Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Bağnazlık Nedir? - 1  (Okunma sayısı 18452 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Kasım 12, 2009, 12:24:28 ös
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay



Forum alanında ara sıra bu kavramdan söz ediyoruz ve tanımını da yapıyoruz ama şöyle enine boyuna bir irdelesek nasıl olur diye düşündüm,

Bu kavram eski dilde “taassup” olarak geçerdi, biliyorsunuz. Kimileri günümüzde de öylesini daha anlamlı buluyor. Ancak ben biraz Türkçeci olduğum için “sağnazlık” sözcüğünü yeğliyorum.

Bağnazlık, bilginin ve sevginin olmadığı ortamlarda boy gösteren, insanın var oluşuyla birlikte ortaya çıkmış, insanlara özgü bir tutumdur.

Sadece din değil, her türlü düşünce açısından geçerli olabilir. Her düşünce, her inanç ve her ideolojinin bağnazları bulunabilir.

İnançları ve düşünceleri konusunda tartışmaya yanaşmayan, ödüne ve esnekliğe yer vermeyen, tek doğrunun kendi doğrusu olduğuna inanan, kendisi gibi düşünmeyenlere saldıran, toleranssız ve sevgisiz bir insanın niteliğidir bağnazlık.

Bağnaz kişi, başkalarının kanı ve düşünülerini yadsıyarak bir tek kendi inanç ve düşünülerine körü körüne bağlanan, eleştiri bilincinden yoksun, hep kendini haklı gören kişidir. Başka düşüncelerin de doğru ve haklı olabileceğini aklına bile getirmez. Kazara aklına gelirse, kendini hemen ondan uzaklaştırır.

Bir Müslüman, Hıristiyan, Yahudi ya da herhangi başka bir dinin inançlısı bir kişi bağnaz –din söz konusu olunca yobaz- olabileceği kadar; bir dinsiz hatta bir ateist de öyle olabilir.

Bağnazlık, bilginin gelişimine, evrime, değişime karşıdır. Tartışmayı, eleştiriyi karşılıklı toleransı kabul etmez. Birtakım peşin doğru-yanlış, iyi-kötü yargılarının üzerine oturmuştur.

Bağnazlığı olayları ve gerçekleri akıl yolu ile düşünmeden, bilgi ve bunun erdem ile birleşiminden oluşan bilgelik ile değerlendirmeden kesin bir sonuca varmak yaratır. Bu ise özgür düşüncenin tam karşıtıdır.

Dinsel alanda, bağnazlığın asıl destekçileri inanç sahipleri değil, dini kendi amaçları için saptıran ve kullanan kişilerdir. Oysa toleranslı, alçak gönüllü, sevecen bir dindar, eğer dininde “cennet diye bir kavram varsa kendine «Cenneti hak edebilmek için nelere inanmalı, insanlara nasıl davranmalıyım?» diye sorar.

Kibirli, toleranssız bir dinci bağnaz yani yobaz ise «Kimler benim inancımı paylaşmıyor bakalım?» diyerek, çevresinde cehenneme gönderecek adam arar.



Bu konuyu burada bitirmiyorum; devam edeceğim. Ancak bu aşamaya kadar benimle aynı görüşte olmayanlar çıkabilir; bağnazlığa sapmadan tartışırız.

ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Kasım 12, 2009, 06:51:40 ös
Yanıtla #1

Oysa toleranslı, alçak gönüllü, sevecen bir dindar, eğer dininde “cennet diye bir kavram varsa kendine «Cenneti hak edebilmek için nelere inanmalı, insanlara nasıl davranmalıyım?» diye sorar.

Kibirli, toleranssız bir dinci bağnaz yani yobaz ise «Kimler benim inancımı paylaşmıyor bakalım?» diyerek, çevresinde cehenneme gönderecek adam arar.


Müsaadenizle yazınızdan alıntı yaparak iki durumu kıyaslama yapmak istedim. Aradaki fark olabildiğince açığa çıkıyor ve aynı zamanda tutunulan tavrın nasıl bir yaklaşım getirdiğini, tutum sergilerken hangisinin daha makul ve akılcı olduğunu anlayabilmemizde bize bir ön bilgi mahiyetinde sunum vermektedir.

Başkalarına yardım etme isteği, bencillikten uzak ve tamamiyle hoşgörüyle yaklaşımda bulunanların sahip oldukları potansiyel bilinç gereği ikinci kısımda yeralanların birinci kısımda yeralanların seviyesine ulaşabilmeleri için günlük dilde kullanılan bir fırın ekmek yemek gereklidir sözü sanırım burada çok yetersiz kalmaktadır, diye düşünüyorum. Çünkü olgunlaşmak için hamlaşmak ve hamlığın nasıl olduğunu anlayabilmek adına durumu, her iki şeyi farkedip neyin iyi neyin kötü olduğunu idrak edebilme yetisine sahip olmak için bence başlangıç noktamızın yerinde olduğunu ve Insanlığın başladığı noktadan bitiş noktasına dek birçok aşamalardan geçtiği için en azından bunları kazanmanın pek kolay olmadığını ve hayat sürecince nice zor koşullarla karşı karşıya kaldığımız içindir ki, bunların değerini ve anlamını bilip, layığıyla hakkını verebilmektir önemli olan..

Hiçbirşeyin kolay yoldan kazanılmadığı bir durumda yeraldığımız için elbette bazı şeylerin de bedeli büyüktür ama ödenen bedelin büyüklüğü neticesinde ise kazanılan hasletlerin anlamı ve değeri büyüktür.

Saygılar, 
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Kasım 13, 2009, 10:56:06 öö
Yanıtla #2
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

Sn.Adam

Kibirli, toleranssız bir dinci bağnaz yani yobaz ise «Kimler benim inancımı paylaşmıyor bakalım?» diyerek, çevresinde cehenneme gönderecek adam arar.


Yazınızdan bir alıntı yapmak istedim.İnsanların belki yaşarken hayatta en büyük yanılgıları benlik duygularıdır.Zannederizki benim dinim yada benim hayatım.Hayatta aslında hiç bir şey bize ait değildir.Din ise bunların başında gelir.Dolayısı ile sizinde belirttiğiniz üzere hemen o bağnaz fikirler kapılıverir insanoğlu.Kendisi ibadet yaparken yapmayanı hemen yargılar gıcık olur hemen hükmü verir.Halbuki bilseki yaptığı ne kadar günahtır peygamber efendimiz bile kendi yaptığı ibadetten emin olamaz iken bizim zavallı beyinlerimize düşen o örtü bizi hep sarmalar  durur.Cehennem ve cennet bileti verecek kadar kendini gişe memuru hissetmek aslında ne kadar komik değilmi.Allahın isteklerini yaparak kendini ona en yakın görüp seni dışlaması ne biçim bir egonun ürünüdür.

Sn.Adam  tamda size bu konuya paralel ve ilinti bir soru sormak isterim.

Demokrasi'ye inanmak artık hayatın vazgeçilmez bir argümanı.Onun için kullanılan ifadeler kitaplar dolduruyor.Sizce bağnazların bu düşüncelerinide demokrasi çerçevesinde değerlendiremezmiyizki öyle olmalı bence.Demokrasi özde çok seslilik prensibine dayanıyor.Her fikre açık her fikre saygılı.Baktığınızda muhteşem duruyor lakin hayatın geneline baktığınızda uygulanabilirliğine çokta mümkün görülmüyor.Peki biz bu demokrasi lafının söylenmesi dilde güzel duruyor diyemi seviyoruz.Ben hayatımda içi bu kadar dolu ama bu kadar'da uygulanabilirliği mümkün olmayan bir sistem görmedim yanılıyormuyum.Demokrasilerin bolca kesintiye uğradığı dönemlerde bile aslında devlet hiç bir zaman vatandaşlarına demokrasi uygulamaz iken söylemlerinde hep bunu savunmazmı.Birazda biz insanlar kendi layığımız sistemleri kendimiz arayıp bulmuyormuyuz.Hoşumuza gitmeyen herşeyede türlü yakıştırmalar yapmıyormuyuz.
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Kasım 13, 2009, 11:36:06 öö
Yanıtla #3
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Sayın Karahan'ın diyeceklerine benim bir diyeceğim yok. Bir diyeceğim olursa belki bu başlığın ikinci bölümünde belki de ondan sonra gündeme getireceğim "Tolerans" başlıklı  bölümlerde ortaya çıkar.

