Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Din, Bilim ve TUBITAK  (Okunma sayısı 4141 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mayıs 08, 2016, 09:17:22 ös
Yanıtla #10
  • Mason
  • Aktif Uye
  • *
  • İleti: 718
  • Cinsiyet: Bay

TÜBİTAK'ın yıllara göre değişen bilim algısını anlatan bu yazıyı herkes okumalı.

https://eksisozluk.com/entry/60381860
Live long and prosper.


Mayıs 08, 2016, 09:54:42 ös
Yanıtla #11
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1795
  • Cinsiyet: Bay

      Biliyorsunuz, radikaller her fırsatta, her türlü olayı Allah'a malederler. Bakın,  yarın-öbür gün eşeğin anırmasını bile ilahi bir güce bağlarlarsa hiç şaşırmam!.
      Saygılar-sevgiler.
"Vur ama dinle beni"


Mayıs 09, 2016, 01:12:54 öö
Yanıtla #12
  • Yeni Katilimci
  • *
  • İleti: 45
  • Cinsiyet: Bay

      Biliyorsunuz, radikaller her fırsatta, her türlü olayı Allah'a malederler. Bakın,  yarın-öbür gün eşeğin anırmasını bile ilahi bir güce bağlarlarsa hiç şaşırmam!.
      Saygılar-sevgiler.
Sayın Alşah, eşeğin anırmasını bilemem ama köpeklerin havlaması ve kuşların ötüşleri çoktan ilahi güçlere bağlandı bile.. 250 watlık, sesi sonuna kadar açılmış amplifikatörleri ve minaredeki dört adet hava tazyikli hoparlörleri ile musikiden hiç anlamayan, kabiliyeti de olmayan bed sesli müezzin, davetkar değil ama tehditkar bir üslupla ve feci derecede bozulmuş distorsiyonlu bir sesle ezana başladığında mahallemizdeki tüm köpekler adeta bir saldırıya uğramışçasına hep bir ağızdan itiraz ediyor, havlıyorlar. Caminin bahçesindeki ağaçlarda cıvıl cıvıl ötüşüp oynaşan kuşlar sanki bir saldırıya maruz kalmışçasına aniden susup saldırının hangi istikametten geldiğini saptamaya ve ne gibi bir önlem alabileceklerini düşünmeye başlıyorlar..
Beyni yıkanmış, tek noktaya odaklanmış cemaatten bazıları ise bu durumu, köpeklerin ezan karşısında duyduğu bir saygı ifadesi olduğu, ezana bir çeşit katılım olduğu, kuşların ise ezana olan saygılarından dolayı gevezeliği bırakıp susarak saygıyla dinledikleri şeklinde yorumluyorlar. Yalan mı yok? Yersek pek çok tabi...
İnsan hayal gücünü kullandığında öncekilere taş çıkartacak türden daha nice kutsal kitaplar yazabiliyor, daha nice dinler önerebiliyor...


Mayıs 09, 2016, 01:33:10 öö
Yanıtla #13
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1795
  • Cinsiyet: Bay

       Sayın student, 21. y.y.dayız. Uygar toplumlar nelerle, bizim gibi geri kalmış toplumlar nelerle uğraşıyor. Ve biliyor musunuz, hiç bir fikre sahip olmadan biat kültürü ile yetişmiş ve yetiştirilen o kadar büyük bir kitle var ki; ne söyleyeceğimi bilemiyorum. Sonumuz (inanmıyorum ama)  hayır olur işallah!
       Saygılar-sevgiler.
"Vur ama dinle beni"


Mayıs 10, 2016, 02:10:49 öö
Yanıtla #14
  • Yeni Katilimci
  • *
  • İleti: 45
  • Cinsiyet: Bay

       Sayın student, 21. y.y.dayız. Uygar toplumlar nelerle, bizim gibi geri kalmış toplumlar nelerle uğraşıyor. Ve biliyor musunuz, hiç bir fikre sahip olmadan biat kültürü ile yetişmiş ve yetiştirilen o kadar büyük bir kitle var ki; ne söyleyeceğimi bilemiyorum. Sonumuz (inanmıyorum ama)  hayır olur işallah!
       Saygılar-sevgiler.
Hepimiz, toplumlar için rehber olabilecek bir kitap (küresel anayasa gibi) tasarlamak, yazmak imkanı bulabilse idik, şu anda bilinen ve geçerli olan kutsal kitaplardan çok daha iyisini yazabilirdik, değil mi? Çağlar öncesinin gökten inmiş olduğu varsayılan ve öyle bilinen ama en az putperestlik kadar batıl olan dinlerine inanmak, bilgisizlikten, cehaletten, okumamaktan kaynaklanıyor. Bunlara inanan insanlar en azından, dışarıya vurmasalar bile, "ben acaba enayi miyim" diye kendilerini sorgulamalıdırlar. İnsanlar hayatta en gerçek rehberin bilim olduğunu kavrayabildiklerinde, bilimi öğrenmeye ve anlamaya başladıklarında sorunların pek çoğu da zaten kökten çözülmüş olacak... Dine ve onun önerdiği bir tanrıya inanmanın bireyin cehaletiyle olduğu kadar psikolojik gereksinimleriyle de ilgisi vardır. Bu böyle uzar gider...