiza yanit olarak birkac hususu degerlendirmek istiyorum. Forumlar, farkli perspektiflerin bir araya geldigi, bilgi paylasimi ve tartismayi tesvik eden platformlardir. Ancak, bu ortamlarin etkin ve verimli bir sekilde calisabilmesi icin, katilimcilarin belirli kalite stardartlarina* uygun icerikler uretmesi ve birbirleriyle saygi cercevesinde iletisim kurmalari ile mumkundur.

Sayin Anarchosa'nin elestirisi, forumdaki icerik kalitesine yonelik bir gozlem niteligindedir ve bu tur gozlemler, platformun uzun vadede gelismesine katki sunabilir. Bilgi ve dusunce paylasimini ozgurce yapma hakki elbette onemlidir, ancak ayni zamanda bu paylasimlarin, platformun hedefleri ve yapisi ile ortusmesi gerektigi de unutulmamalidir. Sayin Anarchosa'nin paylasiminin bu cercevede ele alinmasi, kisisel bir saldiri olarak algilanmamasi gerektigi kanisindayim. Onerisi, forumun nitelikli bilgi paylasimini tesvik etme amacina hizmet etmektedir.

Elestiri, bireyleri hedef almak yerine yapici bir sekilde forumun genel isleyisine yonelikse, bu tarz geribildirimler, bireysel olarak alinmaktan cok, icerik ureticilerine yol gosterici nitelikte olmalidir. Diger yandan, tartismalarin bilimsel ve rasyonel bir duzlemde surdurulmesi, kisisel yargilanmalardan kacinilarak, elestirinin nesnel bir cercevede degerlendirilmesi gereklidir.

Kisacasi, sayin Anarchosa'nin belirttigi noktalarin bireysel niyet okumalarina dayanmadigini, aksine genel icerik kalitesi ile ilgili oldugunu dusunmek, forumun gelisimi acisindan daha uygun bir yaklasim olacaktir. Elestirileri, forumun standartlarini yukseltmek amaci ile degerlendirmek, butun uyelerin faydasina olacaktir.

Saygi ile,   

*
"Kalite stardartlari" genellikle iceriklerin yapisini, niteligini ve forumun genel amacina uygunlugunu belirleyen bir dizi olcut anlamina gelir. Ornegin;

- Paylasimlarin iceriginin bilimselligi ve dayanagi;
- Arastirma ve derinlik;
- Kaynak kullanimi ve referanslar;
- Elestirel dusunme ve tartisma duzeyi;
- Dil ve iletisim tarzi; ve
- Forumun amacina uygunluk.
- Vb.