Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: BİLİM VE DİN ÇELİŞİR Mİ ?  (Okunma sayısı 18321 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Şubat 15, 2014, 10:05:17 öö
Yanıtla #30
  • Ziyaretçi

             Sayın yihaak, dini bilimsel olarak açıklayabilir misiniz ?
             Saygılar-sevgiler.

Sayın Alşah, açıklamak isterim ki din bir kavram/olgu iken; bilim toplanılan verilerin ürünüdür.
Din yaşayış biçimi, kurallar bütünü, ahlaki ve içsel boyutu ele alan, kul ve yaradan arasındaki ittifak, anlaşma, yasadır. Din bizlere nereden, ne zaman, ne şekilde geldiğimizi, varlığımızı, evrenin boyutunu vb. fiziki(dünyevi) terimleri anlatırken, bilim ise dinin bu argümanlarına delil olur gibi yaradılış, evren hakkında bizlere sonuç verir. Din açıkça evrenin oluşumunu bilimin anlattığı gibi somut delillere dayandırarak, matematik terimleri vererek uzun uzun anlatmaz. Yine din insanın evrimleşmesini  Richard Dawkins'in "doğal seçilim" kavramıyla anlatmak yerine bunu daha kısa ve öz biçimde anlatmayı seçer. Gezegenlerin nasıl ne şekilde büyük bir mucize ile boşlukta durduğunu destansı/masalsı dille anlatan din iken, bilim gezegenlerin o boşlukta hangi kuvvetle durduğunu bizlere açıklar.


Sonuç olarak din hiç bir zaman bilimle çelişkili bir durum yaşamamıştır. Din akıl dışılık değil, kendi lütfuyla tezahür eden bilimin ortaya koyduğu delillerle gelişen, büyüyen, kendisini insanlığa anlatan/aktaran bir manevi kültürdür, olgudur.

Not: Pek tabi bilirsiniz ki dünya üzerinde pek çok din vardır, her biri için aynı şeyi söylemek elbette akıl dışı olur. Kur'an'ın Allah'ı Yasin 38-40 ayetlerinde "Güneşin Dünya'nın etrafında döndüğünü" söyler, bunu bugün bilim yalanlamıştır.

Din ve bilim kesinlikle birbiriyle çelişiyor neden mi ? Öncelikle dini gücü elinde bulunduran güç odakları hiç bir zaman halkın bilgilenmesini, soru soran bireyler olmasını istemez. Ne kadar çok soru o kadar çok çarpık düzeni ve dini kuralların nasıl keyfi bir şekilde kullanıldığını ortaya çıkarır. Bunu orta çağ avrupasın'da da gördük günümüz ve yakın geçmişimiz islami anlayışında da. Ha belki dinin özünde böyle bir anlayış yoktur bunu insanlar böyle çarpıtıyor diyebilirsiniz. Şahsen ben dinin özünü anlayabilen bir ilim adamı olduğumu düşünmüyorum bu yüzden dinin özü ve bilim kıyaslaması yapmam mümkün değil. Ama gözlemlerim sonucunda dinin bilimin önünde bir set olduğunu düşünüyorum. Dini kurallara uyarak bilim ilerleyemez.

Sayın Waldow; sözlerinizin pek çoğunda haklılık payı var. Ne yazık ki bağnaz toplum, dini kuralları işine geldiğince anlayan ve bu ölçüde yaşayan ve yaşamaya zorlayan insanlar yüzünden geçmişte ve bugün de dahil pek çok hata yapılmıştır. Fakat yapılan bu hatalar insanidir. Hatanın yapılması dinin bilimle ille de çeliştiğini göstermemektedir. Çok kez şahit olmuşuzdur ki kitapta yazılı olanı dilleriyle eğip bükenlerin yanında, kitapta olmayanı da varmış gibi göstermeye çalışanlarda vardır. Bu zatlar yüzünden din dünyanın en yararsız/zararlı işi diye gösterilmek istenmiş, bilimin din ile hiç bir alakasının olmadığı vurgulanmıştır.

