Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: OPERATİF MASONLUK – 3 (COLLEGIA)  (Okunma sayısı 6942 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Aralık 03, 2009, 06:50:46 ös
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


ROMA KOLEJLERİ

Çoğu masonik literatürde Roma kolejleri için doğrudan Lâtince yazılışı, “Collegia” adı kullanılır.

Latince’de collegia, “collegium”un çoğuludur. Sözlük bakımından collegium, “ortak ilgi alanları ya da birleşik uygulamaları olan kişilerin topluluğu” demektir. “Daha yüksek bir öğrenim ve belirli bir alanda ayrıntılı eğitim amacım taşıyan kişilerin oluşturduğu bir kurum” anlamında da kullanılmıştır.

Collegianın tarihi, Roma İmparatorluğu’nun tarihine paraleldir; hemen hemen onunla başlar ve onunla son bulur. Bu nedenle Roma kolejleri olarak anılan bu kuruluşlar, aslında Roma İmparatorluğu’nun sınırları içinde kalmamıştır.

Söylendiğine göre collegianın kuruluşu, M.Ö. 700 yıllarına kadar uzanır. Etrüsklerin çöküntüye uğramaya başlaması üzerine İtalya Yarımadası’nda her biri kendi başına buyruk olan kent krallıktan arasında bir birlik ve beraberlik bilinci oluşturmak isteyen Roma Kralı Numa Pompilius, Tiber Nehri kıyılarında dokuz ayrı tür kolej oluşturmuştur. Bunların sayısı zamanla artmış, aynı örgütlenme diğer mesleklere de yayılmıştır.

Masonluk bakımından bunların arasında en önemlileri, Collegia Artificum (Sanatçı Kolejleri) ve Collegia Caementariorum (İnşaatçı Kolejleri) adlarını taşır.

M.Ö. 2. yüzyıla gelindiğinde, Roma kolejlerinin genel olarak çok güçlü bir düzeye eriştiği, devlet yönetimini bile etkileyebilecek duruma geldikleri görülür. Bu nedenle, bir süre sonra Roma senatosu kolejlerin kapatılmasını kararlaştırmıştır. (M.S. 80) Bu karar yalnızca 20 yıl kadar yürürlükte kalabilmiştir. Kolejlerin çalışmalarına duyulan gereksinme, bu kuruluşların etkili bir güç olmalarına oranla daha önemli bulunmuştur.

Ancak kolejler yeniden açılırken, devlet yönetimine karışmamaları için birtakım önlemler alınmıştır. Bazı masonik kaynaklarda, daha sonraki bir tarihte Roma İmparatoru Carausius’un özellikle inşaatçılıkla ilgili kolejleri düzenli bir şekilde yeni baştan örgütlediği belirtilir. Ancak bu salt konuya salt Masonluk açısından bakıldığı içindir.

Roma İmparatorluğu’nun ikiye bölünmesi, ardından da Batı Roma İmparatorluğu’nun parçalanması, kolejlerin ortadan kalkışının en önemli nedenleri arasındadır. Bununla birlikte kolejleri asıl tarihten silmiş olan feodalitedir.

Kolejlerin Özellikleri

Kolejlerin yasaları uyarınca herhangi yeni bir kolej kurulabilmesi için, aynı meslek ya da sanattan olan en az üç kişinin bir araya gelmesi gerekirdi. Bir kolejin başkanı Magister (Usta), yardımcılarından her biri ise Decurio (Nazır karşılığı) olarak anılırdı. Çalışmaları sırasında her kolej ikiye ayrılır, her decurio bunlardan birini yönetirdi. Yazım işleri Scriba (Yazman) adını taşıyan görevli tarafından yürütülürdü. Kasayı korumakla görevli olan kişi Thesaurensis (Haznedar) adım taşırdı. Bazı kolejlerde Sacerdos adıyla anılan bir de din görevlisi bulunurdu. Mesleğin ya da sanatın yönetimsel organlarında görev almamakla birlikte, deneyimli eskilerine Seniorus denir, bu kişilere büyük saygı gösterilirdi.

Bir kolejin toplantı yerine Curia denilirdi. Bu toplantılarda meslekî eğitim ve öğretim, topluluğa yeni üyelerin kabulü ya da yasalar ve mesleğin yararlan üzerine görüşmeler yapılacaksa, bu toplantıya o kolejin üyesi olmayan hiç kimse alınmazdı. 3. yüzyıl başlarında, mesleki eğitim ve öğretim toplantıları, genel ve yönetimsel toplantılardan ayrı olarak Schola adı verilen yerlerde yapılır oldu.

