Masonlar.org - Harici Forumu

Masonluk Bilgidir. Bilimdir. Ilimdir. => Tarih => Konuyu başlatan: Dino - Ekim 13, 2008, 01:13:33 öö

Başlık: Gilgamis Destani
Gönderen: Dino - Ekim 13, 2008, 01:13:33 öö
Uygarligin temelinde “yazi” vardir. Bugune kadar bilinen gercek yazinin Sumerler tarafindan bulundugu seklindedir. O nedenle pek cok kitapta “tarih”in Sumer’de basladigi ileri surulur. M.O. 4000’inci yilin ikinci yarisinda Asagi Mezopotamya’da yasayan; Ur, Uruk, Kis, Eridu, Lagas ve Nippu gibi onemli kentler kuran Sumerlerden geriye kalan pek cok arkeolojik bulgu ve sanat eseri vardir; ama bu zengin mirasin oyle bir parcasi vardir ki, yazi ve tarihin bulunmasi, insanin dusunsel gelisimini ve evrensel temalarin varligini kanitlamasi acisindan hepsini golgede birakir, bu eser: Gilgamis Destani’dir.

Sumerlerin destanlari arasinda en cok bilineni Gilgamis’dir. Gilgamis, Akkadca yazilmis 12 tablet olarak Assur krali Assurbanipal'in M.O. 669-629'da insa ettirdigi Ninova kitapliginda bulunmustur. Gilgamis, Sumerlerin Uruk kentinde hukum surmus bir kraldir. İlk yazilis tarihi Sumerler doneminde M.O. 2700 yilinda yazilmis olan bu destanin; daha sonra Babil doneminde iki kez daha yazilmistir. Toplam 2900 satir oldugu destanin bir bolumu eksiktir; yuzde 60’i tam olarak bulunan siir formatinda yazilmis bazi dizelerinin basi ve sonu yoktur. M.O. 1800 yillarinda Babil krali Hamurabi zamaninda tekrar yazilan Gilgamis Destani’nin uc tableti bulunamamistir. Asurlar doneminde kral II. Sargon tarafindan yaptirilan Horsabad kentindeki sarayda elinde aslan tutan Gilgamis’in bir alcak kabartmasi bulunmustur. Destanin Turkcelestirilmesi ise Muzaffer Ramazanoglu tarafindan 1944’de yapilmis ve Sumerologumuz Muazzez İlmiye Cig’in calismalari sonucunda gerceklesmistir.

Gilgamis'in olaganustu gucu, bilginligi, bilgeligi, hatta dortte biri insan dortte ucu tanri niteliginin yaninda bir onemli ozelligi de Buyuk Yapi Ustasi olmasidir. Uruk’ta sehri cevreleyen buyuk kale olmak uzere; yapilar ve mabetler yaptigi bilinmektedir. Hatta temel tasinin altina bir ani kutusu koydugu destanda aciklanmaktadir.

Gilgamis Destani

Gilgamis, Uruk kentinin kralidir. Tanri Anu, halkin sikayeti uzerine, Enkidu adinda bir vahsi yaratikla Gilgamis'i cezalandirmak ister. Ama Gilgamis, Enkidu'yla  dost olur. Gilgamis ve Enkidu, tanri Enlil'in kutsal Sedir Ormani'na korucu yaptigi korkunc dev Humbaba (Huvava)'yi oldurur. Tanrica Istar, kahraman olan Gilgamis'la evlenmek ister. Reddedilince kizar. Tanri Anu'nun yarattigi kutsal bogasini oldurmesi icin Gilgamis'in ustune salar. Ama Enkidu, bogayi da oldurur. Enkidu'nun bir ozelligi de gelecegi bilen ruyalar gormesidir. Humbaba'nin ve boganin oldurulmesine kizan tanrilar Gilgamis ve Enkidu'ya olum cezasi verir. Enkidu hastalanip olur ve yeraltina gocer. Gilgamis dostunun olumune cok uzulur. Ayrica kendisinin oleceginden korktugu icin olumsuzlugun sirrini bulmak ister. Bunun icin de, Tufan’dan kurtularak olumsuzlesen Utanapistim'i, (yani Ziusudra'yi) bulmak icin binbir maceradan sonra yasadigi Mutlular Adasi'na gider ve ondan akil alir. Utanapistim, Gilgamis'a, tanrica Ea'nin Tufan olacagini haber verdigini bunun uzerine bir gemi yapip ailesini ve hayvanlari aldigini, 7 gun 7 gece tufan oldugunu, sonra tanrica Istar'in ricasi ile tanri Enlil'in Tufani durdurdugunu, geminin Nisir dagina oturdugunu, durumu anlamak icin guvercin gonderdigini, sonunda kendisine olumsuzluk verildigini anlatir. Utanapistim, Gilgamis'a olumsuzluk bitkisini bulmasini ogut verir. Gilgamis, olumsuzluk bitkisini denizin dibinde bulur. Ama bir yilana kaptirinca cok uzulur. Ulkesine geri doner. Enkidu'nun ruhu yeralti tanrisi Nergal'in izniyle gecici olarak yeryuzune doner. Yeraltindaki oluler dunyasinin kotu kosullarini anlatir. Gilgamis sonunda bilgeligin onemini ve degerini idrak eder.

