Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: MASONLUK İLE İLGİLİ ESKİ BELGELER - 1  (Okunma sayısı 4511 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Kasım 21, 2009, 03:23:34 ös
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay



Bu çalışmayı yapmam için beni Sayın SkullG isteklendirdi; Landmarklar konusunda yaptığı bir katkı sırasında. Teşekkür ederim. Ancak diğer çoğu çalışmam gibi bu da uzun sürecek ve bir yazı serisi oluşturacak. Umarım yaraştığı ilgili görür; tartışanlar, katkıda bulunanlar da olur.


GİRİŞ


Masonik literatürde, çağımızdaki Masonluğun ilk örgütü olan Londra Büyük Locası’nın 1717 tarihindeki kuruluşundan önce kaleme alınmış olup, büyük çoğunluğu doğrudan eski geleneksel inşaatçılık mesleği ile bağlantılı olan elyazmaları, “Masonluğun Eski Belgeleri” olarak anılmaktadır.

Çağımızdaki Masonluğun bu eski inşaatçılık mesleğinden türediği hatta onun düşünsel düzeyde bir devamı olduğu benimsendiği içindir ki, günümüzdeki Masonluk ile o eski meslek arasında bir ayırım yapabilmiş olmak için, o meslek Operatif Masonluk, günümüzde isi Spekülatif Masonluk olarak anılmaktadır.

Masonluğun tarihçesini didikleyerek araştırmış, bu araştırmada başka kaynaklardan da yararlanmış bir kişi olarak ben, çağımızdaki Masonluğun eski inşaatçılık mesleğinden türe olduğuna inanmıyorum. Aksine, gene “Masonluk” adı altında yepyeni ve bambaşka bir kurum oluşturulurken o tarihlerdeki koşullar ve zorlamalar gereği bunun o mesleğin yeniden biçimlendirilmişi gibi gösterildiğine, bu arada mesleğin tarihçesine de sahip çıkılmış olduğuna inanıyorum.

Ancak benim bu iddiam pek işe yarar bir şey değil çünkü masonlar öteki türlü olduğuna, yani Masonluğun eleştirisel değil resmi tarihçesine inanıyor. Dolayısıyla ben de ister istemez şu Spekülatif Masonluk ve Operatif Masonluk terimlerini kabullenmek durumunda kalıyorum. Zaten bu kabul, iki kurum arasındaki ayırımın belirtilmesi bakımından da bir kolaylık sağlıyor; en azından kavramlar üzerinde uyuşmazlık çıkmıyor.

Kabuller böyle olunca, o zaman Operatif Masonluğun eskiden kalma elyazması belgeleri de bu kurum açısından elbette önem ve en azından bir müzelik değer taşıyor.

GENEL

Spekülatif Masonlukta öncelikle “Eski Belgeler” teriminin hangi tarihler arasında kaleme alınmış bulunan belgeleri nitelediği konusunda, masonik araştırıcı ve yazarların görüşleri arasında yer yer uyuşmazlığa varan farklılıklar bulunduğu görülüyor.

Bu araştırıcı ve yazarların çoğunluğu, bir masonik belgenin “eski belge” olarak nitelendirilebilmesi için, 1717’den yani Londra Büyük Locası’nın kuruluş tarihinden önce kaleme alınmış olmasını zorunlu görüyor. Kimi masonik yazarlar ise, hemen hemen 18. yüzyıl ortalarına kadar kaleme alınmış olup herhangi bir yerde basılmadan kalmış notları, anıları, locaların oturum tutanaklarını ve diğer elyazması çalışmaları da birer eski belge olarak kabul ediyor.

Eğer ikinci görüş benimsenecek olursa, Masonluğun eski belgelerinin sayısı binleri bulur. Bu da, Masonlukta “Eski Belgeler” diye bir özel kavramın bulunmasını gereksizleştirir. Fakat önceki görüş benimsenecek olursa; Masonluğun günümüze kadar gelebilmiş olduğu bilinen eski belgelerinin toplam sayısı ancak 60 dolayında kalır. Bu da bir “eski belge”ye oldukça büyük bir önem ve değer kazandırır.