Oysa din verir, bilim keşfeder...

Her ikinize de saygılarımla...


Şubat 18, 2014, 07:58:00 ös
Yanıtla #31
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1795
  • Cinsiyet: Bay

                    Sayın yihaak, ben size dini bilimsel açıdan açıklayabilir misiniz? diye sordum. Siz, kendi bildiğiniz, inandığınız veya inandırıldığınız şekilde açıklama yapmaya çalışmışsınız. sanırım ne demek istediğimi ya ben anlatamamış yada siz anlamamışsınız !.
                   Bakın ben size dünyanın en basit bilimsel açıklamasını veriyorum. 2x2=4, 3x2=6 gibi.
                   Siz şimdi bana,  benim açıkladığım gibi somut bilimsel bir açıklama yapabilecek misiniz ?
                   Saygılar-sevgiler.   
"Vur ama dinle beni"


Şubat 18, 2014, 08:41:33 ös
Yanıtla #32
  • Ziyaretçi

"Sayın yihaak, ben size dini bilimsel açıdan açıklayabilir misiniz? diye sordum. Siz, kendi bildiğiniz, inandığınız veya inandırıldığınız şekilde açıklama yapmaya çalışmışsınız. sanırım ne demek istediğimi ya ben anlatamamış yada siz anlamamışsınız !. "

Sayın Alşah; ünlemli, soru işaretli, şekillerde cevap vermenize hiç gerek yoktu. Birbirimizi aşağılamadan ya da laf sokmadan da insanca farklı düşündüğümüz konularda anlaşabileceğimizi zannediyorum. Öncelikle yazdığınız yazının/sorunun içerisinde gerçekten meraka dayanan bir olgu göremiyorum. Son derece pratik bilgi gibi sonuç istiyorsunuz. Kusura bakmayın ama o bilim hala Tanrı kavramını açıklayamadı. O yüzden bilimin açıklayamadığını benden bilim yoluyla açıklamamı istemeyiniz. CERN'de yapılan araştırma sonucu "Tanrı zerreciği" olarak adlandırılan moleküler yapının varlığını duymuşsunuzdur. Bilim henüz burada...

Saygılarımla.


Şubat 18, 2014, 09:43:56 ös
Yanıtla #33
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 730
  • Cinsiyet: Bay

Din ve bilimin çeliştiği nokta çok.

Ancak acaba ortak bir noktaları olabilr mi? Din ve bilim nerelerde  uyuşabilir?

Uyuşabilecekleri bir nokta bulabilirsek belki onun üzerinden gidebiliriz.
Özgürlük zeka demektir, sevgi demektir. Özgürlük sömürmeme, yetkeye boyun eğmeme demektir. Özgürlük olağanüstü erdem demektir.
Jiddu Krishnamurti


Şubat 18, 2014, 09:48:56 ös
Yanıtla #34
  • Ziyaretçi

Din ve bilimin çeliştiği nokta çok.

Ancak acaba ortak bir noktaları olabilr mi? Din ve bilim nerelerde  uyuşabilir?

Uyuşabilecekleri bir nokta bulabilirsek belki onun üzerinden gidebiliriz.

Daha güzel bir yaklaşım.


Şubat 18, 2014, 11:07:21 ös
Yanıtla #35
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1795
  • Cinsiyet: Bay

        Sayın yihaak, lütfen alınganlık göstermeyiniz. Soru işaretleri ve ünlemleri ben hemen hemen her yazımda kullanırım. Bundaki amacım asla her hengi bir kişiyi rencide etmek değildir. Amacım; elimden geldiği kadar noktalama işaretlerini kullanarak anlam bütünlüğünü sağlamaktır.
        Dikkat ederseniz, tüm yazılarımda bunu yaptığımı görebilirsiniz. Tekrar ediyorum; amacım asla bir ard niyet değil sadece bilgiye zorlamadır. Zaman içinde bunu anlayacağınızı umuyorum.
        Saygılar-sevgiler.
"Vur ama dinle beni"


