Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: CLİPSAS nedir ?  (Okunma sayısı 12565 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Nisan 18, 2009, 09:53:46 öö
Yanıtla #10
  • Mason
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 1235
  • Cinsiyet: Bay

Sayın Akyol,

Bahsettiğiniz kişinin HKEMBL basın danışmanı olduğu vurgusu ile ne vurgulamak istediğinizi anlayamadım. Konuyu açabilir misiniz?Bu deli adamın bizlerle bağıntısına ilişkin ne gibi bilgi ve belgleriniz olduğunu, hepsini geçtim böylesi saçma bir isnad için ne gibi iddialarınız olduğunu paylaşırsanız sevinirim.

Landmarklar konusuna gelince internetten ilim yayma cemiyeti yerine, Harici aleme açık olan kitaplarımıza bakmanızı önereceğim. (Bir üyemiz de bu tavsiyede bulunmuş) Landmarkların içeriği içrektir. Fakat landmark tanımı elbette içrek değildir;

Landmark, kelime olarak, Land(arazi) ve mark (işaret) kelimelerinden oluşmaktadır, "arazi, toprak işareti" demektir. Sözlüklerdeki Landmark tanımları ise, esas itibarıyla şöyledir;

* Birincisi, Landmark, arazide sınır işareti anlamında bir kadastro terimidir. Bu işaretin doğal olması gerekmemektedir, önemli olan oraya yerleştirilmiş, tesbit edilmiş olmasıdır.

Birincisi, Landmark, arazide sınır işareti anlamında bir kadastro terimidir. Bu işaretin doğal olması gerekmemektedir, önemli olan oraya yerleştirilmiş, tesbit edilmiş olmasıdır.  bu, insanın koyduğu bir işaret, bir izdir, ama kendi koyduğu işareti kaldırması, yoketmesi de dinsel ve yasal yönden yasaktır

* İkincisi, Landmark, çevredeki en belirgin nesnelere, cisimlere göre geminin mevkiini tayin etmek ve buna göre rotasını çizmek için yararlanılan, kerteriz işareti, röper veya nirengi noktası da denilen bir denizcilik terimidir.

* Üçüncüsü, Landmark, bir eylemin, bir etkinin, bir oluşumun, bir gelişmenin belirlendiği tarihî dönüm noktasıdır. İstanbul'un fethi ile yeni bir çağın başlaması;  Fleming'in penisilini bulması gibi.

Masonlukta da Landmark aynı anlamlarda kullanılmaktadır.Birincisi, yani sınır işareti olarak Landmarklar, masonluğu haricî âlemden ayıran kurallardır. Bu kurallar kaldırılamaz, değiştirilemez. İkincisi, röper noktası olarak Landmarklar, Lacanın iç sisteminde kardeşlerimin uyacağı ve kendisine yol gösteren masonik kurallardır. Üçüncüsü, dönüm noktası olarak Landmark, Masonlukta bir tekris sisteminin bulunması ve bu sistemin bir parçası olan tekris töreniyle de bir haricinin mason oluşunun tescil ve ilân edilmesidir.

1. Cümlede yüzünüzde bir gülümseme oluştuğunu öngörüyorum. Aklınızdan "Hani dogma ile aynı şey değildi?" diye geçirdiyseniz ikinci cümlede bunun cevabını aldığınızı üçüncüde ise tamemen farkı kavradığınızı umuyorum.

Dediğim gibi konu içrek bu yüzden içrek olmayan tarafından gideyim;

Kendilerine Mason diyen harici alemdeki ilgili dernek bizleri dogmatik kendilerini adogmatik sanıyor?Dogmanın ve landmarkların (yukarıda verdiğim tanımları sizin için bu anlamda yeterli olacaktır) tanımları ışığında düşününüz ;

Bu insanlar kendilerine ait toplantı merkezlerinde bizlerin eski ve kabul edilmiş kurallarımızı takip ederek bir sistem kurmuşlar bu kurallar içerisinde;