Mason araştırıcı ve yazarlar bir de, eski belgelerden bazılarının gerçekten bir masonik belge olarak kabul edilip edilemeyeceği konusunda da uyuşmazlığa düşmüş. Kimileri, bir eski elyazmasının bir “masonik eski belge” olarak kabul edilebilmesi için, öncelikle bir mason tarafından kaleme alınmış olmasını, sonra da bir kopya olmayıp, özgün bir yazın olmasını zorunlu bir koşul sayıyor. Kimileri ise, Masonluk ile ilgili olduğu sürece bir belgeyi kimin yazmış olduğunun önem taşımadığını, üstelik kaleme alınış tarihinin belgenin özgün ya da bir başka yerden kopya edilmiş olmasından çok daha önemli ve asıl etken olduğunu ileri sürüyor; görüşlerini destekleyici nitelikte olmak üzere de, diğerlerinin geçerli diye kabul ettiği eski belgelerden birçoğunun kimin tarafından yazılmış olduğunun bile bilinemeyişini gösteriyor.

Masonik yazar ve araştırmacıların çoğunlukla 19. yüzyılda yapmış olduğu bu tartışmalar bir yana bırakılarak yalnızca Operatif Masonluk döneminden kalma yani 1717 tarihinden önce kaleme alınmış elyazmalarının birer “eski belge” olarak kabul edilebileceği görüşü benimsenirse; bu kez ortaya çalışma ve uygulamaları yüzyıllarca sürmüş olan Operatif Masonluk ile ilgili olmak üzere neden bu kadar az sayıda belge bulunduğu sorusu çıkıyor.

Aslında bunun bir açıklaması var: Operatif Masonluğun çağlar öncesinden kalma gelenekleri uyarınca; hemen her iş sözlü olarak yürütülmüş hatta yapıtların planları bile işi biter bitmez hemen yakılarak yok edilmiş. Ancak operatif masonların kendilerine ilişkin hiçbir yazılı belge bırakmamaya özen göstermiş olmaları sadece bir mesleki gizlilik ya da korunma önleminin sonucu değil. Eski çağlarda okuma-yazma bilenlerin sayısının pek az olduğunu da gözden uzak tutmamak gerek. Birçok şey kulaktan dolma ya da deneyimle öğrenilirken, hiçbir sözcüğü eksik olmaksızın bilinmesi gereken şeyler ise ezberleme yöntemiyle belleklere yerleştirilirmiş. Bu sadece Operatif Masonluk için değil, daha birçok kurum için de geçerli; hele ezoterik kurumları için kesin kural.

Demek oluyor ki, operatif masonlar, bir yandan mesleki bilgilerinin gizli tutulmasını varlıklarının sürekliliği bakımından bir zorunluluk olarak nitelendirirken, bir yandan da mesleklerinin teoriden çok pratiğe dönük oluşundan ötürü yazılı bilgilere önem vermemişler. Hem bu sadece operatif masonlar için değil, diğer birçok meslek ve sanat için de geçerli olsa gerek.

14. yüzyıl ve öncesinde, toplum içinde yalnızca meslekleri bakımından değil, sosyal ve kültürel alanlarda da olumlu kişilikleriyle saygınlık kazanmış olan masonların okuma-yazma bilme olanağından çoğunlukla yoksun kalışlarını pek yadırgamamak gerekir. Bilgi ve kültürün okuryazar olmayı zorunlu kılışı Orta Çağ sonrasına özgüdür.

Öte yandan, o tarihlerde henüz matbaa olmadığı için de, tüm kitaplar el ile yazılmış, ya kütüphanelerde hatta kiliselerde saklanmış ya da belirli bir azınlık zümrenin malı olabilmiştir.

Eski operatif masonların gerek mesleki gerekse örgütsel bakımdan geçirmiş oldukları evrelere ilişkin bilgiler, genellikle Masonluk ile ilgili olmayan, ancak kendi konularının akışı içinde yer yer Masonluğa da değinen diğer tarihsel belgelerden elde edilmiştir. Ancak, bu belgelerin Masonluk ile ilgili olmak üzere verdikleri bilgilerin yetersizliği, birçok ayrıntının hatta bazı temel öğelerin bile karanlıkta kalmasına neden olmuştur. Dolayısıyla, özellikle Orta Çağ Operatif Masonluğu üzerine doğru olabileceği kadar yanlış olması olasılığı da bulunan birçok varsayım geliştirilmiştir.

