Masonlar.org - Harici Forumu

Masonluk Bilgidir. Bilimdir. Ilimdir. => Tarih => Konuyu başlatan: Melina - Temmuz 17, 2013, 05:42:42 ös

Başlık: Batık Kıta Mu’ nun Sakinleri Antakya’nın İlk Ziyaretçileri miydiler ?
Gönderen: Melina - Temmuz 17, 2013, 05:42:42 ös
Tarih, geçmişin olaylarını eldeki kaynak sayılan malzeme ve dokümanları kronolojik sırayla tutarlılıkla irdeleyerek inceleyen, neticelerini, neden ve niçin leri ile ortaya koymaya, açıklamaya çalışan bilim dalıdır. Tarihçi, topladığı bilgi ve belgeleri eksik dahi olsalar bir puzzle ın parçaları gibi akıl yürütme yolu ile birleştiren, yeniden kurgulayan kişidir. Bütün bu çalışmaları yaparken, arkeoloji, bibliyoğrafya, kronoloji, paleografi, mühürbilim, yazıtbilim, soybilim, antropoloji, sosyoloji ve ekonomiden faydalanır.
 
19. yüzyılda gerçekleşen bilimsel, belgesel tarihçilik devrimine rağmen, bir tarihçi ne kadar titiz olursa olsun içinde yaşadığı toplumun parçasıdır. Bu da geçmişi algılayışını belirleyen belki de en önemli faktördür. Bilgi ve belgeleri seçmesinde, konuyu tanımlamasında, vardığı neticede hep parçası olduğu toplumun izlerini Öz Benin  de taşır, taşıyabilir. Belki de bu, tarihi Tek yorum, tek sentez dayatmacılığından koruyan ve tarihçileri doğruyu bulmaya yönelten bilimsel evrensel bir emniyet sübabıdır. Hangi konumda olursa olsun İnsanın / İnsanların doğup büyüdüğü, geçmişten geleceğe bağlandıkları topraklarının, belki de şuuraltındaki meşru müdafaalarıdır. Bu bakımdan tarihçi bütün teknolojik gelişmelere rağmen sübjektiftir. Bu yazının sahibi tarihçi, antropolog, arkeolog değildir. Bir insan olarak önce kendi öz benini geliştirmek arzusu ile okumaya, öğrenmeye önem vermektedir.
 
Burada anlatılanların hayal mahsulü olduğunu düşünenler olabilir. Yazının sonuna konacak kaynakçalara bakıldığında, okuyucu merak eder kaynaklara başvurur, olayları kendince irdelerse hayal ile gerçeğin ne kadar  ince bir çizgide seyrettiğini hissedecektir. Daha da önemlisi  Atatürk’ü, Onun bitti denilen bir imparatorluktan nasıl bir halk, bir millet yarattığını  yalnız askeri dehası ile değil, aslında bir an denebilecek zaman aralıklarında gelecek için, bizler  için araştırıp sentezlediği belgelerde, Anıtkabir’de bulabilecektir. Tabiidir ki  nihai yorum ve sentez her bir  okuyucunun  BENİNde kendince özümsenecek, şekillenecektir.

(http://www.antakyarehberi.com/mu/sekil1.gif)     Dünyaya gözümüzü açtığımız andan kısa bir süre sonra algılamaya başladığımız ilk seslerle birlikte, hani kendimizi en güvende hissettiğimizde uyumaya çalışırken anlatılan geçmiş zaman hikayeleri var ya... Bir zamanlar Pasifik Okyanusunda, Amerika ile Asya arasında, merkezi ekvatorun biraz güneyinde Mu ülkesi denen bir kıtanın varlığından bahseder kitaplar. Ama bu bir geçmiş zaman hikayesi değildir. Bu, İnsan denilen üstün varlığın yeryüzünde gelişerek devam edecek sonu bilinmez hikayesinin başladığı yerdir

http://www.antakyarehberi.com/mu/ (http://www.antakyarehberi.com/mu/)
Başlık: Ynt: Batık Kıta Mu’ nun Sakinleri Antakya’nın İlk Ziyaretçileri miydiler ?
Gönderen: GOASISG - Temmuz 17, 2013, 06:30:42 ös
Atatürkün,1953 te kabri acıldığında, meftasının taşınma esnasında büyük dinlere mensup din adamlarıda takip etmiştir,kabrin acıldığı sırada Mu uygarlığın gerceği hakkında arapca yazılı bir kağıt bulunmuştur
Burdan bi araştırma yapılsa gerceğe herkez ulaşır sanıyorum.
Başlık: Ynt: Batık Kıta Mu’ nun Sakinleri Antakya’nın İlk Ziyaretçileri miydiler ?
Gönderen: ADAM - Temmuz 17, 2013, 07:15:14 ös

1953 yılında 10 kasım günü Ulu Önderimiz Atatürk'ün naşı Etnografya Müzesi'nde Anıt Kabir'e taşındı.

Kusura bakmayın ama taşınmış demiyorum, taşındı diyorum çünkü ben de başından sonuna kadar oradaydım. (acemi izci olarak)

Kabir açma diye bir olay söz konusu değildir.

Dolayısıyla öyle bir Arapça kağıt falan da söz konusu olamaz.

Sayın GOASISG bu yazmış olduğunu hangi kaynağın hangi belgesine dayandırıyor?

Batık Kıta Mu hakkındaki varsayımsal anlatımlar bitmez tükenmez... Anlatılanların çoğu herhangi bir biimsel veriye dayanmadığı için ben o konuyla pek ilgilenmiyorum.

Bilimsel olmadığı sürece Masonluğun da ilgi alanı kapsamına girmez.

Fakat işe Atatürk'ü karıştırırsanız durum değişir.

Dikkatli olun. Ya kaynak ve belge belirtilsin ya da bunun bir asparagas olduğu kabul edilsin.

Ben bu yazılanın UYDURUK olduğunu ileri sürüyor BÖYLE BİR ŞEY YOK diyorum. Belgesi olan benim iddiamı çürütsün.

Böyle şeyler duymakla, söylentiyle, internette palavra atmakla falan olmaz.  Ciddidir.



 
Başlık: Ynt: Batık Kıta Mu’ nun Sakinleri Antakya’nın İlk Ziyaretçileri miydiler ?
Gönderen: GOASISG - Temmuz 17, 2013, 07:20:55 ös
Syn ADAM
Elimde Mühürlemi geziyim.ben asla yalan bilgi paylaşmam
Hem syn ADAM konu acarak anlatmadım ,siz yorumumu tartışabilir hale ceviriyorsunuz
Saygılar
Başlık: Ynt: Batık Kıta Mu’ nun Sakinleri Antakya’nın İlk Ziyaretçileri miydiler ?
Gönderen: ADAM - Temmuz 17, 2013, 07:32:35 ös

Belgesini gösteremeyen uydurukçu, olduğunu ileri sürüp de göstermeyen yalancıdır.
Başlık: Ynt: Batık Kıta Mu’ nun Sakinleri Antakya’nın İlk Ziyaretçileri miydiler ?
Gönderen: GOASISG - Temmuz 17, 2013, 07:34:58 ös

Belgesini gösteremeyen uydurukçu, olduğunu ileri sürüp de göstermeyen yalancıdır.

syn ADAM
Uydurukçu ve yalancıyım ozaman kabul ediyorum
Ama bulunan arapca kağıdıda, Mu kıtasının nerden uydurulduğun da belgesi sayılır.
Sygılar
Başlık: Ynt: Batık Kıta Mu nun Sakinleri Antakyanın İlk Ziyaretçileri miydiler ?
Gönderen: ruzber - Temmuz 17, 2013, 08:56:56 ös
son günlerde ne kadar çok, internetten her alınan yazının buraya taşındığı, yazılarla doldu. Sayın Melina yorumsuz başlıklarınız ve içeriklerini burada paylaşma amacınız ne?
Başlık: Ynt: Batık Kıta Mu’ nun Sakinleri Antakya’nın İlk Ziyaretçileri miydiler ?
Gönderen: Melina - Temmuz 17, 2013, 09:52:25 ös
Bilgi paylaşımında bulunmak amacım, Sayın ruzber.
Başlık: Ynt: Batık Kıta Mu
Gönderen: karahan - Temmuz 17, 2013, 10:53:37 ös
son günlerde ne kadar çok, internetten her alınan yazının buraya taşındığı, yazılarla doldu. Sayın Melina yorumsuz başlıklarınız ve içeriklerini burada paylaşma amacınız ne?


sn.ruzber

Sn.Melina forumun nadir bayan katılımcılarından birisi ve bellik oldukça meraklı ve hevesli öğrenmeye,ilgisini çeken bir konu belliki buraya taşımış,aslında forumda bu konular daha önce tartışılmıştı deseniz daha yerinde olurdu.Merakı ve hevesi olan insanları merakı ve hevesi olmadığı gibi paylaşımda dahi bulunmadan siz neden eleştiriyorsunuz,sizin buradaki amacınız nedir.Her bilgi paylaşana cevap verilmek zorunda değil,ama paylaşım yapan insanlara her konu için ayrı ayrı amacın ne bunu neden paylaştın diye tavır almak oldukça sakil duruyor.

Sanırım üretebilme ihtiyacı var ve katkı yapmak istiyor sadece bu olamazmı?
kayıp kıta mu efsanesi oldukça ilgisini çekmiş olabilir buda yetmezmi?

neden illa bir problem ararız anlamamki.
Ne dese sizi mutlu ve tatmin edecek peki,bırakalım bu tür anlaşılmaz eleştirileri,bunlardan sadece polemik ve kavga çıkar,konudan hoşlandı iseniz yazarsınız yoksa okur yahut okumadan geçersiniz.

Ama lütfen bu tarz eleştirmeyin hevesi olan insanların hevesinide kursağında bırakmayın.