Masonlar.org - Harici Forumu

Masonluk Bilgidir. Bilimdir. Ilimdir. => Tarih => Milletler Tarihi => Konuyu başlatan: zarathustra - Ağustos 20, 2007, 02:06:06 ös

Başlık: Kızıldereliler Hakkında Hersey...
Gönderen: zarathustra - Ağustos 20, 2007, 02:06:06 ös
                                 (http://www.resim-yukle.com/img01/14/74548yndyshe9.gif)

Gunese aya ruzgara ovguler duzerlerdi.topragi agaci kusu dinler dunyayi onlarla birlikte algilar onlarla birlikde dus kurarlardi.Sarkilari otlarin yapraklarin ciceklerin renklerine karisirdi.Gece Şahini alarm verir.pumanin kukreyisi her seyin yolunda gittigini bildirirdi.

Safak sokerken berrak derelerde yuzlerini yikar topragin uyanisini derin bir sessizlik icinde karsilarlardi.


(http://www.resim-yukle.com/img01/14/54635invocation3a.jpg)

Haftanin butun gunleri yilin butun aylari kutsaldi.

Ama beyaz adam onlari putperest saydi ve "kayip ruhlar" olarak gordu.
Doganin vahsi oldugunu ilk kez beyazlardan duydular ve o andan sonra onlarda "vahsi"ligin icinde kaldilar.

Hersey Kristomp Kolomp'un 1492 yilinda Amerika'ya ayak basmasiyla basladi.Beyazlar tanriydi ve tanri baris istemedi.Son kizilderili direnisci Apache reisi Geronimo 1886 da teslim oldugunda yuzlerce kizilderili ulusu,yuzlerce dil yuzlerce kultur yeryuzunden silinmis binlerce yillik bilgelik yok edilmisti.


(http://img398.imageshack.us/img398/6393/untitledfd7.png)
(http://img398.imageshack.us/img398/7475/untitledkn8.png)
(http://img398.imageshack.us/img398/4001/untitledvj7.png)
Başlık: Re: Kızıldereliler Hakkında Hersey...
Gönderen: zarathustra - Ağustos 20, 2007, 02:13:11 ös
Dilleri

(http://img398.imageshack.us/img398/3410/untitledor7.png)

Dil Avrupali'larin gelmesinden once Kuzey Amerikada konusulan kizilderili dilleri
300 den fazla fazlaydi.Bu dillerin en az yarisi belgelenemeden ortadan kalkti
ve geri kalanlarda yok olma tehlikesiyle karsi karsiya
su anda en cok konusulan diller arasinda novalp (100.000),cree(70.000),
Ojibwa(50.000) ve Sloux(20.000) bulunuyor.ozellikle ticareti kolaylastirmak
amacli ortak Jargonlar gelismissede Kizilderili dilleri bir genelleme
yapilamiyacak kadar farkli yapilara sahipdir.Sanilanin aksine ayni bolgede Kizilderililer bile aralarinda anlasamazdi.buna karsilik Kuzey Amerikadaki bircok yer hala Kizilderili adi tasiyor.Minnesota(mne sota-berrak su) Oklahama(kizil insanlar) Chicago gibi


(http://img358.imageshack.us/img358/9461/untitledbg6.png)
Başlık: Re: Kızıldereliler Hakkında Hersey...
Gönderen: MYSTICPROVOCATEUR - Ağustos 20, 2007, 02:16:49 ös
Çok güzel bir paylaşım sn.zarathustra.Teşekkürler.

Not:Bence yukarıda yazılı olanlar insanlığın bencillik ve vahşet öyküsüdür.
Başlık: Re: Kızıldereliler Hakkında Hersey...
Gönderen: GölGe - Ağustos 20, 2007, 02:17:49 ös
ya dostum buna da çok güzel bir çalışma olmuş diyecem ama suç bende değil sende :D
Başlık: Re: Kızıldereliler Hakkında Hersey...
Gönderen: zarathustra - Ağustos 20, 2007, 02:19:49 ös
Kartal Tüyü

(http://img358.imageshack.us/img358/4076/untitlednq0.png)
K A R T A L T U Y U
Kutsal Yaraticinin dunyanin butun kuslarini yarattigi ilk zamanlarda , O onlarin tuylerini bir cicek demetinin renkleri gibi cesit cesit renklerle donatti. Sonrada gerbirine farkli farkli sarkilar ogretti.Yaratici onlara her yeni gunu guzel sarkilarindan olusan koroyla karsilamalari talimati verdi. Yaratici bütün yarattigi kuslar arasindan lider olarak KARTAL’ ı secti. O yaratilanlar içinde en yüksege ucabilen,en uzagi gorebilen di ve Kutsal Yaraticinin habercisiydi.

Lakota ulusu olarak bizler bu nedenle herzaman dort kutsal torenlerinde saclarimiza kartal tüyü takacagiz. Inacimiz; Onu tutmak veya takmakla Yaraticinin mesajlarini daha cabuk ve dogru alabilecegimiz seklindedir.Yaratici kartal tüyü ile bizleri en yüksek mertebeyle onurlandiracaktir.Bir kisiyi kartal tuyu ile karsilamak demek onu minnetle ve en buyuk saygi ile karsilamak demektir.

Bu yolda Kutsal Yaratici ve Kartal yeni kartal tuyu sahiplerine isim vereceklerdir.




(http://img466.imageshack.us/img466/3638/untitlednn8.png)
KARTAL TUYUNUN SEMBOLIZMI
Kutsal ruh baslangicta hayvanlar ve kuslara bilgelik verdi ve onlara insan ile konusma gucu ve bilgisinide verdi.Bu secilmis temsilcilerini insanogluyla iletisim kurmak ve iclerindeki kendilerini gormelerini saglamak ve onlara kutsal sarkiyi ve dansi ogretmek icin gonderildiler ve onlarda kendilerine verilen bu gorevi yerine getirdiler.
Kutsal Ruh’un yarattıkları içerisinde en kutsali KARTAL’dı misyonu hayatin anlamini anlatmasi idi.Kartal bilindigi gibi iki yumurta yapar.Dünya gercegide bilidigi uzeri iki üzerine kurulmuştur iki rakami kutsallıgi ifade eder,hersey ikiye bolunmustur.Erkek-kadin,disi-erkek, bu havanlar,kuslar,insanlar,agaclar ,cicekler kisaca hersey icin gecerlidir herseyin dünyaya verdigi aramaganlar iki turludur yani disi yada erkek ve bu sayede yasam ilk gunden bugune devamini saglamistir.Insan iki göze iki ele,iki ayaga,,ruha ve bedene,maddeye ve golgeye sahiptir.Gozleri guzel ve guzel olmayani gorur,kulaklari güzel seyleri duyarken kotuler onu mutsuz eder.Aklindan gecenlerde seytani(kotu) ve guzel dusunceler arasinda bolunmustur. Iki elimiz mevcuttur ve sag el genellikle kotu seyler icin kullanilmistir,savasta öfkeli anlarda onu oncelikle kullanir insan oglu fakat sol el kalbe daha yakindir daima naziklik ve hosgoruludur ve bu yolda kullanilir.Sag ayak hep yanlis tarafi gosterir insanogluna,sol ayak daima dogru yonu gosterir ve o yonde goturur .Insan karanligi-aydinligi,yazi-kisi,savasi-barisi,hayati ve olumu bilir.
Yaraticinin insana vermek ve ogretmek istedigi dersi hatirlamak ve anlamak icin Buyuk Kartal’a bakmak yeter. O Kutsal Ruhun yarattiklari içerisindeki favorisidir.Kartal Tüyündede ikiye bölünmü? ikilemler ve semboller vardir.birkismi parlak beyaz,birkismi siyahtir buda aydinligi karanligi,yazi kisi,savasi baris,hayati ve olümü anlatir ve bu imgelemleri gösterir bize. Oyleyse kartala bakin derken ne soylemeye calistigim ortaya cikiyor,kanatlarin hayatin hikayesini anlattigi kisacasi.
Ellerimdeki bu iki kartal tuyune bakin sag elimdeki buyuk ve mukemmel gorunuslu erkegi sembolize ediyor.sol elimdeki kucuk narin ve duz olani kadini sembolize ediyor.kartal yüyünün bu siyah ve beyaz a bolunmus iki parcasi gun isigini ve karanligi ,yazi kisi sembolize eder.
Cocuklarim onlara ne soylemek istedigimi hatirladiklarinda sececekleri parcanin hayatiniz ve geleceginiz icin secilmi? oldugunu bilmeli ve o yone gideceklerini bileceklerdir. IYI YADA KOTU YONE.
Sharon Locklear
Başlık: Re: Kızıldereliler Hakkında Hersey...
Gönderen: zarathustra - Ağustos 20, 2007, 02:22:46 ös
Çok güzel bir paylaşım sn.zarathustra.Teşekkürler.

Not:Bence yukarıda yazılı olanlar insanlığın bencillik ve vahşet öyküsüdür.
Degerli yorumunuz icin ben tesekkür ediyorum
ya dostum buna da çok güzel bir çalışma olmuş diyecem ama suç bende değil sende :D
Tesekkürler gölge arkadasim..
Başlık: Re: Kızıldereliler Hakkında Hersey...
Gönderen: GölGe - Ağustos 20, 2007, 02:25:43 ös
dostum kusura bakma konunun arasına girdim ama bittiğini sanmıştım hani ben öyleyim ya  ;)
Başlık: Re: Kızıldereliler Hakkında Hersey...
Gönderen: zarathustra - Ağustos 20, 2007, 02:26:36 ös
Konusan Ruhlar

                                    (http://img466.imageshack.us/img466/2066/untitledll7.png)



Bir çok söz duydum ama hiçbiri yapılamadı ,güzel sözler uzun sürmedikçe birşey ifade etmezler. Sözler benim ölülerimi geri getiremez.Beyaz adamın istila ettigi ülkeminde karşılığını ödemez.Onlar babalarımızın mezarlarını korumaz. Atlarımız ve hayvanlarımızın degerini ödemez.Güzel sözler bana çocuklarımı geri veremez.Güzel sözler bize saglık vermeyecek ve onlar ölümleri durdurmayacak.Güzel sözler halkıma istedikleri yerlede özgür ve mutlu yaşamaları icin bir vatan vermeyecek.Konuşmaktan yoruldum ve bunlar kalbimi yaraladı,bircok güzel söz ve yerine getirilmeyen söz hatırlıyorum.Bunlar konuşmaya layık olmadıkları halde konuşanların sözleriydi.
Reis Joseph
"HIN-MAH-TU-YAH-LAT-KEH"
"Daglarda Gümbürdeyen Gökgürültüsü"
(Nez Perche Ulusunun Büyük Reisi-1840-1904)
Başlık: Re: Kızıldereliler Hakkında Hersey...
Gönderen: zarathustra - Ağustos 20, 2007, 02:27:50 ös
dostum kusura bakma konunun arasına girdim ama bittiğini sanmıştım hani ben öyleyim ya  ;)
Sorun degil tüm aktarilanlarin ardarda görünümü önemli degil,arada yorumlarin olmasi cok daha anlamlidir.
Başlık: Re: Kızıldereliler Hakkında Hersey...
Gönderen: zarathustra - Ağustos 20, 2007, 02:31:55 ös
(http://img466.imageshack.us/img466/9020/untitledeu7.png)
Amerikan Yerlisi nin Kutsal Ruh'a Dua'si
" Ulu Tanri , ruzgarin icinde duydugum ses kimin sesi,butun dunyaya hayat veren kimin nefesi -duy beni-. Senden once geldim . Senin cocuklarindan biriyim.ben kucuk ve gücsüzüm , senin gücüne ve bilgeline ihtiyacim var. Güzellikler icinde yürüyelim ve gözlerim hep farkina varabilsin kirmizi ve mor gün batiminin. Ellerim saygi gostersin senin yaptigi ve yarattiklarina,kullaklarim acikca duyabildin sesini.
beni oyle bilge yap ki ben benim insanlarima ogrettiklerini anlayabileyim ve kayalara ve yapraklarina arasina gizledigin derslerini anlayabileyim. En büyük düsmanim olan kendimle savasip kendi icimdeki
gücü bulabileyim ve hazir olayim sana gelirken;Temiz ellere ve saf gözlere , oyleki yasam batan bir günbatimi gibi solmaya basladiginda ruhum sana saf ve lekesiz gelebilsin."


