Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Oruç, Namaz, Hac türü farzlar vs İmânın şartları  (Okunma sayısı 831 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Nisan 06, 2022, 09:41:17 ös

Baştan söyleyeyim, eğer cevap vermek durumunda kalacağım bir ileti olmazsa bugünki son iletim olacak. Çok flood yaptım yine, farkındayım. Şimdiden özür dilerim.

Bu yazacaklarım kişisel fikirlerdir, burada fetva verecek halim ve ya durumum yok.

Kişi eğer tam olarak ıslah olmadıysa, namaz, oruç gibi farzları tekrar tekrar yapması kötü birşey değildir. İnsana iyi olmak zorunda olduğunu sık sık hatırlatır.

Ama 'gerçek' bir imânı olmayanın kıldığı namazın da, tuttuğu orucun da tabiri caizse (islâmi terimle)şeytanın hanesine yazılma ihtimali yüksektir.

Eğer kişi ıslah olduysa bu ritüellere ihtiyaç duyulmaz.

Kısaca imanın şartlarına tamamen(kalben) inanan insanın bu tür tekrar eden ritüellere girmesine bence gerek yoktur.

Ama sorguladıktan sonra buna(imânın şartlarına) inanan hatta kalben ve aklen bilen insan olmak daha makbuldür. Ama bu çok az kişiye nasip olur. Onlardan olabilene ne mutlu.

Umarım bir gün ben de böyle olurum.

Sevgiler.

Errare humanum est.
Ayıplı Müzmin öğrenci


Nisan 06, 2022, 10:58:11 ös
Yanıtla #1
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 322
  • Cinsiyet: Bay

Sorguladıktan sonra iman eden demişsiniz.

Bir tarafta sorgulamak diğer tarafta kabul etmek (inanmak) var. Birbirinin zıttı diye düşünüyorum.

İnsanı ayakta tutan iskelet ve kas sistemi değil prensipleri ve inançlarıdır.   A. Einstein


Nisan 07, 2022, 06:01:28 öö
Yanıtla #2
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3235
  • Cinsiyet: Bay

Alıntı
Kısaca imanın şartlarına tamamen(kalben) inanan insanın bu tür tekrar eden ritüellere girmesine bence gerek yoktur.

Yanlış ,Yanlış , Yanlış ...

İmanın şartlarına inanan kişi , emirleri yerine getirmek zorundadır. Burada kıvırmaya gerek yok ...

Saygılar
audi-vide-tace
    dinle-gör
        sus


Nisan 07, 2022, 07:31:26 öö
Yanıtla #3

Sorguladıktan sonra iman eden demişsiniz.

Bir tarafta sorgulamak diğer tarafta kabul etmek (inanmak) var. Birbirinin zıttı diye düşünüyorum.

Bunda bir zıtlık yok sevgili burakc.
Errare humanum est.
Ayıplı Müzmin öğrenci


Nisan 12, 2022, 12:23:32 öö
Yanıtla #4
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 228
  • Cinsiyet: Bay

Baştan söyleyeyim, eğer cevap vermek durumunda kalacağım bir ileti olmazsa bugünki son iletim olacak. Çok flood yaptım yine, farkındayım. Şimdiden özür dilerim.

Bu yazacaklarım kişisel fikirlerdir, burada fetva verecek halim ve ya durumum yok.

Kişi eğer tam olarak ıslah olmadıysa, namaz, oruç gibi farzları tekrar tekrar yapması kötü birşey değildir. İnsana iyi olmak zorunda olduğunu sık sık hatırlatır.

Ama 'gerçek' bir imânı olmayanın kıldığı namazın da, tuttuğu orucun da tabiri caizse (islâmi terimle)şeytanın hanesine yazılma ihtimali yüksektir.

Eğer kişi ıslah olduysa bu ritüellere ihtiyaç duyulmaz.

Kısaca imanın şartlarına tamamen(kalben) inanan insanın bu tür tekrar eden ritüellere girmesine bence gerek yoktur.

Ama sorguladıktan sonra buna(imânın şartlarına) inanan hatta kalben ve aklen bilen insan olmak daha makbuldür. Ama bu çok az kişiye nasip olur. Onlardan olabilene ne mutlu.

Umarım bir gün ben de böyle olurum.

Sevgiler.

Merak ettiğim 'imanın ve islamın şartları'  başlıkları altında sıralanan maddeler islama ilk dönemlerinde mi, Emeviler döneminde mi yoksa başka bir dönemde mi girmiştir?



Madem yersizlik alemi aslım
Artık bana tek bir şey düşecek
Yücelip aslıma gitmek


Nisan 12, 2022, 09:42:33 öö
Yanıtla #5

Baştan söyleyeyim, eğer cevap vermek durumunda kalacağım bir ileti olmazsa bugünki son iletim olacak. Çok flood yaptım yine, farkındayım. Şimdiden özür dilerim.

Bu yazacaklarım kişisel fikirlerdir, burada fetva verecek halim ve ya durumum yok.

Kişi eğer tam olarak ıslah olmadıysa, namaz, oruç gibi farzları tekrar tekrar yapması kötü birşey değildir. İnsana iyi olmak zorunda olduğunu sık sık hatırlatır.

Ama 'gerçek' bir imânı olmayanın kıldığı namazın da, tuttuğu orucun da tabiri caizse (islâmi terimle)şeytanın hanesine yazılma ihtimali yüksektir.

Eğer kişi ıslah olduysa bu ritüellere ihtiyaç duyulmaz.

Kısaca imanın şartlarına tamamen(kalben) inanan insanın bu tür tekrar eden ritüellere girmesine bence gerek yoktur.

Ama sorguladıktan sonra buna(imânın şartlarına) inanan hatta kalben ve aklen bilen insan olmak daha makbuldür. Ama bu çok az kişiye nasip olur. Onlardan olabilene ne mutlu.

Umarım bir gün ben de böyle olurum.

Sevgiler.

Merak ettiğim 'imanın ve islamın şartları'  başlıkları altında sıralanan maddeler islama ilk dönemlerinde mi, Emeviler döneminde mi yoksa başka bir dönemde mi girmiştir?

Şartlar haline getirilme olayı başlangıçta var mıydı yoksa sonradan mı eklendi bir bilgim yok Sayın Selim.
Errare humanum est.
Ayıplı Müzmin öğrenci