Şubat 18, 2014, 11:22:02 ös
Yanıtla #36
  • Ziyaretçi

        Sayın yihaak, lütfen alınganlık göstermeyiniz. Soru işaretleri ve ünlemleri ben hemen hemen her yazımda kullanırım. Bundaki amacım asla her hengi bir kişiyi rencide etmek değildir. Amacım; elimden geldiği kadar noktalama işaretlerini kullanarak anlam bütünlüğünü sağlamaktır.
        Dikkat ederseniz, tüm yazılarımda bunu yaptığımı görebilirsiniz. Tekrar ediyorum; amacım asla bir ard niyet değil sadece bilgiye zorlamadır. Zaman içinde bunu anlayacağınızı umuyorum.
        Saygılar-sevgiler.

Öyleyse ben yanlış anladım Sayın Alşah, özür dilerim. Teşekkür ederim.



Şubat 19, 2014, 09:42:54 öö
Yanıtla #37
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 498
  • Cinsiyet: Bay

Sayın asimov'un önerisi ve bakış açısı güzel. Bu bize farklı bir taraftan bakma olanağı verebilir. Birbiriyle birçok noktada çelişen birçok konunun uyuşan/örtüşen yanlarının da olabileceği bir gerçektir.

Fakat burada dikkat edilmesi gereken bir konu var. Birbiri ile çelişen iki olgunun hangi durumlarda çeliştiğini bilmek/bulmak çok önemlidir. Çünkü o iki olgu temellerini oluşturan kavramlarda çelişiyorlarsa, felsefelerinde uyuşamıyorlarsa, geriye kalan, yani uyuştukları zannedilen her durum önemini ve anlamını yitirir . Çünkü geriye kalan, işleyiş, yürütme gibi konulardır ki, bunun da o kavramların felsefesine ve savunduğu düşünceye hiçbir etkisi yoktur.

Bu durum en iyi "Bilim" ve "Din" kavramlarında kendini gösterir. Bu konunun daha önce forumda tartışıldığını ve bu başlık altında da çok değerli katkılar yapıldığını göz önünde bulundurarak daha fazla uzatmayayım.

Bu konudaki kendi düşüncemi belirterek noktalayayım: Bilim ile din çelişir. Hatta bu bir çelişkiden çok daha fazlası bile olabilir.
« Son Düzenleme: Şubat 19, 2014, 09:46:35 öö Gönderen: enelsır »
enelsır


Şubat 22, 2014, 09:20:27 ös
Yanıtla #38
  • Mason
  • Aktif Uye
  • *
  • İleti: 718
  • Cinsiyet: Bay

Yeri gelmişken... http://www.hurriyet.com.tr/dunya/25850239.asp

---------------------

İnsanoğlu güneş sisteminin dördüncü gezegeni Mars’a gitmek için projeler geliştirirken Birleşik Arap Emirlikleri’nden ilginç bir haber geldi. Buna göre BAE’de din işleri, Mars’a gitmeye kalkmanın intiharla bir olduğunu, dolayısıyla dinen caiz olmadığı yolunda fetva yayınladı.

Mars One organizasyonunun söz konusu gezegende kalıcı bir yerleşim kurmaya hazırlandığı haberleri üzerine BAE İslam İşleri ve Aydınlanma (GAIAE) Genel İdaresi bir fetva yayınladı.

Genel İdare, gezegene yerleşmeye kalkmanın tehlikeli ve intihar tarzında bir girişim olacağını, İslam’ın da insanların canına kıymasını haram kıldığını hatırlattı.

Khaleeejtimes.com’da yayınlanan fetvada şöyle dendi: “Bu türlü tek gidişli seyahatler hayata yönelik gerçek bir risktir, asla İslam adına onaylanamaz. Mars’a gidecek kişinin burada hayatta kalmasının mümkün olmama ihtimali vardır, dolayısıyla ölüme açıktır.”

