Masonlar.org - Harici Forumu

Diger => Guncel Konular => Konuyu başlatan: karahan - Haziran 20, 2013, 10:24:07 ös

Başlık: BİZE NELER OLDU?
Gönderen: karahan - Haziran 20, 2013, 10:24:07 ös
20 Gün dile kolay akla ziyan zembereğinden boşalmış bir halk,her kafadan çıkan bir sürü söz,bir sürü asparagas haber,yalan hangisi doğrusu hangisi hepsi içiçe geçtiği gibi halkıda bir güzel içiçe geçrdiler.

Herkes birşeyler sıraladı demokratik hakları ile alakalı ve daha fazla özgürlük talepleri ile ilgili;kim haklı kim haksız herşey birbirine girdi 20 günde.İlk 3 gün hariç ben bu sürece kendi payıma hep muhalif olup karşı çıktım,bir çok dostumuda bu uğurda kaybettim yada üzerlerini çızmek zorunda kaldım onlar gibi düşünmediğim için bana verdikleri tepkiler yüzünden.

Sonuçtan gidersek ne oldu şimdi?
Kimin eline ne geçti?
Demokrasimizmi gelişti daha fazla özgürmü olduk?
tencere tava çalmayı demokratik bir hak görüp bir başkasını çileden çıkarana kadar hönkürmek demokrasimidir?
Tahammül edecen.
Neler oluyor?neler oluyor bize?akıl nerede sorgulama nerede sadece hayvanlar gibi sadece içgüdülerimizi kullanarak 20 gün ülkeyi kilitleyip trilyonlarca lira kamu ve şahıs malına zartar verip dahamı fazla özgür ve demokratik olduk?

Aynı tezgah brezi,lyada yapılıyor occopy,revolotion busines belgeselinde anlatılan tezgahları hiçm,i gözümüz görmedi?
Ben neler olduğunu biliyorum ama yinede soruyorum,
Bize yine neler oluyor?
Başlık: Ynt: BİZE NELER OLDU?
Gönderen: 418 - Haziran 20, 2013, 10:42:05 ös
Yiğit Bulut'un ilginç yorumu...


Yiğit Bulut gündemi değerlendiriyor (18.06.2013) (3) (http://www.youtube.com/watch?v=S-1x5eKJ_q0#)
Başlık: Ynt: BİZE NELER OLDU?
Gönderen: 418 - Haziran 20, 2013, 10:58:16 ös
Emniyet'ten Gezi operasyonu

 Gezi Parkı olaylarıyla ilgili İstanbul ve Ankara'da eş zamanlı operasyon başlatan polis çok sayıda adreste arama yapıyor. Yasadışı örgütlere yönelik düzenlenen operasyonda şu ana kadar 86 kişi gözaltına alındı.
İçişleri Bakanı Muammer Güler, Gezi Parkı eylemleri kapsamında düzenlenen operasyonlarda Ankara'da 23, İstanbul'da 63 kişinin gözaltına alındığını açıkladı.


İSTANBUL'DA BASKINLAR
İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Gezi Parkı olaylarıyla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında, çok sayıda adrese operasyon düzenledi.

İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından Özel Harekat Şube Müdürlüğü polislerinin desteğiyle sabah erken saatlerde gerçekleştirilen operasyonlarda, Beyoğlu, Okmeydanı ve Gaziosmanpaşa başta olmak üzere çok sayıda ilçede belirlenen adreslere baskın düzenledi.

Atılım Gazetesi ve Etkin Haber Ajansı'nın da aralarında bulunduğu adreslere yapılan baskınlarda, çok sayıda kişinin gözaltına alındığı bildirildi.


20 İLÇEDE 50 GÖZALTI
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerinin 20 ilçede gerçekleştirdiği operasyonlarda yaklaşık 50 kişi gözaltına alındı.

İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, özel harekat polislerinin desteğiyle sabah erken saatlerde 20 ilçede, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) ile terör örgütü MLKP'ye yönelik operasyon düzenlendi.

Operasyonda, çoğunluğu ESP ve terör örgütü MLKP üyesi yaklaşık 50 kişi gözaltına alındı. Operasyonun devam ettiği, gözaltı sayısının artabileceği bildirildi.

Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin, yaklaşık bir yıldır yasa dışı faaliyetlerini takibe aldığı terör örgütü MLKP ve ESP üyelerinin, Gezi Parkı eylemleri sırasında da polise yönelik molotofkokteylli ve havaifişekli saldırılar gerçekleştirdiğinin belirlendiği, bu kişiler hakkında Gezi Parkı olaylarıyla ilgili de işlem yapılacağı bildirildi.


GÖZALTINA ALINANLARDAN 91'İ ADLİYEYE SEVK EDİLDİ
Taksim Gezi Parkı olaylarına ilişkin gözaltına alınanlardan 91'i adliyeye sevk edildi.

Olaylarla ilgili gözaltına alınanlardan 91'i, emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekiplerince Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na getirildi.

Burada sağlık kontrolünden geçirilen şüpheliler, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca ifade alma işlemleri için savcılıkların bulunduğu 7. kata çıkarıldı.

