Sayın Bilgi Merhaba ,
Başka bir üyeyle yazışmanıza denk geldim ve haddim olmayarak birkaç paragraf ekleme ihtiyacı hissettim. Bu konu yani kadının neyi yapıp neyi yapamayacağı konusu bugün en ileri kabul edilen milletlerde bile hala tartışma konusudur ne yazık ki ..Dünya devi şirketlere örneğin bir asistan alınacaksa bu kişinin kadın olması kimseyi rahatsız etmez ama CEO atanacağı zaman üç aday varsa ikisi erkektir ve kadın aday daha iyiyse ve daha donanımlıysa bile "erkekler klübü" erkek adaya öncelik verir hala ve hala ..Ancak forumumuzun yöneticisi ve üyesi olan beyleri tenzih ederim , sözüm "forumdan dışarı"dır.
Buradaki mesele kadının eksik değil "fazla" kapasiteli oluşudur . Kadın evlat olur, sevgili olur, eş olur, anne, yönetici olur , torun olur , asistan olur, patron olur , çocuksu olur, "kadınsı" olur , ürkek ve masum olur , cesur ve kararlıya dönüşebilir ve bu kimliklerin hepsi tek bir kadında değişik zamanlarda ortaya çıkabilir , kadının fiziksel ve ruhsal olarak sonsuzca kendini dönüştürebilme gücü vardır ve bu , tabiatın kadına olağanüstü bir armağanıdır. "Taş ustalığı" konusunda kadınların yetersiz olabileceğini belirtmişsiniz , bakın burası "operatif" süreçlerden bahsediyorsak doğrudur , çünkü kadının kendini bedensel ve gözle görülebilen güçle ispatlama gibi iddiası yoktur çünkü gerçek güç görünmeyendir. Kadın geride duran ,gülümseyerek rüzgarı iten gölgeli ve yumuşak bir eldir.
Erkek kadın kadar komplike değildir , iddiası ve yapabilecekleri bellidir ve dönüşmez erkek .Ne ise odur , erkek açıktır ve yalındır ; sadece sonucu ve bütünü görür . Buna karşılık kadın , sizin ruhunuz dahi duymadan kendini dönüştürür , damlayı okyanusa , çölü ormana tek eliyle çevirebilir , kadın şifrelidir , dikkat edin bakın , erkekler hep direkttirler oysa kadın imalarla doludur ve aklınızdan asla geçmeyen detayları kadın tek tek görür , planlar ve her zaman üç-beş hamle sonrasını hazırlar , beyler bana kızmasınlar , genelde karar mekanizmasını yönlendirdiklerini düşünürler ancak sonuçta her zaman ve her zaman kadının planladığı ve istediği olur ama bu , fark edilmez. Çünkü kadın farkedilmesini arzu etmez , kadın süreç planlamacısı ve stratejisttir , uzun soluklu müzakereler için kadın yönetici görevlendirilir oysa erkek yönetici sadece dip toplama bakar ve o kısmı algılar .
Tabiat kadına büyük bir kalp , çok katmanlı incelmiş bir ruh ve bir bebeğin güvenle barınabileceği bir "bahçe" vermiştir , kadın tıpkı bir örümcek gibi sabırla gülümseyerek susar ve bekler , bekler ...Susması çoğu kez pasiflik zannedilir , bu susma "bilme"den ileri gelen bir susmadır , planlayan , hisseden , sezen , gülen, susan , kızan , affeden , büyüten ve küçültendir kadın. Bu güç evlere, ofislere , koridorlara , mikro ve makro algılanan herşeye siner. Bir mekana girdiğinizde , oradan bir "kadın" geçmiş ise , kadının yüzünü ,bakışını , gülüşünü görmeseniz bile bunu anında hissedersiniz çünkü kadın tıpkı tabiattaki gibi dokunduğu ve geçip gittiği yerlere kendinden bir an, bir koku, bir doku, bir dokunuş bırakır . "Yönetme"yi , finansı , satışı, pazarlamayı, halkla ilişkileri , reklamı , güzelliği , hoşluğu , müzakereyi , yüceyi ortaya koyan bu "feminen" güçtür .
Devir değişmiştir ve güç mücadelesinde fiziksellik , operatiflik aşılmıştır , bu nedenle artık daha ince , görünmez ve sofistike bir mücadele dönemi başlamıştır , bu yeni dönemin özellikleri kadının doğasına daha uygun olduğu için beyler asırlar ötesinden gelen konumlarını bırakma zorunluluğu karşısında bir alternatif plan geliştirmemişlerdir . Bu sebeple kadının bu olağanüstü gücü ile nasıl başa çıkılacağı bilinememektedir
Tüm bu yazdıklarımı bu ana kadar okudunuzsa yanlı bir yazı olduğunu düşünmenizi arzu etmem. Tabiatta herşey zıttıyla kaimdir ve elbette yukarıda saydığım özelliklerdeki kadın ancak bunlara layık bir erkekle yan yana yürüdüğünde tüm taşlar yerli yerine oturmuş demektir. Aksi takdirde yeryüzü oldukça durağan ve sığ olurdu , sizce de öyle değil mi ? Bence mason locası bu gerçeği en layıkıyla bilen ve "kadın"a inanılmaz bir zarafetle yaklaşan , ona hak ettiği değeri veren , kadın doğasını da en iyi tanıyan topluluktur .
Bu yeni mücadele ve gelişim evresinde dünyanın daha güzel bir yere dönüşmesi için eril-dişil tüm kuvvetlerin işbirliğine duyulan ihtiyaç daha da artacaktır diye düşünüyorum ve çevrenize bir göz atmanızı rica ediyorum sizden , ne zaman ki bir yüksek ökçenin tıkırtısını duyarsınız veya boş bir asansöre adım attığınızda sizden 1 dakika önce inmiş bir kadın parfümünü algılarsınız , bilin ki o sadece bir ökçe tıkırtısı ve parfüm değil , kainatın saatinin sarkacı ve kokusudur ..
Saygı ve en iyi dileklerimle