SARI ATMACA, SIOUX SEFI

cherokee sukran duasi
cennetin ilik ruzgarlari
esebilir usulca evinin ustune
her kimki girerse iceri
kutsal ruh onu kutsasin
karda yürüdügünde
makosenlerin
mutlu izler biraksin
ve gokkusagi dokunsun
daima omuzlarina.
derleyen : Geronimo Yalniz Kartal

KUTSAL SAVASCI
Hayat bize kural savasci olma sansini verir
Savasci cesaretle girer karanliklarin icine ,
arastirip bulmaya varliginin gerçegini
Kutsal savasci olmak icin ordan alir cesatetini ,dayanma gucunu ve sabrini
Yol dar,arazi engebeli ,kayalik.
Sen yalniz yürüyeceksin:karanlik magralardan gececek,
sarp kayalardan tirmanacak,sIk ve buyuk ormanlari asacaksIn.
Sen karanlik tarafinla tanisacaksin.Korkunun yüzleri,düzenbazlik,hüzün
bekliyor olacak senin gelmeni orada.
Bu yolculuga cikan baskasi olmaycak fakat sen gideceksin.
Hayyatta secip gitmemiz gereken yollarin oldugu zamanlar gelecek
Asla geri dönüsü olmayan bir yola cikmaya baslarken gerekli olanlari almaya karar vermeliyiz
..Hayatimiz sonsuza dek degisecek bu yolculukta.
orada bircok yer olacak incinde gizlenebilecegimiz.
Fakat yol sürecek.
Kutsal savasci yolundan dönmeyecek,yaralanacak,yorgun düsecek
ve enerjisi bitecek
Savasci tekrar düsmeden önce cabalayip ayaga kalkib bir kac adim atacak.
Dinlenecek,güclenecek
ama devam edecek bu tehlikeli yolda.
ayrilmayacak yolundan.
Gücsüz düsecek ama asla yilmayacak
Birgün,savasla birgun yalnislikla birgun umutsuzlukla carpisacak....

Günes bulutlarin arasindan görünecek;
kuslarin tatli melodisi duyulacak
Orada enerji degismi olacak
derin bir degisim yasanacak
Savasci cesurca savasti
ruhu kazandi sonunda karanlik gecenin savasini
yeni bir enerjiyle doldu içi
--onlarin yeni bir yolu var simmdi--
bu bilgelik ile doldurdu icini savascinin
kisisel savasini kazanip isigi ile halkina yol gosterici oldu
Digerlelerinin bu yolda yurume izni yoktu
Onlar onu yalnizca sevebilir ve dogruluk ve dürüsürtlük yolunda kendilerine
örnek alabilirler.
iste buydu Ruhani Savasci'mizin yolu

Yazar:Bilinmiyor
Derleyen : Geronimo L.E

(http://img358.imageshack.us/img358/9016/untitledhl5.png)
Başlık: Re: Kızıldereliler Hakkında Hersey...
Gönderen: zarathustra - Ağustos 20, 2007, 02:37:01 ös
Siirleri

(http://img389.imageshack.us/img389/3812/untitledjo1.png)


Wakan tankaya
IHTIYARIN MAKOSENLERI
Astim sizi duvara ,yipranmis güderi makosenler
Astim sizi oraya,öylece durun
Birhayvandan yuzmustum sicagi sicagina
Getirmistim sizi karima

Ozenle isledi sizi
Kesti ,dikti ,susledi
Grurla giydim sizi
Giydim dereler tepeler boyunca

Simdi oturuyorum kemikleimi sizlatan
nice kistan sonra
Siz duvarda duracaksiniz,ben oturacagim
Gecenin gelmesini bekleyecegiz birlikte
ROMANA CARDEN




Reis Joseph'e Övgü
REIS JOSEPH'E OVGU
Hic ulasamayacak Kanada'daki vadedilmiz topraga
HIN-MAH-TU-YAH-LAT-KEH
"Daglarda Gümbürdeyen Gökgürültüsü"
Kacak reis oturuyor
Oklohama yolundaki
Cezaevi vagonunun bir kosesinde

Savascilarina kelepcelemisler
Sürgundeki tuyu dökülmüs sahini
Pencereden bakiyor
Disarida firtinanin ortasinda kazlar
Biliyor kar firtinasinin
top atesinden fazla insan oldurdugunu

Hala gözlerinin önünde ucusurken
Bababsinin Walowa Vadisi savunmasi
geyik ve ceylan lesleri
karanligi yutuyor bir cekirge

Ne cok türküler söyledi su ihtiyar
soguga ve hastaliga karsi
su buz daglari ulkesinde
öksürüp soluklandikca halki

Simdi gozleri bekci kadar uykusuz
Tren tangirdadikca
dislerinin arasinda,gozlerin icinde.
Öfkesini tutmus ,avuclarinin icinde
halkin gelecegi karisiyor ormanin dumanina

Kemikleri raylarda
ruhu trenin isliginda
DUANE NIATUM




SALLANAN YELPAZE
Bir zamanlar Bakir göklerde dogmus bir
kartalin vahsi guzelligi
simdi kutsal bir yelpazede
boncukla süslü yüyler

güclendirirken sogumus ruhu yatisirmak icin kivranan
parmaklarin tutusunu, can cekisiyor
göyaslari icinde,
ayni anda yüregide agliyor
Hayat birdaha ne eski parlakligini kazanabilir
ne de asla eski sicakligini duyurabilir

Bunu belki ölüm ögretti,
Son soluklari duymuyorum,belkide bilgelik
Yalnizca yaslilara gelmeyecek artik
Ölümsüzlük uçuyor simdi giden
ruhun kanatlarinda,

Bak,
Bir davul çaliyor,uzakta olsan ;
sallanan yelpazelerden geliyor sesi
Avlanan ölüm kusu bekliyor
cagiriyor
GREY-COHOE





ÖLMEK IÇIN GÜZEL BIR GÜN
Onalti gündür at sirtinda general
atlar susamis ve yorgun
hain sefin!! izini surmekte
onun gelisini takdir etti!
askerler tepelerin gerisinde saklanmisti
kampin etrafi sarilmisti

bir atli surdu atini reise dogru
onlar koyu almak ve yagma etmek icin gelmislerdi

"kollarinizi asagi indirin"
"mizraklarinizi asagi indirn"

Reisin gözlerinde hüzün vardi
Fakat gözlerinde korku görünmüyordu

"Ölmek icin güzel bir gün"

Gözlerinizi kurulayin cocuklarim aglamayin

"Ölmek icin güzel bir gün"

O konusmustu beyaz adam gelmeden cok önce,
Onlarin silahlari ve wiskisi hakkinda
Halkini uyarmisti

Onlar tarihlerini yazmadan önce

General inanmadi onun sözlerine
ne de yüzüne.

Fakat O biliyordu daha cok insan ölecegini
sonrada bu kara lekenin yasanacagini
Bu kanun nasil yikilir
Neyanlis yaptim ben?
ki beni gömmek öldürmek istiyorsun
bu kan izleri üzerinde

Biz topraklarimiz, toraklarimiz bizim icin endiseli

Ve bu yol daima olmali
Asla daha fazlasini sorma asla
Ve simdi soyle bana son sozunu

Silahlarimi asagiya indirdim
Basimi egdim
Simdi istersen beni atabilirsin bu yerden
Gidecek bir yeri olmadan

Ve insanlarina dönüp yasli gozlerini kurulamalarini soyledi
bizler huzurlu ve rahatiz
ve sesi gökyüzünde yankilandi
"ÖLMEK ICIN GÜZEL BIR GÜN."
YAZAN :Robbie Robertson
Ceviren :Geronimo L.E




HAYALET DANSI

Karga mesaji getirdi
Günesin cocuklarina
Buffalo nun dönüsü icin,
Ve güzel günler yakinda
Sen bedenimi öldürebilirsin
Ruhuma lanet okuyabilirsin
Senin tanrina inanmadigim icin

Benim dualarim karsisinda durma sansin yok
Sevgime karsi durma sansin yok
Onlar yasakladilar Hayalet dansini

Fakat biz tekrar yasayacagiz,tekrar yasayacagiz
Kiz kardesim yukarida
Kizila boyanmis
O yarali dizde Öldürüldü
bir azize o simdi
büyük davulun var senin masafeler otesinden
gökyüzünde siyah kus
duydugun bu ses ve muzik
buffallonun aglamasidir.

Cilgin At gizemliydi
kendinden gecmenin en iyisini bilirdi
ve Oturan Boga büyük havariydi
Hayalet Dansinda

Gelin comanche ler
Gelin blackfoot lar
Gelin shoshone ler
Gelin Cheyenne ler


Biz tekrar yasayacagiz

Gelin Arapaho lar
Gelin Cherokee ler
Gelin Paiute ler
Gelin Siouxlar

Tekrar yasayacagiz
Yazan :Jim Wilson ve Robbie Robertson
Ceviren:Geronimo L.E




KUTSAL SAVAŞCI
Ben kutsal ateşin koruyucusum
Temizlik ateşinin
Alevlendiriyorum oku ..Alevin koruyucusuyum
Ben büyük gizemli sirlarin icinden gectim
Ve dokundum Kutsal Ruh'un yüzüne

Kartalın ve kuzgunun kanatlarında dolaştım
Acını gözyaşlarını gördüm
Hatıralar,pismanlık,barış ,sevinç
Bunlarin gücünü hissettim

Şifa cemberi sonsuza dek döner
Ve ben dört bir yandan öğrendim
Oturdum büyük konsül ateşinin etrafında Büyük Babalarla
Onların çağrılarına cevap verdim..ŞAMAN..
Hayallerimin sessizliğine daldım
Çatılmış pipoların hüznüne.
Kartalın yuvasını besledim
Ve cevirdim ağlayan nehri gülen suya.

Kutsal kadının çağrılarını cevapladım
Dinledim Onun eski şarkısını
Ve yavaşça davuluma vurdum Toprak Ana'nın
Kalp atışları gibi.
Şarkıyı beraberce söyledik

Ruhani savaşcıyım ben
Görevim barış

Büyük sırrın içinde Kuzgunun siyah kanatlarına binecegim
Ve döneceğim Beyaz Güvercinin barışcıl kanatlarında

Ben Ruhani Savaşcıyım
Yazan: Frances Vandine

(http://img466.imageshack.us/img466/5741/untitledxk9.png)
Başlık: Re: Kızıldereliler Hakkında Hersey...
Gönderen: MYSTICPROVOCATEUR - Ağustos 20, 2007, 02:44:04 ös
Alıntı
KUTSAL SAVASCI
Hayat bize kural savasci olma sansini verir
Savasci cesaretle girer karanliklarin icine ,
arastirip bulmaya varliginin gerçegini
Kutsal savasci olmak icin ordan alir cesatetini ,dayanma gucunu ve sabrini
Yol dar,arazi engebeli ,kayalik.
Sen yalniz yürüyeceksin:karanlik magralardan gececek,
sarp kayalardan tirmanacak,sIk ve buyuk ormanlari asacaksIn.
Sen karanlik tarafinla tanisacaksin.Korkunun yüzleri,düzenbazlik,hüzün
bekliyor olacak senin gelmeni orada.
Bu yolculuga cikan baskasi olmaycak fakat sen gideceksin.
Hayyatta secip gitmemiz gereken yollarin oldugu zamanlar gelecek
Asla geri dönüsü olmayan bir yola cikmaya baslarken gerekli olanlari almaya karar vermeliyiz
..Hayatimiz sonsuza dek degisecek bu yolculukta.
orada bircok yer olacak incinde gizlenebilecegimiz.
Fakat yol sürecek.
Kutsal savasci yolundan dönmeyecek,yaralanacak,yorgun düsecek
ve enerjisi bitecek
Savasci tekrar düsmeden önce cabalayip ayaga kalkib bir kac adim atacak.
Dinlenecek,güclenecek
ama devam edecek bu tehlikeli yolda.
ayrilmayacak yolundan.
Gücsüz düsecek ama asla yilmayacak
Birgün,savasla birgun yalnislikla birgun umutsuzlukla carpisacak....