Öte yandan dün adliyeye getirilerek İstanbul cumhuriyet savcılarına ifade veren 42 kişiden 7'sinin tutuklanma istemiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildiği, 35'inin de serbest bırakıldığı öğrenildi.

Nöbetçi mahkemenin, sorgulamasını yaptığı 7 şüpheliyi serbest bıraktığı kaydedildi.


ANKARA'DA 26 AYRI ADRESE OPERASYON
Ankara'da Gezi Parkı eylemlerinde sırasında çıkan olaylarla ilgili olarak polis ekipleri, 26 ayrı adrese operasyon düzenledi.

Sabah saatlerinde Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Terörle Mücadele Ekipleri, Ankara'da 26 ayrı adrese operasyon düzenledi. Operasyonların Gezi Parkı eylemleri sırasında çıkan olaylara karışan ve olayları yönlendirdikleri iddia edilen kişilere yönelik olduğu öğrenildi. Operasyonları halen sürdüğü ve şu ana kadar 25 kişinin gözaltına alındığı bildirildi.


ESKİŞEHİR'DE 13 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI
Eskişehir'de, Taksim Gezi Parkı olaylarını protesto etmek için yolu kapatan gruba, polis müdahale etti, 13 kişi gözaltına alındı.

Sabah saatlerinde polis, Taksim Gezi Parkı olaylarını protesto etmek için Yenibağlar Mahallesi Üniversite Caddesi'nin bir bölümünü trafiğe kapatan grubu dağılması için uyardı.

Polis gruba müdahale ederek 13 kişiyi gözaltına aldı.Bazı eylemciler ara sokaklara kaçtı.

Eylemcilerin kaldırım taşlarını sökerek oluşturdukları barikat belediye ekiplerince kaldırıldı.

kaynak : http://www.sabah.com.tr/Gundem/2013/06/18/ankarada-dev-gezi-operasyonu (http://www.sabah.com.tr/Gundem/2013/06/18/ankarada-dev-gezi-operasyonu)
Başlık: Ynt: BİZE NELER OLDU?
Gönderen: Tij - Haziran 20, 2013, 11:08:13 ös
Sayin karahan dostumun "üzerini cizdigi" kisilerin icinde ben varmiyim bilmiyorum,sordugu soruya verilecek tek bir cevap var "bize nazar degdi".
Ama kullandigi bu  kirici ve hakaret icerici dili terk etmezse, ve kendisi gibi düsünmeyen insanlari "hayvan "diye adlandirirsa ben kendisini "cizmek "zorunda kalacam.
Bence Gezi Parki"ndaki insanlar sayin karahan"in dediginin tam tersi, güdülecek koyunlar(hayvan) olmadiklari icin ordalar ve birilerinin "bindirilmis kitalari" olmadiklari icin ordalar ve insan olmanin ve insan gibi yasamanin onuruna sahip olduklari icin ordalar.
Biraz daha saygi lütfen.

Kendisinin yazdigi yazi birazda asagidaki paylasima benziyor.

Necati Şaşmaz'ın Gezi Parkı Konuşması Tek Parça (http://www.youtube.com/watch?v=YI0tFuikiSg#)
Başlık: Ynt: BİZE NELER OLDU?
Gönderen: karahan - Haziran 20, 2013, 11:15:55 ös
Sn.Tij

Soruyorsun cevap vereyim yoksun tabişki.
Ben hakaret etmedim belirleyici bir tabir kullandım ,sözümde şuraya gider aklı insanlar içgüdüyü hayvanlar kullanır bundan hakaret algıladı isen bilemem,her sözden böyle çıkarım yapmanada gerek yok.

Ben istanbulda yaşıyorum şişli/mecidiyeköyde,insanların hak arama adı altında polis yada halk karşılıklı vandalizmini en üst perdeden yaşadım ben yeterince,oraya koyduğum fotoları ben çektim geçen hafta cumartesi günü ,her eyleme masum eylemdi ,hak aranıyordu,hak arama gözü ile bakarsanız ve vandallığı görmez ve görmek istemezde demokratik haklar ile ısrarla sınırlandırmaya kalkarsanız sizede diyecek birşeyim kalmaz.

Köprünün altında bekleyen onlarca polis aracı ve içerisinde bisefil bekleyerek yaşayan bir sürü genç polis var gerçektende nasıl hareket edeceklerini dahi bnilemiyorlar bir çoğu ile tek tek konuştum,bu 20 günlük süreç sadece gezi parki olayı değil daha sen anlamadın sn.tij.
Başlık: Ynt: BİZE NELER OLDU?
Gönderen: karahan - Haziran 21, 2013, 11:34:37 öö
http://memurnethaber.com/2013/06/15/oyun-bozuldu-masonlar-ortadan-kayboldu/ (http://memurnethaber.com/2013/06/15/oyun-bozuldu-masonlar-ortadan-kayboldu/)

Sevgili mason dostlarımız ve sn.adam hep söylerdi ama çokta ciddi düşünüp incelememiştim bizi hakikaten ilgi ile izliyoırlarmış,site yayına kapandıktan sonra üstteki haberleri yaptılar.E  sitenin açılmasıda uzun sürünce böyle yorumladılar ne yapacaksın ağzı olan konuşuyor,ya susanlar cevap verme gereği duymayanlar işte onlarda sustukları için diğerleri hep konuşuyor.
Başlık: Ynt: BİZE NELER OLDU?
Gönderen: ceycet - Haziran 21, 2013, 07:17:16 ös

Benim bulunduğum yerden;küçük burjuva maceracılarının,goşist tepkileri olarak görünüyor.

