Masonlar.org - Harici Forumu
Masonluk Bilgidir. Bilimdir. Ilimdir. => Insan => Konuyu başlatan: BT - Nisan 18, 2013, 08:59:59 ös
-
ABD deki terör saldırısında hayatını kaybeden çocuk, Afganistan'da yanlışlıkla vurularak öldürülen çocuklar, bugün benim cenazesine gittiğim 6 yaşındaki çocuk....Hangi kaderi yaşıyorlar. Ya birilerinin dediği gibi insan kendi kaderini çizemez, ya da çizilen kaderi yaşıyorsak neden bu çırpınma, hırs, kin değiştiremeyeceğimiz şeyleri ,değiştirmek için mi, olmayan ömrü uzatmak için mi, hiç kazanılamayacak gücü ve serveti elde etmek için mi. Anlamak, bilgiye ulaşmak için çabalamak mı mutluluk getirir yoksa belki de cahil kalmak mı? Düşünmek bazen iyi değil sanki de, ne engelliyor düşünmeden yaşayabilmeyi? Saygılarımla
-
Sadece kaos sevgili bt kaos,aslında hepimizin hayatı en başından beri kaosturda yaşarken pek anlamayız.
-
cehalet bu hayatta korkulacak tek sey dua etmekten baskabirsey gelmez elimizden. :-X
-
Kaos ama neden kaos Sayın Karahan? Yaşamak madem kaos neden bu kadar fazla bağlıyız insan olarak yaşamaya? Son anı gelen müzmin bir hasta bile ölmek istemiyor. Ölüm de kurtuluş olarak algılanamıyor demek ki. Ya da genelde bir yanlış inanma veya inanç eksikliği mi var? Bu dünyaya inanmak mı mutluluk getirir yoksa öbür dünya ya mı? Gerçekte nedir asıl olan, nedir kaostan kurtulmanın yolu. İşin içine girildiğinde bütün büyük din kitaplarının içinde kurtuluş reçetesi var mı? İyi, kötü, kötüyü yenme, mücadele, ceza, ölüm, ödül , kader, iman ve lanetleme anlatılıyor çeşitli şekillerde bu kitaplarda. Her doğan, iyi, inançlı doğuyor da sonra onları ne kötü yapıyor? Gerçekten kader varsa ve kaderi çizilmişse insanoğlu neden, ne için sınanıyor?Saygılarımla
-
sadece kaos
-
Bu kaosu ne yapacağız peki?
-
novus ordo seclerum
-
Nerde peki o düzen? Bir ütopya olmasın o da.
-
Yok yok ütopya değil her canlı hayatının muhakkak bir döneminde önce kaos yaşar sonra yeni bir düzen kurar kendine,inan hayaında bundan fazla bir anlamı yok,o kadar korkunç savaşlar yaşandı insanlık kaosa girdi sonra ne oldu yeniden bir düzen kuruldu ,hayatlarımızda aynen öyle bir döngüdür bu.
-
Cahil, cüretkâr olur. Bilgiye ulaşmak için çabalamak mutluluk getirir tabi ki.
-
Evet bu dünyada düzen bir şekilde iyi yada kötü kurulur. Bahsettiğiniz gibi bir süre devam eder, çöker ve yenisi kurulur. Bu döngü olağandır ve tamamen katılıyorum. Fakat manevi dünya ile alakalı olan döngüyü, bu kadar basit algılayamadığım için tam olarak gözümde canlandıramıyorum. Neyin yıkılıp yeniden neyin kurulması lazım ki kaostan kurtulalım?
-
manevi dünyanın ne farkı varki aynı teoriyi içimizdede yaşamıyormuyuz,kırık dökük hayatlar bir gün yeniden düzene girmiyormu sanki,sadece elindeki ile yetinmeyi öğrenip ,kıymet verdiği değerlileri ile yeniden başlamıyormu,oradada aynen döngü devam ediyor.
-
Bence o kadar basit olmuyor. Ben sanırım ifade edemiyorum söylemek istediklerimi. Evet manevi dünyada da kaybedip kazanıyoruz veya dibe vurup orda kalıyoruz yada yukarı çıkıyoruz. Ama tüm bu olaylar esnasında bizim seçemediğimiz, uymak zorunda olduğumuz bazı şeyler var. Dünyanın büyük çoğunun bir yaratıcıya inandığı düşünülürse, yine de bu halde olması bir yerlerde problem olduğu anlamına gelmiyor mu sizce de?