Astronotların, yok yere öleceği bunun da öteki hayatta intihar etmiş gibi muamele göreceği belirtildi.

Prof. Faruk Hamada liderliğindeki komite, “Hayatı tüm olası tehlikelere karşı korumak ve güvenliğini sağlamak tüm dinler tarafından kabul edilmektedir.  Kuran’da Nisa suresinin 29’uncu ayetinde “Kendinizi helâk etmeyin. Şüphesiz Allah, size karşı çok merhametlidir” ifadesi yer alır” dedi.

BAE’nin resmi fetva merkezi olan GAIAE, 2008 yılında hizmete girdiğinden bu yana yaklaşık 2 milyon fetva yayınlamış.

Milyar dolarlık Mars One misyonu; 2025 itibariyle Mars’ta koloni kurmayı hedefliyor.

Önce Mars’a malzeme yollamayı planlayan şirket, daha sonra insanlı yolculuk projelendiriyor. Önümüzdeki yıllarda bu çerçevede iletişim uyduları, iki uzay robotu ve kargo yolculuğunun düzenlenmesi planlanıyor.

Aralarında İslam ülkelerinden de katılımcıların yer aldığı 200 bin kişi Mars misyonu için başvurmuştu. Aralık ayında ikinci tura 6 Türk’ün kaldığı açıklanmıştı.  Yörüngelere göre Mars ile Dünya'nın uzaklığı değişiyor. En yakın noktada 56 milyon km olarak hesaplanıyor.

Bir zamanlar sulak olduğu tahmin edilen gezegende hava sıcaklığı ise ortalama -65 derece olarak tahmin ediliyor. Gezegenin atmosferi de yüzde 95 karbondioksitten oluşuyor.
Live long and prosper.


Şubat 23, 2014, 04:52:10 ös
Yanıtla #39
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 730
  • Cinsiyet: Bay

Sayın Spock benim de geçenlerde  okuduğum bir haberi foruma taşımış.

Yazıdan da anlaşılacağı üzere dinin egemen otorite olduğu toplumlarda insan yaşamının, özgürlüklerin, bilimsel anlayışın nasıl baskı altına alındığı, yok sayıldığı, alaşağı edildiği görülmekte.

İşte bilim ve aklı temel alan masonluğun insanlık için ne kadar önemli olduğu buradan da anlaşılıyor.

Bilim, felsefe, yaşam, anlayış her şey nasıl da ilerliyor ama dinin karşısında bir arpa boyu yol alamıyor.

Yobazların karşısında nasıl başarılı olunacak?
Özgürlük zeka demektir, sevgi demektir. Özgürlük sömürmeme, yetkeye boyun eğmeme demektir. Özgürlük olağanüstü erdem demektir.
Jiddu Krishnamurti


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
0 Yanıt
3485 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 10, 2007, 11:55:17 ös
Gönderen: Supeluta
0 Yanıt
2553 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 28, 2007, 01:47:42 öö
Gönderen: shemuel
14 Yanıt
7317 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 01, 2010, 06:28:35 ös
Gönderen: ceycet
4 Yanıt
3470 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 02, 2010, 03:49:44 ös
Gönderen: Prenses Isabella
6 Yanıt
4425 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 14, 2010, 07:23:47 ös
Gönderen: murat tanhu
12 Yanıt
7115 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 02, 2010, 10:50:33 ös
Gönderen: Asi
5 Yanıt
4455 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 14, 2010, 07:13:59 ös
Gönderen: murat tanhu
6 Yanıt
8635 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 21, 2012, 12:44:59 öö
Gönderen: NOSAM33
0 Yanıt
4473 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 03, 2012, 02:04:32 ös
Gönderen: karahan
8 Yanıt
6706 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 09, 2012, 07:25:19 ös
Gönderen: asimov