Günes bulutlarin arasindan görünecek;
kuslarin tatli melodisi duyulacak
Orada enerji degismi olacak
derin bir degisim yasanacak
Savasci cesurca savasti
ruhu kazandi sonunda karanlik gecenin savasini
yeni bir enerjiyle doldu içi
--onlarin yeni bir yolu var simmdi--
bu bilgelik ile doldurdu icini savascinin
kisisel savasini kazanip isigi ile halkina yol gosterici oldu
Digerlelerinin bu yolda yurume izni yoktu
Onlar onu yalnizca sevebilir ve dogruluk ve dürüsürtlük yolunda kendilerine
örnek alabilirler.
iste buydu Ruhani Savasci'mizin yolu

Yazar:Bilinmiyor
Derleyen : Geronimo L.E

İlkel olarak bilinen bir uygarlığın ruhani olarak ne kadar ileride olduğunu gösteren sembolik bir anlatım.İnsan denen varlığın geçtiği , geçeceği aşamalar  VE NE ŞEKİLDE YAŞAMASI GEREKTİĞİ anlayabilene çok güzel anlatılmış.Tek kelime ile mükemmel...
Başlık: Re: Kızıldereliler Hakkında Hersey...
Gönderen: zarathustra - Ağustos 20, 2007, 02:46:21 ös
Gözyasi izleri
(http://img357.imageshack.us/img357/2110/untitledxt6.png)
Büyük Baba'nın daha göçe zorlanmayacakları sözünü verişinden sonra topraklarından tam beş kez sürüldüklerini anımsatan bir reis şunları söyler: "Bana kalırsa Kızılderililere tekerlek takın. Böylece istediğiniz zaman sürüp götürebilirsiniz onları."

Kızılderililer tekerleği beyaz adamdan öğrenirler. Ama işin garip yanı, danslarında çember kullanıyorlardı. Meksika vadisi'nde yerleşen kabilelerde ise çocukların tekerlek oyuncakları vardı. At gibi güçlü bir hayvanın olmayışından olsa gerek , Kızılderililer ulaşımda tekerleği önemsememişlerdir.

Altına pick-up çekmiş bir Kızılderili aşık dağlara ve bufalolara

Kızılderilerin İroquois boyundan olan bu kabile, adını daha güneyde yaşayan Moskogee'lerin dilinden alır. Cherokee "mağara insanı" demektir. Cherokeelerin karşılaştığı ilk beyaz adam İspanyol seyyah Hernando de Soto'dur. 1540 yılındaki karşılaşmanın ardından iç kesimlerde yaşadıkları için Cherokeeler'in uzun bir süre beyaz adam ile fazla bir teması yoktur. fransızlara karşı İngilizler'in yanında yer alan bu kabile, kolonilerin bağımsızlık savaşında bile kraldan yana olmuşlardır. Bundan yararlanmak isteyen kraliyet, Cherokeeler'i kolonilerin üstüne saldırtır. Melezlerin önceden yapmış oldukları uyarılar doğabilecek olan büyük bir savaşı önler
1820 yılına gelindiğinde Cherokeeler, ABD modeline uygun olarak bir hükümet kurarlar. Ancak Georgia Eyaleti Kızılderililer'in toprakları üstüne hak iddia ederek mahkemeye başvurur. Karar verecek olanlarda elbette ki beyaz yargıçlardır?... Ve sonunda Cherokeeler'in toprakları ellerinden alınır. Ordu, katliamlar yaparak yerli halkı göçe zorlar. Clark Wissler "Kızılderililer'in Tarihi" adlı kitabında konuyla ilgili şu açıklamayı yapar: "olayların insanlık dışı ve vahşi yanlarını buraya almıyor ve okurların duygularına dokunmuyoruz; ancak her sadık Amerikalı, yüksek bir ulusal değerler seviyesini koruma azmini güçlendirmek için bu kayıtları okumalı."

                                      (http://img389.imageshack.us/img389/3233/untitledor9.png)
Katliamın boyutları sayfalara sığmayacak kadar korkunçtur. Cumhurbaşkanı Andrew Jackson'un zulmünden kurtulmayı başaran Cherokeeler'in büyük bir kısmı daha batıda bulunan "Kızılderililer Ülkesi" ne yerleşirler.
Beyaz adamın açlığa mahkum ettiği birçok kabile gibi Cherokeeler de topraklarının bir bölümünü para karşılığında satmak zorunluluğunda bırakılırlar. Chiokasaw, Choctaw, Creek ve Seminol kabileleriyle birlikte oluşturdukları özgür toprakların son karışı da 1907 yılında Oklahoma Eyaleti'ne tapu edilir!..
İngilizler tarafından George Guess diye bilinen, annesi Cherokee babası ise beyaz olan ve Hristiyanlığı kabul etmeyen "Sequoya" adlı bir melez, 1821'de Latin harflerinden yararlanarak 86 işaretli bir hece yazısı oluşturur.
okur yazar bir ulusun haklarını daha iyi savunabileceğine inanan Sequaya, beyaz adam ile kavgalarına silahların en güçlüsünü de katar böylelikle:Yazı!..

                             
                               (http://img466.imageshack.us/img466/1885/untitledix0.png)
1760 yılında doğan Sequoya, bir Kızılderili olarak büyür ve bir kaza yüzünden topal kalır. Adına, kağıt üstünde ilk kez 1816 yılında yapılan antlaşmalar ve belgelerde rastlarız. 1827'de harfleri Boston'da kalıba döken Sequaya "Cherokee Phenix"adında ilk Kızılderili gazetesini yayınlar.
Gazetede iki dil, Cherekeece ve İngilizce kullanılır. Batı Cherokeeler'ine yazıyı tanıtmak amacıyla yola koyulan SequoyaMissisipi'yi geçer. Bu toprakları çok sever ve yerleşmeye karar verir. Tüm Kızılderililer tarafından kullanılan bir alfebinin özlemini kuran Sequoya'nın düşünceleri gerçekleşmez ve 83 yaşında olmasına rağmen Meksika'ya yaptığı bir yolculuk sırasında ölür. Kendisi gibi Cherokee melezi olan Willam Eubanks ve misyoner Moror'ın geliştirmeye çalıştıkları alfabe sistemleri de zaman içinde tutunamazlar.
Cherokeeler 1838-39 yılları arsındaki göçlerine "gözyaşı izleri" adını verirler. Batı'ya gitmeye zorlandıklarında küçük bir grup bunu kabul etmeyip Carolina'da bulunan Dumanlı Dağlar'a saklanır. Bir dağ aracı olan Jeep'e "Cherokee" adını veriliş nedeni işte budur.


                                    (http://img389.imageshack.us/img389/9387/untitledhh5.png)
Başlık: Re: Kızıldereliler Hakkında Hersey...
Gönderen: zarathustra - Ağustos 20, 2007, 02:51:36 ös
Beyaz Adam'a

(http://img357.imageshack.us/img357/9579/untitledtu4.png)


BEYAZ ADAM YÜREĞİN NE KADAR KARA İMİŞ

" Ulu Tanri , ruzgarin icinde duydugum ses kimin sesi,butun dunyaya hayat veren kimin nefesi -duy beni-. Senden once geldim . Senin cocuklarindan biriyim.ben kucuk ve gücsüzüm , senin gücüne ve bilgeligine ihtiyacim var. Güzellikler icinde yürüyelim ve gözlerim hep farkina varabilsin kirmizi ve mor gün batiminin. Ellerim saygi gostersin senin yaptigi ve yarattiklarina,kulaklarim acikca duyabilsin sesini.
Beni oyle bilge yap ki ben benim insanlarima ogrettiklerini anlayabileyim ve kayalara ve yapraklarina arasina gizledigin derslerini anlayabileyim. En büyük düsmanim olan kendimle savasip kendi icimdeki gücü bulabileyim ve hazir olayim sana gelirken;Temiz ellere ve saf gözlere , oyleki yasam batan bir günbatimi gibi solmaya basladiginda ruhum sana saf ve lekesiz gelebilsin."


(http://img362.imageshack.us/img362/6642/untitledmx4.png)
Başlık: Re: Kızıldereliler Hakkında Hersey...
Gönderen: zarathustra - Ağustos 20, 2007, 02:55:34 ös
Kizilderili Atasözleri

(http://img357.imageshack.us/img357/6175/untitledet1.png)


Arkamda yürüme, ben öncün olmayabilirim. Önümde yürüme, takipçin olmayabilirim. Yanımda yürü, böylece ikimiz eşit oluruz. (Ute Kabilesi)
Ölüler güç ve bilgilerini beraberinde götürmez, yaşayanlara ilave eder. (Hopi Kabilesi)
Düşmanımı cesur ve kuvvetli yap! Eğer onu yenersem utanç duymayayım. (Apache Kabilesi)
Şeytan hakkında konuşmayın. Gençlerin kalbinde merak uyandırır. (Siyu Kabilesi)
Bir kere "Al şunu" demek, iki kere "Ben vereceğim" demekten iyidir. (Kabilesi bilinmiyor)
Su gibi olmalıyız. Her şeyden aşağıda, ama kayadan bile kuvvetli. (Siyu Kabilesi)
Bir başkasının kabahati hakkında konuşmadan önce, daima kendi makoseninin içine bak. (Sauk Kabilesi)
Bir düşman çok, yüz dost azdır. (Hopi Kabilesi)
Kehanet, muhtemel bir olayı kesin bir bakış ile görmekten başka şey değildir. Hava ya bulutlu olacaktır, ya da güneş açacaktır. (Cherokee Kabilesi)
Komşun hakkında hüküm vermeden önce, iki ay onun makosenleriyle yürü! (Cheyenne Kabilesi)
Doğum yapan herşey dişidir. Kadınların ezelden beri bildiği kainatın dengelerini erkekler de anlamaya başladıkları zaman, dünya daha iyi bir dünya olmak üzere değişmeye başlamış olacaktır. (Mohawk Kabilesi)
Unutmayın çocuklarınız sizin değildir. Onu Yaratıcı'dan ödünç aldınız. (Mohawk Kabilesi)
Günümüzde insanlar bilgiyi arar oldu, hikmeti degil. Halbuki bilgi mazidir, hikmet ise istikbal. (Lumbee Kabilesi)
Aşkı tanıdığında, Yaratıcı'yı da tanırsın. (Fox Kabilesi)
Allahın kelimeleri meşe yaprağı gibi sararıp düşmez; çam yaprağı gibi ilelebet yeşil kalır. (Mohawk Kabilesi)
Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı , biz onu çocuklarımızdan ödünç aldık.

(http://img389.imageshack.us/img389/6417/untitledcl2.png)
Başlık: Re: Kızıldereliler Hakkında Hersey...
Gönderen: GölGe - Ağustos 20, 2007, 03:02:19 ös
dostum kızılderilileri bu kadar güzel ve muhteşem anlatan çok güzel bir anlatımı yakalamışsın Sn.Mystıcprovacateur'un da söylediği gibi tek kelime ile mükemmel  :)
saygılar
Başlık: Re: Kızıldereliler Hakkında Hersey...
Gönderen: zarathustra - Ağustos 20, 2007, 03:03:18 ös
Little Big Horn

                                  (http://img357.imageshack.us/img357/5513/untitledso8.png)


Güneş ,tüm kış ayları boyunca elinin tersiyle itip attığı Paris'i bağışlar gibiydi.Çaresiz ,züppe kızı Paris'e de verecekti bir dilim ilkbahar.Güzelim kelntle arasına giren kara bulutları birkaçgünlüğüne kovaladı ,masmavi bir gökyüzünden gösterdi nur yüzünü.Biz ölümlüler de ,ısınınca biti kanlanan zombiler gibi döküldük yollara .Görülecek pek çok şey vardı.

Seine nehrinin üstünden gecirilen değerli yüzüklerden Güzel Sanat Köprüsü ahşap olup ,taştan oyulan azametli benzerleriyle inceden inceye dalga geçer.Güzel Sanatlar geçidi aslında köprü değil köprücüktür ve nazik bedenini yalnızca yayalar çiğner.İşte bu ahşap köprünün bir büyük heykel sergisine dönüştüğünü ve Senegal'li sanatçı Ousmane Sow'un "Little Big Horn" savaşını temsil eden yontularına sahne olduğunu biliyordum.Ama gidip görmeden önce Little Big Horn'un ne menem bir savaş ,General Custer'ın de kimin necisi olduğunu öğrenmem gerekiyordu.Aslında Küçük Dev Adam filminden,hayal mayal birşeyler vardı kafamda.Ancak Anglasakson kültürüm zayıftı,bilgime güvenemiyordum.