-
İşte tam orada bireysellik devreye giriyor ,insanın hayata tutunabilmesi için kendisini muhakkak geliştirmesi lazım,tercihlerindeki seçimlerin doğru olabilmesi için gelişiminide tamamlaması lazım,yani aslında herşey bir yerde bizim elimizde ,her ne kadar anlayamasakta bu böyle
-
sn.bt
daha kısa anlatmak gerek belkide
hayatta sadece tercihlerimiz bize yöne verir,ya doğrudur yada yanlış bu tercihlerin meyvelerini yeriz hep.Hepimiz en doğru tahmin ile en doğru tercihleri yapmak zorunda devletlerde öyle pek fark yok.Bazen bir başkasının tercihi bile sizi etkileyebilir her ne ararsan kendinde ara yani.
-
Arkadaslar bu teorinizi "öteki" dünya icinde isletebilirmiyiz, yoksa orda baska fizik kurallarimi gecerli?
-
Oraya gidenlere sormak lazım teori buraya ait tabiki öteki dünya algınıza bağlı nasıl bir şeydir nede olsa konu ile bağlantılı herkesin bir fikri diyeceği var öte taraf için ,ama beri tarafı daha iyi bildiğimiz kesin.
-
Bence o kadar basit değil. Evet ben kendimde ararım da başkaları aramadıktan sonra yanıtları benim doğru yada yanlış yaptığımın pek önemi kalmıyor. Sistem maalesef yüzyıllardır dünyayı istediği gibi yönetiyor. Tv programları, özendirilen hayatlar, idol gösterilenler, öğretilenler sadece istedikleri kadar veriliyor topluma. Ne kadar az bilirsen , ne kadar biat edersen o kadar güzel bir halksındır, kolay yönetilirsin. Bunların dışına çıktığında dışlanırsın. Bu sistem Galileo'ya bile dünya düzdür dedirtmiş bir sistemdir. Eğer yeni dünya düzeninde de elitler aynı elitler olacaksa bence bir şey değişmeyecektir.
-
Önce bu tarafı halledelim buranın sorunlarını çözelim. Öbür taraf için tartışılacak bir şey yok zaten düzeni belli. Bir taraf huzur, diğer taraf ateş:)
-
ABD deki terör saldırısında hayatını kaybeden çocuk, Afganistan'da yanlışlıkla vurularak öldürülen çocuklar, bugün benim cenazesine gittiğim 6 yaşındaki çocuk....Hangi kaderi yaşıyorlar. Ya birilerinin dediği gibi insan kendi kaderini çizemez, ya da çizilen kaderi yaşıyorsak neden bu çırpınma, hırs, kin değiştiremeyeceğimiz şeyleri ,değiştirmek için mi, olmayan ömrü uzatmak için mi, hiç kazanılamayacak gücü ve serveti elde etmek için mi. Anlamak, bilgiye ulaşmak için çabalamak mı mutluluk getirir yoksa belki de cahil kalmak mı? Düşünmek bazen iyi değil sanki de, ne engelliyor düşünmeden yaşayabilmeyi? Saygılarımla
Düşünmeden yaşayabilmek gibi bir şey söz konusu olamaz ki. Bu yazı yazılırken düşünerek yazılmadı mı ? Pardon ama, hem ortada olan kaosu sorguluyorsunuz hem de ne engelliyor düşünmeden yaşamayı diyorsunuz. Çelişki.
-
Doğru söze ne denir?
Sadece hayvanlar düşünmezler,onlar düşüğnmedikleri için huzur içinde yaşarlar tek dertleri olan işleri yaparlar birde düşünen hayvanlar varki işte onlar herşeyi yaparlar.
hangi hayvanda kapital hırsı var ise o düzeni bozar.
-
Tamamen yanlış anlamışsınız bence. O yazının düşünmeyen bir insanın yazısı olarak algılanması mümkün mü sizce? Amacım sadece bir şeyleri anlatabilmekti. Düşünmeden ne anladığınıza bağlı yoksa her insan düşünür. Evini geçindirmeyi, sevgilisini, karısını, çocuğunu, anlık menfaat sağlayacağı her şeyi...Benim kastettiğim daha farklı şeylerdi ki üzerine burada saatlerdir tartışıyoruz zaten. Ancak kastettiğim şey düşünmeyen insanlar daha mı mutlu olabilir? Bunu merak etmiştim. Fazla derine girmeden verilenle yetinen, sorgulamayan, okumayan, çok fazla bilmese bile inanan, neye inandığını , ne yaptığını tam olarak bilmeyen insanlar daha mı mutlu olur diye düşünmüştüm. Frakındaysanız etrafımız bu şekilde mutlu insanlarla dolu.
-
Bir önceki iletime isminizi yazmayı unuttum. Sizin yazınıza cevaben yazmıştım Melina özür dilerim.
-
Tamamen yanlış anlamışsınız bence. O yazının düşünmeyen bir insanın yazısı olarak algılanması mümkün mü sizce? Amacım sadece bir şeyleri anlatabilmekti. Düşünmeden ne anladığınıza bağlı yoksa her insan düşünür. Evini geçindirmeyi, sevgilisini, karısını, çocuğunu, anlık menfaat sağlayacağı her şeyi...Benim kastettiğim daha farklı şeylerdi ki üzerine burada saatlerdir tartışıyoruz zaten. Ancak kastettiğim şey düşünmeyen insanlar daha mı mutlu olabilir? Bunu merak etmiştim. Fazla derine girmeden verilenle yetinen, sorgulamayan, okumayan, çok fazla bilmese bile inanan, neye inandığını , ne yaptığını tam olarak bilmeyen insanlar daha mı mutlu olur diye düşünmüştüm. Frakındaysanız etrafımız bu şekilde mutlu insanlarla dolu.
Kusra bakmayın bt ama burada düşünmeyen ben değilim. Doğru okursanız, bu yazı düşünülerek yazılmadı mı dedim, düşünmeden yazılmış demedim. Düşünürsünüz veya düşünmezsiniz, bu size kalmış bir şey tabi ki, özgürsünüz. Ancak buradaki düşünce sorgulaması, sorgulama anlamından çıkıp, genel anlamda bir düşünmeye dönüştüğünden açıkçası anlayamamıştım. Şu son yazdığınızla anlamış ve düşünmüş oldum.
Teşekkürler
-
Güzel benzetme Karahan. Rica etsem bana dünyada kapital hırsı olmayan bir hayvan örneği verir misiniz?
-
Güzel benzetme Karahan. Rica etsem bana dünyada kapital hırsı olmayan bir hayvan örneği verir misiniz?
sadece hayvanlarda yok ama 4 ayaklı olanlarında
-
Anladım Melina ama ben size düşünmüyorsunuz dememiştim. 'Düşünmeden' kelimesini tırnak içine almayı unuttuğum için sanırım böyle anlaşıldı. Ayrıca sonuç olarak ne demek istediğimi anlamanıza da sevindim.
-
Bence bu güzel bir örnek oldu Karahan;)
-
Anladım Melina ama ben size düşünmüyorsunuz dememiştim. 'Düşünmeden' kelimesini tırnak içine almayı unuttuğum için sanırım böyle anlaşıldı. Ayrıca sonuç olarak ne demek istediğimi anlamanıza da sevindim.
Belki de. Ben de sevindim.
-
O zaman işi sokratese bırakmaya ne dersiniz?
Bakınız sokrat amca ne diyor,
Sokrates’e göre üç tür insan vardır:
“Birinci tür insan: Bilmediğinibilmeyen insan. Bütün kapılarını kendi eliyle kapatıp uykuya dalmıştır. Uyuyan insan hiç bir şeyi öğrenip anlayamaz, bilip tanıyamaz, ancak geçireceği bir şokla uyanabilir.
İkinci tür insan: Bilmediğinibilen insan.Uykudan uyanarak eksikliğini fark eden, kararlı bir şekilde eksiklerini tamamlamaya arzulu ve uyanan insandır. Süreç içerisinde kendini geliştirip olgunlaşacaktır.
Üçüncü tür insan: Bildiğinibilen insan. Buna uyanık ve Olgun-Kamil insan da denebilir. Bu özelliklere sahip bir insan, varoluşun, hayatın anlamını sezip, arzularını ve nefsini bu anlama uygun bir şekilde yönlendirebildiği ölçüde huzuru ve mutluluğu elde edebilecektir.”
Yunancada “enkrateia”, Callicles’in tarifiyle “Kişinin kendi kendine kumanda etmesi”dir. Sokrates’e göre ise “enkrateia”, “Bilgili olmak ve kendine hâkim olmak; hazlara ve arzulara kumanda etmek”tir.
En büyük bilge, aşkın varlığı en keskin şekilde duyumsayandır. Sokrates’in hep dediği gibi: “Ben bir şey biliyorsam, o da hiç bir şey bilmediğimdir.”
-
O zaman işi sokratese bırakmaya ne dersiniz?
Bakınız sokrat amca ne diyor,
Sokrates’e göre üç tür insan vardır:
“Birinci tür insan: Bilmediğinibilmeyen insan. Bütün kapılarını kendi eliyle kapatıp uykuya dalmıştır. Uyuyan insan hiç bir şeyi öğrenip anlayamaz, bilip tanıyamaz, ancak geçireceği bir şokla uyanabilir.
İkinci tür insan: Bilmediğinibilen insan.Uykudan uyanarak eksikliğini fark eden, kararlı bir şekilde eksiklerini tamamlamaya arzulu ve uyanan insandır. Süreç içerisinde kendini geliştirip olgunlaşacaktır.
Üçüncü tür insan: Bildiğinibilen insan. Buna uyanık ve Olgun-Kamil insan da denebilir. Bu özelliklere sahip bir insan, varoluşun, hayatın anlamını sezip, arzularını ve nefsini bu anlama uygun bir şekilde yönlendirebildiği ölçüde huzuru ve mutluluğu elde edebilecektir.”
Yunancada “enkrateia”, Callicles’in tarifiyle “Kişinin kendi kendine kumanda etmesi”dir. Sokrates’e göre ise “enkrateia”, “Bilgili olmak ve kendine hâkim olmak; hazlara ve arzulara kumanda etmek”tir.
En büyük bilge, aşkın varlığı en keskin şekilde duyumsayandır. Sokrates’in hep dediği gibi: “Ben bir şey biliyorsam, o da hiç bir şey bilmediğimdir.”
Ben de burada ikinci tür insanlarla bir şeyler paylaştığım için mutluyum .Umarım sınıf atlayıp 3 numara olmamız mümkün olur:)
-
Güzel söz sn.bt
Türümüzü tesbit etmek önemli bende katılıyorum,zaten deminden beri bahettiğimiz konular aslında hep bunlardan kaynaklanıyor düşünmememiz,bilgiye önem vermemek,bildiğini sanmak ve öğrenmeye hevesli olmamak ve daha bir sürü şey tüm bunları engellemek için ise kapital icad edilmiş buda insanları kör ve manyak bir savaşın içine itiyor,tüm mutsuzluklarında kaynağı oluyor onu elde etmeye çabalarken kendi aydınlanmamızı es geçiyoruz.
-
Öyle demeyin sn. Karahan kapitalle de aydınlananlar var bu dünyada. Birileri kapitalleriyle aydınlanırken dünyanın karanlığı fazla umurlarında olmuyor bence .
-
Birileri kapitalleriyle aydınlanırken dünyanın karanlığı fazla umurlarında olmuyor bence .
Doğru Söze ne denir ...
Saygılar ::)
-
Açıkcası ,ben de bazen -dudaklarının arasında kürdanla- TV karşısında göbeğini kaşıyan insanları kıskanmıyor değilim.
Bir kedim olsaydı diyorum, bir bahçem.Bir kalem alsaydım elime.
Bulmaca ile bir o yana bir bu yana gitseydim.
Sonra, iki ön dişim arasından ustalıkla tükürebilseydim.
Sahi keşke tükürebilseydim.
...
Tam bir adım atıyorum bahçeye ; oldu diyorum.
Ensemden tutuyor biri.
''Hooop Nereye''
Kafamı eğip geçiyorum yerime.
....