Denildiğine göre; yazılı belge bırakmama geleneği, ilk kez Britanyalı (İngiliz ve İskoç) masonlarca bozulmuştur. Bununla birlikte, aynı tarihlerde Kıta Avrupası’nda da yer yer kimi masonların çalışmaları ile ilgili bazı notları ve bilgileri yazıya geçirmiş oldukları görülmektedir. Ancak, “Eski Belgeler” arasında günümüze kadar gelebilmiş olanlarının büyük çoğunluğunun Britanya kaynaklı oluşu, özellikle 15. yüzyıldan başlayarak İngiltere ve İskoçya’da Operatif Masonluk ile ilgili konuların yazılmasına başlandığını açıkça ortaya koymaktadır. Kaldı ki, bu belgelerden bir bölümü (ne kadar olduğu bilinmiyor) Londra Büyük Locası kurulur kurulmaz toplanmış, ancak tümü bir yangında kül olarak yitirilmiştir. Bir masonun günlüğüne dayanılarak bazılarının sonradan yakılarak yok edilmiş olduğu da söylenmektedir.

Günümüze kadar gelebilmiş olan belgeler ise, Londra Büyük Locası’nın o tarihlerde toplatamamış ya da erişememiş olduklarıdır. Bunlar sonradan, birtakım beklenmedik yerlerde ve genellikle bir rastlantı sonucu olarak bulunmuştur. Oysa sözü edilen yangının çıktığı 1718 yılından hemen sona, artık Masonluğun hiçbir eski belgesinin kalmadığı sanılmıştı.

Bu arada, bazı belgelerde kaynak olarak daha eski tarihli bir başka belgeden söz edilmekte olduğu da dikkati çeker. Fakat bu “daha eski tarihli belge”nin gerçekten var olup olmadığı bilinmemektedir.

Günümüze kadar gelebilmiş olan eski belgelerden bazısı zaman içinde bir antika elyazması olarak satılmış, elden ele dolaştıktan sonra kimisi müzelerin kimisi de mason kuruluşlarının kütüphanelerinin demirbaşı olmuştur. Hacimleri bakımından bunlardan bazıları epeyce sayfa tutan bir kitapçık, bazıları bir parşömen rulo halindedir; kimisi yalnızca tek bir yapraktan oluşur.



Bu çalışmada “Eski Belgeler”in önce bir listesini yapacak, sonra içlerinden en önemli olanlarına değineceğim. Bunlardan üçünü özenle ayıracağım; çünkü onları apayrı bir başlık altında inceleminin daha doğru olacağı görüşündeyim.

ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Kasım 21, 2009, 03:46:19 ös
Yanıtla #1
  • Skoç Riti Masonu
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 3734
  • Cinsiyet: Bay

P. S. ADAM,

Öncelikle bizi kırmayıp gerçekten yorucu bir uğraşı yüklendiğiniz için teşekkür ederim. Operatif Masonlukla ilgili pek çoğumuzun bilgileri büyük ihtimalle yok denecek derecededir. Özellikle Operatif Masonluk Dönemine ait belgeler yönünden bu durum kendini daha belirgin kılar. Operatif dönemdeki bu belgeleri ki anladığım kadarıyla tarihsel sırayla aktaracaksınız incelerken, aynı zamandan spekülatif döneme geçişle ilgili bilgileri de edineceğimizi düşünüyorum. Her ne kadar siz spekülatif dönemin tamamen yani bir Masonluk olduğunu söyleseniz bile ben de genel gibi iki tür Masonluk bilenlerdenim. Ve birbiriyle çok da kesin olarak ayrılmadıklarını, bir geçiş döneminin olduğunu düşünüyorum.

İlgiyle takip edileceğine inanıyorum, en azından bendeniz büyük bir dikkatle takip edeceğim.

Sevgi ve Saygılarımla.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
2 Yanıt
5160 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 27, 2009, 04:59:49 ös
Gönderen: ADAM
2 Yanıt
4609 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 27, 2009, 04:54:46 ös
Gönderen: Waldow
0 Yanıt
3877 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 24, 2009, 01:00:23 ös
Gönderen: ADAM
6 Yanıt
8822 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 28, 2009, 08:11:30 ös
Gönderen: Waldow
15 Yanıt
9941 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 25, 2014, 05:32:41 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3186 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 27, 2009, 09:50:27 öö
Gönderen: ADAM
4 Yanıt
5846 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 29, 2009, 09:44:36 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3639 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 30, 2009, 03:00:23 ös
Gönderen: ADAM
18 Yanıt
9184 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 28, 2015, 03:04:45 öö
Gönderen: Hacamat
2 Yanıt
3295 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 15, 2015, 12:20:25 ös
Gönderen: akcanmd