                                               (http://img357.imageshack.us/img357/4641/untitledmo3.png)


Açtım telefonu en uzman Anglosaksoncumuz Mehmet
Baydur'a.Çin 'den mahiçine yedi düvelin tarihinden haberli ve Anglosakson kültürü dışında saksafonda bilip çalan mehmet'in teşhisi kesindi. General Custer ,beyaz Amerikan tarihindekien ırkçı militanlardan biri ,üsütüne üstlük megolomandı.Ömrünce Kızılderili avlamış,büyük soykırımı başlatmış,Little Big Horn denilen yerde Siyu'ların tuzağına düşmüş ve adamlarıyla birlikte öldürülmüştü.Ancak beyazlar ,bu yenilgiden sonra tüm Kızılderilileri Kuzeye sürmüşler ve topraklarını ilelebet almışlardı ellerinden.Aklımda kalanlar doğruydu ,bu yenilginin beyaz ırk için zafere dönüşen öyküsünü anlatırdı Kücük Dev Adam filmi.

Güzel Sanatlar Köprüsüne Little Big Horn konusunda donanımlı gittim.Ama gördüklerim ,hertürlü gerçek ve hayali aşıyordu.Köprünün ortası 11 at,24 asker ile General Custer'in tuzağa düstüğü savaş alanına ayrılmıştı.Ancak heykeltraş Ousmane Sow,bu savaşın ırkçı neden ve sonuçlarını anlatmak istiyordu aslında .Little Big Horn 'da olup bitenleri otuz heykel seyirciyle cevrelemişti.Bu heykeller ,Afrikalı Nuba,Zulu,Masai ve Peul kabilelerinin savaşcıları ve beyaz ırk tarihinde Amerikalı Kızılderili kardeşlerinin kaderlerini paylaşan kıtalar ötesi sessiz tanıklardı.

                                    (http://img364.imageshack.us/img364/8463/untitledxo8.png)


Ousmane Sow,62 yaşında bir taze yontucu .Dakar'da yaşıyor ve on yıl önce,gözünün önünde soyu tükenen Nuba kabilesinin heykellerini yaparak başlamış yontuculuğa .Kendi kendisine:"Eğer dünya benimle ilgilenirse ,belki Nubalarla da ilgilenir ,kurtarmaya çalışır" diye düşünmüs.Dünya çapında kazandığı yeni şöhreti ,başını döndürmemiş."İnsanın emekliliği düşündüğü yaşta gelen bu ünü,Afrika için kullanmak istiyorum.İnsanlar,bu kıtada ne güzel insanlar yaşadığını bilsinler,çocuklar dünyanın onların önünde açık olduğunu öğrensinler diye düşler yaratıyorum."diyor.

Bilmem Masai kabilesi savaşçılarının dünyanın en biçimli insan vicutlarına sahip olduklarını ,Etiyopya kadınlarının ince uzun ve inanılmaz güzelliğini bilirmisiniz? Beyazların ırkçı kapitalist emelleri,bir kıta dolusu birbirine yediriyor hala,Afrika'da .
Paris'ten sonra Japonya'ya gidecek Little Big Horn sergisi,onlarında insan ,üstelik bazen çok daha insan olduğunu anlatıyor anlamak isteyen dünyaya .

Başlık: Re: Kızıldereliler Hakkında Hersey...
Gönderen: zarathustra - Ağustos 20, 2007, 03:09:43 ös
67 yil süren haklilik savasi..

(http://img364.imageshack.us/img364/1032/untitledfx5.png)

Yarış sonrası Coubertin Ona "Atletlerin atleti "ismini vermişti.İsveç
Kralı V. Güstav da "Siz dünyanın en büyük atletisiniz" demişti.İki altın madalya kazanmıştı ama,yarışmalardan bir yıl sonra Uluslar Arası Olimpiyat Komitesi'nden bir mektup gelecek,kazandığı iki altın madalyası elinden alınacak,ogün ikinci olan İsveç'li Hugo Wieslander'e verilecekti.O buna bir mana veremiyecekti ama, bu çetrefilli mesele Uluslararası Olimpiyat Komitesi 'ni 25 yıl meşgul edecekti.

Aynı oyunlarda 5 bin 10 bin metre koşularla o tarihte yapılan 8000 metre krosta birincilik elde eden Hannes Kolehmainen bir Fin efsanesinin öncüsü olurken "O" kürsüye cıktığı andan itibaren efsane olmuştu.Fakat ,yasamı boyunca önce kazandığı sonra elinden alındığı madalyalarının etkisinden kurtulamadı,ölümünden sonra girişilen teşebbüslerde sonuç vermedi.Yıllar yılı herşey hasıraltı edildi.Fakat,bu işte isin ilginç bir yanı vardı.O tarihte U.A.O.K başında onunla birlikte Amerikan takımında yer alan Avery Burundage bulunuyordu.Bu adam uzun yıllar başkan olarak kalmış ,ancak ancak başkanlıktan ayrıldıktan sonraki hasıraltı edilen itiraz ortaya cıkmış Bu defa U.A.O.K 1979 onun hakkında verilen profesyonellik kararını iptal ederek onun amatörlügünü kabul etmişti. Etmesine etmisti ama 25 yıl sürümcemede kalan itirazı Birleşik Amerikan Kongresi ile Birleşik Amerikan Senatosu ele almıştı.Senato 11 eylül 1979 tarihinde ,yani hadisenin 1912 Stockholm olimpiyat Oyunlarında vuku bulduğu tarihten 67 yıl sonra Onun haklı olduğunu ilan ederek Uluslararası Olimpiyat Komitesine(U.A.O.K) :
-"Onun hakkını verin" diye mektup yazmıştı . Ne yazıkki O bu karardan 28 yıl önce ölmüş ve 1951 yılında son sözleri şu olmuştu:
-"Madalyalarım ,madalyalarımı geri verin "<
Bir iddiaya göre O ,1909 ve 1910 Güney Caroline eyaletinde bir beyzbol takımında profosyonel olarak oynamış ve bundanda topu topu 60 dolar para almıştı .Bu mesele U.A.O.K 'ni 25 yıl meşgul etmişti.Çünkü O ,Kızılderili asıllı idi.
Fakat ,dedik ya ,aslında yıllar önce bir ciftlikte çalışırken kasaba takımının iddalı bir beyzbol maçında oynayabilmesi için o gün kaybedeceği yevmiyesinin kendisine ödenmesi yıllar sonra koskoca bir şampiyonun profosyonel sayılmasına sebep olacaktı.Fakat,bunun bir bahane olduğu herkesce anlaşılmıştı.Bir Kızılderilinin Amerika'da Milli kahraman haline gelmesi beyazlar tarafından hazmedilememişti.Halbuki Jim Thorpe ismindeki Amerikalı atlet ,Amerika'ya hem pentatlon hemde dekatlonu kazandırmıştı.


(http://img357.imageshack.us/img357/4052/untitledxl3.png)

Başlık: Re: Kızıldereliler Hakkında Hersey...
Gönderen: zarathustra - Ağustos 20, 2007, 03:18:01 ös
Geronimonun Hayati
Geronimo (Gokhlayeh), (d. 16 Haziran 1829 – ö. 17 Şubat 1909). Kızılderili lideri. Beyazlara karşı mücadele veren kahraman ve son kızılderili olarak tanınmıştır. Kendi adı öz dilinde Gokhlayeh olarak biliniyor.


                                   (http://img362.imageshack.us/img362/3281/untitledjv5.png)

Geronimo/ Gokhlayeh ve savaşcıları, 1886Geronimo veya diğer adıyla Goyathlay, günümüzde Yeni Meksika olarak adlandırılan bölgede doğmuştu. Şef Mahko’nun torunu olan Geronimo, bir Bedonkohe Apache yerlisiydi. Meksikalı askerler ona Geronimo, İspanyollar ise Jerome derlerdi. İsmi bu nedenle, sonradan Geronimo olarak bilinecekti. Sonora-Arispe’deki Apache yerlileri için, aslında o bir lider olarak görülüyordu. Geronimo’nun savaş kariyeri bir Chiricahua (Apacheler arasında en çok saygı duyulan apacheler) ve aynı zamanda şefi olan kayınbiraderiyle de bağlantılıydı. Juh adındaki bu şefin, sözcüsü olarak beyazlarla ilişki kurmuştu. Geronimo Amerikan hükümetine karşı savaşan son liderlerden biriydi. Apacheler arasında ise son savaşçıydı. O sıralar Amerikalı yerleşimcilerin yanı sıra İspanyollarda bu bölgeye akın etmeye başlamıştı. Geronimo’nun hayatındaki en kötü anı da bu dönemde gerçekleşti. 1858 yılında bir gün eve döndüğünde, eşi, annesi ve 3 çocuğunu İspanyollar tarafından öldürülmüş olarak buldu. Anlatılanlara göre Geronimo, beyaz olan herkese karşı nefret duymuş ve elinden geldiği kadar beyaz öldürmeye çalışmıştı. Onun bu intikam ateşi Apacheler arasında bir üne sahip olmasını sağlamıştı. Arizona ve New Mexico’da yaşayan beyaz yerleşimcilere suratındaki agresif ifadesi ve vücudundaki Apache kanından dolayı hep korku saçacaktı. Geronimo, aslında bir şef değildi; ama bir şamandı (şaman: tıp adamı – şifacı – büyücü) ve bu yönü diğer özellikleri ile de birleşmiş, sonuçta ruhsal ve entellektüel bir lider olmasını sağlamıştı.

                                       (http://img362.imageshack.us/img362/1998/untitledyw7.png)
Apache şeflerinin hepsi, onun görüşlerine ve gücüne saygı duydu. 1870’de rezervasyon bölgesine (San Carlos) yerleştirilen Geronimo, buradan kaçmaya çalışacak; fakat tutuklanıp bölgeye geri gönderilecekti. Üç kez daha kaçmayı deneyen Geronimo, dördüncü kaçışında başarılı oldu ve yakalanamayınca, 500 izci ve 3000 Meksikalı asker onun peşine düştü. İzciler sonunda onu buldu ve rezervasyon bölgesine geri götürüldü. Ancak özgür ruhlu Geronimo bir yıl sonra 35 savaşçı, 109 kadın, cocuk ve gençle bu bölgeden de kaçmayı başardı. 1885’teki bu kaçışından 1894’ yılına kadar Geronimo bulunamadı.
(http://img362.imageshack.us/img362/700/untitledcz4.png)(http://img362.imageshack.us/img362/700/untitledcz4.png)
Bir keresinde 24 adamı ile 5000 süvariden kaçan Geronimo Dumanlı Dağlar’a sığınmış ve dağları didik, didik arayan süvariler ilginçtir ki Geronimo’nun izine bile rastlayamamıştı. Geronimo’yu yakalayamayan süvariler köylere saldırıp kadın ve çocukları öldürmeye başlamışlardı. Bunu duyan Geronimo sonunda dayanamadı ve halkına zarar gelmemesi için teslim oldu ve Oklahoma’daki Fort Sill’e yerleştirildi. Geronimo teslim olduğunda yanında en son 16 savaşçı 12 kadın ve 6 çocuk kalmıştı. Lawton’daki okul müdürü S.M. Barrett’a yerli bir çevirmen aracılığı ile hayatını kaydettirdi. Geronimo bir savaş suçlusu olduğundan müdür Barrett, dönemin başkanı Teddy Roosevelt’e varıncaya dek, her makama yazarak “Sürgündeki Kızılderili’nin sözlerini kaydetmek için izin istemişti. Geronimo anılarını anlatmaya Apache’lerin yer yüzüne geliş hikayesinden başlamıştı. İlk söyleşinin sonuna gelip, Barrett bir soru sorduğunda alacağı cevap şu oluyordu, “Ne söylüyorsam onu yaz.” Ölümünden önce son günlerini geçirmek için Arizona’daki evine dönmek istemiş ancak izin verilmemişti. Ve 1909 yılında bir savaş mahkumu olarak Oklahoma’da öldü. Kimilerine göre Geronimo işkence yapılarak öldürülmüştü. Öldükten sonra Geronimo rezervasyon bölgesinin arka tarafına gömülmüştü fakat ertesi gün Geronimo gömüldüğü yerde değildi. Çünkü o bir efsaneydi ve efsaneler ölmezdi..
Başlık: Re: Kızıldereliler Hakkında Hersey...
Gönderen: SublimePrince - Ağustos 20, 2007, 03:20:27 ös
Ellerinize saglik...
Başlık: Re: Kızıldereliler Hakkında Hersey...
Gönderen: LuckyEye2 - Ağustos 20, 2007, 03:21:35 ös
Sn. zarahustra yazdıklarınızı okumaya fırsatım olmadı ama kızılderililere hep sempatim olmuştur emeğiniz gerçejten yatsınamaz resim uploadları falan çok büyük emek çekmişsiniz ellerinize sağlık...
Başlık: Re: Kızıldereliler Hakkında Hersey...
Gönderen: zarathustra - Ağustos 20, 2007, 03:22:22 ös
Hayalet Dansi

(http://img364.imageshack.us/img364/3842/untitledtc2.png)

Minneconjoi Siouxlarından Big Foot'un öldürüldüğü Yaralı Diz Katliamını ateşleyen danstır.1890'da Dakotalar arasında bir kurtarıcının gelip;topraklarını alan kişilerden kızılderilileri kurtaracağı inancı yaygınlaştı.Bu durumu ayinsel bir gösteri haline getirerek Hayalet Dansını yapmaya başladılar.Amerikan orduları bu dansı bağımsızlık hareketi olarak algılayıp yasakladı.Lakotalar bu törenlere Pine Ridge ve Rosebud Reservasyonlarında da katılmıştı.Rezervasyondaki ajanlar hükümete haber verdi ve şef Oturan Boğa bu dansı yaptığı için öldürüldü.Bu dans Circle of the Life olarak tanımlanır ve dans ederken daireyi tamamlamak esastır.
Başlık: Re: Kızıldereliler Hakkında Hersey...
Gönderen: zarathustra - Ağustos 20, 2007, 03:27:07 ös
Ellerinize saglik...
Tesekkür ederim..
Sn. zarahustra yazdıklarınızı okumaya fırsatım olmadı ama kızılderililere hep sempatim olmuştur emeğiniz gerçejten yatsınamaz resim uploadları falan çok büyük emek çekmişsiniz ellerinize sağlık...
Güzel yorumunuz icin tesekkürler sn.LuckyEye2.Uploadlar biraz zahmetli is hakkiniz var.Fakat bu konuyu ilk inceledigimde konunun bütünselligi acisindan hepsini eklemeyi uygun gördüm.Sonucta güzel diyebilecegim bir arsiv olusuyor sitede.Emeksiz güzellikte olmuyor ;)
Selamlar...