20 gündür,Başbakanın uslubunun eleştirilmesinden başka ciddiye alınır bir mesaj alamadım.Kimse çıkıpta açıkça ne istediğini söylemiyor.

Birileri temsilci olarak boy gösteriyor,diğerleri"Bunlar bizim temsilcimiz değil"diyorlar.

Amaç çevre duyarlılığıyla sınırlı ise,eylemler amacına ulaşmıştır.Başbakan'ın uslubu ile ilgili yapılan eleştiriler yerine ulaşmıştır.

Bunların dışında,bazılarının dillendirdiği;3,köprü,kanal İstanbul,3,hava alanı projelerinin iptali ile ilgili taleplerin ciddiyetten uzak olduğu anlaşılmıştır.

"Biz halkız"sloganıyla meydanlara çıkan kalabalığın içinden,halkın reel sorunlarıyla ilgili seslendirilen hiçbir talep duymadım.

Duyan,bilen varsa söylesin;bizde öğrenelim.


Saygılarımla
Başlık: Ynt: BİZE NELER OLDU?
Gönderen: karahan - Haziran 21, 2013, 07:40:27 ös
Duyarlılık adına;

İstanbul metrosunda kartlı geçiş ücreti 1,95 kuruştur,
kartın yoksa jeton alacaksan bu ücret 3 tl hadi duyarlaşalım hep beraber.
Brezilyalılar bu şekilde duyarlılık gösterdiler.
Başlık: Ynt: BİZE NELER OLDU?
Gönderen: Tij - Haziran 21, 2013, 09:54:14 ös
(http://fotocdncube.gazetevatan.com/newpics/news/210620131447147542603_4.jpg)
Başlık: Ynt: BİZE NELER OLDU?
Gönderen: Alşah - Haziran 22, 2013, 12:14:27 öö
         Gezi Parkı olaylarını her kes başka bir açıdan değerlendiriyor. Kimisi demokratik bir eylem , kimisi faiz  rantiyelerinin bir oyunu, kimisi de marjinal grupların hareketi diyor. Hangisi olursa olsun bence pek önemli değil. Bu gösteriler arasında ülkemizde neler oldu neler, toplumun haberi bile olmadı. Yani yine aynı oyun. Yıllardır oynanıyor ve yine uyutuluyor millet "cambaza bak" yine bizler "cambaza baktık" güneydoğuda Kürt çalıştayı toplandı, önemli kararlar alındı, bu kararlardan biri de Kürtlerin kendi geleceğini tayin kararı idi. Şimdi bu ne demektir biraz düşünün bakalım.
         Kitlenin biri direnişte, bir diğeri o miting senin bu miting benim gezmekte, öte yanda ülkenin geleceği ne oluyor diyen yok. Bizler hala "cambaza bakmaya" devam edelim.
         Direnişlerle,  mirenişlerle uyutayım seni.
         Mitinglerle, fitinglerle büyüteyim seni.
         Saygılar-sevgiler.
Başlık: Ynt: BİZE NELER OLDU?
Gönderen: DehereLo - Haziran 22, 2013, 12:38:19 öö
[url]http://memurnethaber.com/2013/06/15/oyun-bozuldu-masonlar-ortadan-kayboldu/[/url] ([url]http://memurnethaber.com/2013/06/15/oyun-bozuldu-masonlar-ortadan-kayboldu/[/url])

Sevgili mason dostlarımız ve sn.adam hep söylerdi ama çokta ciddi düşünüp incelememiştim bizi hakikaten ilgi ile izliyoırlarmış,site yayına kapandıktan sonra üstteki haberleri yaptılar.E  sitenin açılmasıda uzun sürünce böyle yorumladılar ne yapacaksın ağzı olan konuşuyor,ya susanlar cevap verme gereği duymayanlar işte onlarda sustukları için diğerleri hep konuşuyor.



Çocukça bir haber , şu gazetecilere bir sormak lazım

Haberi yayına hazırlayan Sözde hacker(lamer) grubunun meşruluğu var mı yok mu ? Varsa bunu kanıtlayan belge, döküman nelerdir ? DOĞRU HABERCİLİK İÇİN ÇOK İLLEGAL BİR HABER YAYINI YAPMIŞLAR, GAZETENİN TEKNİK ELEMANLARININ HACKERLERLE İLİŞKİSİ NE DÜZEYDE ACABA ?
Askeriyeden daha ideolojik bir altyapıylamı karşı karşıyayız anlamadım  :D
Başlık: Ynt: BİZE NELER OLDU?
Gönderen: lmia - Haziran 22, 2013, 12:56:08 öö
Yapılan bazı yorumların, geçen hafta kulak misafiri olduğum "Tayyip ne yapsa doğrudur" diyen çocuğun yorumları kadar taraflı olduğunu düşünüyorum. Yine de bu konuya fazla girmeyeceğim.
Evet sayın ceycet haklı. Bence de macera peşinde koştukları oldu. Düzgün bir şekilde ne istediklerini ifade edemediler. Ortak bir hareketlenme yoktu. Evet bazı talepler çok yanlış ve anlamsızdı. ceycet'in bu tespitlerine tamamen katılıyorum, sadece "goşist tepkiler" ibaresine katılmıyorum. Evet yanlışları oldu hatta arada "başka amaçlar peşinde koşanlar" da vardı. Ama ben genel anlamda o gençlerin şiddete başvurduğunu düşünmüyorum. Haklarını düzgün bir yolla arayamadılar ama şiddete de başvurmadılar. Dükkanları yağmalamadılar, yakıp yıkmadılar. Hayır silahlanmadılar, işi oraya getirmediler.

