Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Varoluş ve ışık ve de Simya  (Okunma sayısı 4921 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Haziran 19, 2022, 03:10:32 ös
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 289
  • Cinsiyet: Bay

kisiselgelisim.farkindalik Keşke sana gösterebilseydim, kendini tamamen yalnız ya da karanlıkta hissettiğinde, varlığının nasıl da muhteşem bir ışık yaydığını...

Hafiz-ı Şirazi

Medicine for the Earth (Yeryüzü için Şifa) için çeşitli ruhsal öğretileri araştırdığım sırada, ezoterik biilgilerin altında yatan prensibin yaşamın ışıktan yaratılmış olması olduğunu öğrendim. Egoya sahip varlıklar olarak, sıklıkla gerçek doğamızı unutuyoruz ve kendimizi bedenlerimiz ve kişiliklerimizle fazlaca tanımlıyoruz. Bizler bedenlerin içindeki ışığız.

Simyacılar gerçekte kurşunu altına dönüştürmemişlerdir. Aksine, kurşun gibi ağır olan bilinci altın renginde işıyan bilince dönüştürmüşlerdir. Dünyanın dört bir yanındaki gizemcilerin şifa verdikleri esnada parladıkları ve ışık saçtıkları görülmüştür.

Işığız ve buraya parlamak üzere geldik. Ama çoğumuz hem gerçek doğamızı hem de neden buraya geldiğimizi unutmuş durumdayız. Sevgi ve ışıktan yaratıldık ve sevgi ve ışığız. Dünya üzerinde parlayabildiğimiz kadar parlamak hepimizin doğuştan gelen hakkı.

Sandra Ingerman
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine...


Haziran 21, 2022, 11:26:21 öö
Yanıtla #1
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 187
  • Cinsiyet: Bay

Bugun Kuzey yarimkurenin en uzun isik aldigi gundur, bir donum noktasidir.  Sisifus'un iteledigi kaya doruga ulasti. Bundan sonra gunduzler gecelere gore kisalacak, ve kaya tekrar vadiye yuvarlanacak. Biraz nefes almanin zamani.


Haziran 28, 2022, 08:28:57 öö
Yanıtla #2
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 289
  • Cinsiyet: Bay

Eğer evrenin sırlarını öğrenmek istiyorsanız; enerji, frekans ve titreşim kavramlarıyla düşünün.

Nikola Tesla

Bildiğimiz gibi düşünce gücümüzle enerji yaymaktayız. Tabii ki sadece biz değil, diğer bütün insanlarda aynı şekilde enerji gücü yaymakta. Aynı titreşimdeki enerjiler birbirlerini çektikleri için tıpkı bizim diğer insanları ve olayları kendimize çektiğimiz gibi başka insan ve olayların da bizi çekiyor olması doğaldır. Buradaki tek koşul, iki enerjinin birbiriyle uyumlu olması yani titreşimlerinin birbirine yakın olmasıdır.

Bu arada kuantum fiziği, kuantum dalgası denilen şeyin, örneğin; düşünce ve inançlarımızın, sadece fiziksel olarak yayılmakla kalmayıp zaman içine de yayıldığını bulmuştur. Yani inançlarımız sadece yer değil, zaman da değiştiriyorlar (zaman dalgaları). Demek ki "normal kuantum dalgası" diye adlandırdığımız, geçmişten geleceğe giden kuantum dalagaları var. Bunun dışında, bir de "birleşik karmaşık dalgalar" olarak adlandırdığımız gelecekten geçmişe yayılan dalgalar vardır! Hayret verici değil mi? Ama gerçek. Geleceğe yayılan dalgalar "teklif dalgası", geçmişe geri dönen dalgalar ise "eko dalgası" olarak adlandırılır.

Eğer bu iki dalga karşılaşırsa, yani gelecekten gelen bir eko dalgası, bizim yolladığımız bir teklif dalgasına rastlarsa, bu durumda dalgalar birbirlerini modüle ederler ve ikisinin ortak ürünü olarak ortaya "olay ihtimali" dediğimiz şey çıkar. Kuantum fiziğine göre "bir olayın gerçekleşmesi ihtimali, geçmişten gelen teklif dalgası ile gelecekten gelen uygun bir eko dalgasının buluşması sonucu ortaya çıkar". Bu şu anlama gelir: "Sadece geçmiş geleceği değil, aynı zamanda gelecek de geçmişi etkiler".
Aklımız bunu idrak etmekte biraz zorlanabilir, çünkü şimdiye kadar hep zamanın geçmişten geleceğe, doğrusal bir biçimde ilerlediğini düşünmüştük.

Şimdiyse bunun tam tersinin de mümkün olması aklımız için şaşırtıcı.

Demek ki: Gelecek dışarıda bir yerlerde, çoktan beri mevcut. Aksi halde geçmişe, yani bizim şimdiki zamanımıza, dalgalar yollaması mümkün olmazdı. Senin geleceğin de şu an, şu saniye mevcut. Ama yine de geleceğinin akışı önceden belirlenmemiş, zira geleceğin çeşitli mahiyetlerini seçme imkanına sahibiz.

Teklif dalgamız tüm geleceğimizi dolaşır. İster bir saniye sonrası, ister bir ya da on yıl sonraki olaylar olsun, tüm olasılıklar tek tek kontrol edilir.

Bu aşamada kuantum fiziği şu fenomeni keşfetmiştir: Gelecekteki olay, zaman açısından ne kadar yakındaysa, rezonans da o kadar nettir.

Bu şu anlama gelir; "Gelecekte gözlediğim bir olay zaman açısından bana ne kadar yakınsa, o olayın gerçekleşip gerçekleşmeyeceği kararı o kadar kesindir."

İşte bu noktadan sonra "istemek" konusuna varıyoruz. Zira istemek birçok ihtimalden birini yaşamımıza çekmekten başka bir şey değildir.

Bir şey istediğimizde, bu doğrultuda bir teklif dalgası yolluyoruz.

Bu dalga, bir eko dalgasıyla irtibata geçiyor. Bir gerçekleşme ihtimali meydana getirebilirsek istediğimizin gerçekleşmesi için en uygun şartları sağlamış oluyoruz. İç alemimizde sahip olduğumuz her şey, dış

alemde de karşımıza çıkacaktır. Zira dış dünya her zaman iç alemimizi yansıtır.

Ancak bilincimizi hedefe yönlendirirsek yaşamımızda sahip olmak istediğimiz şeylerle etkileşime geçebiliriz.

Eğer istediğimiz sonuçlara istiyorsak; düşüncelerimizi, duygularımızı ve inançlarımızı gözlemleyerek yönlendirmeye başlamalıyız, zira hissettiğimiz ya da düşündüğümüz her şey, bir rezonans alanı oluşturur.

Rezonans Kanunu, Pierre Franckh
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine...