Sayın Spock'un verdiği bilgilere ek olarak;
Atatürk'ün Masonluğa girdiği konusunda Kitap A, bunun kesinlikle böyle olduğunu söylüyor. Bu bağlamda verdiği kaynak Kitap B.
Kitap B de bunun öyle olduğunu söylüyor. Onun kaynağı ise C.
C adlı kaynakta bu konuda birçok şey yazılı ama herhangi bir kanıt, bir belge yok. Dolayısıyla işin kökeni güvenilir nitelikli deği.
Bütün bunların üzerine Türkiye'deki masonlar dehşetli bir araştırma çalışması içine giriyor. Atatürk'ün sonraki dönemlerde Masonluk ile olan ilişkisini bir yana bırakın (çünkü o konudaki bilgiler zaten diğer kimi mason yazarların kitaplarında anlatılıyor), acaba bir zamanlar Batı Trakya'da çalışmış Fransız, İtalyan ya da Belçika obediyanslarına bağlı locaların birinde (çünkü o tarihlerde henüz Türkiye'de bir ulusal mason örgütü yoktu) böyle bir işlem yapılmış olabilir mi diye, kütüphanelerinde ve gerekli izinleri alarak arşivlerinde sıkı bir araştırma yapıyorlar.
Hiçbir şey bulamıyorlar.
Dolayısıyla bu bağlamdaki ileri sürüşlerin herhangi birinin hiçbir dayanağı yok. Bilin ki, bu konu masonlar açısından mason olmayıp da ortaya bir sansasyon çıkarmak isteyenlere oranla çok daha önemli. Fakat elde hiçbir bilgi yok.
Masonluğun yöntemi bilimseldir. Bu nedenle elde hiçbir bilgi olmayınca, Mustafa Kemal'in Masonluğa girmemiş olduğu söylenemez. (Çünkü belki bir tekris töreninden geçmiştir de bu törenin hiçbir kaydı yapılmamıştır.) Sadece bu konuda bilgi olmadığı söylenebilir, o kadar.
Ayrıca Mustafa Kemal'in İttihat ve Terakki etkinliklerine de o tarihlerde pek sıcak bakmadığı biliniyor. Bu konuda ise birçok tarihçinin, bu arada Cemal Kutay'ın kitaplarında hayli bilgi bulunabilir. Nitekim Türkiye'de Atatürk ile bağlantılı en çok kitap yazmış olan Cemal Kutay da Aatürk'ün Masonluğa girmiş olduğuna ilişkin herhangi bir teyit vermemiştir.
Bu konudaki söylentiler neredeyse bir insan ömrünü aşkın bir süreden bu yana sürüklenerek gelmiş; bir süre daha aynı tarzda sürüklenerek gideceğe benzer.