Bu konuya daha sonra devam edilecektir...
Başlık: Re: Kızıldereliler Hakkında Hersey...
Gönderen: LEON COMANDANTE - Ağustos 21, 2007, 01:16:50 ös
Sayın zarathustra emeğinize sağlık okumaya fırsatım olmadı ancak hepsini müsait bir anda okuyacağım benimde kızılderililere bilhassa kovboylara oranla çok daha fazla sempatim vardır. Resim uploadları falan zahmetli tekrar ellerinize sağlık..

Sevgiler, saygılar
Başlık: Re: Kızıldereliler Hakkında Hersey...
Gönderen: zarathustra - Ağustos 21, 2007, 11:37:22 ös
Sayın zarathustra emeğinize sağlık okumaya fırsatım olmadı ancak hepsini müsait bir anda okuyacağım benimde kızılderililere bilhassa kovboylara oranla çok daha fazla sempatim vardır. Resim uploadları falan zahmetli tekrar ellerinize sağlık..

Sevgiler, saygılar
Degerli yorumunuz icin cok tesekkürler.Upload cevabini yukarida vermistim.Simdi biraz daha devam edeyim bu konuya bittigi zaman tamamini okursunuz...

Selamlar...
Başlık: Re: Kızıldereliler Hakkında Hersey...
Gönderen: zarathustra - Ağustos 21, 2007, 11:46:11 ös
Pueblo-Pow Wow

(http://img505.imageshack.us/img505/5673/untitledsh0.png)
Pueblo
Pueblo ,İspanyolca köy ve halk demektir.Ayrıca A.B.D'nin güneybatı eyaletlerindeki Kızılderili toplulukları için kullanılır. A.B.D'de yerlilerinin tarihindeki en ileri medeniyet ve en kalabalık yerleşim birimleri bu bölgede görülmüştür. Bu kültürün karekteristik bir özelliği kurutulmuş çamurdan yapılmış evleridir.


Pow Wow
Algonquin kabilesinde rüya gören ya da şaman anlamına gelen bir terimdir. Pow Wow Amerikan ordularıyla savaşmadan önce Kızılderililerin şaman ritüeli olarak toplanmalarını sembolize eder. Amerikan Orduları Sioux Kızılderilini 1890'da Wounded Knee çayının kenarına getirdiler. Ertesi gün, soğuktan donmak üzere olan Big Foot,diğer kızılderililerle birlikte bu dansı yaptı. Ghost Dance ve diğer kızılderili danslarında olduğu gibi bu dansta da önemli olan; yaşam döngüsü diye tabir ettikleri çemberi dansederek tamamlamaktır.


(http://img162.imageshack.us/img162/2479/untitledne5.png)
Başlık: Re: Kızıldereliler Hakkında Hersey...
Gönderen: zarathustra - Ağustos 21, 2007, 11:53:33 ös
Kızılderili Kabileleri


                                         (http://img505.imageshack.us/img505/4573/untitledrr1.png)


Algonquin
Apache (kabile)
Arapaho
Cherokee
Cheyenne
Chickasaw
Choctaw
Comanche
Creek
Hopi
Kickapoo
Kiowa
Mohawk
Navaho
Nez Perce
Omaha (kabile)
Osage
Ottawa (kabile)
Ponca
Potawatomi
Sac and Fox
Shawnee
Siyular
Ute



                                     (http://img162.imageshack.us/img162/9844/untitledfz6.png)
Başlık: Re: Kızıldereliler Hakkında Hersey...
Gönderen: zarathustra - Ağustos 22, 2007, 12:06:05 öö
Kızılderili mitolojileri

                                                  (http://img162.imageshack.us/img162/8295/untitledzp1.png)

Zuni mitolojisi

Zuni mitolojisi Zuni halkının mitolojik inanç yapıları ve bunun içerdiği mitlerin bütünüdür. Zuniler Pueblo insanlarından olan Zuniler, ABD'nin güneybatısında yer alırlar.


Yaratılış [değiştir]Zuni mitolojisinde Awonawilona yaratıcı tanrıdır. Bulut ve okyanusları yaratır. Okyanus yeşil alglerle kaplıydı, bunlar sertleşip yarılmış ve gök-baba Awitelin Tsita ile dünya-ana Apoyan Taçu'yu oluşturmuştur. Awitelin Tsita ile Apoyan Taçu Dünya'daki tüm yaşamın ebeveyni, sebebidirler.

İnanışa göre ilk insanlar yer altı dünyasındaki dört mağaradan gelmiştirler. Arz su ve canavarlarla kaplı tehlikeli bir yerdi. Güneş'in çocukları insanlara acımış ve arzı yıldırımlarla kurutup sertleştirmiş, onların zamanına (yani bugüne) kalan hayvanlar dışındaki çoğu hayvanı taşa dönüştürmüştürler. Böylece arz insanlar için yaşanabilecek, uygun bir yer olmuştur.


Bazı Mitolojik Figürler [değiştir]Zuni mitolojisinde birçok canavar bulunur. Bunlardan bazıları şunlardır:

Açiyalatopa tüy yerine bıçakları olan bir canavardır.
Uhepono yer altı dünyasında yaşayan kıllı bir devdir. İnsan gibi kol bacaklara sahip bu canavarın çok büyük gözleri vardır.
Bunların dışında diğer yakın halklardaki gibi ruh kavramı da mevcuttur; örneğin Amitolane, gökkuşağı ruhudur.

Yanauluha isimli bir kültürel kahraman vardır. Zunilere tarım, tıp ve adetlerini getirmiş, başlatmış olan bu kahramandır.

Birçok güneybatı kabilesinde tapınılan Kokopelli isimli tanrıya Zuniler de tapınırdı. Zunilerde bu tanrı aynı zamanda bir yağmur tanrısıydı ve Ololowişkya olarak da anılırdı.

Akna (İnuit)
Akna İnuit mitolojisinde bereket ve doğum tanrıçasıdır. "Anne" manasına gelir.
Başlık: Re: Kızıldereliler Hakkında Hersey...
Gönderen: zarathustra - Ağustos 22, 2007, 12:35:05 öö
İlk Amerikalılar



                            (http://img162.imageshack.us/img162/4223/untitledlw7.png)


İlk Amerikalılar

Buzul Çağı’nın en şiddetli döneminde, M.Ö 34.000 - M.Ö 30.000 yıllarında, dünyadaki suyun önemli bir bölümü büyük kıtasal buz katmanları halindeydi. Bunun sonucunda, Bering Denizi bugünkü düzeyinden yüzlerce metre daha aşağıdaydı ve Asya ile Kuzey Amerika arasında, adına Beringia denilen, bir kara köprüsü oluştu. Beringia’nın en geniş döneminde 1.500 kilometre kadar olduğu sanılıyor. Nemli ve ağaçsız bir tundra olan bölge, otlar ve diğer bitkilerle kaplıydı ve bu da ilk insanların yaşamak için avladıkları büyük hayvanları çekiyordu.

Kuzey Amerika’ya ilk erişen insanlar, yeni bir kıtaya ayak bastıklarını hemen hemen kesinlikle bilmiyorlardı. Herhalde, atalarının binlerce yıldır yaptığı gibi Sibirya kıyılarında av peşinde koşuyorlardı ve sonra da kara köprüsünü aşmışlardı.

M.S ilk yüzyıllarda, bugün Arizona’da Finiks kentinin bulunduğu yöreye yakın yerleşim birimlerinde, top oynamak için alanların ve Meksika’da bulunanlara benzeyen piramit biçimli kümbetlerin yanı sıra kanal ve sulama sistemleri kuran Hohokumlar yaşıyordu.


Bir kızılderili savaşçı
Şükran Günü'nün Anlamı

1620'lerde Avrupa'dan yerleşim için ilk kez May Flower (Mayıs Çiçeği) gemisiyle ABD’ye gelen Pilgrimler (yerleşimci ve hacı) ilk geldiklerinde aylarca süren yolculuklarından dolayı yorgun, hasta ve açtırlar. Kızılderililer onları karşılar ve yiyecek verir, hindi avlamasını, mısır ekmesini öğretirler. Üç yıl sonra İngiliz Vali William Bradford büyük bir yemek hazırlar ve Kızılderililer’i çağırır. Kızılderililerin şefi Massoit 90 kişiyle bu törene katılır.

O günden sonra her hasat sonrasında yemek geleneği sürer. 1863’de Başkan Abraham Lincoln Şükran Günü’nün ulusal bayram olmasını önerir, ancak bu öneri Kongre’de 1941’de karara bağlanır ve her yılın kasım ayının son perşembesi Şükran Günü olarak ulusal bayram ilan edilir.

İlk yerleşimciler Seminoller, Çerokiler ve Mişuki kabileleri ile karşılaştılar. İspanyol kaşifler ise Kaliforniya'da Soson, Payitu, Kahula, Mevuk ve diğer bazı kabilelerle karşılaşmışlardır. 19. yüzyılda, Avrupalı kaşifler batıya doğru göç ederken Kızılderili kabileleri kendi topraklarından sürmüşlerdir. Bu dönem batıda Apaçi, Siyu ve Komançi ve diğer kabilelerle yapılan utanç verici savaşlar dönemidir. Bu savaşlardan geriye kalan çok az sayıda yerli ise, Rezervasyonlarda (kızılderililer için ayrılmış araziler) olarak bilinen küçük bir alanda yaşamaya mecbur edilmişlerdir.

        (http://img515.imageshack.us/img515/4916/untitledog2.png)

Bugün ABD'de hükümet tarafından resmen tanınan 554 Kızılderili kabilesi vardır.
Kızılderililer 1952 yılına kadar Rezervasyon denilen toplama kamplarında yaşamışlardır. 1626 yılında Hollandalıların satın aldığı New York'ta günümüzde 85.000'den fazla Kızılderili yaşamaktadır.


                    (http://img515.imageshack.us/img515/4088/untitledsx0.png)

Toplama Kampları
Amerika’da ilk kızılderili yerleşim bölgeleri, 1840’lı yıllarda oluşturuldu. O yıllarda, Avrupa kökenli Amerikalılar, ülkenin batı bölgelerine yerleşmek için kızılderili kabilelerini de önlerine katarak ilerliyordu. Kızılderililer, doğup büyüdükleri toprakları terk etmek ve “rezervasyon” adı verilen, anavatanlarından çok daha küçük bölgelere yerleşmek zorunda bırakıldı.

Günümüz ABD'sinde Kızılderililerin yaklaşık % 85'i rezervasyonların dışında yaşamaktadır[kaynak belirtilmeli] ve her büyük kentin kendi Kızılderili toplumları vardır. Amerika’da 300’den fazla kızılderili yerleşim bölgesi bulunmaktadır.