Ancak şu bir gerçek: Tüm toplumlar kendilerinin yaraşır oldukları yönetim biçimini ve kendilerine yaraşacak yöneticileri bulur. Eğer rejim demokratik ise, toplumun çoğunluğunu oluşturan kesim kendini onun çerçevesinde yansıtır. Bağnazlık sadece monarşik, aristokratik, teokratik  ya da totaliter rejimlerde başgösterir diye bir şey yok. Hatta bir totaliter rejim bağnazlığı demokratik ortamda olduğundan çok daha kolay bastırabilir.
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Kasım 13, 2009, 08:21:03 ös
Yanıtla #4

Hoşumuza gitmeyen herşeyede türlü yakıştırmalar yapmıyormuyuz.

Türlü yakıştırmalardan ziyade birazcık yapıcı eleştiri desek daha doğru olmaz mı? Çünkü eğrimizi doğrumuzu ölçerek neyin yanlış, hatalı olduğunu farkettikçe bu şekilde doğru olana doğru yol almıyor muyuz? Insanlar hata yapa yapa hataların en aza indirgenmesi sağlanılamaz mı? Giderek daha az yanlış yapar, daha az kırıcı olmaya başlar ve böylelikle daha ılımlı bir insan modeli sergilememize yol açılır. Çünkü kendimden biliyorum hayat karşısında bazan yenik düşmüş gibi bir durumda olsam da sonuçta benliğimden kurtulmaya çalıştığım sürece bazı zamanlar işin içinden zaferle çıktığımı hissediyorum. Böylelikle de kendim üzerinde çalışma yaparak nasıl bir insan modeli sergileyeceğime, sergilemem gerekeni, karar verdikten sonra da bunu uygulamaya geçerim ve en sonunda farkederim ki, meğersem hayatta en güzel şey, Insanlığını kaybetmeden bu dünyada yaşayıp gitmektir. Belki anlattıklarınızla bir nebze de olsa uyuşmayabilir ama ilk etapta aklıma gelenleri yazmak istedim. Umarım anlayışla karşılanırım:)

Saygılar,   
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Kasım 14, 2009, 02:22:08 ös
Yanıtla #5
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

Sn.İsabel

Hoşumuza gitmeyen herşeyede türlü yakıştırmalar yapmıyormuyuz.

Bu sözü genel anlamda hayattaki hemen her karşılaştığımız sorunlarla ilgili kullandım.Bir sorun çözme tekniği diyede algılanabilir.Akılla verecek cevap bulamadınmı istediğin şeyi yakıştır gitsin inanacak biri çıkıyor nasıl olsa. o anlamda kullandım bu sözü.
Saygılar.
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Ocak 21, 2013, 10:54:30 ös
Yanıtla #6
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 856
  • Cinsiyet: Bayan

Bağnaz sözcüğü bana başkalarının düşüncesine,fikrine veya dünya görüşüne kendi fikirleri,düşüncesi veya dünya görüşüyle karşılık veremeyen tek doğrunun kendi bildiği olduğunu zanneden kişiyi hatırlatıyor. Muhafazakarlık kavramının içinde bağnazlığı görebiliriz, hiçbir yeniliğe yer bulunmaz bu insanlar için. Varsa yoksa, ' atalarımız ne yapmış... ' Bir de dindarız derler ya, ona çok şaşarım işte ..
Adequatio intellectus et rei


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
23 Yanıt
15616 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 15, 2009, 08:09:38 öö
Gönderen: erdal
17 Yanıt
15272 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 12, 2011, 12:53:09 ös
Gönderen: TANMAN
9 Yanıt
6434 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 15, 2013, 06:28:48 ös
Gönderen: Samuray
1 Yanıt
3386 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 16, 2013, 06:27:39 ös
Gönderen: ceycet
6 Yanıt
4164 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 17, 2013, 07:22:24 öö
Gönderen: ceycet
1 Yanıt
2871 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 17, 2013, 01:15:12 ös
Gönderen: ADAM
2 Yanıt
3080 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 20, 2013, 03:39:35 ös
Gönderen: ceycet
8 Yanıt
4277 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 23, 2013, 07:32:49 öö
Gönderen: ceycet
25 Yanıt
12476 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 24, 2013, 06:24:01 ös
Gönderen: Samuray
7 Yanıt
4153 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 23, 2013, 08:00:32 ös
Gönderen: bymokurai