. Bir kardeşin diğerine kardeş demesi esastır. Bu arkadaşlar eski ve kabul edilmiş düzeni içeriğini bozarak, boşlaştırarak kopyalarken biz adogmatigiz diyerek bunu mu reddetmişler?
. Bir kişinin locaya girişi çıkışı ve ayağa kalktığında ne yöne yürümesi gerektiği dahil her şey kurallar içerisidne yürür bu kuralları tamamen kopyalayan bu haricilerin bizlerin çalışmalarını kopyalarken "Bir insanın nereye yürüyeceğinin bile belli olması ne kadar dogmatik biz adogmatik bir kuruluşuz" demesi neden mümkün olmamış?

2 kısa örnekte sizlere açıklayabileceğim gibi Masonlukta aslında dogma yoktur bunlar gerçekten Masonluğun çalışmasının ahenginin korunması ve kardeşlerin o oturumdan paylarına düşen lezzeti alarak ayrılması için konmuş kurallardır. Bir hariciye bu sözler anlaşılmaz gelebilir. Zaten bunu da ezoterizm' in tanımında bulabiliriz "Belli bir kesime özel olan belli bir kesimce anlaşılır şekilde anlatılan"  ya da Meydan Larousse tanımıyla "“Yalnız vakıf olanlara öğretilen / Vakıf olmayanlarca anlaşılmayan bilgi ve ya eserler ..."

Bu bilgiler ışığında onlar dogmatik biz değiliz diyen harici kişilerin paradoksuna yönelik gerekli açıklamaları yaptığımı umuyorum.

Saygılarımla,
Tempus fugit...


Nisan 18, 2009, 09:57:24 öö
Yanıtla #11
  • Mason
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 1235
  • Cinsiyet: Bay

Cevaplarınız için teşekkür ederim.

Burada bir üyesi Özgür Masonlar Locası Üyesiyse , Hür ve Kabul Edilmiş üyesiyle nasıl anlaşabiliyorlar. Bu kişiler aynı ortamda biraraya gelmemeye özen göstermiyor mı ?

Sn. Kemal,

Forumumuz dahilinde ve hayatımızın geneli için açıklarsam "iki normal insan gibi".

HKEMBL veya diğer tüm muntazam loca üyeleri kardeşlerimizdir. Gayrimuntazam olan organizasyonlardaki kişiler bizler için kardeş değillerdir. Adını andığınız kuruluştaki kişiler de ancak harici hayatta dostlarımız, arkadaşlarımız olarak yer alabilir ancak bu kişilerin kardeşimiz olarak isimlendirilmesi ya da masonik iletişimde bulunulması söz konusu bile değildir.

Kişisel husumetin bulunduğu durumlar haricinde kimsenin kimseyle biraraya gelmeme gibi bir uğraşısı olmaz.

Saygılarımla,
Tempus fugit...


Nisan 18, 2009, 12:15:54 ös
Yanıtla #12
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1648
  • Cinsiyet: Bay

Bay Omnia Tempus Alit seçime 1 gün kala açıklayacağım. Şaka yaptığımı biliyorsunuz değil mi?

Bahsettiğiniz kişinin HKEMBL basın danışmanı olduğu vurgusu ile ne vurgulamak istediğinizi anlayamadım. Konuyu açabilir misiniz?Bu deli adamın bizlerle bağıntısına ilişkin ne gibi bilgi ve belgleriniz olduğunu, hepsini geçtim böylesi saçma bir isnad için ne gibi iddialarınız olduğunu paylaşırsanız sevinirim.