Ekonomi
ABD'de ekonomik olarak 3 büyük kabile bulunmaktadır: Misissippi Choctawlar (5 bin kişi. kumarhane, hoparlör işleri yapıyor) Oklahoma Choctawlar (35 bin kişi. Kumarhane, benzin istasyonu ve oteller zincirleri var) ve Oklahoma Chickasawlar (200 bin kişi).

Amerikan Bayanlar Ulusal Basketbol Birliği'nde (WNBA) tek bağımsız takım, sahibi bir Kızılderili kabilesi olan Konektikıt San. Konektikıt eyaletinin Mohegan Kabilesi 2003'te Orlando Miracle kulübünü satın aldı ve Konektikıt'a taşınan takım artık maçlarını Mohegan Sun adlı devasa kumarhane ve eğlence kompleksindeki salonda oynamaya başladı. O zamana kadar her WNBA profesyonel takımı bir NBA kulübüne aitti.

Rezervasyon bölgeleri dışındaki ilk yatılı okulda 1879'dan 1918'e kadar okuyan yaklaşık 10.000 Kızılderili çocuk; medenileştirilme hedefi ile kendi yerli dillerini konuşan ve kültürlerinin diğer yönlerini korumaya çalışan öğrencilerin cezalandırmaya dayandığı bir ortamda yetiştirilmişlerdir.

Kanadalı araştırmacı Ethel G. Stewart, 250 bin nüfuslu Navaho kabilesinin Orta Asya Türkleri'nin konuştuğu Atabaşkan dilini konuştuğunu gösterdi.


   (http://img162.imageshack.us/img162/8042/untitledob7.png)

ABD Yayılmacılığı Altında Yok Olan Kabilelerin Ürünlerde Yaşayan İsimleri
Yaptıkları karşısında vicdan azabı duyan Amerikalılar ise tüm dünyaya pazarladıkları ürünlerinden birkaçına Kızılderili kabileleri isimleri vermiştir. Örnek olarak;

Cherokee: Chrysler tarafından üretilen bir Jip
Apache: ABD Hava Kuvvetleri tarafından üretilen bir Helikopter markası, bir bilgisayar donanım ürünleri üreten marka, bir server ismi
Comanche: ABD Hava Kuvvetleri tarafından üretilen bir Helikopter Markası
Chevrolet: Dünyanın önde gelen spor otomobil üreticilerinden bir ABD firması.
Corvette: Chevrolet markasının bir modeli.
Pontiac (Ünlü Kızılderili Şefi): 80’li yılların ABD kaynaklı en meşhur spor araba markalarından biri
Chayanne: Porsche’nin ilk kez ürettiği Jip’e verdiği isim
Fox: ABD’de bir TV kanalı
Kentucky: Kökeni; Iroquois Kızılderililerinin kullandıkları dilde “ken-tah-ten” sözcüğünden gelen ve “Yarının Ülkesi” anlamına gelen kelime. Aynı zamanda tüm dünyaya yayılmış bir restoranlar zincirinin ismidir. (Kentucky Fried Chicken).''



Kızılderili ve Türk Dillerinde Kullanılan Ortak Kelimeler

Tepek Tepe
Yatkı Ev, yatılan yer
Dodohişça Dudak
T-sün Uzun
Yu Su, yu-mak, yıkamak
Lı-ık Vatan, ili
Tete Dede
Tamazkal Hamam, temiz kal
Hogan Kerpiç ev, Hopan
Missigi Mısır
Türe Türe, Töre
Hu Selam
Yanunda Yanında
Aş-köz Yemek
İldiş Dişleme


Koloni Dönemi ve Kızılderililer
Avrupalı kaşifler Amerika'ya geldiğinde, Amerika'da yüzlerce farklı kabile bulunmaktaydı. Bu kabilelerden bir çoğu ortak bir dili ve kültürü paylaşıyorlardı. Önce İspanyol asıllı denizciler İspanyol Kraliçesi adına bu topraklara ayak basmış daha sonra başta İngiltere olmak üzere diğer Avrupa sömürgeci devletleri de aynı rotayı izleyerek Amerika'ya askerlerini, kaşiflerini göndermişlerdir. Avrupalı beyaz adamın şiddet düşkünlüğünden haberdar olmayan yerliler onları sevinçle karşılamış, ellerindeki altın vs. gibi şeyleri onlarla paylaşmak istemişler ancak sömürge güçlerinin baskısı hatta katliamı altında can vermişlerdir.

   
Başlık: Re: Kızıldereliler Hakkında Hersey...
Gönderen: zarathustra - Ağustos 22, 2007, 02:06:06 öö
Buhar Kulubesi


                                (http://img455.imageshack.us/img455/1065/untitledjt5.png)


Buhar Kulubesi
Buhar kulübesi, Kuzey Amerika yerlileri (Kızılderililer) tarafından kullanılan törensel buhar banyosunun gerçekleştirildiği küçük yapıdır. Çeşitli stillerde yapılan buhar kulübeleri vardır. Kubbeli olanları kadar, Kızılderili çadırları (tipi ) gibi olanları hatta yerde açılmış basit bir çukur şeklinde olanları da bulunur. Kulübe dışında yakılan ateşte kızdırılan taşlar kulübenin ortasındaki bir deliğe yerleştirilerek kulübede yüksek sıcaklık sağlanır.


 
Buhar kulübesi ritüelleri
Kızılderili ritüel ve gelenekleri bölgeden bölgeye, kabileden kabileye değişmekle birlikte ritüellerde genellikle dualar, davul çalma ve ruhlar dünyasına armağanlar sunma gibi unsurlar içerir. Buhar kulübesiyle ilişkili bazı ortak uygulamalar ve temel unsurlar şunlardır:

Oryantasyon – Kapı genellikle ateşe dönüktür ve ateş ile kulübe arasındaki ikiliği gösterir. Bu ikilik çoğu Kızılderili geleneğinde erkek-kadın veya yer-gök ikiliklerinin temsilidir. Bir göl kenarında inşa edilen kulübe gölün ruhuyla temas amacıyla yapılmış olabilir.
İnşa – Kulübe genellikle büyük bir özenle ve kullanılan malzemeye ve çevreye saygıyla inşa edilir. Çoğu gelenekte kulübe inşası sırasında tam bir sessizlik söz konusudur ancak bazen inşa sırasında davullar çalınır. Bazı geleneklerde oruç tutulur.
Giysi - Geleneksel kulübelerde uygulamaya katılanlar basit bir giysi veya havluya sarınır.
Sunular - Tütün, tatlı bitkiler, sedir veya diğer bitkiler dua sırasında şükran göstergesi olarak sunulur. Barış çubuğu veya mısır koçanı çubuğunda tütün tüttürülebilir, sıcak taşlara veya ateşe su serpilir. Kişi kulübeye girmeden önce ruhlar dünyasından destek almak için kendini arındırır.
Destek – Çoğu Kızılderili geleneğinde bir veya iki kişi (köpek askerler ) buhar kulübesinin dışında kalır ve töreni korur ve uygulayıcıya yardım eder.
Başlık: Re: Kızıldereliler Hakkında Hersey...
Gönderen: zarathustra - Ağustos 22, 2007, 02:19:19 öö
Yaralı Diz Katliamı


Wounded Knee Katliamı, (Türkçe'de "Yaralı Diz" anlamına gelir) Lakota Siuları ile Birleşik Devletler arasındaki son büyük çatışmadır. General Nelson A. Miles tarafından Yerli İşleri Komisyonuna yazılan bir mektupta çatışma sonrasındaki olaylar katliam olarak nitelendirilmiştir.

                                               (http://img455.imageshack.us/img455/3443/untitleduz9.png)


Katliam
1890'da ABD hükümeti Amerikan yerlileri (Kızılderili) arasındaki "Hayalet Dansı" nın bir savaş dansı olduğundan şüpheleniyordu. Ancak bu dans Kızılderililer için kutsal bir seremoni idi ve bazı yerliler ellerinden alınan haklara bu kutsal dansı icra ederek kavuşacaklarına inanmışlardı. Savaş Bakanlığı yerlilerin bir isyan hareketine kalkışacakları düşüncesiyle 7. Süvar alayını Pine Ridge ve Rosebud bölgelerindeki Lakota yerlilerinin kamp yerine göndermiş, bu kutsal dansı icra edenleri tutuklamak istemişti.

29 Kasım 1890'da Birleşik Devletlerin beş yüz kişilik 7. Süvari alayı Minneconjou Lakota yerlilerinin kamp yerlerini çevirmiş ve çıkan çatışmada yirmi beş süvariye karşılık, aralarında altmış iki kadın ve çocuğun yer aldığı 153 Siu öldürülmüştür. Ancak çatışma sırasındaki kargaşada tam olarak kaç kişinin öldüğü bilinmemektedir.


Silahlı Amerikalılar ve Kızılderililerin cesetleriDee Brown 1970 yılında yazdığı Bury My Heart at Wounded Knee adlı incelemesinde (Türkçe'ye Kalbimi Vatanıma Gömün olarak çevrilmiştir) Kristof Kolomb'un İspanya Kraliçesine Kızılderililerle ilgili şunları yazdığını aktarır: "Yeryüzünde bunlardan daha iyi bir ulus bulunmadığına Majestelerin önünde ant içebilirim. Komşularını kendileri kadar seviyorlar, konuşmaları son derece tatlı ve kibar, konuşurken hep gülümsüyorlar." Ancak sözlerine şöyle devam eder: "Elli adamla bu halkın hepsini boyunduruk altına alabilir ve onlara her istediğimizi yaptırabiliriz.”
                                                 (http://www.resim-yukle.com/img01/14/706958untitled.bmp)

Kızılderili şefi Koca Ayak'ın karlar üzerindeki cesedi1890'da Wounded Knee'deki Siu katliamı Kizilderili özgürlüğünün sembolik olarak sonu oldu. Katliamı yaşayan Kara Geyik o gün bir başka şeyin daha öldüğünü söyler: "O zaman kaç kişinin öldüğünü anlayamamıştım. Şimdi kocamışlığımın şu yüksek tepesinden gerilere baktığımda, yerde birbirleri üzerinde yığılı duran boğazlanmış kadınları ve çocukları hâlâ o genç gözlerimle görebiliyorum. Ve orada, o çamurun içinde bir şeyin daha öldüğünü ve o kar fırtınasına gömüldüğünü görebiliyorum. Evet, bir halkın düşü öldü orada..."

Bu katliamı yaşayanlardan biri, Gelincik Louise yaşadıklarını şöyle anlatıyordu: "Kaçmaya çalıştık. Ama yaban sığırı gibi bir bir vurdular bizi. Beyazların içinde de iyi insanlar bulunduğunu biliyorum, ama kadınları ve çocukları da vurduklarına bakılırsa askerler çok kötü insanlar olmalı. Kızılderili askerler beyaz çocuklara asla böyle yapmazlardı."


Katliam sonrası [değiştir]Amerikan Ordusu katliam sonrasında ölüleri gömmek için sivil vatandaşlar kiraladı. Savaş meydanına gelenler soğuk havada 84'ü erkek, 44'ü kadın, 18'i çocuk Lakota cesedi ile karşı karşıya kaldı. Katliamdan yaralı kurtulan 7 Lakotalı Wounded Kne Creek bölgesindeki Pine Ridge hastanesinde öldü.

General Nelson Miles, katliamın sorumlusu Albay Forsyth'ı görevden almış, Askerî Araştırma Mahkemesi taktik hatasından dolayı kendisini eleştirmiş ancak yine de mahkemede hakkında beraat kararı çıkmıştır.



Daha sonra The Wonderful Wizard of Oz'un yazarı olarak ünlenecek olan genç editör L.Frank Baum 3 Ocak 1891 yılında Aberdeen Saturday Pioneer'da şunları yazmıştı:

"Öncüler daha önce güvenliğimizin tek yolunun Yerlilerin tamamen yok edilmesine bağlı olduğunu ilan etmişlerdi. Asırlardır onlara karşı hata edip durmaktansa medeniyetimizi korumak adına daha büyük bir hata yapıp bu evcilleşmeyen ve evilleştirilemeyen yaratıkları dünya üzerinden tek bir iz kalmamacasına yok etseydik daha iyi yapardık. Biz sıradan insanlar ve beceriksiz komutanların emri altındaki askerler için gelecek güvenliğimiz bunda yatmaktadır. Aksi takdirde gelecekte de geçmişte olduğu gibi kızılderililerle tümüyle sıkıntı yaşayacağımızı bekleyebiliriz."


Dee Brown'un eseriYirminci yüzyılın sonlarında Wounded Knee Katliamına karşı protesto sesleri daha da yükselmiş, tarihçi Dee Brown aynı adla bir kitap yazmış, Buffy Sainte-Marie ise protest bir müzik bestelemişti. Ünlü oyuncu Marlon Brando 1973'de Baba (The Godfather) filmindeki rolüyle en iyi erkek oyuncu dalında verilen Oskar ödülünü Yaralı Diz Katliamı sebebiyle reddetmişti. 27 Mart 1973'teki ödül törenine kendi adına konuşma yapması için Sacheen Littlefeather adlı Kızılderili genç bir kadını gönderdi. Brando'nun kaleme aldığı, genç Kızılderilinin zaman darlığı nedeniyle tümünü okuyamadığı yazının bir bölümü şu şekildeydi:

                                                 (http://www.resim-yukle.com/img01/14/428512untitled.bmp)
Sacheen Littlefeather, Brando'nun Oscar Ödülü'nü reddediş mektubunu okurken"Marlon Brando... benden zaman darlığı ile şu anda sizinle paylaşamayacağım uzun bir konuşma yapmamı istedi ancak basınla paylaşmaktan memnuniyet duyacağım şey şu ki o... çok üzülerek bu cömert ödülü kabul edemiyor. Ve bunun sebebi de... günümüz film endüstrisinin ...beni affedin.. ve televizyonlardaki filmlerdeki yeniden çevrimlerde Amerikan Yerlilerine yaptıkları ve Wounded Knee'deki son olaylardır. Bu akşam aranızda bulunamadığım için beni affedin gelecekte kalplerimiz ve anlayışlarımızda sevgi ve cömerlikte biraraya geleceğiz. Marlon Brando adına sizlere teşekkür ederim."



Littlefeather, zaman darlığı sebebiyle tamamını okuyamadığı konuşmanın tam metnini basına dağıtmıştır. Brando'nun basına dağıtılan metininden bir bölümün çevirisi;

"200 yıl boyunca toprağı, ailesi, ve özgür olma hakkı için savaşan Yerli halka şöyle dedik: "İndir silahını arkadaş gel birlikte oturalım. İndirirsen eğer silahını arkadaş senle barıştan söz ederiz, senin hayrına anlaşırız birlikte." Silahlarını indirdiklerinde onları katlettik biz. Onlara yalan söyledik. Onları topraklarından koparmak için kandırdık. Onları açlığa mahkum ettik ki antlaşma dediğimiz ama hiçbir zamanda andımıza sadık kalmadığımız o hileli anlaşmaları zorla imzalasınlar. Onları, yalnızca yaşamın anımsayacağı kadar uzun bir süredir yaşam vermiş bu kıtada dilencilere döndürdük. Ve tarihi istediği kadar çarpıtılmış dahi olsa nasıl yorumlarsanız yorumlayın: Biz doğru yapmadık. Ne adil davrandık ne de dürüst. Onlara karşı ne haklarını iade etmek zorundaydık ne de anlaşmalarımıza sadık kalmak, çünkü gücümüzün üstünlüğü bize diğerlerinin haklarına saldırma, mallarını gaspetme, yalnızca yaşamlarını ve özgürlüklerini savunmaya çalışırken onların yaşamlarını ellerinden alma hakkını sağlıyordu ki onların erdemleri suça dönüşürken bizim ahlâksızlıklarımız erdem oluyordu.

Fakat öyle bir şey var ki bu sapkınlığın ulaşamayacağı, o da tarihin büyük hükmü. Emin olun ki tarih bizi yargılayacaktır. Ama umurumuzda mı? O nasıl bir ahlâki şizofrenidir ki tüm dünyanın işitmesi için ulusumuzun en tepesindeki sesle ciğerlerimiz patlayana kadar bizim taahhütlerimizi tuttuğumuzu haykırırız da tarihin tüm sayfaları, Amerikan Yerlilerinin yaşamındaki son 100 yıl boyunca geçirdikleri tüm o aç, susuz günler ve geceler bu sesin dediklerinin tam zıttını söyler........"

Başlık: Re: Kızıldereliler Hakkında Hersey...
Gönderen: zarathustra - Ağustos 22, 2007, 02:22:17 öö
Manitu

                                     (http://www.resim-yukle.com/img01/14/282896untitled.bmp)

Manitu kimi Amerika Kızılderilileri tarafından kullanılan bir terim olup, Algonquin Kızılderilileri’ne göre, gözle görülmez, gizemli bir güçtür. İnsan kendisine sağladığı bireysel enerjiyi manitu’dan edinir. Kabile şamanları insanlara yardım amacıyla bu güçle irtibat kurabilirler. Bu güç Siu Kızılderilileri’nde "Wakan", İroquois Kızılderilileri’nde ise "Orenda" adını almıştır. Kızılderililerdeki bu kavramın çeşitli kültürlere ait birçok tradisyonda prana, mana, qi ya da ch’i vb. gibi çeşitli adlarda belirtilen evrensel yaşam gücü kavramıyla hemen hemen eş olduğu görülmektedir. Fakat Kızılderili tradisyonlarında, manitu teriminin başına “Yüce” sözcüğü getirildiğinde terim çok farklı bir anlam kazanır : “Yüce Manitu” tüm yaratılışı canlandıran, ahengi sağlayan, her şeyin en güçlüsü olan “Ulu Ruh” anlamına gelir.

Başlık: Re: Kızıldereliler Hakkında Hersey...
Gönderen: zarathustra - Ağustos 22, 2007, 02:27:23 öö
Beş Uygar Kabile


                       (http://www.resim-yukle.com/img01/14/165087untitled.bmp)

Beş Uygar Kabile Cherokee, Chickasaw, Choctaw, Creek ve Seminole kabilelerine beyaz insan tarafından verilmiş bir isimdi. Bu kabilelerin beyaz toplumlar arasında "uygar" olarak anılmasının sebebi, bu beş kabilenin plantasyon ve köle sahibi olmak da dahil olmak üzere sömürgecilerin adetlerini benimsemeleri ve genellikle komşularıyla iyi ilişkiler kurmalarıydı. Beş Uygar Kabile, ülkenin diğer bölgelerine -özellikle günümüz Oklahoması'na yerleştirilmelerinden önce Amerika Birleşik Devletleri'nin güneydoğusunda yaşamaktaydı.

Bugün özellikle diğer kabilelerden gelen birçok yerli Amerikalı, "Beş Uygar Kabile" yaftasını patronluk taslayıcı ya da ırkçı bulmaktadır. Kendi aralarında kabilelerden konuşurken, bazen düzeltilmiş "Beş Kabile" adı kullanılmaktadır; böylece bu beş kabile dışında kalan diğer yerli Amerikalıların vahşi oldukları iması ortadan kaldırılmaktadır.

Beş kabile, Federal hükümet tarafından izin verilmiş yerlilerin yerinin değiştirilmesi operasyonlarıyla birkaç on yıl içerisinde, anavatanları olan Mississippi Nehri'nin doğusundan o zamanlar "Kızılderili Arazisi" denilen, bugünse Oklahoma eyaletinin doğusunu oluşturan topraklara yerleştirilmişlerdir. Bu yer değiştirme operasyonlarının en kötü üne sahip olanı 1838'de gerçekleşen Gözyaşı Patikası'dır. Başkan Martin Van Buren Cherokeeler'le yaptığı -Cherokeeler'in topraklarını batıda onlara verilecek yeni topraklarla değişmesini öngören- tartışmalı New Echota Antlaşması'nı yürürlüğe koyarak kabileyi yer değiştirmeye zorlamıştır. Yaklaşık 4000 Cherokee'nin ölümüne neden olan bu zorunlu göç, Cherokee kabilesinin olayı anmak için kullandığı Nunna daul Isunyi—"Ağladığımız Yol"- isimlendirmesinden dolayı diğer kaynaklarda da "Gözyaşı Patikası" olarak geçmektedir.

                       (http://www.resim-yukle.com/img01/14/67581untitled.bmp)

Beş kabile Amerikan İç Savaşı sırasında bölündüler. Choctaw and Chickasaw kabilelerinin büyük kısmı güneyli Konfederasyon devletleri yanında savaşırken; Creek, Seminole ve özellikle Cherokee kuzeyli Birlik'i destekleyenler ve güneyli Konfederasyon'u destekleyenler olarak ikiye ayrıldı. Bu nedenle, Cherokee kendi kabilesi içinde de bir iç savaş yaşadı.


                               (http://www.resim-yukle.com/img01/14/100718untitled.bmp)
Beş kabile Kızılderili Arazisi'ne yerleştirildikten sonra Amerika Birleşik Devletleri hükümeti bu kabilelere, beyazların onların yaşadıkları topraklara yerleşmeyeceklerine dair güvence vermişti. 1893'e kadar tek tük beyaz yerleşimleri dışında bu kurala uyuldu, fakat anılan tarihte hükümet Oklahoma Bölgesi civarındaki Cherokee Yerleşimi'ni dış yerleşime açtı. 1907 yılında Oklahoma Bölgesi ve Kızılderili Arazisi Oklahoma Eyaleti ismi altında birleştirildi. Beş Uygar Kabile'nin bugün o topraklarda önemli bir varlığı söz konusudur.
Başlık: Re: Kızıldereliler Hakkında Hersey...
Gönderen: zarathustra - Ağustos 22, 2007, 02:32:44 öö
Kutsal Ruh Ve Onun Ziyaretcisi


                        (http://www.resim-yukle.com/img01/14/538403untitled.bmp)
KUTSAL RUH VE ONUN ZIYARETCISI


Yasli bir adam donan nehrin kenarindaki küçük kulübesinde yalnizbasina
oturuyordu. Kis yaklasmaktaydi ve yakacak neredeyse bitmisti. Çok yasli
ve terkedilmis görünüyordu. Saçörgüleri yasindan ötürü bembeyazdi ve bütün
eklemleri titriyordu. Günler yalnizlik içinde geçiyordu. Ilk düsen
karlari önüsira süpüren firtinadan baska hiçbirsey duymuyordu.

Bir gün tam ates sönmek üzereyken yakisikli genç bir adam geldi ve
kulübeye girdi. Yanaklari gençlik atesiyle kipkirmiziydi; gözleri hayat dolu
parliyordu; ve dudaklarinda bir gülümseme vardi. Hafif ve hizli adimlarla
yürüyordu. Alninda savasçi banti yerine taze çayirlardan bir taç vardi ve elinde bir demet çiçek tasiyordu.

Ah oglum, ? dedi adam, ?seni gördügüme sevindim. Içeri gel. Gel de
bana basindan geçen maceralari ve görmeye gittigin o degisik ülkeleri anlat.
Geceyi beraber geçirelim. Ben de sana kendi yigitliklerimi ve
kahramanliklarimi ve anlatabilecegim daha pek çok seyi anlatirim. Sen de aynisini yap ve birbirimizi eglendirelim.?

Daha sonra çuvalindan incelikle islenmis eski bir pipo çikartti ve
içini bazi kurutulmus yapraklarla hafifletilmis tütünle doldurup misafirine ikram
etti. Bu isle mesgul olurken konusmaya basladilar.

Nefes veririm,? dedi yasli adam, ? ve irmaklar kimildamaz. Su tas gibi
kati ve sert olur.?

                                    (http://www.resim-yukle.com/img01/14/585634untitled.bmp)

Nefes alirim,? dedi genç adam, ?ve bütün ovalarda çiçekler boy verir.?

Eklemlerimi titretirim,? diye karsilik verdi yasli adam, ? ve ülkeyi
kar kaplar. Yapraklar istegim üzerine agaçlardan dökülür ve nefesim onlari uzaklara sürükler. Kuslar su üstünden havalanip uzak diyarlara uçar. Hayvanlar
kendilerini bir bakisimdan sakinir ve üzerinde yürüdügüm su yer
çakmaktasi kadar sertlesir.?

Saçlarimi savururum,? diye yanitladi genç adam, ?ve yumusak yagmurun
ilik damlalari yeryüzüne düser. Bitkiler neseyle gülümseyen çocuklarin
parlayan gözleri gibi baslarini yerden kaldirirlar. Sesim kuslari yeniden
çagirir. Nefesimin sicakligi nehirleri çözer. Yürüdügüm her agaçligi müzik
kaplar ve doga tümüyle gelisimi kutlar.?


                               (http://www.resim-yukle.com/img01/14/114242untitled.bmp)

Nihayet günes dogmaya basladi. Etrafa tatli bir sicaklik yayildi. Yasli
adamin dili sustu. Narbülbülü ve mavi kus kulübenin üstünde sarki söylemeye
basladi Irmak kapinin ardinda söylenmeye basladi ve büyüyen bitkilerin ve
çiçeklerin kokusu esen dag rüzgariyla beraber yavasça geldi.

Gün isigi genç adama, kendisini agirlayan kisinin kimligini açikça
sergiledi. Ona baktiginda buz kadar soguk yasli Kis Ruhu Peboan ?in çehresini
gördü. Adamin gözlerinden irmaklar akmaya basladi . Günes yükseldikçe gövdesi gitgide ufaldi ve sonunda tamamen eriyip gitti. Kulübenin söminesinde genç ziyaretçi Baharin Ruhu Seegwun? un alnina Kuzey in ilk hatirasi olarak taç yaptigi çevresi pembe küçük beyaz mis-kooded çiçeginden baska hiçbir sey kalmadi.
Başlık: Re: Kızıldereliler Hakkında Hersey...
Gönderen: zarathustra - Ağustos 22, 2007, 02:37:19 öö
İki Simge

(http://www.resim-yukle.com/img01/14/521047untitled.bmp)
İKİ SİMGE
Yaşlı kızıldereli reisi kulübesinin önünde torunuyla oturmuş, az ötede
birbiriyle boğuşup duran iki kurt köpeğini izliyorlardı. Köpeklerden
biri beyaz, biri siyahtı ve oniki yaşındaki çocuk kendini bildi bileli
o köpekler dedesinin kulübesi önünde boğuşup duruyorlardı.

                               (http://www.resim-yukle.com/img01/14/546568untitled.bmp)
Dedesinin sürekli göz önünde tuttuğu, yanından ayırmadığı iki iri kurt
köpeğiydi bunlar. Çocuk, kulübeyi korumak için bir köpeğin yeterli olduğunu
düşünüyor, dedesinin ikinci köpeğe neden ihtiyacı olduğunu ve renklerinin
neden illa da siyah ve beyaz olduğunu anlamak istiyordu artık. O merakla,
sordu dedesine: Yaşlı reis, bilgece bir gülümsemeyle torununun sırtını sıvazladı.
- "Onlar" dedi, "benim için iki simgedir evlat."
- "Neyin simgesi" diye sordu çocuk.
- "İyilik ile kötülüğün simgesi. Aynen şu gördüğün köpekler gibi, iyilik
ve kötülük içimizde sürekli mücadele eder durur. Onları seyrettikçe
ben hep bunu düşünürüm. Onun için yanımda tutarım onları.
Çocuk, sözün burasında; 'mücadele varsa, kazananı da olmalı' diye
düşündü ve her çocuğa has, bitmeyen sorulara bir yenisini ekledi:
- "Peki" dedi. "Sence hangisi kazanır bu mücadeleyi?"
Bilge reis, derin bir gülümsemeyle baktı torununa.
- "Hangisi mi evlat?
Ben, hangisini daha iyi beslersem!


Başlık: Re: Kızıldereliler Hakkında Hersey...
Gönderen: zarathustra - Ağustos 22, 2007, 02:40:07 öö
Indians


        (http://www.resim-yukle.com/img01/14/579870untitled.bmp)
"Zamanın başlangıcında davullar vardı. Dünya yaşamının temposunu tutturuyordu bu davullar. Gök gürültüsü, deniz kıyılarındaki düzenli gelgitler, birbirinden diğerine yavaşça geçiveren mevsimler, kuşların göç edişi, kış uykusuna yatan hayvanlar... Bu tempo içinde herşey kendi zamanını biliyor, akıl sır ermez bir şey bu. Bileğinizdeki kalp atışlarını bir dinleyin. Yaşamın temposunu yansıtır o atışlar.Eğer tempoda bir aksaklık varsa hastasınız demektir."

Jimalee Burton, Cherokee Kabilesi


                                              (http://www.resim-yukle.com/img01/14/996366untitled.bmp)
Başlık: Re: Kızıldereliler Hakkında Hersey...
Gönderen: zarathustra - Ağustos 22, 2007, 03:01:06 öö
Bazi Kizilderililer

(http://www.resim-yukle.com/img01/14/2341282.jpg)Şef Joseph. Fotoğraf 1900'lü yıllarda çekilmiştir.
(http://www.resim-yukle.com/img01/14/1854324.jpg)Bir Nezperce

(http://www.resim-yukle.com/img01/14/5704865.jpg)Achomawi anne ve çocuğu

(http://www.resim-yukle.com/img01/14/5782516.jpg)Alice Cunningham Fletcher'ın gençlik resmi. Fotoğraf Ormsbee's First National Gallery, New York'ta bulunmaktadır. (Alice Cunningham Fletcher as a young woman. Photograph by Ormsbee's First National Gallery, New York.)

(http://www.resim-yukle.com/img01/14/2192877.jpg)Piega tipi bir çadır.
(http://www.resim-yukle.com/img01/14/7027498.jpg)Asarsi mutfağı. (Asarsi kitchen)
(http://www.resim-yukle.com/img01/14/5356069.jpg)Assiniboin yaycısı, okçusu.
(http://www.resim-yukle.com/img01/14/59252610.jpg)Atso Tohkomi Blood.
(http://www.resim-yukle.com/img01/14/72711011.jpg)Kiraz toplayıcıları. (berry pickers.)

(http://www.resim-yukle.com/img01/14/23429012.jpg)Birch.

(http://www.resim-yukle.com/img01/14/29530913.jpg)Black Elk Holy man of the Oglala Sioux, 1863-1950
(http://www.resim-yukle.com/img01/14/927920untitled.bmp)Sandalları
(http://www.resim-yukle.com/img01/14/366235untitled.bmp)Çömlekleri

Başlık: Re: Kızıldereliler Hakkında Hersey...
Gönderen: zarathustra - Ağustos 22, 2007, 03:02:50 öö
İşte en ünlü kızılderililer


Yıllarca Amerika Kıtası'nın gerçek evsahipleri kızılderililere karşı savaşan ve kısa sürede çoğunu yeryüzünden silen 'beyaz Amerikalılar', kaderin bir cilvesiyle dönüp dolaşıp yine kızılderililere 'hayran' oldular.

'Solukbenizli' ABD'lilerin yere göğe sığdıramadığı Hollywood'un dünyaca ünlü yıldızları arasından bazılarının ataları, gerçek kızılderililer.

İşte en ünlü 'yerli' Hollywood yıldızları:

Burt Reynolds: Hollywood'un 55 yaşındaki maço yıldızı. Dörtte bir kızılderili. Babasının annesi Cherokee kızılderilisi (anne tarafı İtalya'dan göç etti). Filmlerinde 1966 ve 68'de iki kez kızılderili rolü oynadı.

Cher: Gerçek adı Cherilyn Sarikissian Lapierre. 44 yaşındaki güzel yıldız yarı kızılderili. Annesi Cherokee kızılderilisiydi. Ten rengi, çekik kahverengi gözleri ve kalçası yerli kanının en belirgin özellikleri.

Raquel Welch: Hollywood'un 50 yaşındaki ölümsüz erotizm ilahesi de sekizde bir kızılderili kanı taşıyor. Bolivyalı babasının büyükbabası kızılderiliydi. Welch de 28 yıl önce doğan kızına, en ünlü kızılderili isimlerinden Tahnee'yi koydu.

Tina Turner: Müzik dünyasının efsane yıldızı. 51 yaşındaki Turner da sekizde bir kızılderili. Büyükbabası dörtte üç Navajo, büyükannesi dörtte üç Cherokee dörtte bir zenciydi. Her zaman kızılderili kanıyla gurur duydu.

Başlık: Re: Kızıldereliler Hakkında Hersey...
Gönderen: zarathustra - Ağustos 22, 2007, 03:16:48 öö
Ülkemiz ile ilgili


Depremzedeye "kizilderili" moral

Marmara depreminden duydugu üzüntüyü siirle anlatan ve bu siirle Amerika’da katildigi bir yarismada ödül alan kizilderili Lynn Van Coonis, Adapazari’na geldi.
Adapazari Büyüksehir Belediyesi’ni ziyaret ederek, Baskan Yardimcisi Sinan Çileli ile görüsen Coonis, Sakarya halkina güç verecegi inanciyla bir kartal fotoirafi hediye etti. inanislarina göre, kartal tüyünün, verildigi savasçiya 40 kat güç kazandirdigini ifade eden Coonis, söyle konustu: “Kartal tüyü, bizde mücadelenin sembolü olmustur. Ben de bu sembolik hatirayi Sakarya halkina, 1 yil önce yasanilan felaket sonrasinda, cesaretini yeniden toplamalari için veriyorum. Ben Türkler ile Kizilderililerin kardes olduguna inaniyorum. Yüzyillar önce bu iki kavmin yollari ayrilmis. Türkler'in sicak ve içtenligi, bunun kaniti.”


              (http://www.resim-yukle.com/img01/14/370917terpning_-_chased_by_the_devil.jpg)
              (http://www.resim-yukle.com/img01/14/959148indiensfromwwwmetacafecet5.jpg)
                 (http://www.resim-yukle.com/img01/14/382372american_indians_yellow_feathers_o.jpg)
               (http://www.resim-yukle.com/img01/14/77898kzlderiliyj2.jpg)

Evet degerli dostlar nihayetinde konunun sonuna gelmis bulunuyorum.Umarim kizilderililer konusunda danisabileceginiz kücükte olsa bir kaynak olusmustur.

Selamlar...




Başlık: Re: Kızıldereliler Hakkında Hersey...
Gönderen: LEON COMANDANTE - Ağustos 22, 2007, 09:21:30 ös
Tekrar ellerinize sağlık.
Başlık: Re: Kızıldereliler Hakkında Hersey...
Gönderen: SublimePrince - Ağustos 22, 2007, 10:07:03 ös
Hemen ortaya bir sehir efsanesi atayim...
Kizilderililerin atalarinin Turkler oldugu soylentisi dolasir. Bu konuda GERCEK arastirmasi olan var mi aranizda sevgili arkadaslar?
Başlık: Re: Kızıldereliler Hakkında Hersey...
Gönderen: LEON COMANDANTE - Ağustos 22, 2007, 10:12:20 ös
Siz ne düşünüyorsunuz? Şimdi ben konuşursam yine herkesi Türk yapmakla suçlanacağım oysaki böyle tür amaçlarım yok. :)
Başlık: Re: Kızıldereliler Hakkında Hersey...
Gönderen: SublimePrince - Ağustos 22, 2007, 10:32:41 ös
Oyle amacinizin olmasinda bir zarar yok, fakat ben GERCEK bir arastirma ariyorum. Sehir efsanelerinden esinlenerek "Mantikli bu, kesin boyle" den ziyade, gercek, elle tutulabilir tarihi belgeler ile de desteklenebilecek bir teori ariyorum.

Eger elinizde boyle bir calisma varsa ilgi ile okurum.
Başlık: Re: Kızıldereliler Hakkında Hersey...
Gönderen: GölGe - Ağustos 22, 2007, 10:34:15 ös
 :D
Başlık: Re: Kızıldereliler Hakkında Hersey...
Gönderen: zarathustra - Ağustos 23, 2007, 02:58:14 öö
Oyle amacinizin olmasinda bir zarar yok, fakat ben GERCEK bir arastirma ariyorum. Sehir efsanelerinden esinlenerek "Mantikli bu, kesin boyle" den ziyade, gercek, elle tutulabilir tarihi belgeler ile de desteklenebilecek bir teori ariyorum.

Eger elinizde boyle bir calisma varsa ilgi ile okurum.
Bildigim kadariyla Kizilderililerin Türklerden geldiklerini belgeleyen bilimsel anlamda vesikalar günümüzde mevcut degil.Yalniz 1999 da yapilan bazi dna testlerinden yola cikilarak ayni soya mensup olduklari eskiye nazaran daha kuvvetlice öne sürülüyor..
Başlık: Re: Kızıldereliler Hakkında Hersey...
Gönderen: SublimePrince - Ağustos 23, 2007, 03:50:14 ös
Tesekkurler sevgili Zarathustra :)
Başlık: Ynt: Kızıldereliler Hakkında Hersey...
Gönderen: moonlight - Aralık 31, 2010, 03:58:47 öö
2 gün önce güzel bir film izledim kızıldereliler ile ilgisi vardı izlerken şunu dedim ''ne istediniz kendi halinde yaşıyan insanlardan'' .Çok iyi çalışmanın ürünü olarak görünüyor  emeğinden ve paylaşımından dolayı teşekkürler.