Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası ile Özgür Masonlar Büyük Locası şimdi de 2001'de öldürülen iş adamı Üzeyr Garih için birbirine girdi.
Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası ile Özgür Masonlar Büyük Locası, 2001 yılında öldürülen işadamı Üzeyir Garih'in “kendilerine bağlı mason olduğunu” öne sürerek, internet siteleri üzerinden kıyasıya bir mücadeleye başladılar.
Türkiye'deki birbirine rakip iki mason locası, 2001 yılında öldürülen işadamı Üzeyir Garih'in “kendilerine bağlı mason olduğunu” öne sürerek, internet siteleri üzerinden kıyasıya bir mücadeleye başladılar. Birbirini gerçek mason kabul etmeyen bu iki loca da, Garih'in kendilerine üye olduğunu belirterek, rakip locanın Garih'ten “kardeşimiz” diye bahsetmesini istemiyor. Oysa Garih öldürüldüğünde iki mason locası da sessizliğe gömülmüş ve Garih'in mason olduğunu ancak ortağı İshak Alaton açıklamıştı. Alaton'un bu ifşaatı üzerine cinayeti soruşturan Savcılık her iki Locaya da baskın düzenleterek, loca yetkililerinin bilgisine başvurmuştu.
KAVGA SANAL ALEME TAŞTI
Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası'nın masonlar.org sitesi ile Özgür Masonlar Büyük Locası'nın mason-mahfili.org.tr sitesinden, 25 Ağustos 2001'de öldürülen Yahudi işadamı Üzeyir Garih'in kendilerine bağlı olduğu konusunda açıklamalar geliyor. Garih'in iki locaya da kayıtlı olabileceği ve “dul kadının kesesine” fark gözetmeden maddi yardımda bulunduğu iddiası ise her iki loca tarafından da reddediliyor.
BU KAVGA GARİH HAYATTAYKEN Mİ BAŞLADI?
İki Loca arasındaki bu kavganın Üzeyir Garih hayatta iken de yapılıp yapılmadığı ise bilinmiyor. Bu konu aydınlatıldığında Garih cinayetinin sis perdesinin büyük oranda aralanabileceğine dikkat çekiliyor.
“BİZLER KARDEŞLERİMİZE YARDIM İÇİN VARIZ, ONLARI ÖLDÜRMEK İÇİN DEĞİL”
Garih öldürüldüğünde, “Üzeyir Garih cinayetinin masonlarca işlendiği, Garih'in öldükten sonraki halinin gizlendiği, sol dizi ve gözünün parçalanmış olduğu, bu öldürme yönteminin ise sadece büyük sorunlar çıkartan masonlara kendi kardeşlerince uygulanan bir infaz biçimi olduğu” iddialarına, Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası, cinayetten ancak 7 yıl sonra şu açıklama ile cevap vermişti: “Masonlara ‘Üzeyir Garih'i siz mi öldürdünüz?' sorusunu sormak gereksiz ve yanlıştır. Üzeyir Kardeşimizin vefatı bizleri derinden üzmüştür. Katili bulunmuş ve kanun önüne çıkartılmıştır. Bizler Kardeşlerimize yardım etmek ve destek olmak için çabalarız.”
TAHKİKAT DOSYASINDA OLMAYAN EVRAKLAR ERGENEKON'DAN ÇIKTI
Savcı Zekeriya Öz'ün hazırladığı 2 bin 455 sayfalık Ergenekon iddianamesinde, tutuklu sanıklardan İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Doçent Ümit Sayın'ın evinde yapılan aramalarda, işadamı Üzeyir Garih'in öldürülmesiyle ilgili hazırlanan tahkikat evrakları ele geçirilmişti. Bu evraklardan bazılarının, tahkikat dosyasında olmadığı ve asıllarının Sayın'ın evinde bulunduğu iddia edilerek, şöyle deniliyordu: “Üzeyir Garih'in öldürülmesi ile ilgili hazırlanan tahkikat evraklarından oluşan doküman, içerisinde çeşitli konular hakkında el yazısı ile yazılmış notlar, çeşitli konular ile ilgili yazılmış resmi yazılar, çeşitli isim ve telefon numaraları, İşadamı Üzeyir Garih'in öldürülmesi ile alakalı hazırlanan tahkikat evrakları (Üst yazı, Ekspertiz Raporları, Adli Tıp Kurumu'nun Yazıları, Kriminal Raporlar vb.) Asayiş Şube Müdürlüğü ile yapılan yazışmada Üzeyir Garih'in öldürülmesi ile ilgili hazırlanan ve gönderilen 63 adet tahkikat evrağından 118-140 ve 154 numaralı dokümanların tahkikat dosyasında olmadığı, 29-31-33-35-37-39-1 numaralı dokümanların asılları ile aynı, diğer 53 adet dokümanın dosyasında bulanan fotokopileri ile aynı olduğu bildirilmiştir.” Bu evrakların, Üzeyir Garih'in dizi ve gözü özellikle tahrip edilerek öldürüldüğü, bu öldürme biçiminin “masonik usulle infaz” anlamına geldiği ve bu yöndeki iddiaları haklı çıkartacak nitelikte olduğu öne sürülüyor.
http://www.haberimport.com/haber/masonlar-birbirine-girdi-4292.htm