Ö.M.B.L.'nın mensupları ve görüşü sadece Masonluktaki inaklara karşı olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Onların karşı çıktıkları inaklar yaşamımızda bize gecekondu olmuş, beynimizde örümcek ağı gibi yerleşmiş olanlardır.
Masonlukta ise, yaşadığımız güne kendini güncellemesi gerektiğini savunuyorlardır ama buna temel şeyler dahil değildir. Onlar sizi kardeş olarak görmektedirler ve aranızdaki farkı; farklı yollardan aynı hedefe ulaşma olarak tanımlarlar. Ö.M.B.L., H.K.M.B.L.'nın değişmemek üzere benimsediği kurallarının kural koyucularını kimsenin tekelinde olmadığını düşünürler. Mesela örnek verecek olursak;
1- Bayanların Mason olamaması konusuna gelirsek, kadınlar Mason olamaz değil, kadınlar Mason olarak kabul edilmez dersek yanlış mı olur? Bildiğim kadarıyla bazı bayanlar muntazam Mason olmuşlardır, ya bir delikten Masonluğun törenini izlemiştir ya da bir yere saklanmıştır ve orada yakalanıp Mason yapılmıştır.

2-Sadece 3 Kutsal kitaba yemin edilebilir olması; akla hemen şu gelmektedir, tek Tanrı inancı olan bir şamanist, budist ya da deist acaba bu 3 dininde kitabına el basıp yemin etmeyi kabul edermi? Kabul etse bile bunu sadece sembolik olarak görmeniz mantığa aykırı değilmidir? Adam bu 3 dine de inanmıyor ama siz ona el basıp yemin ettirebiliyorsunuz. İslamiyette el basıp yemin etmek var mı? Bu da düşünülmesi gereken birşey. İslam inancında olanlar yemin ederlerken herhangi bir araç kullanmazlar(türbe, el basma v.b.) Diğer birşey de yazılı mukaddes kitabı olmayıp Tek Tanrı inancı olan dine mensup olan bir adama, inanmadığı bir dinin kitabına nasıl el basıp yemin ettirebilirsiniz. Masonluğun başlangıcında 3 dinin kitabının üzerine el basıp yemin etmek varmıydı?
Kısaca Ö.M.B.L.'nın ortak görüşü Masonluk kimsenin tekelinde değildir. Kendi görüşüme de gelirse H.K.M.B.L.'nın internet sitesinde 1960 öncesi büyük üstadlar, ünlü Masonlar'ın resimleri vardır, isimleri açıklanmıştır ve onlarla gurur duydukları belirtilmiştir. Onlar muntazam Masonlarmıydı da onları Mason olarak görmektesiniz? Arada bir çelişki vardır.

3-Herhangi bir kuralınız değiştirilirse ya da günümüze göre yenilenirse diğerleri değiştirilecek anlamına gelmez, inanıyorum ki hepiniz aklı başında insanlarsınız yani bunun bilincinde hareket edebilirsiniz. Masonluk sadece yurt dışından birilerinin akreditasyon vermesiyse bu sizin onların mantığına uymanızı gerektirir ve bu yanlıştır. H.K.M.B.L. örneğin 3 dinin kitabına el basıp yemin etmeyi kaldırsa bundan dolayı muntazamlığını kaybetse sizlerin Mason olmayacağı anlamına mı gelir? Siz çalışmalarınıza devam edersiniz. Bir kişinin Mason olup olmaması sadece H.K.M.B.L.'nın kendi ülkesinde ki üyelerine verebileceği bir karar olması gerekir yani yurt dışından denetliyecilerin tekelinde koca bir kuruma sizler Mason değilsiniz diyememesi gerekiyor.

Bir kardeşin diğerine kardeş demesi esastır. Bu arkadaşlar eski ve kabul edilmiş düzeni içeriğini bozarak, boşlaştırarak kopyalarken biz adogmatigiz diyerek bunu mu reddetmişler?
. Bir kişinin locaya girişi çıkışı ve ayağa kalktığında ne yöne yürümesi gerektiği dahil her şey kurallar içerisidne yürür bu kuralları tamamen kopyalayan bu haricilerin bizlerin çalışmalarını kopyalarken "Bir insanın nereye yürüyeceğinin bile belli olması ne kadar dogmatik biz adogmatik bir kuruluşuz" demesi neden mümkün olmamış?

