Sayın hailstorm’un bu başlık altındaki sorusu, aradan 24 saatten çok zaman geçtiği halde yanıtlanmamış olduğu için unutulup gitmiş sanılabilir.
Bence bu sorunun doğru yanıtı: Belli değil, bilinmiyor.
Kimileri, daha sonra değiştirilmiş ve geliştirilmiş olmakla birlikte, daha Spekülatif Masonluğun ortaya çıkışından çok önce localardaki kabul edilmiş masonların uyguladıkları ritüeller olduğunu, bunların sonradan geliştirildiğini ileri sürüyor.
Böyle bir tez ileri sürenler, buna ilişkin hiçbir kanıt, hiçbir belge gösteremiyor çünkü yok.
Kanıtı, belgesi olmayınca böyle bir şeyin yapılmış olduğunu nereden biliyoruz?
O tarihlerden kalma birtakım eski belgeler var günümüze kadar gelebilmiş olan… Acaba onlarda böyle bir ritüelin varlığına ilişkin bir değindirme var mı? Benim görmüş oluğum belgelerde yok.
Şöyle bir bilgimiz var: 1646 yılı sonrasında İngiltere’de, tarihteki ünlü Alşimistlerden Rozkruacı, Kabul Edilmiş Mason Elias Ashmole, 33 dereceli bir spekülatif çalışma dizgesi tasarımı yapmış. Bunu locasına önermiş. Sert bir tepkiyle karşılaşmış. Bunun üzerine Masonluğa küsmüş. Yıllar sonra, 1688 yılında Londra’daki bir locada görülmüş. (Bu locanın adı verilmiyor ama büyük olasılıkla St. Paul Locası; ayrıca tarih çok ilginç) 1692 yılında yani Londra Büyük Locası’nın kuruluşundan çok önce hatta Royal Society kanalıyla yapılan ve başarısızlıkla sonuçlanan ilk spekülatif örgütlenme girişiminden önce ölmüş. Ashmole tarafından yapılmış olan çalışmalar daha sonra Spekülatif Masonluğun ritüellerinin düzenlenmesi sırasında değerlendirilerek kullanılmış.
Bilgimiz, özetle burada bitti. Bundan sonraki ise, varsayım, görüş, tahmin hatta kurgu.
Benim bu bağlamda yapabileceğim, ayrıntılarına girmeden özet tahmin şöyle:
Operatif mason localarının bir ritüeli yoktu. Onlara katılan kabul edilmişlerin de yoktu. Çünkü bu bir ezoterik kurum değildi.
Kabul edilmiş masonlar, kendi localarına kendi bilimsel bilgi, felsefe, töresel değer ve düşüncelerini getirirdi. Özgür masonlar (operatifler) onlardan bu bağlamda yararlandıkları için onları localarına kabul etmekteydi. (Tek neden değil elbette) Ancak gerek kuruma girerken gerek kalfa derecesini alırken bir ant içmeleri/yemin etmeleri söz konusu olabilir. Fakat işte o kadar. Bir öğretim içeren bir ritüel beklenemez.
Üstelik gelenekler uyarınca zaten hiçbir şey yazılmazdı ki.
Operatif mason localarının hepsi bağımsızdı ve aralarında yer yer yılda bir devlet gözetiminde yapılmakta olan ortak toplantılarından başka hiçbir iletişim yoktu. O toplantıların da bir ritüeli olamaz çünkü böyle bir uygulama dine aykırı sayılır ve bu nedenle kesinlikle izin verilmezdi.
Üstelik bunlar öyle sonradan (Spekülatif Masonlukta) ileri sürülmüş olduğu üzere “her yerde aynı” da olamazdı. Çünkü bu aynılığı sağlayacak iletişim yok. Bu ancak bir simgesel dilek olarak düşünülebilir.
Dolayısıyla Masonluktaki ilk ritüellerin bir spekülatif mason örgütü kurmak üzere ilk hazırlıklar yapılırken düzenlenmiş olduğunu söylemek pek yanlış sayılmaz sanırım. Ancak acaba temel alınmış olan kurum hangisiydi? Royal Society mi, Masonluk mu?
İşte bunlar, 17. yüzyılın son yıllarında, 18. yüzyılın başlarında düzenlenmiş olabilir. Nitekim yanlış hatırlamıyorsam John Locke’un bazı satırlarında Royal Society ile değil Masonluk ile bağlantılı olarak bu konuya ilişkin değinmeler var. Fakat bunların o tarihlerde uygulanmışlığı da kuşkulu. Ta ki, 1715 yılına yani Londra Büyük Locası’nı kurmakta kullanılacak olan localar oluşturulana dek.
Bunu gerisinde, daha önceki bir tarih ile bağlantılı olmak üzere ise tek bir seçenek kalıyor: St. Paul Locası. Bazı kaynaklarda Sir Christopher Wren’in, bu locada 1691 yılında kabul edilmiş mason olduğu belirtilir. Masonluk tarihinin en komik olayı. Belki bunu tüm sonraki entrikanın göstergesi olarak nitelemek daha doğru. Dolayısıyla o ritüellerin işte öylece 1690’lı yıllarda ilk kez uygulamaya konmuş olması da bir olasılık. Ancak 1702 yılında Kraliçe Ann ile olan uyuşmazlığın ertesinde bu tasarımın ister istemez terk edilerek Royal Society seçeneğine dönülmüş olan yaklaşık 12 yıllık bir süre var.
İlk kez hangi tarihte uygulanmış olursa olsun, 1725 yılına geldiğinde bu ritüeller artık yetmez olmuş ve hepsinin yeni baştan düzenlenmesine girişilmiş.
Kimi masonlar bunların yüzyıllardan beri hiç değiştirilmeden uygulandığını ileri sürüyorsa da, hepsinin daha sonra hangi etkilerle değişime uğradığını da çok iyi biliyoruz; üstelik artık belgelenmiş olarak…
Sorunun asıl önemli bölümü buras olduğu için, bu kadarı yeter diyerek ötekileri değinmeyişim umarım hoşgörüyle karşılanır.