Sonuncu uc tablet cok kirikli oldugundan Gilgamis’in olum episodu okunamamistir.

Gilgamis Destani’nin Hedefi

Sumerlerin Gilgamis’da gecen Tufan olayi unludur. Mezopotamya’da oldugundan Nuh Tufani, Gilgamis Destani'nda anlatilan Tufan’la ayni olmalidir. Tufan’la ilgili tanrilarin adlarinin disinda, efsanedeki ve dinsel kitaplardaki senaryosu guvercine varincaya ve bir dagin tepesine oturuncaya kadar birbirine benzerdir. Sumer tufanini planlayan tanrinin Enlil olmasina karsin, (Yunan mitolojisinde Zeus, Hint mitolojisinde Siva, Filipin tufaninda Wigon), Tevrat'ta Yahve ve Kuran'da Allah'tir. Gilgamis efsanesinde anlatilan Tufan M.O. 4000-3000 arasinda, tahminen M.O. 3500'lerde, Asagi Mezopotamya'da meydana gelen bir doga olayidir. Jeomorfolojik verilere gore, Iran Korfezi'nin siniri bugunkune gore 250 km daha kuzeydedir, Sattularap yoktur, bugunku Basra sehrinin bulundugu yer denizdir, Firat ve Dicle nehirleri ayri ayri yerlerden korfeze dokulmektedir, Sumerlerin gunumuzde colde kalan Ur, Obeyd ve Eridu kentleri eskicagda Korfez ve Firat kiyisindadir. Tufan olarak nitelendirilen doga olaylari nehirlerin tasmasi ve deniz suyunun kabarmasidir. Ur sehri kalintilarindaki 3 m altta kalan camur tabakasi ortuleri bu Tufan’in biraktigi izlerdir.

Gilgamis destaninda gecen Tufan, Semitik dinlerin ilk kutsal kitabi Tevrat ve ucuncu kutsal kitabi Kuran'da aciklanir. Sumer’in Ziusudra veya Akkad’in Utanapistim'inin yerini Ibrahimi geleneginde Nuh peygamber alir. Destan, monoteist kapsama giren kutsal kitaplarinda kaynagidir. M.O. 1300'lerde Hz. Musa'ya indirilen Tevrat ve M.S. 610-632'de Hz. Muhammet'e nazil olan Kuran-i Kerim yukarida aciklanan tufan tarihlerinden daha sonraya ait olduklarina ve aradaki tarihsel surecte baska Tufan olmadigina gore semavi dinlerin kutsal kitaplarinin ve diger kulturlerin Tufan olayinin Gilgamis destanindaki Tufan’in bir aktarimi olmalidir. Nuh peygamber Kuran'da aciklandigi uzere, tanrisal vahiyle (Mu'minun, 27), gemisini buyuk dalgalara dayanabilecek saglamlikta (Hud, 42), birbirine sikica percinlenmis keresteden (Kamer, 13) yapar; kendisine inananlari alarak Tufan’i atlatir.

Efsanenin kahramanlari Gilgamis ve Enkidu, aslinda birbirinden ayri ayri varliklar degil, tek bir kisinin iki ayri kimliginin olumlu ve olumsuz yanlaridir. Gilgamis olumlu kimlik, Enkidu olumsuz kimliktir. Gilgamis iyi ve yigit olmasina ragmen, krallik kudretini kotuye kullanip kaba kuvvete dokerek, zorbalik ve kaba kuvvetle mazlum halki ezen ve gorevini kotuye kullanan yozlasmis bir yoneticiyi simgeler. Gilgamis’in topluma zararli olan ihtirasinin ancak daha kaba kuvvetle onlenmesi mumkundur. Enkidu’nun simgeledigi, Gilgamis'in dogasinda gizli yabani ve vahsi dogasi olan olumsuz kimligidir. Enkidu insanin dogal ve maddi halini, Gilgamis medeni ve manevi sifatini simgeler. Iki zit yonun dengelenmesiyle insanin karakteri denilen asli kimligi olusur. Dualite ilkesi denilen manevi ve medeni kimlik, mevki ve iktidar hirsiyla yok olursa insani olumlu sifat da kaybolur. Gilgamis'in hayvani olumsuz tarafi Enkidu adiyla ortaya cikar. Gilgamis'in tanrilarca oldurulme tasarimi, maddi yonunun, yani bedenin, manevi yone, yani ruha egemen olmasini simgeler. Gilgamis'in insani niteligi kaybolur, onun yerine Enkidu'nun simgeledigi korkunc yaratik kaim olur. Maddi Enkidu ile manevi Gilgamis arasinda her insana ozgu nefs mucadelesi baslar. Gilgamis gonul, Enkidu nefstir. Gilgamis itidalle Enkidu'yu yola getirir. Bu islev aklin ustunlugu sayesinde, ruhun yeniden bedene, mananin yeniden maddeye, uygarligin yeniden vahsete ve insani niteliklerin yeniden dogal hayvani ozellige galip gelmesinin semboludur.