Not: Sözünü ettiklerim yanlış olabilir, bildiklerim doğrularını öğrendiğimde değişir. Değişmeyen tek şey, herşeyin değişeceğidir.
saygılarımla


Nisan 18, 2009, 02:35:38 ös
Yanıtla #13
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 259
  • Cinsiyet: Bay

Sayın M.Akyol;
Öncelikle tekrar hoşgeldiniz.Yemin etmek hususunda paylaşmak istediğim bir şey var ,hatalıysam lütfen Mason üyeler düzeltsinler.
Yemin etmek öncelikle bir onur meselesidir(Yemin; şovalyenin onurudur),öyle olmalıdır ve yine bildiğim kadarı ile gözünüz bağlı iken elinizin hangi kitapta olduğunu göremiyorsunuz ve Masonik açıdan önemi de yok bu yıllardır sürdürülen bir gelenek ve sembolik bir ritüeldir diye ifâde edilebilir mi?
Saygılar,selamlar
Her şey bir adımla başlar...


Mart 06, 2011, 12:53:20 ös
Yanıtla #14
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


2009 yılının Nisan ayında bir izleyici ortaya böyle bir soru atmış.

Sayın Mozart bir özet yanıt vermiş ama bence yeterli değil. Soruyu ben sormuş olsam o yanıt bana yetmezdi. Soru üzerine gidilseydi, belki Sayın Mozart ayrıntılara da girebilirdi ama ona fırsat kalmadan konu dağılmış, tartışmalar bambaşka alanlara yönelmiş.

O bambaşka alanlar da tartışılmaya değer fakat bence bu başlık altında değil. "CLIPSAS nedir?" ile sınırlı bir soruyu burada ben yanıtlamaya girişeceğim. Elbette soru sahibi ortalıklarda yoktur ama forumda bu sorunun yanıtını bilmeyen ve öğrenmek isteyen birçok katılımcımız bulunabilir.

Konuya biraz daha eskiden başlamak gerekir.

Masonlukta uluslar arası düzeyde bir iletişim ve dayanışma örgütlenmesine her zaman gereksinme duyulmuştur. Bu istem ve gereksinme özellikle Masonluğun simgesel derecelerinde çalışan büyük localar ve benzeri örgütlere özgüdür. Ancak bunların yanı sıra bir de İngiltere Birleşik Büyük Locası var. O ise bu tür örgütlenmelere hep karşıdır ve bunun Masonluğun temellerine aykırı olduğunu ileri sürüp durur. Bu ileri sürüşünün asıl gerekçesi ise, böyle bir örgütlenmenin onun Dünya Masonluğu üzerinde kurmuş olduğu otoritesini zedeleme kaygısıdır. Bu haklı bir kaygıdır çünkü o zaman diğer localarda eş dağar bir düzeye düşecektir. Bu nedenle de uluslar arası boyuttaki örgütlenmeleri hep kösteklemeye çalışmıştır.

Bu bağlamdaki ilk örgütlenebilmenin 1921 yılında kısaca AMI olarak anılan Uluslar arası Masonluk Birliği çerçevesinde oluştuğunu görüyoruz. Bunu oluşturan büyük localar Anglosakson Masonluğu topluluğunun dışında olanlardır yani özgürlükçü ya da liberal nitelikli bir Masonluk anlayışından yana olanlar. Ancak sanılmasın ki bu örgüte o nitelikteki mason örgütlerinin hepsi katılmış. Katılanların sayısı sınırlı kalmış. Bu arada Türkiye Büyük Locası’nın da bu örgütün kurucuları arasında yer aldığına değinmeden geçmeyelim.

Yıllar içinde bu örgütün üyeleri arasında birçok konu üzerinde uyuşmazlık çıkmış. Dolayısıyla örgüte bir yandan yeni katılanlar olurken diğer yandan ayrılanlar da görülmüş. 1950 yılına gelindiğinde bu birlik artık tutunamayarak dağılmış.

1950’li yıllarda Avrupa’da Türkçesi “Mutlak Vicdan Özgürlüğü’nü Tanıyan Masonik Güçlerin Kardeşlik Birliği” adlı bir oluşum görüyoruz. Pek yaygınlaşabilmiş bir örgüt değil bu ama işte 1961 yılında CLIPSAS’ın oluşmasına temel hazırlamış.

CLIPSAS’in açımı Fransızca ve şöyle: “Centre de Liaison et d’Information des Puissances Maçonnique Signataires de l’Appel de Strasbourg » yeni Strasbourg Çağrısını İmzalayan Masonik Güçlerin Haberleşme Merkezi”.

CLIPSAS, tüm masonları, vicdan özgürlüğüne ve tam bir karşılıklı toleransa dayanan birlik zincirine katılmaya çağırmış. Bu çağrının, örgütün kurulmasından bu yana geçmiş olan süre içinde büyük bir başarı sağlayabilmiş olduğunu söyleyebilmek zor. Nitekim kurulduğundan bu yana geçmiş olan tam 50 yıl içinde örgüte beklendiği kadar çok obediyans katılmadığı gibi, sonradan kurucularından bazılarının ayrılmış olduğu da görülüyor.

Günümüzde CLIPSAS’a üye olan obediyansların sayısı, bilindiği kadarıyla Sayın Mozart’ın vermiş olduğu sayının biraz daha üzerinde: 80 dolayında. Nitekim gene Sayın Mozart’ın belirtmiş olduğu gibi Özgür Masonlar Büyük Locası da bunlardan biri. Kadın Mason Büyük Locası da bir ara katılmış ama daha sonra ayrılmış.

Bu örgütün etkinlikleri, her yıl farklı bir ülkede düzenlenen uluslararası toplantılar aracılığı ile yürütülüyor. Bu toplantılarda, gerek Masonluğu gerekse genel olarak insanlığı ilgilendiren konular üzerinde görüşmeler yapılıyor. Nitekim bu toplantılardan biri de 2001 yılında İstanbul’da yapılmış.

Günümüzde özgürlükçü ya da liberal denilen Masonluk kanadında birtakım başka uluslar arası örgütler de var. Ancak bunlardan en genişi şu an için CLIPSAS.

Bu konudaki anlatımlarımı bitirirken, önemli olduğunu sandığım bir noktaya daha değinmek gerektiğini düşünüyorum: CLIPSAS “obediyanslar üstü” denilebilecek türden bir merkezi ya da otoriter Masonluk organı değil. Üyesi olan her büyük loca ya da benzeri örgüt, kendi özgürlüğünü ve bağımsızlığını koruyor. Aralarında ikili ilişkiler de kurabiliyorlar. CLIPSAS’ın işlevi sadece hepsi arasında bir toplu iletişim sağlamak.

ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Mart 07, 2011, 08:01:26 ös
Yanıtla #15
  • Ziyaretçi



 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
12 Yanıt
16960 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 02, 2014, 01:23:29 öö
Gönderen: propulsion
0 Yanıt
4173 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 29, 2007, 03:23:09 ös
Gönderen: just_McCann
3 Yanıt
5286 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 08, 2013, 03:34:33 öö
Gönderen: GOASISG
6 Yanıt
7129 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 13, 2007, 02:15:17 öö
Gönderen: shemuel
1 Yanıt
4472 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 25, 2016, 11:03:09 ös
Gönderen: Ve-nice
Lsd nedir?

Başlatan Einsof Kimya

2 Yanıt
57695 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 01, 2007, 03:22:36 ös
Gönderen: Einsof
2 Yanıt
4381 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 12, 2014, 01:16:58 öö
Gönderen: ABCDEF
Dininiz nedir?

Başlatan Piyon « 1 2 3 4 5 » Anketler ve Istatistikler

47 Yanıt
31055 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 28, 2017, 05:39:10 öö
Gönderen: night manager
2 Yanıt
13639 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 31, 2008, 04:09:01 ös
Gönderen: semsin
13 Yanıt
15087 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 12, 2012, 02:16:09 ös
Gönderen: NOSAM33