Roma İmparatorluğu’nda kolejlere kendi iç yasalarını yapma izni de verilmişti. Zamanla bu yasalar öyle güçlü ve etkili bir hale geldi ki; bir kolej, kendi üyelerinin bütün tutum ve davranışlarını denetleyebilir, onları yargılayarak en ağır cezalara çarptırabilir oldu.

Bir koleje yeni alınan bir çırağa Cooptatus denirdi. “Çırak” unvanının karşılığı olmakla birlikte, sözlük anlamı bakımından Cooptatus “seçilmiş” demektir. Bu terimin kullanılmasının nedeni, yeni bir üyenin, başvuran çok sayıda aday arasından eski üyelerce oylama yapılarak seçilmesinden dolayıdır.

Nitekim kolejlerde topluluğu ilgilendiren tüm önemli kararlar demokratik bir yöntemle, önce üzerinde tartışılarak ve sonra açık oylamayla verilirdi. Düşünce ve söz özgürlüğü öylesine içtenlikle benimsenmiş ve saygıyla karşılanırdı ki, hiçbir konuda gizli oylama yapılmasına gerek yoktu. Zaten Roma kolejlerinin feodal toplum düzeninin egemen olduğu Orta Çağ döneminde yaşatılmamasının en başta gelir nedenlerinden biri de, yalnızca kendilerine özgü kalmayıp halk tabakalarının da gıpta ettikleri bu üstün düzeydeki özgürlük, kardeşçe bağlılık, karşılıklı sevgi ve saygıdır.

Kolejlerde mesleğin ya da sanatın özelliğine göre yeterli bir süre çalıştıktan sonra bilgi ve yeteneklerinin gelişmiş olduğunu kanıtlayanlar Adeptus (Uzman) derecesine yükseltilirdi. Çıraklıkta geçirilmesi gereken süre olarak bazı sanat ve mesleklerde 2 yıl yeterli görülürken, bazılarında çıraklık dönemi en az 10 yıl sürerdi. Uzmanlık derecesine yükselen bir kolej üyesi, bir yandan mesleki uygulamalarını yürütürken, diğer yandan da öğretim ve yönetim görevleri üstlenirdi. Bir Adeptus, hem kendisi ister hem de kardeşlerinin olumlu oylarını alabilirse önce Decurio, sırası geldiğinde de Magister olabilirdi.

Kolejlerin Yıkılışı

Orta Çağ öncesinde kolejler “devlet içinde devlet” denilebilecek şekilde güçlü bir şekilde kurumlaşmıştı. Roma İmparatorluğu bile artık kolejlerden rahatsız olmaya başlamıştı ama bir kez ipin ucunu kaçırmıştı. İmparatorluğun zayıflayarak elden çıkarmak zorunda kaldığı coğrafi bölgelerin yeni egemen güçleri ise, kolejlerin bu saltanatını kaldırmakta duraksama göstermedi.

5. yüzyılda, meslekî birlik ve örgütleri ortadan kaldırılanlar önceleri başka ülkelere göç etmeyi denedi. İmparatorluk parçalanınca ise, yeni krallıklar ve derebeyleri kolejlere hiç göz açtırmadı; gereksinme duyulan meslek ve sanatların uygulanmasında oluşan boşluklara yer yer katlandılar ya da bu meslek sahiplerinin ve sanatçıların çalışmalarını ayrı ayrı kendi belirledikleri adamlarının gözetim ve denetimi altına verdiler. Kolejlerin yasalarını ve ayrıcalıklarını tanımamaktaki, örgütlü bir düzen içinde olmalarını engellemekteki kararlılıklarını sürdürdüler.

Giderek yerleştirilen feodal toplum düzeni, herhangi bir kolej üyesi olsun ya da olmasın, tüm meslek ve sanat sahiplerini serflere kattı. Bundan böyle değil örgütlenmelerine, sosyal bir dayanışma oluşturmalarına bile izin verilmedi.

Böylelikle kolejler ortadan kalktı ama bugün masonlukta “Operatif Masonluk” olarak anılan geleneksel inşaatçılık mesleği gene de varlığım korudu ve sürdürdü.


ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
13 Yanıt
10751 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 09, 2019, 08:24:49 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3108 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 24, 2009, 02:41:31 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3631 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 30, 2009, 03:00:23 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3095 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 01, 2009, 10:21:47 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
5034 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 02, 2009, 04:07:45 ös
Gönderen: ADAM
2 Yanıt
5410 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 27, 2009, 05:31:29 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3101 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 09, 2009, 12:07:49 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2629 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 10, 2009, 10:26:39 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
6404 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 12, 2009, 08:20:58 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
4378 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 13, 2009, 05:15:05 ös
Gönderen: ADAM