Gilgamis’in olumsuzlugu aramaya gittigi Goksel Deniz'in Mutlular Adasi, Ibrahim gelenegi inanclarinda cennet adi verilen kutsal alemdir. Kutsalligi bizim boyutumuzdan farkli olusundan gelir. Sir Francis Bacon da, 1626’da yayinlanan Nova Atlantis eserinde, insanlarin baris ve esenlik icinde yasadiklari Bensalem Adasi’na, Mutlular Adasi adini verecektir. Bu adada yasayan Sumerlerin Utanapistim’i veya bizim Nuh peygamber, insanliga olan gorevini yerine getirip olumsuzluge ulasmis bir kutsal kisidir. Yaptigi gemiyle insanlari selamete eristirmistir. Insanligi kurtulusa erdiren, yani hizmet eden her insanin yeri cennet denilen kutsal alemdir. Felsefi anlamda atlattigi Tufan, insanin vicdanini karartan kotuluklere ve fenaliklara esdegerdir. Guvenilir gemiyle simgelenen saglam vicdanina siginarak Tufan’dan kurtulmustur. Her yuce insana benzer olarak olumsuzluge kavusmustur. Gemisine aldigi insanlari ve hayvanlari kurtarmasi, topluma ve dunyaya yapmis oldugu degerli hizmetleri simgeler. Yeri, tabii ki cennettir.

Gilgamis'in olmeden ve dusunce icinde birakilarak efsane sona erer. Bu final de zaten Enkidu olarak bedenen olmus oldugunun, ama, Gilgamis kimliginde ruh olarak yasadiginin, yani ruhun olumsuzlugunun semboludur. Gilgamis ruhu icin aradigi ebedi olumsuzluk sirrina erismis bir bilgedir.
Başlık: Ynt: Gilgamis Destani
Gönderen: Prenses Isabella - Ekim 13, 2008, 07:40:36 ös
Bu final de zaten Enkidu olarak bedenen olmus oldugunun, ama, Gilgamis kimliginde ruh olarak yasadiginin, yani ruhun olumsuzlugunun semboludur. Gilgamis ruhu icin aradigi ebedi olumsuzluk sirrina erismis bir bilgedir.

Ebedi olumsuzluk sirri (!) Insanoglu bu sirra vakif oldugunda olumsuzlesme olayi da gerceklesiyor mu acaba?

Başlık: Ynt: Gilgamis Destani
Gönderen: Prenses Isabella - Ekim 13, 2008, 08:03:09 ös
Ve Ruh'un olumsuzlugu...

Ama gercekte buyuk kesim Ruh'un olumsuzlugune inanir ve savunur, ben de inanirim tabi, ama gelgelelim yokolusu da gozardi etmememiz gereklidir diye dusunuyorum. Gerci bunlar cok ince detaylar fakat derinlemesine dusunmek istedigimde Ruhumuzun hep bir farkli boyutta yeraldigini, yeralabilecegini sezinledigimden daha ust boyutlara gecis esnasinda tehlikeli bir durum sozkonusu degil mi? Belki Konuyla baglantisi yok gibi dusunebilinir ama aklima gelenler itibariyle sorularima birsekilde cevap bulma amacinda oldugumdan beni mazur gormenizi rica edecem :)

Tam anlamiyla Ruh'un Kurtulusu sonsuza dek ozgur kalmak degil midir ki, suanki dunyamizda bircok Ruhun, Bedenleri icersinde tutsak kaldiklari ve ozgurluge rahatca kavusulamadigini ne yazik ki birtakim Insanlar bunu cok iyi bilmekteler.

Uyanis da bunu simgelemiyor mu zaten? Bilince varma, idrak etme vd..

    '' Felsefi anlamda atlattigi Tufan, insanin vicdanini karartan kotuluklere ve fenaliklara esdegerdir. '',

Tufanlari inceledigimde aklima ilk gelen sey oncesinde hukum surmus olan toplumun - toplumlarin bir hayli bozulmasi ve sapkinliklarin artmasindan kaynaklandigini farkettim. Gerci bu benim gorusum ama soylenildigine gore su Marduk olayiyla birlikte Gezegenimizde olasi Kiyamet Tufani da bunun bir eklentisi olarak dusunulebilinir mi?

Belki de yeni doneme gecisin bir isareti olabilir bu (: