''....Mustafa Kemal,Müfit ve Lütfi,Şam'da,Hamidiye çarşısının bir yerinde,küçük bir dükkancıkta önemsiz alışverişlerle rızkını çıkarmaya çalışan birisiyle tanışıyorlar.Burası esnaftan Mustafa Efendinin dükkanıdır.Mustafa Efendi,ayağında kundura yerine nalınla dolaşan babacan bir adamdır.Dükkan rahat olmadığı için sandalye getirtip dükkanın önünde oturuyorlar.Fakat Mustafa Efendinin hali Mustafa Kemal'in dikkatini çekiyor.Dükkanın içini görmek istiyor.Boş denecek kadar hafif raflar.Ortada bir masa.Ama masada ve bazı raflarda birçok kitaplar.Tıbba,felsefeye,inkılaba,hatta sosyalizme ait eserler.Anlaşılıyor ki,Mustafa Efendi (Cumhuriyet devrinde mebus Mustafa Cantekin) aslında bir tıbbiyelidir.Fakat hürriyetçi hareketlerinden dolayı yakalanmış,mektepten çıkarılmış,Şam'a sürülmüştür.Mustafa Kemal onunla ilgileniyor.O günkü tanışmadan sonra bir gece Mustafa'nın mütevazı evinde buluşmaya karar veriliyor.O gece Dr.Mustafa'nın söyledikleri kesindir:
-İhtilal yapmalı,inkılap yapmalı...
Mustafa Kemal bu fikirlere çoktan hazırdır.Tıbbiyenin son sınıfından çıkarılıp sürülen Mustafa ilave ediyor:
-İhtilal yapmalıyız.Çok kıymetli arkadaşlarımız vardır.İnkılap yapmalıyız.
Müfit ayağa kalıp bağırıyor:
-Behemehal yapmalıyız!...
Hepsi heyecan içindedir.Fakat Lütfi Bey bu hareketlere fiilen karışmak arzusunda değildir:
-Sizinle beraberim.Ama benden bir şey beklemeyiniz,diyor.
Mustafa Kemal durumu hallediyor:
-O halde siz buradan derhal gidiniz.Bizim bundan sonra konuşacağımız şeyleri,sizin duymanız iyi olmaz!
Lütfi Bey dostça ayrılır.Ondan sonra konuşmalar başlar.İhtilalden,bu uğurda ölmekten bahsedilir.Ama Mustafa Kemal,ondan sonra da daima göstereceği hesaplı ve muvazeneli (dengeli) gayeciliği orada da gösterir:
-Mesele ölmekte değil;ölmeden idealimizi,yaratmak,yapmak ve yerleştirmektedir...
Bu kısa cümlede,onun mizacı ve büyük hikayesinin ona daima hakim olan bütün bir prensipler sistemi vardır:Ölümü ve tehlikeyi göze almak,ama ölmeden muvaffak olmak,yaratmak,yapmak ve yerleştirmek...
Bu mizaç ve karakter,heyecanının değil,mantığın ve sağduyunun ifadesidir.Bu mizaç ve karakter örgüsü,Mustafa Kemal'in harekat icraatına,hayatının sonuna kadar hakim olacaktır.
İşte gizli,ihtilalci ''Vatan ve Hürriyet Cemiyeti'' orada ve o gece üç kişi arasında kuruldu...'' (Tek Adam-Şevket Süreyya Aydemir)
Yıkmak,bozmak en kolayıdır.
Peki yapmak,yaratmak mı daha zor yoksa devam ettirmek mi ?
Saygılarımla