Sayın karahan'ın sözleri arasında da katıldığım noktalar var.
Evet epey yalan haber döndü.(iki kesimden de çıktı yalan haberler bunu da görmezden gelmemek gerek) Bazıları bu durumu fırsat bildiğinden insanları galeyana getirmek için, bazıları sırf eğlence için, bazıları hit amaçlı yaptı bu yalan haberleri diye düşünüyorum. Ama eylemcilerle bu yalan haberlerin bir ilişkisi olmadığına da eminim. Çoğundan "yalan haberleri yayınlamayın, haberin doğruluğundan emin olmadan paylaşmayın, şüpheli haberleri bile yayınlamayın" tarzı şeyler duydum pek çok kez. Çünkü farkındalardı, yalan haberler onların uğraşına zarar vermekten başka bir işe yaramıyordu. O yalan haberlere de ihtiyaçları yoktu. Yani kimse bu yalan haberlerin ne denli tat kaçırdığını görmezden gelmesin. Aynı zamanda da bu yalan haberler için eylemcilere pay çıkarılmasının "saçmalık" olduğunu da inkar etmesin.
"yalan haberler yapıldıııı!!! hep senin yüzünden eylemciii!!" mantığı, eksik akılla varılan bir sonuçtur. Zaten bir çoğunun yalan olduğunu da eylemde bulunanlar sayesinde öğrendik...
Yine Sayın karahan'ın "kim haklı kim haksız her şey birbirine girdi" sözüne de katılıyorum. Gerçekten karıştı. Ama zaten tamamen haklı ya da tamamen haksız bir taraf olmadığı için böyle bir şeyin olması beklenilen bir şeydi. Bence iki tarafında doğru-yanlışları var...
Sayın karahan'ın "kimin eline ne geçti?" sorusunu çok mantıklı ve gerekli görmekle beraber, bir şey kazanıl(a)mamasının haklılık veya haksızlıkla doğrudan ilişkili olmadığını da belirtmek istiyorum. Yani birisi çıkıp "eylemciler böyle böyle yaptı ama bak bir şey elde edemediler bu yüzden onlar haksız" manası taşıyan sözler söylerse, konuşmuş olur. Sadece öylesine konuşmuş olur.

Sayın karahan bu olayların bir tezgah olduğundan, benzerinin yapıldığından, bunu konu eden belgeselden bahsetmiş. Sonrada "Ben neler olduğunu biliyorum ama yinede soruyorum" demiş ve sorusunu yöneltmiş. Ben neler olduğunu bilmiyorum. Gözlemlerim var, ama bilmiyorum. Tutarlı tezler oluşturabilir, olayları bir mantık zincirine bağlayabilir, fotoğraflarla, videolarla, önceden olmuş olaylarla kendi fikirlerimi destekleyebilirim. Ama bütün bunları yapabiliyorum diye ben "biliyorum" diyemem. Çünkü her tutarlı açıklamanın-tezin-fikrin "gerçek" olmadığını biliyorum. Tutarlılık ve gerçeklik ayrı kavramlar, bunu biliyorum. Bu yüzden biliyorum diyemeyeceğim...
Peki Sayın karahan'ın dediği gibi bu olaylar bir tezgah olabilir mi? Evet olabilir. Occopy bir işin içindeyken nasıl kesin olarak olamaz diyebilirim ki? Ben de revolution business belgeselini tavsiye ediyorum. İzlemekte kesinlikle fayda var.
Ayrıca bu konuda beni en çok aydınlatan isim Banu Avar'dır. Bu olaylardan çok daha öncesinde düzenli olarak takip eden başkaları varsa, böyle söylememin sebebini anlayacaklardır.
Banu Avar'ın bu olayların daha en başında yaptığı yorumlar; http://www.ilk-kursun.com/haber/147534 (http://www.ilk-kursun.com/haber/147534)

Benim de olan biteni yakından gözlemleme şansım oldu. Beşiktaş'ta oturuyorum ve çoğu zaman kendim giderek yaşananlara şahit oldum. Size katılıyorum, eylemciler ortak hareket edemedi. Ciddi anlamda elle tutulur bir şey kazanamadılar. Mantıksız davrandıkları oldu, iyi organize olamadılar. Yanlış isteklerde bulundukları da oldu. Bunlar onların yanlışları. Ama tek suçlu onlar değil. Olayları bu duruma getirmek için çaba sarf eden kişiler oldu. Başbakanımız mesela. Daha olaylar hiç bu duruma gelmeden onların eylem yapmasını engelleyen zihniyet suçludur. Kimse etrafa saldırmadı, kime esnafa zarar vermedi. Sadece yürüyorlardı. Önleri kesildi, susturulmaya çalışıldı. Bu da herkesi daha çok kızdırdı. Bu müdahaleyi yapan zihniyet suçludur. Bu müdahale yapıldı çünkü Sayın Başbakan bu ülkeye hizmet etmek için değil de, istediğimi asarım istediğimi keserim zihniyetindedir. "Biz karar verdik yapacağız isteyen istediği kadar protesto etsin" diyen zihniyet suçludur. "benim elimde %50 var %50yi sokağa salarım" diyen zihniyet suçludur. Olaylara yapıcı yaklaşmak yerine tam tersi bir şekilde diktatör gibi davranan zihniyet suçludur. İnsanları yollarda sürükleyip 7 kişi yerde adamın yüzünü tekmeleyen polis zihniyeti suçludur. 30 derece açıyla atılır o gazlar. İnsanlara değil, ortaya atılır. Gaz sayesinde kalabalık dağıtılır. Doğrusu budur. Ama eylemcilerin yüzüne, kafasına vücuduna attı benim polisim. Hem deriyi eritecek kadar çok sıcak hem de sert. Bunu yapan zihniyet suçludur. Kimse bana "polis sert müdahalelerde bulunmadı" demesin. Zırvalık. Gözümle gördüm sert müdahaleyi. Hatta barikat kurulduktan sonra taksime girmeye çalışanlara öldüresiye vuruldu. Bunu yapanlar da suçludur. Bu yanlış kararlar olmasaydı, bu iş bu noktaya gelmezdi. Başbakan'ın bu ülke için çok faydalı şeyler yaptığına inanıyorum. Ancak o dik duruşunu, o sert tavrını bizi dışarıda desteklerken yapsın. Davosta yapsın. Başka yerde yapsın. Kendi halkına "siz ne derseniz diyin ben yaptım olacak" demesin. Kendi halkına biber gazı kullanmasın, önünü kesip susturmasın, yerde tekmeletmesin, joblatmasın. Kendi halkını bu denli bölmesin. O "sokağa salarım" dediği kesim ile eylemci kesim arasında bir uçurum oluştu. Evet eylemcilerin yanlışları var, ama başbakanın bu yanlış kararları, yanlış zihniyeti, yanlış sözleri olmasaydı, işler bu hale gelmezdi. Çok net. Eylemcilerin yanlışlarını gördüğümüz kadar, diğerlerinin de yanlışlarını görelim. Tabi amacımız fanatiklik yapmak değil de buysa...

Son olarak neden "madem sizin amacınız çevre duyarlılığı" ya da "madem amacınız 3-5 ağaç" tarzı sözlerle cümleye başlayıp "niye o zaman böyle yaptınız?" tarzı sorular yöneltiliyor hala anlamıyorum. Herkes konunun çevreyi ağacı çoktan aştığının farkında. Eylemcilerin kendisi "siz hala konuyu ağaç mı sanıyorsunuz?" tarzı şeyler söylüyor. Hatta en çok eylemciler konunun sadece çevre olmadığını söylüyor. I. dünya savaşına giren ülkelere inatla "madem amacınız avusturya tahtının veliahtı arşidük franz ferdinand’ın hakkını aramak o zaman niye böyle yapmıyosunuz?" tarzı sorular sormak ne kadar anlamsız ise, eylemcilerede "madem amacınız ağaç..." tarzı sorular sormak o derece anlamsız. Herkes, en çokta eylemcilerin kendisi sorunun sadece ağaç olmadığını söylüyor zaten...
Oradaki eylemcilerin asıl sorunu açıkça belli. Çok alakalı bir örnek olmayacak ama en azından anlaşılacağına inanıyorum; Bush 11 Eylül saldırısından sonra "Onlar bizim hayat tarzımıza saldırıyorlar" demişti bildiğiniz gibi. İşte tam olarak olay budur. Kimisinin içkisi, kimisinin sigarası, kimisinin 19 mayısı, kimisinin emek sineması, kimisinin inancı, kimisinin inaçsızlığı... Liste uzar. İnsanların derdi bunlardı. Onlar AKP'yi sevmiyorlar. İstemiyorlar. Hiç sevmediler hiç istemediler. Çünkü AKP hayat tarzları için bir tehdit oluşturuyor. İnandıkları ilkeler(bkz: iki ayyaşın yazdığı anayasa) için bir tehdit oluşturuyor. Bu insanlar azımsanacak bir sayıda değiller. Türkiye'nin bir parçası. Bizim bir parçamız. Sayın Erdoğan onların da başbakanı. Onlara da "hizmet etmek" için seçildi. Oy kullanmayanları da hesaba katarsak bu ülkede de %30-40 arası AKP'li bir kesim de var. Onları da atamayız. Onlarda Türkiye'nin bir parçası. Onlar da bizim bir parçamız. Bu yüzden "bize hizmet etmek için seçilenler" kim olduklarını hatırlayarak, bu iki kesimin arasındaki uçurumu daha çok açmamak için, bizi daha çok bölmemek için uğraşsın! 3. köprü yapılmış yapılmamış, ağaç dikilmiş, avm yapılmış, içki yasaklanmış, HATTA ekonomi yükselmiş, imfye borç bitmiş vs tüm konulardan daha önemli bir şey bu. Bizim bütünlüğümüzden, birliğimizden daha önemli başka bir konu göremiyorum. Zaten biz bu ülkede o bütünlüğü sağladığımız gün, milletçe her sorunun üstesinden geliriz. Bu yüzden her şeyden önce bunu farketmeli, bir söz söylerken, bir karar alırken bunu göz önünde bulundurmalıyız. %50yi üzerinize salarım demekle, kendi halkını polise dövdürtmekle yerde tekmeletmekle de olmaz o iş. (üzerinize salarım da nasıl bir sözdür bilmiyorum köpeğin tasmasını bırakıyor sanki. Ben kimsenin üzerine salınacak biri değilim. Tasmam da yok. Umarım o %50lik kısımda kabul edip üzerine almamıştır "sokağa salarım" sözünü. Keşke kendi seçmenleri "biz sokağa çıkıp kendi kardeşimize saldırmayız" diye tepki gösterseydi...)

Ben olayların tarafsız incelenmesi gerektiğini düşünüyorum. İki tarafında doğruları yanlışları var ve bunlar söylenmeli. Takım tutar gibi taraf tutulmamalı, fanatiklik yapılmamalı. Bu olayın az önce bahsettiğim iki kesimi daha çok böldüğünü, aramıza uçurumlar açtığını fark edip engel olmalı. Sağ ve sol (tam doğru olmasada yakın bir tabir) görüşlüler arasında bu olaylardan sonra resmen uçurum açıldı. Benim de çevremde pek çok ayrılma, kavga, gruplaşma meydana geldi. Sayın karahan'da yaşamış. Bence en büyük sorunumuz budur. İçki bizi ayırmasın, din bizi ayırmasın, türban bizi ayırmasın, partiler bizi ayırmasın. Ne içki içeni ne türban takanı ötekileştirelim. Hepsi bizim, hepsi bizden. Bakmayın siz Sayın Başbakana. O şaşırmış.
Başlık: Ynt: BİZE NELER OLDU?
Gönderen: karahan - Haziran 22, 2013, 12:57:11 ös
BİZE NELER OLDUĞUNU ELBET BİRGÜN ÖĞRENİRİZ.

TGB Genel Başkanı Çağdaş Cengiz'in konuşması (http://www.youtube.com/watch?v=IFrigwP989s#)
Başlık: Ynt: BİZE NELER OLDU?
Gönderen: irukanji - Haziran 22, 2013, 08:26:49 ös
Bence bu olaylar  RTE VE AKP 'nin 2002 yılı seçimleri için seçimleri kazandığı zaman yapacaklarını vaat edip yıllar geçmesine rağmen yapmamasının bir sonucudur. Seçim vaatleri incelendiği zaman parklara meydanlara çıkan insanların yazdıkları dövizlerden , söyledikleri sloganlardan farklı  bir şey olmadığını göreceksiniz. Aklı başında herkesin seçim vaatlerinin altına imza atacağından eminim.Seçim öncesinde bazı kesimlerin oluşan kuşkularına  rağmen  halkın büyük bir oranın oylarıyla tek başına iktidar olan AKP yıllar geçmesine rağmen herkesin katılacağı vaatlerin tam tersi işleri yaptı. Bunları söylemleriyle icraatlarıyla tarzıyla hepimize gösterdi.

Düşünün 12 yıldır iktidarsınız ve  demokrasi adına sadece demokrasinin sahibi değişmiş. Artık demokrasinin tek sahibi RTE. En basit örnek; hiçbir demokraside parklarla bahçelerle uğraşma işi ülkenin başındaki insana düşmez, düşmemelidir. Orası için karar merci olarak oluşmuş kurumlar ve insanlar vardır. Bu kurumlar hem işleyişi sağlar hemde demokrasinin koruma subaplarıdır . İçinizde kendi işinin sahibi olanlar düşünsün: çalışanlar sorunlarını müdürü aşıp sizle çözmeye çalışıyorsa sorun kaçınılmazdır, siz müdürün veya başkalarının işlerine karışıp onlar adına karar verip uyguluyorsanız sorun kaçınılmazdır.
 
RTE  balkonlarda, seçim vaatlerinde, yurt dışı gezilerinde  kucaklayıcı , bütünleştirici konuşurken bir bakıyorsunuz gündelik olaylarda belli kesimin hayat tarzlarında hiçte söylediği gibi davranmıyor. Yol gösteriyor , başka yolları kabul etmiyor , sertleşiyor , tehdit ediyor , parmak gösteriyor... hem demokrasi anlayışına uymuyor hem de söyleyene karşı inanç ve sabır kalmıyor.
12 yıllık iktidar süreçinin sonunda gezi parkında ki sabah baskınını tv 'den gördüğüm anda aklım durma noktasına geldi. Bugüne kadar böyle bir şey gördüğümü hatırlamıyorum. Demokratik bir eylem yapıyorsunuz . Polis ve zabıta adı altında bir grup vandal sabahın köründe gaz ile ortamı dağıtıyor ve özel eşyaları toplayıp bir kenarda yakıyor.Sizce bu durum hiçbir demokrasi anlayışına sığar mı ? Bu sahneyi gördüğüm anda koltuğa oturdum ve eşime bu çok farklı yerlere gidebilir dedim. Devlet görevlisi hangi hakla vatandaşın özel eşyasını binbir kurnazlıkla ( sabah saatleri , gaz atma , zabıtalar yeleklerini saklıyor, yanıcı sıvı ile tutuşturma ...) gasp edebilir ve yakabilir. Ben bu olayların başka yerlere gidebileceğini görebiliyorsam başta herşeyi bilen RTE ve sonrasında danışmanlar bakanlar bürokratlar ... neden bu olayı iyi analiz edemediler . Hele ki RTE 'nin elinde bu olaylara dair dosyalar aylar öncesinden varsa. Bu bilgiler ışığında olayı germeden sakince birkaç kere bitirme şansına sahipti RTE. Bitirmedi , bitirmeyecek. Bitirecek olsa hiç başlatmazdı.Bitirecek olsa 12 yıl önce verdiği sözleri tutardı. En can alıcı sözleri: % 10 barajı , dokunulmazlıkların kaldırılması ,Türban , başörtüsü kanun düzenlemesi , ve önümüzdeki seçimler için kendilerine sorun teşkil eden parti tüzüğünde bulunan 3 dönem milletvekili seçilme durumu ( bunun için düzenlemeler yapılıyor) . Tarih herşeyi arşivliyor.Arayıp bulmak ve bakıp görmek bizim becerimize kalmış.

http://www.akparti.org.tr/tbmm/tbmmgrup/SE%C3%87%C4%B0M%20beyanname-KISALTILMI%C5%9E.doc (http://www.akparti.org.tr/tbmm/tbmmgrup/SE%C3%87%C4%B0M%20beyanname-KISALTILMI%C5%9E.doc)

NOT: RTE - Recep Tayyip Erdoğa'nın kısaltmasıdır. Kendisinin  CeHaPe gibi söylediği şekille bir aşağılama değildir.
Başlık: Ynt: BİZE NELER OLDU?
Gönderen: karahan - Haziran 25, 2013, 09:57:32 ös
Bize neler oldu diye sormuştum ?meğer biz neyle uğraşırken bu sinsiler neler yapıyormuş herhalde bize bunlar oldu.
Cizre'de PKK'lılar asayiş birimlerini kurdu (http://www.youtube.com/watch?v=ZbBy6pEwInA#)

Şimdi;

1-Sahtekar kürt politikacıları sizin açılımdan kastettiğiniz şeyler bunlardı sanırım,özel polis birlikleri kurmak sanırım siz bu halkı salak falan sanıyorsunuz,dümenin başını kapıp istediklerinizi kaşla göz arasında yapacak oldu bittiye getireceksiniz galiba?akıl vereniniz kim bilmiyorum ama inanın onu aklı kıt size verdiği akıl yanlış nedenmi?

Bak şimdi yolunuz yol değil gidişiniz gidiş değil,arsız olduğunuzu biliyordumda sadece sınırlarınızı bilmiyordum ama hakikaten sınırsızmışsınız.

Bak şimdi bu görüntülerle benim bu cumhuriyeti kuran atamın mezarda kemikleri sızlar,biz buna müsade edemeyiz ha siz devam edin bir müddet daha keyfini çıkarın,çıakrında şunuda aklınızdan çıkarmayın bu halkı kaybediyorsunuz işte en büyük tehlike o sizin için.

ÜLKEMİ YÖNETENLER

AÇILIMDAN KASTINIZ BU DEĞİL SANIRIM,LAKİN SİZİN ANLADIĞINI İLE ONLARIN AÇILIMDAN ANLADIKLARI FARKLI ŞEYLER ,ŞİMDİ 2.AŞAMAYA GEÇTİNİZ BİRİNCİ AŞAMANIN SONUNDA GELİNEN NOKTADA ÖZERKLİK TALEBİ DEVLET KURMA İSTEĞİ VE BUNUN İLK ADIMLARI POLİS TİMLERİNİ KURARAK YAPTILAR BİZ BEKLİYIORUZ 2.AŞAMADAN SONRA NE ÇIKACAK,GEZİ PARKINI BIRAKIN BURAYA ODAKLANIN.UTANIYORUM SIKILIYORUM GEZİDE HALKA DALARKEN SON DERECE ATİK VE ÇEVİKSİNİZ LAKİN DÜN O KOMİSERİ O ŞEKİLDE YALVARIRKEN GÖRÜNCE İÇİMDEN BİRŞEYLER KOPTU BE,SENDE BENİM GİBİ NELER OLUYOR BİZE DİYORMUSUN BARİ.

Başlık: Ynt: BİZE NELER OLDU?
Gönderen: Tij - Haziran 25, 2013, 10:42:22 ös
Ece Temelkuran yazdı: İşte gerçekler!



ECE TEMELKURAN

Artık gerçek yüzümü göstermenin zamanı geldi. Nasılsa hakkımdaki gerçekler öyle ya da böyle, bugün yarın ortaya çıkacak. Madem durum bu, gerçekleri benden duyun diyorum ve açıklıyorum:

Ben Cenevre'den alıyorum emirleri. Bana diyorlar ki "Karıştır Türkiye'yi!" İkiletmiyorum. Şak! Karıştırıyorum hemen. Melih Gökçek efendinin televizyonda gösterdiği, kartpostala yapıştırılmış fotoğrafımın sahteliği ya da Cenevre'ye gitmemiş olmam sizi şüphelendirmesin, telepatiyle haberleşiyoruz zaten biz. Mr. Spak var Cenevre'de, ondan alıyorum emirleri. Tencere kapaklarını yapıştırıyorum kulaklarıma, duyuyorum.

İtalya'da da tanıdıklarım var. Melih Başgan haklı, ama ayrıntıları bilmiyor. Aynen şu şekilde yapıyoruz:
"Ece sen şimdi oradaki insanları ayaklandırıyore, biz de buradan yönetiyore" diyorlar, ben de diyorum ki "Si Sinyore!" Yoksa onu İspanyollarla mı yapıyordum? Zaten herkes var, Türkiye karşıtı lobi mahşer yeri gibi! Yerler numarasız! Almanlar var, İngilizler var, Amerikalılar zaten mecbur var. Biz bunlarla dünyanın heryerinde buluşup buluşup takılıyore, hain planlar yapıyore yani!

Ahmet Kekeç efendi de "BM'yi müdahaleye çağırdı" demiş benim için. Hayır! Çağırmadım! Kibarca rica ettim. Cevapsız çağrı attım Ban Ki-Moon'a, sağolsun hemen döndü. "Banjo!" dedim, böyle derim ona, hoşuna gidiyor keretanın. "Banjo darling" dedim, "Müsait bir zamanda yapar mıyız bir mühadale? Kırma kalbimi bak!" dedim. Bakacaklar bakalım, ne zaman elleri ererse.

"Onlar iki guççük hanfendü" Hilal ile Ceren'in çılgın gazetecilik araştırmaları sonucu vardıkları CIA ve İran ajanı olduğum sonucu ise yüzde yüz isabetli. ABD ve İran, aynı anda her iki ülkenin de istihbaratına çalışabilecek kadar yetenekli olduğuma karar verdiler, sağolsunlar. CIA'de sabahçı, İran istihbaratında öğlenci olarak çalışıyorum. Akşamları da MI6'den arkadaşlar yalnız bırakmıyorlar, sağolsunlar. Böyle böyle geçiyor günler. Kazandığım parayı da malum, faiz lobisinden çocuklar Wall Street'te değerlendiriyorlar. Hafta sonları da MOSSAD ile brunch'dayız.

Benim adıma porno dergilerinden kestikleri fotoğraflarla sahte hesap açan ve dini bütün olduklarını söyleyen genç arkadaşlara da teşekkürü bir borç bilirim. Hakkımdaki fantezilerinin bu kadar gelişmiş olduğunu tahmin bile edemezdim. Fantezi demişken Taksim meydanında bana yapacakları cinsel içerikli şeyleri acaba namaz aralarında mı planlıyorlar yoksa harcadıkları zamanda kaçırdıkları namazların kazası var mı?

Kafama sıkacaklardan da acaba özel bir ricam olabilir mi? Lütfen arkadan sıkın da hem sizin kim olduğunuz belli olsun hem benim yüzüme zarar gelmesin. Malum tanımakta zorluk çekilebilir. Sizi değil, beni!

Tarık Toros beyleri de unutmuş değilim. Hükümetimizin önünü tek başına tıkayabildiğimi söylüyorlar. Tarık bey, daha önce de söyledim, yine söyleyeyim:
Ben televizyonda kilolu çıkıyorum. Normalde minyonum yani. Görseniz şaşırırsınız. Vallahi!

Burada saymayı unuttuğum daha nice müstesna şahsiyet ve bir o kadar bana atfedilmiş sayısız süper güçler var. Bu teveccühü taşıyabilir miyim bilmiyorum.

Şimdi malesef gitmeliyim. Zira daha Brezilya ile ilgilenmem gerekiyor. 2001 yılında oraya gittiğimde attığım isyan ve ayaklanma tohumları ancak sonuç verdi. Onlarla da ilgilenmeliyim. Adios amigos!

Not: Rus ve Suriye istihbaratlarından özür dilerim. Sizi anamadım arkadaşlar. Henüz sizlerle olan bağlantımdan söz etmedikleri için ben de konuyu açmayayım dedim. Yoksa kalbimdeki yeriniz ayrı, bilirsiniz.

BirGün Online 24 HAZİRAN 2013

   
Başlık: Ynt: BİZE NELER OLDU?
Gönderen: Alşah - Haziran 26, 2013, 04:12:25 ös
        Ne hazindir ki, günler önce yazdığım bir yazıda bu konuyu ima etmiştim. Hiç bir yanıt alamamıştım. Gezilerle mezilerle uyutayım sizi, mitinglerle fitinklerle büyüteyim sizi. Diye.
        Ülkemin bir yerinde neler oluyor ama konu ne televizyonlarda, ne basında ve nede siyasilerin gündemine bile giremiyor. Vah ülkem vah!!!!
        (Bu arada sayın Tij'e paylaşımı için teşekkür ederim)
        Saygılar-sevgiler.