Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: ASKERE SİVİL YARGI YOLUNUN AÇILMASI  (Okunma sayısı 8656 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Temmuz 14, 2009, 03:39:18 ös
Yanıtla #10
  • Mason
  • Orta Dereceli Uye
  • *
  • İleti: 353
  • Cinsiyet: Bay

Sayin Lucifer,

Sistematik olarak oynanan oyunlar konusunda uyanik olmali, butun yapilanlara, demokratik bir ulkenin Ataturkcu bireyleri olarak sandikta dur demeliyiz. Ama gorunen o ki, ulkemin %45 lik bir bolumu bu tur oyunlardan zevk aliyor...

Saygilarimla,
Bakmak yetmez, gormek gerek...


Temmuz 15, 2009, 12:28:09 ös
Yanıtla #11
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 439
  • Cinsiyet: Bay

sn Dino

Sistematik oyunlar konusunda uyanık olabılen yahut bu tür oyunları kendi süzgecinden geçirip arasında ayıklama yapabılecek ınsanımız maalesef azınlıkta. ve geride kalan çoğunlukta bu tür bir ayrıştırmayı yapamadığından oyunlarına bir nevi katkıda bulunmuş olmakta. halkın yöneticiler tarafından çok ozurdıleyerek belirtiyorumki yobazlaştırılması yahut ufak tefek şeylerle kandırılabılmesi zaten %45 lere yetmekte. halkın inançları da aslına bakılırsa bu tür bir yüzdeyi hükümete kazandırmasına yetiyo.

bugün atatürkün demokratik adımlarla bu zaman kadar getirdiği türkiye cumhuriyeti' nin duruşu son 7 senede gayet ne halde olduğu ortada.

umarım halkımız kendi kendni bu tür konularda bilinçlendirmek için uğraşır.

saygılarımla,


Temmuz 15, 2009, 12:50:27 ös
Yanıtla #12
  • Ziyaretçi

Sahte AB'ci hükümetin enbüyük kozu AB'nin sunmuş olduğu Uyum Yasaları.Sivil egemenlik.Aslında bizim ülkemizde de sivil bir egemenlik vardır.Aksini iddia etmek zordur.Bu hükümetten önce gelen hükümetler de AB için çalışmalar yapmış,düzenlemeler yapmış ama hiçbirinde Asker bukadar gündeme gelmemişti.Sayın Dino'nun da belirttiği üzere bu sistematik bir oyundur.Askerin tüm kurumlar içerisinde belirgin olarak daha güvenilir olması hükümeti rahatsız ediyor.Çünkü temelindeki ideolojik düşüncesi ile hükümet,açık şekilde TSK dan çekinmektedir.Haklıdır.Son 7 yılda irtica faaliyetleri artmış Laiklik başta olmak üzere değiştirlmesi dahi teklif edilemeyecek birçok şey yorumlanmaya başlanmış,yargının bağımsızlığı sorgulanır hale gelmiş,kurumlar arası çatışmalar ortaya çıkmış ve ciddi bir siyasi kaos oluşmuştur.Bunun kadar bile olmadığı dönemlerde TSK hükümetlerin deyim yerindeyse kulağını çekmiştir.Büyükanıt'ın e-muhtıra diye adlandırdıkları bildiride açıkça ve net olarak belirtilmiştir ki  '' TSK Laiklik,Atatürkçülük,Cumhuriyetçilik söz konusu ise taraftır.''O zaman sizde öyle iseniz niye korkuyosunuz.Niye kefenimiz cebimizde diye meydan okuyosunuz?
Büyükanıt ayrıca çok anlamlı birsöz ifade etmiştir.''SÖZDE DEĞİL,ÖZDE LAİK OLMAK GEREKİR''Bunun yanında geçen günlerde bir televizyon kanalında Sabih Kanadoğlu'nun konuşmasını dinledim.Kendisi güzel bir cümle kurdu;dedi ki ''Hükümet neredeyse Askere darbe yapmayacağına dair Kuran'a el bastıracak''dedi.Uzun süre güldüm bu laf üzerine.Fakat cümleye değil ülkemizin,demokrasimizin bu hallere düşürenlerin yarın ne hale düşüceklerini tahmin ederek şimdiden onların haline güldüm.
Türk Gençliği Atasının emanetine sahip çıkacak,bu psikolojık savaştan muzaffer çıkacaktır.Cümlemi de gene Sabih Kanadoğlu'nun bir sözünü alıntılayarak bitirmek istiyorum.
''Hükümet olmayı sağlayan,oy veren bu millet,yarın çıkardığı sandığa gömmeyi de bilir.''



Temmuz 15, 2009, 12:59:44 ös
Yanıtla #13
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 439
  • Cinsiyet: Bay

kurumlar arasında çatışmala oluştığu kesnilikle doğrudur. özellikle asker üzerine oynanan oyunlar  orduya insanları darbeci gözüyle bakmasına sebep olmaktadır. bu gün oruya güvenen halk aralarında güvenini sarsan kişilerde oluştırmuştur. kurumların birbirilerine olan güvenleri bir hayli zayıflatılmıştır. bugün mit ayrı jandarma ayrı emniyet teşkilatı ayrı ayrı dinlemeler içerisinde olmasının sebebide bundandır.

saygılarımla,


Temmuz 16, 2009, 12:42:54 öö
Yanıtla #14
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 784
  • Cinsiyet: Bay

%45 ler seviyesinde oy aldılar,  yobazlaşan halk, mahalle baskısı,  v.s. son zamanların bitmek tükenmek bilmeyen konuları!

İyide tek sorumlu bahsi geçen partimi? Ya da  çağdışı uygulamalar, halka güvensizlik, ezbere dayalı eğitim sistemi,   tek tip düşünen  insan yetiştirmeye zorlamak  ve  darbeler mi?

Beğenmediğimiz aynı halk değil mi kurtuluş mücadelesini veren?
Yeri geldiğinde ölmeye gönderilen ama güvenilmeyen,  fikir üretmekten alıkonulup sürü gibi güdülmeye çalışılan  halk. Dün birileri çoban bugünde başkaları. Sizce farkı var mı?  

Bugün bir sonuçtur ve  geçmişte ekilenlerin mahsulüdür. Geçmişte yapılan hataları sorgulamadığımız sürece  geleceğimizi de kendi ellerimizle yok etmiş olmaz mıyız?

Saygılarımla,

« Son Düzenleme: Temmuz 16, 2009, 12:45:42 öö Gönderen: dogudan »


Temmuz 16, 2009, 12:57:31 ös
Yanıtla #15
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 439
  • Cinsiyet: Bay

sn dogukan

tabikide beğenmediğimiz bir halkımız olduğunu söylemek kesinlikle kabul edemez ve ben bunu kendi adıma kabul etmemekteyim. ben bu vatanı ve bu vatan uzerınde varolan canlı cansız herseyi yargısız sualseiz beğeniyorum.fakat şöyle bişi varki kurtuluş mücadelesi veren bu halk değilmiydi derken bir genelleme yapıp her şeyi ortak paydaya çekmekte yalnış olur diye düşünüyorum.

dün birileri çoban bugün birileri derkende bu iktidar veya da muhalefetieleştirme olur doğrudan ama bu başlık altında askeri yargı konusunda alınan kararlar ve onaylanan yasanın tek bir düşünce den çıkıp yapılmış olmasını eleştirmekteyiz. tabikide hükümetin kendi içinde yaptığı doğrudan şeyler vardır. ki biz burda sadece askeri yargı yolunu tartışmaktayız

saygılarımla,




Temmuz 16, 2009, 05:44:42 ös
Yanıtla #16
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1731
  • Cinsiyet: Bay

%45 ler seviyesinde oy aldılar,  yobazlaşan halk, mahalle baskısı,  v.s. son zamanların bitmek tükenmek bilmeyen konuları!

İyide tek sorumlu bahsi geçen partimi? Ya da  çağdışı uygulamalar, halka güvensizlik, ezbere dayalı eğitim sistemi,   tek tip düşünen  insan yetiştirmeye zorlamak  ve  darbeler mi?

Beğenmediğimiz aynı halk değil mi kurtuluş mücadelesini veren?
Yeri geldiğinde ölmeye gönderilen ama güvenilmeyen,  fikir üretmekten alıkonulup sürü gibi güdülmeye çalışılan  halk. Dün birileri çoban bugünde başkaları. Sizce farkı var mı?  

Bugün bir sonuçtur ve  geçmişte ekilenlerin mahsulüdür. Geçmişte yapılan hataları sorgulamadığımız sürece  geleceğimizi de kendi ellerimizle yok etmiş olmaz mıyız?

Saygılarımla,




Sayın Doğudan,

İçinde yaşadığımız toplumun sorunlarının kendine özgü olduğunu düşünmüyorum.Kendine güven konusunda yetersiz kalan bütün toplumların fertleri,malaesef buna benzer tepkiler göstererek,herdaim güçlünün yanında olmayı yegane yol olarak görebiliyorlar.Tamamen toplu halde yaşamanın gereği olarak zuhur eden bu psikolojik hareket tarzını değiştirmenin yolu,eğititilirken ölüm korkusunu yenebilen insanların bir araya gelebildiği toplumlar tesis etmekten geçiyor.

Feodal özelliklerini muhafaza eden bütün toplumlar,bu ve buna benzer durumlarda aynı tepkiyi veriyorlar.Mevcudiyetin ve buna bağlı hal tarzının bizim özelliklerimizi taşıyan herhangi bir sıfat ile,doğrudan alakalı olduğuna beni ikna edebilmeniz için aynı şartlar altında,aynı yaşam tarzını benimseyen ve değer üretebilen bir kitlenin mensubu olmanız gerekir.Bu faraziyenin de ,ütopyadan öte bir tarzı olamayacağını öğreten geçmişim,aslında benim bu forumda da yapmak istediklerimin aynı özellikler ile muhatap unsurlar içerdiği hususunda ikna olmam için yeterlidir.Burada ,aslında herhangi bir misyon içermeyen birlikteliğimizin, varamıyacağı,resmin tüm parçalarını içerdiğini varsaydığımız görüntüler,bazı insanların kendi onaylanma dürtülerinin tatmininden başka ,hiç ama hiç birşey olmama durumunu, sürdürebildiğimiz sürece,doyma umudunun geçiştirilmesinden başka  bir işlevi olmayacaktır.

Aslında hepimizin hüsnü niyet ile iştirak ettiğimiz zannıyla hareket ettiğimiz bu forum,bizlerin umudları ile samimi olarak alakalı olsa idi,bizden fazla,masonların iştirak edeceği,sorulan tüm sorulara cevap verileceği,kraldan çok kralcıların olmadığı,kral varsayılanların cesaretlerini sergileyebildikleri
 bir ortam olurdu.


Görüldüğü  üzere,ileride savaşmak zorunda kalacakları,kişilik bozukluklarının bile farkında olmayan insanların işgal etmiş olduğu bir birlikteliğin,bizleri aydınlığa götürebileceği umudunu halen taşıyabilen insanların,dostların,hak yolcularının Allah yardımcısı olsun.Benim tasavvur kabiletimin resmederek yansıttığı masonluk,bu prensiplerin üzerine kurulu ise VAY haline...Binlerce yıldır,aklı başında insanlar bu kadar hafifliğe duyarsız kalamazlar dı.Umarım,bugüne kadar eleştirdiğimiz ucubelerden daha vahim bir sürecin aktörleri olarak,kendimizi seviye yoksunu bir ortama ifşa etmemişizdir.Eğer öyle oldu ise,mahşerde iki elim yakanızdadır.Hakkım size ve sizin gibi olanlara,kendi hakkını helal etmeyebilir.Uyumadan önce düşünenler İSTİSNA olsun.


Saygılarımla.
« Son Düzenleme: Temmuz 16, 2009, 05:48:35 ös Gönderen: ceycet »
Ben"O"yum,"O"ben değil...


Temmuz 16, 2009, 06:45:55 ös
Yanıtla #17
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1731
  • Cinsiyet: Bay

Sayın doğudan;

Metin deki bazı bölümler için sizi tenziye ederim.Mazur göreceğinizi umud ediyor,muhataplarının hamased odaklı olabileceğini tahmin ettiğim(muhtemelen okunmamış olarak resmedilecektir)söylemlerini,susuzluk haliyle beklerken,şahsınızın,tarafımdan vareste tutulacağını,

Hukukçu arkadaşların,ağabeylerine danışabilecekleri fırstaları kendilerine takdim edeceğimin,operatif olmayan ortamda,operatif ilkelerle sunulmaya gayret edileceğinin bilinmesini,bu "görü"ye vesile olabildiğiniz için tarihin hakkınızı ödeyeceğinin tarafınızdan bilinmesini rica ederim.VAR OLAN"Sade"VAR olsun


Saygılarımla...
Ben"O"yum,"O"ben değil...


Temmuz 16, 2009, 06:58:11 ös
Yanıtla #18
  • Ziyaretçi

Uyumadan önce düşünmek vicdan muhasebesi yapabilmektir.Bunu da yapabilmek için erdem sahibi,vicdan sahibi olmak gerekir.Kitleleri yöneten liderler mutlaka bu özelliklere sahip olmak zorundadır.Buna sahip olamayan liderler,o toplum içerisindeki kaosun oluşmasına sebeb olurlar.
Mutlaka Ülkemizde olduğu gibi Dünyanın diğer ülkelerinde de Lideristlik özelliklere az sahip yöneticeler vardır.Dünyanın gelişim evrelerine ayak uyduramayan,geleceğini göremeyen,kadrosunu iyi oluşturamayan liderler ülkelerini mutlaka gelişimini engellerler.
Bizim ülkemizde malesef geleceğini göremeyen,lideristlik özelliklere fazla sahip olmayan,aydınlığa,çağdaşlaşmaya ayak uyduramayan Liderler mevcuttur.Mevcudiyetleri yönetsel anlamda zarardır.Ülkemizi Korku siyaseti ile,gerilim ile,İslami Faşizan sentez ile yönetmektedirler.
Kimi insanlarımızı dini inançlarından,kimi insanlarımızı ekonomik darlıklarından yakalayıp siyasi oyunlarının birer piyonu haline getirmektedirler.
Dikkat ederseniz artık eski değişmezlerimiz bugünlerde hep revizyona uğradı.Yargının bağımsızlığı tartışılır oldu.
Hükümet görevlileri sürekli,insanların kendi işlerine karışmaması gerektiğini ve bu karışmalar nedense kendi hükümetleri döneminde olduğunu söylüyorlar.
Hükümet görev süresine başlamadan önce Yargı doğrudur tartışılmıyor,Yüksek Mahkeme Üyeleri bu tartışmalara katılmıyordu.Neden? Çünkü Toplumun herkatmanı başta olmak üzere yargı mensupları da dahil kimse yargının bağımsızlığından ŞÜPHE etmiyordu.
Üniversiteler Rektörleri televizyonlarda meydan okumuyordu.Neden? Çünkü birileri eğitim sistemi üzerinde, dini temeller üzerinde OYNAMIYORDU.
Şimdi geldi Askere.Son 7 yıldır Ülkemiz Hükümetin Askere saldırmalarından dolayı birçok düzenlemeden mahrum kalmıştır.Sürekli Türban,Laiklik,Atatürkçülük,MGK,Askerlik Hizmetleri etrafında döndük durduk.Eskiden Askeri Lider ile Siyasi Lider MGK'da veya Hayati önem taşıyan toplantılarda buluşurdu.Şimdi ise Neredeyse günde 2 kere Ellerde Dosya bir orada bir burada buluşunuluyor.Televizyonlar Flaş diye geçiyor.Aradan birkaç saat sonra hiçbişey yokmuş gibi Rutin görüşme denilip geçiliyor.
Yurdum İnsanı sürekli gerilimler içerisinde boğulup kalmaktadır.Yaşadıkları sıkıntılar ile başbaşa bırakılmaktadır.Ülkemizde birtakım insanlar garip bir şekilde Zenginleştirilmektedir.Düşünen insanlar,muhalefet olan insanlarHemen Örgüt kurmaktan veya düzeni yıkmaya çalışılmaktan yargılanmaktadır.
Şimdi kendime soruyorum,ne olduda taraf oldum bu insanlara karşı?
Ergenekon dediler bir baktım ki aydınlar,yazarlar,muhalifler hepsi içeride.
Akşam izliyorum,dinliyorum adamı;sabah gazete alıyorum bir bakıyorum manşette o adam.Ergenekoncuymuş.Ertesi gün aynı,aynı,aynı.
Allah Allah diyorum.Hiç Cemaatçi,hiç hükümet yandaşı yok.Sonra kendi kendime diyorum ki Yargı bağımsız.Hemen gülüyorum ardından ve diyorum ki çocuklar inanmaz.
Gece bir yasa çıkıyor; Sabah 9 emekli paşa hakkında anında suç duyrusunda bulunuyor.Ben ozaman şunu sorarım.
3 ayrı kurum biraraya geliyor,9 emekli genaral hakkında suç duyrusunda bulunuyor.Bukadar sayfalarca dolu iddialar,tarih tarih yapılanların yazılması 3 kurumun yan yana gelip de bu ortak iddianameyi hazırlaması gece ile sabah arası olan zaman diliminde mi oldu yoksa sistematik bir operasyon mu yönetiliyor?
Birgece nelere kadirmiş!!!
Askere sivil yargı yolu masumca düşünülmüş bir yol  değildir.


Temmuz 17, 2009, 11:27:12 öö
Yanıtla #19
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 439
  • Cinsiyet: Bay

sn baris

kesninlikle son yazdığınız mesajdakı son cümlenize katılmaktayım.

askere açılan sivil yargı yolu kesinlikle masum bir düşüncenin sonucu ortaya çıkan birşey değildir. son derece tedirginlik ve içinde büyüyk sistemlerin döndürüleceği bir yasa olacaktır bu.

saygılarımla.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
4 Yanıt
3745 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 24, 2007, 12:30:03 öö
Gönderen: aaron
2 Yanıt
6790 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 11, 2009, 09:58:32 öö
Gönderen: karahan